Bölüm 557: Gökleri Tersine Çeviriş (2)

avatar
2595 22

Xian Ni - Bölüm 557: Gökleri Tersine Çeviriş (2)


Çevirmen: Hollywood Hootsman

Editör: Lord Viole Grace


Soğuk rüzgar geçtikten sonra taş kapıdan beyaz bir sis çıktı ve hemen bir kişiye yoğunlaştı. Bu kişi 30'lu yaşlarındaydı, ifadesi soğuktu, beyaza bürülüydü ve her hareketi bir semavi aura taşıyordu.

 

Ortaya çıktıktan sonra soğukça Wang Lin'le Yao Xixue'nin içinde olduğu buz heykellere baktı. Ağzını açmamasına rağmen bir ses çıktı.

 

"Nişansız kimse Efendi'nin mağarasına giremez!"

 

Yao Xixue'nin olduğu buz heykelden çıkan kırmızısı ışık, içeriden bir ısı dalgası geliyormuş gibi şiddetlendi. Beyaz sis dalgaları heykelden çıktı ve göz açıp kapayıncaya kadar buz eridi, Yao Xixue dışarı çıktı.

 

"Buraya üç kez geldin ve Kan Efendisi'nin büyülerini kullanıyorsun. Onun soyundan geldiğini düşünerek üç seferde de sana çok yüklenmedim ve kendini diriltmen için büyünü kullanmana izin verdim ancak nankörün teki çıktın. Bu sefer hala şansın varken dirilme büyünü kullanıp derhal buradan defol!" Orta yaşlı adamın sesi sakin olsa da güçlü bir aura yaydı.

 

O an Wang Lin'in bulunduğu buz heykel yavaşça eridi. İfadesi, soğukça ikisine bakarken sakindi.

 

Orta yaşlı adamın bakışları sakindi. Wang Lin'e bakmadı bile ve sadece Yao Xixue'ye baktı.

 

Yao Xixue başını eğip konuştu, "Kıdemli, atamı tanıdığınıza göre geçmeme izin versenize? Bu mağara yıllardır terk edilmiş durumda ve öylece bırakmak israf olur. Neden küçüğünüze vermiyorsunuz?"

 

Orta yaşlı adam bakışlarını çekip sakince konuştu, "Kılıcımın üç vuruşuna dayanabilirsen layıksın demektir! İkiniz birlikte misiniz yoksa ayrı mı?"

 

Yao Xixue'nin gözleri parladı ve konuştu, "Önce ikimiz de ayrı ayrı birer vuruşu, sonrasında da son vuruşu birlikte karşılayacağız!"

 

Orta yaşlı adam sakin kalan gözleriyle parmağını kaldırdı, bir altın ışık ışının hızla parmak ucunda yoğunlaşmasına neden oldu.

 

"İlk kişi, öne çık! Dayanabilirsen yaşarsın, dayanamazsan ölürsün!"

 

Yao Xixue Wang Lin'e doğru baktı. "Dost yetişimci Wang!"

 

Wang Lin hafifçe gülümseyerek iki adım geri atıp başını iki yana salladı. "Dost yetişimci Yao'nun söyledikleri yanlıştı. Düşünmek için zamana ihtiyacım var!"

 

Yao Xixue Wang Lin'e bakıp konuştu, "Ne yanlıştı ki?"

 

"Bu yerde 18 mühür yok. Mühürler gerçekten varsa da yalnızca 12 tane vardır. Bu kapının arkası mağara!"

 

Yao Xixue alayla gülümsedi. Wang Lin'in son anda fikrini değiştirmesini zaten bekliyordu. Hiç paniklemeden konuştu, "Dost yetişimci Wang, sana söylemeyi unuttuğum bir şey var. Umarım aldırmazsın ancak şimdi söylersem de çok geç olmaz. Buraya girdikten sonra altın sembolü elde etmek, mağaraya girmek için sınamayı alma yeterliliğini verir. Ancak yeterliliği kazandığında mutlaka başarılı olmalısın, aksi takdirde ölürsün! İnanıp inanmamak sana kalmış!"

 

İfadesi bir belirsizlik görünümü sergiledikten sonra Wang Lin çaresizlik dolu bir bakışla Yao Xixue'ye bakıp gülümsedi. "Dost yetişimci Yao'da Kan Ruh Hapı var, doğal olarak bu konuda endişelenmiyorsun. Güzel plan!"

 

Orta yaşlı adam soğukça Yao Xixue'yle Wang Lin'e baktı. Hiç sabırsızlık belirtisi göstermedi.

 

Yao Xixue konuştu, "Mağaraya girmeme yardım edersen hayatın konusunda endişelenmene gerek olmayacak. Ayrıca öncesinde söz verdiğim her şeyi de vereceğim!"

 

Wang Lin düşünüp konuştu, "Durum böyle olduğuna göre harekete geçeceğim ancak buranın tam olarak ne olduğunu bilmek istiyorum!"

 

Yao Xixue gülümsedi. "Burası bir semavinin arkada bıraktığı bir mağaraydı. Babam bu bilgiyi tesadüfen bir şeytan imparatorundan aldı. Bu mağara uzun yıllardır terk edilmiş durumda ve büyülerin çoğu kayboldu, yalnızca bu mağara ruhu kaldı. Üç kılıç enerjisine de dayanman için en az bir Yükseliş yetişimcisi olmalısın. Pekala, söylemem gereken her şeyi söyledim, bu yüzden dost yetişimci Wang, lütfen harekete geç!"

 

Wang Lin ciddi bir tonda konuştu, "Yalnızca Yükseliş yetişimcilerinin dayanabileceği kılıç enerjisi mi? Ben yalnızca Ruh Dönüşümü'nün orta aşamasındayım, dost yetişimci Yao gerçekten bana çok yükleniyor."

 

Yao Xixue'nin ifadesi soğuklaştı ve soğukça konuştu, "Wang Lin, mağaraya giremezsek benim elimde Kan Ruh Hapı var ancak sen kesinlikle ölürsün!"

 

Tam o an soğukça onlara bakan orta yaşlı adam aniden konuştu, "Bu doğru. Mağaraya giremezseniz ikiniz de ölürsünüz. Yaşamak istiyorsanız girmeyi başarmak zorundasınız!"

 

Wang Lin uzun bir süre düşündükten sonra ileri bir adım attı ve ciddi bir tonda konuştu, "Kıdemli, lütfen harekete geçin!" Parmağını havaya kaldırdı ve içindeki bastırılmış şeytani düşünceler aniden dışarı akıp hemen bedenini doldurdu. Kalın bir siyah sis bedeninden çıktı ve neredeyse bir anda tüm bedeni bu siyah sisle kaplı hale geldi.

 

Yao Xixue'ye göre bu siyah sis şeytani ruhsal enerjiydi!

 

'Yaptığı ilk şey şeytan generaline karşı kullandığı büyüyü kullanmak oldu, yani tüm gücünü kullanıyor. Tam da planladığım gibi!' Yao Xixue bunu çoktan hesaplamıştı. Ona göre Wang Lin'in yetişimi yalnızca Ruh Dönüşümü'nün orta aşamasındaydı.  Ona yeteri kadar semavi yeşim vermiş olsa da yalnızca üç günde yetişimini Ruh Dönüşümü'nün son aşamasına yükseltemezdi.

 

Bu yüzden orta aşama Ruh Dönüşümü yetişimiyle kılıç enerjisine dayansa bile ağır yaralanacaktı ve bir tehdit olmayacaktı.

 

Ve babasının verdiği yöntemle iki darbeye dayanabileceğine emindi, bu da mağara ruhunun belirlediği gereksinimi karşılamasını sağlayacaktı!

 

Buraya geldiği önceki seferlerde elinden geleni yapmış ve iki darbeye dayanabilmişti ancak sonuncu darbede hep başarısız olmuştu.

 

Orta yaşlı adam siyah sisle kaplı Wang Lin'e baktı. Tek kelime etmeden parmağını şıklattı ve bir altın ışık ışını yıldırımdan daha hızlı bir şekilde fırladı.

 

Wang Lin, etrafındaki tüm şeytani ruhsal enerji işaret parmağında toplanırken bir kükreme çıkardı. Göz açıp kapayıncaya kadar etrafındaki tüm şeytani ruhsal enerji kayboldu ve şu anda sağ işaret parmağında yoğunlaşmış haldeydi.

 

Altın ışık yaklaşıp parmağıyla çarpıştı.

 

Altın ışık bir tığ gibi şeytani ruhsal enerjiyi direkt yarıp geçti fakat aynı anda şeytani ruhsal enerji altın ışığa girerek onu zayıflatıp durdu.

 

Altın ışık normal gözükse de aslında çok güçlüydü. Tüm şeytani ruhsal enerjiyi kırıp geçti ve Wang Lin'in bedenine girdi.

 

Wang Lin bir ağız dolusu kan kustu ve bedeni kuvvetli bir güç tarafından geri fırlatıldı. Aynı anda patlama ve kırılma sesleri bedeninden çıktı.

 

Platform çok büyük değildi, bu yüzden Wang Lin'in bedeni platformdan dışarı çıktı ve altındaki boş uzaya doğru düştü.

 

Orta yaşlı adam başını eğip Wang Lin'in kaybolduğu yere baktıktan sonra başını kaldırdı ve yavaşça konuştu, "Bunu ilk vuruşu geçiş olarak sayacağım! Sırada ikinci vuruş var!" Sonra sağ elini kaldırdı ve başka bir altın ışık ışını parmağında yoğunlaştı.

 

Wang Lin'in ağır yaralanması Yao Xixue'nin beklentileri arasındaydı. Wang Lin'in hayatını umursamıyordu, umursadığı şey mağaraya nasıl girileceğiydi. Babasının Wang Lin'le kötü bir ilişki kurmaması hakkında söylediği şeyleri tamamen unutmuştu.

 

İçten içte Wang Lin'in mevkisinin ve yetişiminin, onun hakkında anormal bir şey olsa da kendisiyle arkadaş olmaya yeterli olmadığını düşünüyordu!

 

İlahi hissini yaydı ve Wang Lin'e dair hiçbir iz bulamadıktan sonra son şüphesi de tamamen ortadan kalktı.

 

Mağara ruhunun fırlattığı ikinci kılıç enerjisiyle yüzleşmek üzereydi, bu yüzden çabucak çantasına dokunup çok sayıda kan yeşimi çıkardı. Tam o an orta yaşlı adam altın ışık ışınını fırlattı ve ışın kükreyen bir altın ejderha gibi yol aldı.

 

Yao Xixue'nin elindeki yeşimler çabucak parçalandı ve çok miktarda kan kırmızısı ışık altın ejderhayı kuşattı. Altın ejderha hemen kan kırmızısı ışığı kırıp geçti ve biraz sönmüş olsa da Yao Xixue'nin göğsüne kazınırken hala şiddetliydi.

 

Yao Xixue'nin yüzü anında kızardı ve ağzındaki kanı bastırdı. İki adım geri gitti ve sonra orta yaşlı adama baktı.

 

Bu, kapıya vardığı dördüncü seferdi. Kan yeşimlerinin yalnızca bir kez işe yaradığını ve ikinci kez altın ışık üzerinde hiçbir etkisinin olmadığını biliyordu.

 

Buraya geldiği ilk seferde kan yeşimlerini kullanarak 11 platformu da geçmiş ve kesinlikle başarılı olacağını düşünmüştü fakat kan yeşimleri ikinci kılıç enerjisi saldırısında etkisini kaybetmişti!

 

"Bunu ikinci vuruşa dayanışın olarak sayacağım! Sırada üçüncü vuruş var!" Orta yaşlı adam konuşurken bir altın ışık ışını daha parmak ucunda toplandı. Yao Xixue'ye hazırlanması için zaman vermedi ve altın ışık fırladı.

 

Yao Xixue'nin yüzünün rengi kırmızı olsa da kalbi çok heyecanlıydı. Öncesinde hep ağır yaralı ve çok az semavi ruhsal enerjiye sahip halde üçüncü kılıç enerjisi vuruşuna ulaşmıştı, bu halde dayanması imkansızdı.

 

Ancak şimdi Wang Lin ilk saldırıya dayanmıştı ve kendisinin hala bir sürü semavi ruhsal enerjisi vardı. Küçük yaraları olsa da bu, büyüsünü kullanmasını etkilemezdi.

 

Üçüncü kılıç enerjisine dayanma konusunda hiç olmadığı kadar emindi!

 

"Bu mağara benimdir!" Yao Xixue derin bir nefes aldı ve eli mühürler oluşturmaya başladı. Altın ışık yaklaştığında bir ağız dolusu kan kustu. Kan altın ışığa indikten sonra ilahiler söylemeye başladı ve elleri daha da hızlı hareket etti.

 

Altın ışık taze kanla kaplıydı ve cızırtı sesleri çıkarıyordu. Kan kaynıyormuş gibi göründü ve sonra altın ışığa yapışan bir sembole dönüştü.

 

Altın ışık anında söndü fakat üzerindeki kan sembolü de eridi. Altın ışık doğrudan Yao Xixue'ye ilerledi.

 

Yao Xixue derin bir nefes aldı ve eli mühürler oluşturmayı bıraktı. Bunun yerine eli, göğsünün önünde durmadan önce ardıl görüntüler oluşturdu. Kısa süre sonra dairesel bir kan formasyonu Yao Xixue'nin elinde belirdi. 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44223 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr