Bölüm 549: Kudret Gösteriş

avatar
2603 25

Xian Ni - Bölüm 549: Kudret Gösteriş


Çevirmen: Hollywood Hootsman

Editör: Lord Viole Grace


"Ne fikrimiz olsun ki? O adam tam bir çöp, onunla uğraşmaya hiç gerek yok!" Konuşan kişi orta yaşlı bir adamdı. Yüzü küçümsemeyle doluydu ve içten içe yeni kumandanı hor görüyordu.

 

Daha doğru olmak gerekirse bu zamana kadar hiçbir yabancıyı değerli görmemişti!

 

"Alay Lideri Sun bu konuda yanılıyor. Bu yeni kumandan muhtemelen çok ihtiyatlı biri. Hareke geçmeyip tek bir şey bile yapmamak normal insanların yapabileceği bir şey değil!" dedi aralarından beyaz saçlı bir yaşlı adam.

 

Bu kişi yaşlı olmasa da siyah zırhı onu çok sakin ve istikrarlı gösteriyordu.

 

Alay Lideri Sun soğukça homurdanıp konuştu, "Çok kafa yoruyorsun."

 

Herkesin Wang Lin hakkında farklı fikirleri vardı ama nihayetinde ortar bir karara varılmadı. Sima Yan şakaklarını ovuşturup konuştu, "Pekâlâ, sakın onu kışkırtıp durmayın. Onun uzun süre sessiz kalabileceğine inanmıyorum. Başlatan o olduğu sürece bir şekilde onun icabına bakarız."

 

Zaman yavaşça geçti ve göz açıp kapayıncaya kadar Wang Lin ordu kampında yarım ay boyunca yetişim yaptı. Bu yarım ayda Wang Lin hiçbir şey yapmadı, orada öylece oturup sessizce yetişim yaptı. Ordu kampı onun yetişim alanı olmuş gibiydi.

 

On Üç'ün kalbi de Wang Lin'le birlikte yetişim yaparken sakinleşti.

 

Ancak Hu Pao'nun öfkesi artmaya devam etti. Wang Lin'in görüşünü umursamasaydı çoktan ruh bayraklarını çıkarıp büyük bir savaşa tutuşurdu.

 

Wang Lin'in sessizliği, 10.000 şeytan askerinin gözlerindeki küçümsemenin artmasına neden oldu.

 

Wang Lin bunların hiçbirini umursamadı.

 

Bu gün, idman yaparlarken Alay Lideri Sun'un liderliğindeki alay Wang Lin'İn yanından geçti. Alay Lideri Sun, Wang Lin'e duyduğu aşağılamayı ve küçümsemeyi gizlemedi. Wang Lin'i içten içe çok hor görüyordu. Yanından geçerken tükürüp "Çöp!" demeden edemedi.

 

Alay, liderlerinin ifadesiyle hareketini gördü ve gülmeye başladı. Kahkahaları küçümsemeyle doluydu.

 

O tükürük yere indiği an Wang Lin gözlerini açtı. Sakin bir yüz ve ondan daha da sakin bir sesle konuştu, "Alay Lideri Sun, az önce ne dedin?"

 

Alay Lideri Sun şaşırdı. Bu, Wang Lin'in yarım ayıdır ilk konuşmasıydı. İçten içte alayla gülümsedi ve küçümsemeyle konuştu, "Çöp olduğunu söyledim..."

 

Sesi kibirle doluydu ancak daha konuşmasını bitiremeden Wang Lin'in gözleri soğuklaştı ve anlaşılamaz bir gülümseme takındı. Sağ eli yıldırım gibi hareket edip uzandı, görünmez bir gücün aniden ortaya çıkmasına neden oldu.

 

Alay Lideri Sun'un bedeni anında bu görünmez güç tarafından bastırıldı ve hiç direnemeden Wang Lin'e doğru çekildi.

 

Alay Lideri Sun'un ifadesi anında değişti ve debelenmeye çalıştı. Ancak ne yaparsa yapsın, tüm şeytani ruhsal enerjisini kullandığında bile bir fayda sağlamadı. Onu bastıran güç çelik gibiydi ve git gide onu daha sert sıkıyordu.

 

Bedeni hemen Wang Lin'e doğru uçtu ve Wang Lin eliyle boynunu yakaladı.

 

"Sen..." Kan hızla kafasına akın etti ve yüzü çok kırmızı hale geldi. Boynundaki el, onu orada kıstıran ölüm kapısı gibiydi.

 

Şu anki durumda bile gözlerini fal taşı gibi açıp Wang Lin'e baktı. Bu kişinin kendisini öldürmeye cesaret edeceğini inanmamıştı ancak şimdi Wang Lin'in yetişiminden korkuyordu. Wang Lin bir hareket yapmıştı ve kendisi hiç direnememişti. Kumandan Sima bile böyle bir şey yapamazdı.

 

Alay liderlerinin yakalandığını gören 1.000 şeytan askeri aniden hareke geçip Wang Lin'e doğru saldırdı.

 

Wang Lin'in gözleri soğuklaştı ve konuştu, "On Üç!, Gök Şeytan Ülkesi'nin sekizinci askeri yasasını söyle!"

 

On Üç yeşimin içindekileri ezberlemişti. Wang Lin soruyu sorunca hemen cevap verdi, "Üstlerine karşı isyan edenleri öldürün!"

 

Alay Lideri Sun'un bedeni titredi ve kalbini kötü bir his sardı. Konuşmak istedi ancak Wang Lin boğazını sıktığından tek bir cümle bile söyleyemedi.

 

Wang Lin buz gibi soğuk gözlerle ürkünç bir gülümseme takındı. Aniden sağ eliyle çok fazla güç uyguladı ve çatırtı sesiyle, Alay Lideri Sun'un boynu tek kelime dahi edemeden Wang Lin tarafından ezildi. Aynı anda Wang Lin semavi ruhsal enerjisini deli gibi bu kişinin bedenine yayıp yetişimini yok etti.

 

Öldüğü ana kadar Alay Lideri Sun inançsızlıkla doluydu. Yeni atanan kumandanın onu öldürmeye cüret edeceği aklının ucundan bile geçmezdi!

 

Cesedi tutarken Wang Lin dein bir nefes aldı, sonra şeytani ruhsal enerji şeritleri alay liderinin bedeninden çıkıp Wang Lin tarafından emildi.

 

Tüm bunlar çok hızlı gerçekleşti. On Üç'ün konuşmasını bitirdiği an Wang Lin bu kişiyi hiç tereddüt etmeden öldürdü.

 

O an saldıran şeytan askerleri oldukları yerde durdu. Gözleri öfkeyle doluydu. Zeki olan bu şeytan askerleri bakışlarını çabucak Wang Lin'e çevirdi.

 

Wang Lin, Alay Lideri Sun'un cesedini öne attı. Sonra soğukça şeytan askerlerine baktı ve tek bir kelime etmedi.

 

Ceset şeytan askerlerinin önüne indi. Alay Lideri Sun'un şaşkın yüzünü görünce bizzat Alay Lideri Sun tarafından yetiştirilen askerlerin kalplerindeki öfke arttı.

 

Şeytan askerlerinden biri hemen öfkeyle bağırdı, "Kardeşlerim, Alay Lideri'nin intikamını alalım!"

 

Bu sözler söylendikten sonra şeytan askerlerinin çoğu öfkeli kükremeler çıkardı. Hepsi hiç tereddüt etmeden Wang Lin'e doğru atıldı ve şeytani auralarını serbest bıraktı. Onlara göre Wang Lin düşmanlarıydı!

 

Wang Lin'in gözleri daha da soğuklaştı ve usulca konuştu, "Üstünüze isyan ediyorsunuz!"

 

Sonra ürpertici bir gülümseme çıkardı. Uçmadı, onun yerine çatasına vurup Semavi Kılıç'ı çıkardı. Bir sallayışla bir kılıç enerjisi ışını göğü bölecekmiş gibi fırladı. Yarımay Bıçağı hızla takip etti ve direkt şeytan askerlerine doğru ilerledi.

 

Çığlıklar anında bölgede yankılanmaya başladı. Semavi Kılıç için, yalnızca Çekirdek Oluşturma aşamasında olan bu şeytan askerleriyle başa çıkmak çok kolaydı. Bir kesişle şeytan askerlerinin başları yere düştü.

 

Buradaki karmaşa anında diğer alayların şeytan askerleri tarafından görüldü ve bakışları kendi alay liderlerine düştü. Kalan dokuz alay lideri hızla oraya gitti ve şeytan askerleri de hemen arkalarından takip etti.

 

Dokuz alay liderinden biri hemen bağırdı, "Dur!"

 

50 kilometre uzak bir mesafe değildi. Çok geçmeden 9.000 şeytan askeri Wang Lin'in olduğu yere doğru ilerlerken bir toz bulutu ortalığı kapladı.

 

Wang Lin onlara hiç bakmadan kollarını açtı ve bedenindeki şeytani ve semavi ruhsal enerji bir girdap oluşturdu. O an Semavi Kılıç ve Yarımay Bıçağı tarafından öldürülen yüzlerce şeytan askerinin şeytani ruhsal enerjisi bedenlerinden çıktı. Sonra şeytani ruhsal enerji Wang Lin'e doğru uçtu ve onun tarafından emildi.

 

Şeytani ruhsal enerji çok yoğundu ve merkezde Wang Lin olacak şekilde bir girdap yarattı. 9.000 asker vardığında Wang Lin şeytani ruhsal enerjiyi emmeyi bitirmişti. Parmağıyla havaya işaret edip Semavi Kılıç'la Yarımay Bıçağı'nın kendine geri uçmasını sağladı. Semavi Kılıç'la Yarımay Bıçağı başının üstünde süzüldü ve keskin vızıltılar çıkardı.

 

Kısa bir sürede Alay Lideri Sun'un 1.000 kişilik alayının yarısından fazlası ölmüştü!

 

Dokuz alay liderinin hepsi siyah zırh giyiyordu ve Wang Lin'e yaklaştı. Bakışları anında Alay Lideri Sun'un cesedine düştü.

 

9.000 şeytan askerinin hepsi yayılıp Wang Lin'in olduğu yeri kuşattı ve yoğun öldürme niyeti anında bölgeyi doldurdu. Yalnızca Wang Lin'in etrafını sarmıyorlardı, bir formasyon oluşturuyorlardı ve hedef Wang Lin'di!

 

On Üç'le Hu Pao hemen ayağa kalktı ve ikisinin de gözleri soğuklaştı. Özellikle Hu Pao'nunkiler, ruh bayraklarını çıkarıp soğukça etrafına bakarken dudaklarını yaladı.

 

Wang Lin hala yerde lotus pozisyonunda oturuyordu. Az önce öldürürken bile ayağa kalkmamıştı. O an 9.000 şeytan askeri tarafından kuşatılmış olsa da ifadesi hala sakindi ve sakince konuştu, "Hepiniz üstünüze karşı isyan mı edeceksiniz?"

 

Dokuz alay liderinin gözleri aniden soğuklaştı. Yerdeki kan lekeleri hala kurumamıştı ve  hala yuvarlanan kopmuş kafalar vardı. Tüm bunlar anında Wang Lin'in dokuz alay liderinin kalplerindeki imajının değişmesine neden oldu.

 

Wang Lin'in sözlerini duyduktan sonra hepsi birbirine baktı ve konuşmadı.

 

Tam o an uzaktan öfkeli bir kükreme geldi. Sima Yan öfkeli bir rüzgar gibi hızla oraya ilerledi. Şeytan askerlerini geçti ve hemen olay yerine geldi. Burada yaşanan katliamı görünce yüzü daha da kasvetleşti.

 

Öncesinde meditasyon yapıyordu ve kamptaki karmaşayı duyduğunda hemen yarıda bırakmıştı. Ancak ortaya çıkmayıp gizemli bir teknikle ordu görevlisiyle iletişim kurdu. Ortaya çıkmadan önce Wang Lin'in kuşatılmasını bekledi.

 

Sima Yan ciddi bir tonda konuştu, "Efendi Kumandan, nedeni ne olursa olsun Alay Lideri Sun'u öldürdükten sonra askerlerini de katlettin. Bu meseleye göz yummayacağım!"

 

Wang Lin'in ifadesi sakin kaldı ve hafifçe gülümsedi. "On Üç, Gök Şeytan Ülkesi'nin on üçüncü askeri yasasını söyle!"

 

On Üç çabucak cevap verdi, "Ordu kampını kuşatanlar 30 nefeslik sürede geri çekilmelidir. Çekilmezlerse öldürün!"

 

"Gök Şeytan Ülkesi'nin ikinci yasasını söyle!"

 

"İzin olmadan iç meseleler için Ölümsüz Katletme seviyesi veya daha üst formasyonlar kullananlar 20 nefeslik sürede durmalıdır yoksa ağır bir suç işlemiş olurlar!"

 

Wang Lin'in ifadesi sakindi ve daha da kasvetleşen Sima Yan'ın yüzüydü. Anında önündeki bu kişinin yarım ay boyunca hiçbir şey yapmama sebebini anladı. Bu kişi bekliyordu, herkese felakete sürüklemek için harekete geçme şansını bekliyordu!

 

Dokuz alay liderinden üçü hemen geriye bir adım attı. Hepsi birbirine baktı ve birbirlerinin gözlerindeki korkuyu gördü. Kumandan pozisyonu anlaşmazlığına karışmak istemiyorlardı.

 

"On Üç, süre tutmaya başla!" Wang Lin gözlerini kapatıp daha fazla Sima Yan'a bakmadı.

 

On Üç sakin gözlerle yavaşça konuştu, "13 nefeslik süre çoktan geçti. Kaldı 16, 15, 14, 13..."

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr