Bölüm 560: Derin Uyku

avatar
2778 29

Xian Ni - Bölüm 560: Derin Uyku


Çevirmen: Hollywood Hootsman

Editör: Lord Viole Grace


18 metreden sonra Wang Lin'in gözleri küçüldü. İlerlemek yerine üç adım geri attı. Sonra yana dokuz adım attı, tekrar üç adım geri attı ve sonra bir kez daha dümdüz ilerledi!

 

Köşkün 9 metre uzağına varmadan önce neredeyse küçük bir daireden geçti!

 

Tüm bunlar çıkarımları içinde olduğundan ve 10.000 değişikliğin her birini aklına kazıdığından ifadesi sakindi. Her adım, nihayet emin olmadan önce sayısız kez hesapladığı bir şeydi.

 

Kendinden çok emin olduğundan bu kadar sakince yürüyebiliyordu. Wang Lin, dikkatsizlik yapıp bir yanlış adım atsa güçlü geri tepmeye maruz kalacağını biliyordu.

 

İlk 18 metre o kadar kötü değildi fakat son 12 metre şu anki yetişimiyle onun için tam bir felaket olurdu!

 

Ancak hiçbir şey mutlak değildi ve kısıtlamada her zaman bir güvenli yol vardı. Kriz anında o yola adım atarak hayatını kurtarabilirdin.

 

Bu da semavi kısıtlamalara özgü bir özellikti!

 

Ancak bu güvenli yol hiçbir zaman belirli değildi ve sürekli olarak kısıtlamayla birlikte hareket ederdi. Son iki ay boyunca kısıtlamadaki değişiklikleri öğrenmenin yanı sıra Wang Lin güvenli yolun konumunu belirlemeye de odaklanmıştı.

 

18 metreden 21 metreye bir daire çizerek gitmesinin nedeni güvenli yolun değişmesiydi. Her daim kendini ondan yalnızca bir adım uzakta tuttu.

 

O an 21 metrede durdu ve bir anlığına hesaplama yapmaya odaklandı. Sonra bedeni harekete geçip direkt 3 metreyi bir adımda geçti.

 

Yere bastıktan sonra Wang Lin hemen bir 3 adımı daha geçti ancak bu sefer ayağı yere değdiğinde ifadesi değişti. Hiç tereddüt etmeden sola yarım adım attı ve o an son 3 metrede kara bir kasırga aniden ortaya çıktı.

 

Bu kasırga yoktan var oldu ve şiddetli bir güç yaydı. İçinde hareket eden siyah yıldırımlar da vardı. Bİr anda son 4 metrelik alan yok edici bir güçle kaplı hale geldi. Şiddetli rüzgarlar bölgede esti ve yıldırım merhametsizce çaktı. Bu yok edici güç, Wang Lin'i geç Yükseliş yetişimcilerinin bile dayanamayacağı bir şeydi!

 

Özellikle yıldırımlar, her şeyi yok edebilecek ejderhalar gibi hareket ediyorlardı!

 

Wang Lin'in figürü, dikkatlice yıldırımların arasından geçerken son 3 metreyi kaplayan kasırganın içinde hareket etmeye devam etti. Attığı her adım güvenli yoldaydı ve bir yanlış adım has ruhunun yok olmasıyla sonuçlanırdı!

 

Önceki adım bir yanlış hesaplama değildi fakat bir nedenden ötürü kısıtlama ters yönde çalışmaya başladı!

 

On nefeslik süreden sonra kasırga hiç var olmamış gibi kayboldu ve siyah yıldırım da onunla birlikte gitti. Wang Lin'in bedeni bir anda hareket geçti ve son 3 metreyi aşıp köşke ayak bastı. Nihayet son 3 metreyi geçmiş olsa da alnı terle kaplıydı.

 

Köşke adım attığı an köşkün etrafındaki 30 metrelik alan aydınlandı. Etraftaki, alanda parlayıp manzaranın hemen değişmesine neden olan parlak bir ışıktı.

 

Wang Lin köşke baktığında sanki bulutlar dağılıp sahte dağlı bir bölgeyi açığa çıkarıyor gibiydi. Her yerde çimenler vardı ve çoktan var olan bir bambu korusuyla bağlantılı olan bir bambu korusu vardı.

 

Manzaradaki değişim, birinin ölümün kapısından gelip başka bir dünyaya girmesi gibiydi.

 

Aynı anda sakin bir ses hiçlikten gelip Wang Lin'in kulaklarına girdi.

 

"Bir kısıtlamayı kırmak, geçici olarak bu mağaraya sahip olma niteliğini verir. Ölmediğin sürece başka kimse giremez!" Bu ses vardığı an bir altın ışık ışını uzaktan uçup Wang Lin'in önünde durdu.

 

Bu kristal bir nişandı. Parmağı büyüklüğündeydi ve havada süzülüp yedi renkli bir ışık yayıyordu.

 

"Bu mağaranın nişanı. Bu nişan elindeyse mağaraya girebilirsin!"

 

Wang Lin derin bir nefes alıp küçük kristal nişanı tuttu ve köşke baktı. Her taş masa ve taburenin kendisini koruyan kısıtlamaları vardı ve gelişigüzel bir şekilde dokunulamazdı.

 

Ancak dışarıdaki kısıtlamayla kıyaslandığında bu kısıtlamalar çok daha zayıftı.

 

Wang Lin ne masaya ne de taburelere baktı, gözleri yuvarlak masanın üstündeki şarap testisine odaklıydı.

 

Şarap testisindeki kısıtlama hassastı fakat Wang Lin zorlanmadan kırabilirdi. Bir süre çıkarım yaptıktan sonra sağ eli testiye işaret etti ve bir su benzeri dalgalanma yedi santim uzağında açığa çıktı.

 

Wang Lin'in parmağı su dalgalanmasına işaret etti, dalgalanmalar yarattı. Aynı anda hızla parmağını kaldırdı ve su dalgalanmasına inen bir illüzyon kısıtlama fırlattı.

 

O an su dalgalanması hemen kaynamaya başladı ve merkezde bir girdap oluştu. Girdap git gide hızlandı, dairesel bir boşluk yarattı.

 

Wang Lin'in sağ eli yıldırım gibi hareket edip doğrudan girdabın içinden uzandı, testiyi tuttu ve bir anda elini geri çekti.

 

Sonra su dalgalanması kayboldu ve her şey normale döndü.

 

Wang Lin heyecanlı bir ifade sergiledi. Elindeki şarap testisi ağırdı, boş olmadığı çok belliydi! Derin bir nefes alıp kapağı açtı ve sonra ferahlatıcı bir koku hemen havayı doldurdu. Wang Lin testinin dibinde 10 damla şarap olduğunu gördü!

 

'Bu şarap testisi ağır ancak içinde sadece 10 damla şarap var... Fakat bu bir semavinin şarabı, normal olmasının imkanı yok!' Wang Lin şarap testisine baktı ve kendiyle savaşmaya başladı. Kısa süre sonra dişlerini sıktı, bir damla şarap döktü ve hemen ağzıyla emdi.

 

Şarap damlası bedenine girdiği an Wang Lin'in tüm bedeni aniden parlak kırmızıya döndü. Manyakça miktarda bir semavi ruhsal enerji bir anda aniden bedenini doldurdu.

 

Bir çakırkeyiflik hissi, semavi ruhsal enerjiyle birlikte Wang Lin'in bedeninde ortaya çıktı.

 

Bedenindeki semavi ruhsal enerji miktarı, meridyenlerinde bir sel gibi hareket ederken hızla arttı. Sonra dantianında sıcak bir kabarma ortaya çıkıp bedenine fırladı.

 

Aynı anda çakırkeyiflik hissi daha da güçlendi. Wang Lin'in gözleri netliğini kaybetti ve bulanıklaştı.

 

Bedeni yavaşça yana eğildi, başı düştü ve uykuya daldı.

 

Zaman geçti, üç ay... altı ay... dokuz ay... bir yıl!

 

Wang Lin tüm yıl boyunca uyudu ve bu süre boyunca ağzından durmadan horlama sesleri çıktı. Wang Lin yetişime başladığından beri nadiren uyumuştu ve bu son yüz yıllardır uyuduğu en uzun uykuydu!

 

Uyuyor olsa da bedenindeki semavi ruhsal enerji hızla artıyordu. Bu hız burada olup tanıklık etseydi Tian Yunzi'yi bile şok ederdi.

 

Bedenindeki semavi ruhsal enerji bir noktaya ulaştığında dantianındaki şeytan kristali sessizce parçalanıp eridi. Şeytani ruhsal enerji aniden bedenini doldurdu fakat anında semavi ruhsal enerji tarafından yutuldu ve onun bir parçası haline geldi.

 

Semavi ruhsal enerji şeritleri bedeninden çıktı ve etraftaki 30 metreye yayıldı. Bu bir yıllık uyku boyunca bölgedeki semavi ruhsal enerji çok yoğun hale geldi.

 

Wang Lin uyurken sağ eli şarap testisini tuttu.

 

Bu gün Wang Lin yavaşça gözlerini açtı ve şarap kokusuyla dolu bir geğirme çıkardı. Refleks olarak etrafına bakarken gözleri karmaşayla doluydu fakat karmaşa hemen kayboldu ve yerini netlik aldı.

 

Hemen ayağa kalktı ve temkinli bir bakış attı. Sonra dikkatlice etrafına baktı ve elindeki şarap testisine bakarken kaşlarını çattı. Tek hatırladığı bir damla şarap içtikten sonra bedenindeki semavi ruhsal enerjinin arttığı ve sonra kontrolü kaybedip uyuya kaldığıydı!

 

Semavi ruhsal enerji aklına gelince hemen kendisini kontrol etti. Kontrolden sonra gözleri tarif edilemez bir şok açığa çıkardı.

 

'Bu... Ben... Ne zamandır uyuyorum!?' Wang Lin'in yetişime başladıktan sonra böyle şok olması çok nadirdi.

 

'Bedenimdeki semavi ruhsal enerji çoktan Ruh Dönüşümü'nün son aşamasının zirvesini almış. Yükseliş aşamasına ulaşmak için ölüm ve yaşam sınamasına girmek için yalnızca alanımı daha fazla kavramalıyım!' Wang Lin elindeki şarap testisine inanmayan bir şekilde baktı.

 

'Bu şarap da neyin nesi?!' Wang Lin dikkatlice şarap testisini çantasına koydu. Hala endişeli olduğundan testiyi çıkarıp üzerine güçlü kısıtlama katmanları yerleştirdi ve sonra tekrar çantasına koydu.

 

'Burada ne var ne yok almalıyım!' O an Wang Lin'in bu yere olan ilgisi zirveye ulaştı!

 

Heyecandan sonra Wang Lin korkuyu hissetti.

 

'Neyse ki alanım daha Yükseliş seviyesine ulaşmadı, aksi takdirde uyurken Yükseliş aşamasına atılım yapmaya çalışırdım. Zhou Yi'nin verdiği yükseliş kristalini çıkaramazdım ve başarısız olsaydım çok acınası bir şekilde ölürdüm!' Wang Lin düşüncü ancak gözleri hemen parladı.

 

'Şu anki yetişimimle Ruh Dönüşümü'ndekiler benim için bir tehdit değil. Şu anda yalnızca alanımı Yükseliş seviyesine ulaştırmalıyım, sonrasında Yükseliş aşamasına ulaşmak için gidip gizli bir yer bulabilirim... Burası en gizli yer, bu yüzden alanım atılım yaptığında dönüp burada Yükseliş aşamasına ulaşacağım!'

 

'Bu dünyadaki her şey gerçekten kadere bağlı. Bu yere girmem şanslı bir tesadüftü. Böyle bir şey olmasaydı yeteri kadar semavi yeşimim olsa da bu duruma ulaşmam uzun yıllarımı alırdı. Bu ölümlülerin tesadüfi karşılaşma dedikleri şey mi?..' Wang Lin, bir yıl uyuduktan sonra mükemmel bir durumda olduğundan iyi bir ruh halindeydi. O an etrafına baktı ve tam etrafındaki kısıtlamayı kırmaya hazırlanırken aniden aklına bir şey geldi.

 

'Ne kadar süre uyudum?.. On yıllarca veya yüz yıllarca uyuduysam dışarıdaki her şey büyük ölçüde değişmiştir. Eğer böyleyse kendi başıma yetişim yapsam daha iyi olurdu...' Wang Lin köşkte yürürken biraz düşündü. Gözleri aniden küçüldü ve bakışları uzaktaki bambu korusuna düştü.

 

Bambu korusunda bir çiftin köşesi görülebiliyordu. Çoğunluğu bambuyla kaplı olsa da dikkatlice baktıktan sonra Wang Lin bazı ipuçları yakalayabildi.

 

'Önceden fark etmemiştim fakat burada bir yapı daha var. Bu bir ölümlü tapınağının avlusuna benziyor!'

 

Biraz düşündükten sonra Wang Lin tapınağı kontrol etmeye gitmedi. Kristal nişanı çıkardı ve ilahi hissi içine girdi. Işık dalgalanmaları gerçekleşti ve figürü mağaradan kayboldu.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44254 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr