Çevirmen: Hollywood Hootsman

Editör: Lord Viole Grace

Yeşimlerle işi bitirdikten sonra Wang Lin'in ilahi hissi yayılıp tüm vadiyi kapladı. Vadinin içindeki her köylü farkında olmadan onun tarafından gözlemleniyordu. Neredeyse hepsinin gerçekten iyi yeteneğe ve yetişime başladığındaki bedeninden çok daha güçlü bedene sahip olduğunu buldu.

Pişmanlık duyarken Wang Lin mutluydu da. Burada hiç ruhsal enerji olmasa da şeytani ruhsal enerji vardı. Belki ruh bayrağını yetiştirmek için şeytani ruhsal enerjiyi kullanmak onlara bazı faydalar sağlayabilirdi.

Aklında bu fikirle Wang Lin'in ilahi hissi, diğer köylere saldırmayı ve yaşanacak potansiyel yerler aramayı planlayan Ouyang Hua'yı buldu.

Ouyang Hua'nun kulaklarına bir mesaj gönderdikten sonra Wang Lin ilahi hissini geri çekti.

Kısa süre sonra Ouyang Hua, hızla yüzünde saygılı bir ifadeyle Wang Lin'e koştu. Öncesinde düşünürken aniden Wang Lin'in sesini duymuştu. Bir anlığına şaşırmış ve sonrasında hızla buraya koşmuştu.

Wang Lin iki yeşim parçasını Ouyang Hua'ya fırlattı.

Ouyang Hua şaşırdı. Dikkatlice yeşimlere baktı ve sonrasında sorarken çok heyecanlandı, "Yüce Semavi, bunlar şeytan yeşimleri mi?"

"Şeytan yeşimi... Sayılır!" Wang Lin Lou Yun'un anılarını araştırıp Lou Yun'un atasının "şeytan yeşimi" denilen bir şey kaydettiğini buldu.

Ouyang Hua yeşimi tutup derin bir nefes aldı. Ona uzun bir süre baktıktan sonra yaşlı yüzü kırmızıya döndü. Biraz utanmış halde fısıldadı, "Yüce Semavi, bunların yalnızca bazı şeyleri kaydettiğini biliyorum, nasıl okunulacağını bilmiyorum..."

"Birini alnına bastır ve onun içine baktığını hayal et. Zihnin sağlamsa görebileceksin. Değilse de birkaç kez daha dene!" Sonra Wang Lin gözlerini kapattı.

Ouyang Hua derin bir nefes alıp lotus pozisyonunda oturdu ve yeşimi alnına bastırıp içini görüntülediğini hayal etmeyi denedi. Bir süre sonra kederli bir gülümseme takındı. Ne kadar sıkı hayal ederse etsin içini göremiyordu.

Wang Lin gözleri kapalı olsa da hala Ouyang Hua'yı gözlemliyordu.

Bu kişi Antik Şeytan Şehri'ne çalışmaya gittiğinden bu vadinin yaşlısıydı, bir aşama şeytani ruhsal enerjisinin olduğu tespit edilmişti. Şehrin içinde yaşamak için yeterli olmasa da köydeki mevkisi büyük ölçüde artmıştı.

Wang Lin açıkça ince, ipek benzeri bir auranın yavaşça Ouyang Hua'nın dantianında hareket ettiğini görebiliyordu. Ancak bu kişinin tüm meridyenleri kapalıydı. O aura şeridinin dönüşü hem yavaş hen de hareket menzili sınırlıydı.

Böyle olsa bile bu aura, vadinin etrafındaki formasyonun katalizörü olarak davranabiliyordu. Bununla formasyonu kontrol edebiliyor ve hatta sahte bir beden yaratabiliyordu.

Bir saat sonra Ouyang Hua'nın pes etmekten başka çaresi kalmadı. Sessizce başını iki yana sallarken yüzü kederle doluydu.

Wang Lin gözlerini açtı ve gözleri parladı, sonra elini salladı. Ouyang Hua, Wang Lin'e doğru uçarken haykırdı. Wang Lin sol elinin iki parmağını kaldırıp aniden Ouyang Hua'nun dantianına işaret etti.

Bir işaret edişle, Ouyang Hua anında inledi. Dantianından keskin bir acı geliyordu ve büyük ter boncukları alnından yere düşüyordu.

Bu acı verici olsa da dişlerini sıktı. Wang Lin onu öldürmek isteseydi bunu yapmaya hiç gerek duymayacağını biliyordu. Wang Lin bunu yapıyorsa büyük ihtimalle ona yardım etmek içindi.

Onun yaşındaki biri genellikle sonsuza dek aşama 1'de sıkışıp kalır ve daha fazla şeytani ruhsal enerji aşaması kazanması imkansız olurdu. Ancak bu şansa sıkı sıkı sarılırsa atılım yapmanın yalnızca bir hayal olmayacağına dair bir hissi vardı.

Ouyang Hua'nın dantianına işaret eden Wang Lin'in parmağı yavaşça yukarı hareket etti. Her bir santim yukarı hareket ettirişinde Ouyang Hua'nın hissettiği acı bir kat artıyordu. Alnından ter yağmur gibi düşüyordu, bedeni şiddetle titriyordu ve yüzü tamamen solgundu.

Wang Lin'in ifadesi hala normaldi. Parmağını yedi santim kaldırdıktan sonra Ouyang Hua'ya sakince bakıp konuştu, "Katlan!"

Sonra sol eli aniden Ouyang Hua'nın alnına kadar olan yedi santim boyunca yükseldi.

Sefil bir inilti Ouyang Hua'nın ağzından çıkıp tüm vadide yankılandı.

Ouyang Hua'nın gözleri, kendisi yere düşüp hareketsiz kalırken arkaya döndü.

Wang Lin ona bakmadan orada oturmaya devam etti. Ouyang Hua'nın sefil iniltisini tüm köylüler duymuştu ancak hiçbiri gidip kontrol etmeye cüret edemdi. Kabile yasası başlarının üstündeki bir kılıç gibiydi, kimse kırmaya cesaret edemiyordu.

Birkaç saat sonra Ouyang Hua yavaşça gözlerini açtı. Gözlerini açtığı an donup kaldı. Tüm dünya aniden gözüne farklı göründü. Çiçekler hala çiçek, otlar hala ot ve duvar her zamanki kadar sertti ancak ona göre her şey farklıydı.

Ouyang Hua'nın kalbinde bir yeniden doğma hissi yankılandı. İki damla göz yaşı dökmeden edemedi. Küçük şeyleri görebilecek durama gelinen iki yıldıza ulaşıp ulaşmadığını kontrol etmeye gerek duymadı. Saygıyla Wang Lin'in önünde diz çöküp üç kez secde etti.

"Teşekkür ederim, Yüce Semavi!"

Çok fazla bir şey söylemese de bu kelimelerin içindeki heyecan 10.000 kelimeyle bile ifade edilemezdi.

Wang Lin başını sallayıp konuştu, "Şeytan yeşiminin içindekini görüp göremediğini kontrol et."

Ouyang Hua hızla yeşimi aldı, alnına bastırdı ve hayal etmeye başladı. Yeşimin içindeki ilahi çabucak hafızasına kazındı.

Ouyang Hua'nın bedeni, kalbindeki heyecanı bastırmak için derin bir nefes alırken titredi ve sonrasında konuştu, "Küçüğünüz gördü." Farkında olmadan kendine hitap etme şeklini değiştirdi.

Wang Lin başını salladı. Öncesinde Ouyang Hua'ya zorla bir meridyen açmak için parmaklarını kullanmıştı. Bu yöntem çok acımasızcaydı ve gelecekte bir sürü sonuç doğuracaktı ancak onun yetişimini artırmanın en hızlı yolu buydu!

Wang Lin Ouyang Hua'ya bakıp konuştu, "Bu ilahiye "ruh arıtma" deniyor. Dikkatlice dinle, bir kere açıklayacağım. Öğrendiğinde buradaki köylülere öğreteceksin."

Ouyang Hua'nın bugünkü heyecanı birbiri ardına kabaran güçlü dalgalar gibiydi.

Yetişiminin artması zaten onu çok heyecanlandırmıştı. Yeşimin içindeki bu ilahiyi gördükten sonra kalbi delice attı. Gerçek olduğuna inanamadığından yalnızca tahmin yürütmekle kaldı. Sonuçta Şeytan Ruh Diyarı'nda büyüler çok nadirdi, normal insanların onları elde etmesi imkansızdı.

Ouyang Hua derin bir nefes alıp inanmayan bir şekilde sordu, "Yüce Semavi... Yüce Semavi, yani bana bu büyüyü öğretecek misiniz?"

Wang Lin ifadesi hiç değişmeden başını sallayıp konuştu, "Sadece sana da değil, buradaki tüm köylülere öğreteceğim."

Ouyang Hua'nın bedeni titredi ve sonrasında saygıyla başını eğip konuştu, "Ben, Ouyang Hua, Yüce Semavi'nin yaptığını asla unutmayacağım!" Bu kelimeler kalbinden geliyordu ve içtenlikle doluydu.

Büyüler gibi şeyler çok az kişi tarafından kontrol edilirdi. Köylüleri geç, Ouyang Hua bile yeteneğine rağmen hayatı boyunca bir büyü öğrenme şansı elde edemezdi.

Wang Lin bu büyüyü yetiştirmenin püf noktalarını belirtti. Ouyang Hua iyi bir öğrenci gibi dinledi Wang Lin'e duyduğu minnettarlık daha da güçlendi.

Wang Lin konuşmayı bitirdikten sonra Ouyang Hua, bir öğrenci olarak saygısını göstermek için ritüelini yapıp ayrıldı.

Ouyang Hua'nın davranışları Wang Lin'i biraz şaşırttı. Ancak az önce Ouyang Hua'ya yetişimi öğretmişti, Ouyang Hua'nın bu ritüeli yapması yanlış değildi.

Zaman yavaşça aktı ve göz açıp kapayıncaya kadar üç ay geçti.

Ouyang Hua çok çalışkandı. Tüm zamanını yetişim yaparak ve ruh arıtma büyüsüne çalışarak geçirdi. Diğer köylere saldırma planlarını bile engelledi ve bu büyüye çalışmaya odaklandı.

Yeteneği zaten oldukça iyiydi ve Ruh Arıtma Tarikatı'nın teknikleri öğrenmesi kolay, ustalaşması zor türdeydi, bu yüzden üç ay sonra biraz gelişme kaydetti.

Sadece o da değil, köydeki tüm erkekler Ouyang Hua'nın öğretileri altında yetişim yapıyordu. Her biri farklı sonuçlar elde etmişti.

Wang Lin bu üç ayı şeytan kristallerini incelemek için yetişim yaparak geçirdi. Üç aylık zamanda iki kristali birleştirmeyi başardı.

Bu şeytan kristali güçlü bir miktarda şeytani ruhsal enerji içeriyordu ve etrafında garip bir şekilde hareket eden birçok dokunaç benzeri şey vardı.

"Kademe 3 şeytan kristali..." Wang Lin'in gözleri parladı ve ağzını açıp kristali yuttu. Kristal dantianına girdi, sonra şeytani ruhsal enerji dalgaları kristalden çıkıp bedenine yayıldı.

Şeytani ruhsal enerjinin bedenine bir hafta boyunca dönmesine izin verdikten sonra Wang Lin'in aurası değişmeye başladı. Şu anki o, artık bir semavinin göksel hissine sahip değildi. Şu anda şeytani ruhsal enerjiyle kaplıydı ve çok garip görünüyordu. Yüzü bile daha şeytaniydi ve gözleri, onlara yalnızca bakanların bile kalbini titretirdi.

Bu bir çift çok şeytani gözdü! Keskin, oval gözleri insanın kalbini titretecek cinstendi.

Wang Lin sağ elini kaldırdı, sonra yumuşakça elini kapattı ve kaşlarını çattı.

'Bedenim şeytani ruhsal enerjiyle dolu ancak maalesef yeteri kadar değil. Hepsini kullandıktan sonra bile yalnızca Temel Oluşturma aşaması civarındayım...'

Bir düşünceyle bedenindeki tüm şeytani ruhsal enerji şeytan kristaline geri çekildi ve bir şeridi bile dışarıya salınmadı.

Şeytani ruhsal enerji çekildikten sonra semavi ruhsal enerji hızla Wang Lin'in bedeninde hareket etti, bir kere daha ona bir göksellik hissi verdi.

'Bu şeytani ruhsal enerji ilginç!' Wang Lin'in gözleri parladı.

Bu üç ayda vadiye üç kez çıkmış ve her seferinde ruh arıtma büyüsünü yetiştirmeyi insanlara öğretmişti.

Vadideki herkes bu büyünün Wang Lin'den geldiğini ve bir büyü öğrenme şansını onlara verinin Wang Lin olduğunu biliyordu. Wang Lin hakkındaki tüm korku ve yanlış anlaşılmalar tamamen kaybolmuş ve yerini sonsuz saygı ve minnettarlık almıştı.

Wang Lin'in her dışarı çıkışında onu gören köylülerin hepsi yaptıkları şeyi bırakıp onu selamlamıştı.

Ruh arıtma büyüsünü yetiştiren insanların arasında, hızla ilerleme kaydeden Ouyang Hua'nın dışında, Wang Lin'in dikkatini çeken bir kişi daha vardı.

Bu kişi, Wang Lin'in bu vadiyi bulmak için takip ettiği genç adamdı!

Bu genç adam ruh arıtma büyüsünü geliştirme konusunda çok yetenekliydi. Üç ay gibi kısa bir sürede çoktan kendi ruh bayrağının yapılması gerektiği üçüncü aşamaya ulaşmıştı.

Çevirmen Notu: Kafa karışıklığına neden olabileceği için not düşme gereği duydum, şeytani ruhsal enerji için "aşama" Ruh Oluşturma, Temel Oluşturma benzeri güç durumlarını tanımlamak ve "kademe" ise bu şeytani ruhsal enerjinin miktarını belirtmek için kullanılıyor. Örneğin "aşama bir şeytani ruhsal enerji" Qi Yoğunlaştırma gibi bir şeyken "kademe üç şeytani ruhsal enerji" o şeytani ruhsal enerjinin üç büyüklüğünde olduğu anlamına geliyor.