Bölüm 573: Semavi Katliam Tekniği (2)

avatar
2665 30

Xian Ni - Bölüm 573: Semavi Katliam Tekniği (2)


Çevirmen: Hollywood Hootsman

Editör: Lord Viole Grace


Wang Lin'in kurnazlığı, normal insanlarınkinin çok ötesindeydi. Xu adlı adamın söylediklerinin sadece %20'sine inandı. Buraya girmeye karar vermesinin ana nedeni katliam enerjisinin titremesindendi.

 

'Katliam enerjisini etkileyebildiğine göre burası kesinlikle Semavi Katliam Tekniği'nde ustalaşmama yardım edecek!' Wang Lin geriye dönmeyip hapishanenin derinliklerinde kayboldu.

 

'Bu dünyadaki bazı şeyler bir seçim yapmanı gerektirir. Bazı şeyler de kaybedilir fakat bu yapmam gereken bir şey!' Wang Lin merdivenlerden aşağı indi ve bir tütsü çubuğunun yanacağı süre kadar sonra önündeki kan kırmızısı ışık şiddetlendi.

 

Merdivenlerin dibi, kızıl bir dünyaydı! Bu yer çok büyüktü ve yerdeki kalın kan katmanı izleri çok şok ediciydi.

 

Wang Lin etrafa baktığında bu yerin sonunu göremedi. Burası büyük ihtimalle bir bağımsız bölgeydi ve tam Gök Şeytan Şehri'nin altındaydı.

 

Bu dünyada, yerde birçok kan havuzu vardı. Kan havuzlarının her birinde insanlar vardı ve gözleri kapalı kan havuzlarının içinde yetişim yapıyorlardı.

 

Bedenlerindeki iğrenç yaralar garip bir biçimde hareket ediyordu.

 

Wang Lin bu yere girdiğinde beş katliam enerjisi şeridi dışarı uçtu. Wang Lin'in etrafında döndüler ve heyecan patlamaları salıyormuş gibiydiler.

 

Wang Lin derin bir nefes aldı ve kan kokusu ağızına girdi, öldürme niyetinin bedenini doldurmasını sağladı. Wang Lin parlayan gözleriyle hareket edip bir kan havuzunun yanına vardı. Biraz tereddüt ettikten sonra kan havuzunun içinde lotus pozisyonunda oturdu.

 

Bedeninin yarısı kan havuzuna girdiği an güçlü öldürme niyeti kan havuzundan bedenine girerek yayıldı.

 

Her nefes alışında bedenindeki öldürme niyeti şiddetlendi. Her yetişim yaptığında havuzdan bedenine daha çok öldürme niyeti girdi.

 

Yavaş yavaş Wang Lin'in gözleri kızardı ve beş katliam enerjisi şeridi hiç yapmadıkları gibi uğuldadı.

 

Kalbindeki öldürme niyeti git gide güçlendi. İlk başta ona direnmek için semavi ruhsal enerji kulandı fakat biraz düşündükten sonra bunu yapmaktan vazgeçti. Aklını mühürledikten sonra öldürme niyetinin bedenini serbestçe kontrol etmesine izin verdi.

 

Bilinmeyen bir süre sonra kan havuzlarının içindeki herkes gözlerini açtı ve akılalmaz öldürme niyeti gözlerinden fışkırdı.

 

Öldürme niyeti patlaması hemen tüm kızıl dünyayı sardı. İnsanlar kan havuzlarından havaya fırladı ve kana susamış kükremeler ve bağırışlar etrafı doldurdu.

 

Bu insanların hepsinin gözleri kan çanağına dönmüş haldeydi!

 

''Öldür!''

 

''Öldür!!''

 

"Öldür!!!"

 

Kükremelerin ardından dışarı çıkan herkes hemen yanlarındaki kişiye saldırmaya başladı. Saldırıları öldürme niyetiyle doluydu. Kan havuzlarında bir sürü insan vardı, Wang Lin ilahi hissini yaydığında neredeyse 1.000 kişi bulmuştu.

 

O an daha çok katliam gerçekleşti ve buradaki öldürme niyeti muazzam bir raddedeydi.

 

Wang Lin'in gözleri kan çanağı gibiydi. O an çoktan aklını kilitlemişti. Bedeni artık kontrolünde değildi ve öldürme niyetiyle kaplıydı.

 

Aniden kan havuzundan dışarı uçup sağır edici bir kükreme patlattı. Kanlı bir kasırga gibi birbirlerini öldüren insanlara doğru atıldı.

 

Bir katliam yolu başlamıştı!

 

Wang Lin bilincini kaybetmişti ve tamamen öldürmeye kapılmıştı. Her saldırı öldürmek içindi, Ölüm Parmağı, Şeytani Parmak ve çeşitli hazineler sürekli kullanıldı.

 

Geçtiği her yerdeki insanları öldürdü.

 

Wang Lin'in gözleri tamamen kan kırmızısıydı. Şu anda zihnindeki tek şey öldürmekti!

 

Burada diğerlerini öldürmezse diğerleri onu öldürürdü. Burası bir katliam savaş alanıydı!

 

Wang Lin'in tüm bedeni kanla kaplıydı. Gördüğü her düşmana saldırırken yorulmak nedir bilmiyor gibiydi. Hiç tereddüt etmeden iki tarafa da zarar veren büyüleri bile kullandı.

 

Öldürülen herkes gerçekten ölmüyordu, buradaki formasyondan etkilenip kan havuzlarında diriliyorlardı. Buradaki insanlar artık insan sayılmazdı, daha çok katliam enerjisi açığa çıkaran araçlar gibiydiler!

 

Öldürerek yarattıkları katliam enerjisi gök tarafından emilip iz bırakmadan kayboluyordu.

 

Bu katliam, nihayet bitmeden önce uzun bir süre sürdü. Bu insanların hepsinin korkunç öldürme auraları vardı ve gözleri tamamen kanlıydı. Bu insanların içinde bir parça akıl kalmamıştı. Wang Lin de dahil kalan 100'den fazla kişi vardı.

 

Katliam sessizce sonlandı. Bu insanların hepsinin, etraflarında on santim genişliğinde bir kan sisi ortaya çıkaran yoğun öldürme auraları vardı.

 

Hepsi birbirlerine hiç bakmadan dağılıp bir kan havuzu aradı.  Az önce dirilen insanların hepsi dağılıp bu insanların tamamen kendilerine ait bir kan havuzu almalarına olanak sağladı.

 

On santim genişliğindeki sisini bir kan havuzuna doğru götürürken Wang Lin'in gözleri kan kırmızısıydı. Havuzun içindeki bir düzineden fazla insanın hepsi ayağa kalkıp çabucak havuzdan çıktı. Bu insanların kan çanağı gözlerinin içinde bir parça takdir vardı.

 

Wang Lin tek başına kan havuzunun içinde oturdu ve gözlerini kapattı. Uzun bir süre sonra bir kez daha gözlerini açtı.  Gözlerindeki kan kırmızılığı yavaşça kayboldu ve yerini netlik aldı.

 

'Xu adlı adamın dediği öldürme kalbinin katliam kalbi olduğunu düşünüyorum. Yalnızca bir katliam kalbine sahip olarak başarıyla katliam enerjisi arıtabilirim! Bir katliam kalbine sahip olmazsam katliam enerjisi arıtmak çok zor olur. Önceki başarılar yalnızca tesadüf sayılır!' Wang Lin derin bir nefes alarak bir  kez daha gözlerine kapatıp kendini kana daldırdı ve katliam kalbini kavramaya başladı.

 

Uzun bir süre sonra bu kızıl dünyada katliam bir kez daha başladı. Herkes havaya uçtu ve katliam bir kez daha başladı!

 

Böyle bir katliam her gün defalarca oluyordu. Bu katliamlar sırasında birçok insan ölüyordu ve az sayıda kişi etraflarındaki kan sisini daha da şiddetlendiriyordu.

 

Bir gün hızla geçti ve bu gün toplam dört katliam oldu. Wang Lin sonuna kadar dayandı fakat etrafındaki kan sisi yalnızca yaklaşık 10 metre genişliğindeydi. Diğerlerine kıyasla çok fazlaydı ancak 30 metreden daha geniş bir kan sisine sahip siyah saçlı bir adam vardı!

 

Havada bir kral gibi süzülüyordu.

 

Son katliam da bittikten sonra kral görünümlü genç adam aniden başını kaldırıp bir kükreme patlattı. Etrafındaki kan sisi aniden köpürmeye başladı.

 

Tam o an bir yıldırım ışını aniden gökte uçtu. Bir gümüş ejderha birdenbire ortaya çıktı. Altındaki her şeye soğukça baktı ve sonra aniden çok şiddetli bir şekilde emdi!

 

Bu herkesin etrafındaki kan sisinin bedenlerinden ayrılmasına neden oldu ve gümüş ejderha kan sisini emdi.

 

Kral görünümlü genç adam bir kükreme patlatıp direkt gümüş ejderhaya atıldı. Ancak daha sadece 300 metre uçmuşken gümüş ejderha o tarafa döndü. Ejderhanın bir bakışıyla genç adamın bedeni çöktü. Genç adamın kan sisi gümüş ejderha tarafından emildi ve sonra gümüş ejderha kayboldu.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44339 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr