Çevirmen: Hollywood Hootsman

Editör: Lord Viole Grace

Gümm Gümm Gümm Gümm!

Sağır edici bir gürleme sesi duyuldu. Küçük küre siyah cübbeli adamın bedenine yaklaştı, kıyafetlerinin anında yok olmasına neden oldu. Derisi hızla çöktü, sonra etiyle kanı toza dönüştü ve nihayetinde kemikleri de yok oldu. Şimdi has ruhu hariç onunla ilgili her şey bu dünyadan tamamen silinmişti.

Ruh canavarı ıskaladı ve öfkeli bir kükreme çıkardı. Siyah cübbeli adamın has ruhunu kovalamak istedi ancak savaş arabasının zincirleri yüzünden yapamadı, bu yüzden öfkeyle kükremeye başladı.

Wang Lin'in sağ eli uzanıp savaş arabasını kavradı. Çabucak siyah cübbeli adamın has ruhunu kovaladı. Ruh canavarı çok mutlu bir şekilde has ruhu kovalamak için Wang Lin'İn yanından hızla geçti.

Bir insan ve bir canavar ilk defa bu kadar iyi birlikte çalışıyorlardı. Wang Lin savaş arabasını hareket ettirerek ruh canavarının menzilini bayağı artırdı.

Biraz kovaladıktan sonra ruh canavarı daha fazla bekleyemeyecekmiş gibi göründü. Büyük kafasını çevirip Wang Lin'e baktı ve bir kükreme çıkardıktan sonra ona atıldı.

Wang Lin'in ifadesi aynı kaldı ancak iki göz bebeği de aniden küçüldü.

Ruh canavarının hızı çok süratliydi. Yüzünde soğuk bir ifadeyle Wang Lin, ruh canavarı bir adım daha atarsa hiç tereddüt etmeden onu cezalandıracağına karar verdi.

Ruh canavarı yaklaşırken aniden durdu ve üzgün bir görünüm sergiledi.

Wang Lin aniden bir şeyin farkına vardı ve gözlerindeki soğukluk kayboldu. Ruh canavarına başını salladı ve sonra ruh canavarı Wang Lin'e bakıp aniden ona atladı. Wang Lin'e saldırmadı, onun yerine etrafını sarıp onu fırlattı. Sonra yıldırım gibi hareket edip Wang Lin'in ayaklarının altında belirdi ve onu korkunç bir hızda taşıdı.

Wang Lin kalbindeki neşeyi bastırıyordu, çünkü ruh canavarı ilk kez onu isteyerek taşıyordu. Savaş arabasını yaratan semavi, bu hazinenin diğerlerinden farklı olduğunu yeşime kaydetmişti. Mantra çok güçlü olsa da kişi ruh canavarı tarafından kabul edilmediyse gerçek gücünün yalnızca bir kısmı kullanılabilirdi.

Yalnızca canavara kendini tamamen kabul ettirdikten sonra savaş arabasının gerçek gücü kullanılabilirdi.

'Canavar daha beni kabul etmedi, yalnızca o has ruhu yutmak istiyor. Beni çok yavaş gördüğünden taşımaya karar verdi ancak bu yine de öncekinden çok daha iyi!'

Ruh canavarının hızı son derece süratliydi. Bu ruh canavarının hızının, Wang Lin'in uzaydayken Gümüş Ejderha Pusulası'nı kullandığı zamandan aşağı kalır yanı olmadığı söylenmeliydi.

Ruh canavarı, inanılmaz bir hızda uzakta kaybolurken birçok ardıl görüntü yarattı.

Siyah cübbeli adam hızla uçuyordu. Dantianında küçük bir kristal vardı ve ondan yavaşça şeytani ruhsal enerji sızıyordu.

Wang Lin'e duyduğu nefret, kaçarken korkutucu bir dereceye yükseldi. Ele geçirecek bir beden bulduğunda ve tekrar tam gücüne ulaştığında Wang Lin'e acı dolu bir ölüm vereceğine yemin etti!

Kaçarken ifadesi aniden değişti. Başını çevirip hızla onu kovalayan ruh canavarını gördü.

Siyah cübbeli adamın has ruhu dehşet dolu bir bakış attı ve tam yön değiştirecekti ki ruh canavarı boşlukta yol alıyormuş gibi görünen bir kükreme çıkardı.

Siyah cübbeli adamın has ruhu aniden titredi. Bir anlığında duraksamadan edemedi ve bu duraksama ruh canavarının yaklaşmasına olanak sağladı. Ruh canavarının gözleri açgözlülükle doluydu. Bu has ruhu yutarsa gücünün artacağını biliyordu. Yeteri kadar güçlenebilirse bu lanet esirlikten kurtulabilir ve büyük evrende dolaşırken kaygısız bir hayat yaşayabilirdi!

Aklında bu fikirle ruh canavarı daha sıkı çalıştı. Ağzını açtı ve içinden balık kokusu gibi bir koku dalgası çıktı. Bu bir ruh nefesiydi, siyah cübbeli adamın has ruhunun anında sertleşmesine neden oldu. Bir oluşan ruh olsaydı çoktan tüm direnme gücünü kaybederdi.

Ancak siyah cübbeli adamın ruhu bir oluşan ruh değil, has ruhtu. Ayrıca Ruh Dönüşümü'nün son aşamasının zirvesinde ve Yükseliş aşamasına adım atmaya hazır olan birinin güçlü has ruhuydu.

Bu sayede bu nefes etkili olsa da onu tamamen donduramadı. İmkansız bir açıyla hareket edip ruh canavarının ağzından kaçmayı başardı. Kaçmak için has ruhunun özünü kullanarak has ruhuna kalıcı olarak zarar vermek üzereydi.

Ancak tam o an Wang Lin hareket etti, fakat hareket ettirdiği bedeni değil de Ruh Kırbaççısı'ydı.

Kırbaç bir gölge gibi hareket etti ve hızla siyah cübbeli adamın has ruhunun etafına dolandı. Wang Lin has ruhu geri eline çekti ve onu bir ruh bayrağına mühürledi.

Ruh canavarı aniden öfkelendi ve Wang Lin'i yutmak için başını çevirdi. Lezzetli yiyeceğinin çalınmasını görmek onu neredeyse yakalandığı, mühürlendiği ve o semavi tarafından arıtıldığı zamanki kadar kızdırdı.

Wang Lin gizlice iç çekti, sonra gözleri soğuklaştı ve usulca bir kelime söyledi.

Bu bir kelimeyle ruh canavarının gözleri aniden kan çanağına döndü ve öfkeli bir kükreme çıkardı. Wang Lin'e acımasız bir bakış attıktan sonra büyük bedeni savaş arabasına döndü.

Bedeni savaş arabasına döndüğü an Wang Lin'e hiç tepki verecek zaman vermeden canavar kapanına dönüşüp ona geri uçtu. Kuvvetli bir emme gücü aniden canavar kapanından geldi.

Wang Lin acı acı gülümsedi. Canavar ne zaman öfke nöbeti geçirse onunla uğraşması çok baş ağrıtıcı oluyordu. Wang Lin, emme kuvvetine karşı koymak için elinde bir semavi yeşimle lotus pozisyonunda oturdu.

Bu sefer emdiği semavi ruhsal enerji miktarı öncekinden çok daha büyüktü. Bu canavarın ne kadar öfkeli olduğunu gösteriyordu.

Semavi ruhsal enerjinin emilmesi canavar kapanın bir yan etkisi olsa da onunla çok uzun süre birleşik kaldıktan sonra ruh canavarı az çok kontrol kazandı. Ancak bu kontrol sınırlıydı, en fazla yapabildiği kapanın normaldekinden biraz daha fazla semavi ruhsal enerji emmesini sağlamaktı.

Uzun bir süre sonra Wang Lin derin bir nefes aldı ve canavar kapanından gelen emme gücü yavaşça kayboldu. Ruh canavarı daha fazla ememeyecek ve yalnızca isteksizce pes edebilecek gibi göründü.

Canavar kapanını kaldırdıktan sonra Wang Lin acı bir gülümseme takındı. Yetişime geri dönmek için gözlerini kapattı ve tüm semavi ruhsal enerjisini iyileştirene kadar onları açmadı.

"Bu ruh canavarı..." Wang Lin başını iki yana salladı. Gök şimdi parlaktı ve gece boyunca süren şeytani ruhsal enerji dalgası yavaşça kayboluyordu.

Wang Lin ayağa kalktı, sonra sağ eli çantasına vurdu ve siyah cübbeli adamın has ruhunu tutan ruh bayrağını dışarı çıkardı. Bayrağı sallayıp siyah cübbeli adamın has ruhunun ortaya çıkmasını sağladı ve eli yıldırım gibi hareket edip has ruhu yakaladı.

Aynı anda Wang Lin'in bedenindeki semavi ruhsal enerji, has ruhun içine girip bir kısıtlama oluşturan zincirler oluşturdu. Bu kişi kendini yok etmek isterse zincirler bir koruma oluşturacaktı.

Yetişim seviyeleri arasındaki farktan dolayı siyah cübbeli adamın has ruhunu tamamen mühürleyemese de bu, onun kendini yok etme girişimini önceden görmesini ve has ruhu ruh bayrağına mühürlemesini sağlayacaktı.

"Bunu kabul etmiyorum!!! O ruh canavarı büyülü hazinesi ve göksel hayaleti ayartan ruh parçaları olmasaydı bana karşı hiçbir şansın olmazdı! Kesinlikle ölürdün!" Siyah cübbeli adamın has ruhu salındıktan sonra anında öfkeyle kükredi ve gözleri çok hiddetliydi.

Yakalandığını ve hiçbir hayatta kalma şansı olmadığını biliyordu. Has ruhundaki kısıtlamayı da fark etmişti, kendini yok etmenin işe yaramayacağını da biliyordu. Bu yüzden istediği gibi davranmaya karar verdi.

Wang Lin onunla daha fazla zaman kaybetmeyip direkt sordu, "Şeytan kristali nedir?"

Siyah cübbeli adamın has ruhu alayla gülümsedi ve konuştu, "Utanmaz adam. Beni ilk önce büyülerimizle savaşmaya zorladın sonra da savunmasız olduğum andan faydalanıp bana sürpriz saldırı yaptın. Göksel Kader Tarikatı böyle mi davranır?"

Wang Lin kaşlarını çattı ve sağ elini sıktı. Has ruh sefil çığlıklar atıp zayıfladı ancak siyah cübbeli adamın bakışları hala hiddetliydi.

Has ruh alayla gülümseyip Wang Lin'e baktı. "Ben, Lou Yun, Göksel Hayalet Tarikatı'nın bir öğrencisiyim. Göksel hayalet yöntemini yetiştirdim ve kendi hayalet ruhum var. Beni öldürürsen ustam Daoist Hayalet öğrenir ve intikamımı alır! O Tian Yunzi'nin bile kendisiyle aynı seviyede görüğü biri! Wang Lin, bunu dikkatlice düşündün mü!?!?!"

Wang Lin soğukça bu kişiye baktı. Sabrı taşıyordu, bu yüzden sağ elini kaldırıp has ruha vurdu. Bu darbe yüzünden çoktan bedenini kaybetmiş has ruh neredeyse çöküyordu ve çok zayıfladı.

"Ustam seni affetmeyecek!" Lou Yun'un gözlerindeki vahşilik sınırına ulaştı.

Wang Lin soğuk gözlerle sol elini bu kişinin alnına doğru bastırdı ve usulca konuştu, "Ruh araştırması!"

Ruh araştırmasında birçok kısıtlama vardı ancak Wang Lin'in şu anki yetişim seviyesi ve semavi ruhsal enerjinin kullanımı sayesinde çok zor değildi. Ayrıca has ruh çok zayıfladığından hiçbir engel çıkmadı.

Lou Yun'un ağzından sefil çığlıklar çıktı. Ruh araştırması büyüsü çok acımasız ve zarar verici bir büyüydü. Bedeni olan biri üzerinde kullanıldığında daha az acı hissedilirdi ancak doğrudan has ruh üzerinde kullanıldığında acı katlarca daha fazla olurdu.

Lou Yun'un acı dolu çığlıkları yavaş yavaş zayıfladı. Bir tütsü çubuğunun yanacağı kadar süreden sonra çığlıkları durdu ve has ruhu neredeyse şeffaf hala geldi.

Wang Lin sol elini kaldırdı ve doğrudan Lou Yun'un dantianına uzandı. Elini geri çektiğinde içinde bir kristal vardı.

Wang Lin, Lou Yun'un has ruhunu ruh bayrağına mühürlerken düşünceli bir ifade sergiledi. Bu has ruh işine yarardı, Lou Yun'un has ruhunu ruh bayrağının ana ruhlarından birine arıtmayı planlıyordu.

Ruhu ruh bayrağının içine koyduktan sonra Wang Lin'in bedeni yıldırım gibi uzağa hareket etti. Ana ruhların göksel hayaleti kovaladığı yöne doğru gidiyordu.

'Demek bu şeytan ruhları topraklarının böyle saklı sırları var. Ouyang Hua'nın yabancıların her gelişinde katliam yaptıklarını söylemesine şaşmamalı...'

'Göksel Hayalet Tarikatı... Bu Lou Yun abartmış olsa da yine de sözlerinde bir gerçeklik payı var. Ancak bu mesele 500 yıl sonra halledilecek bir konu, şimdi kafaya takmaya gerek yok. Bu Göksel Hayalet Tarikatı'nın yöntemleri ilginç ve Lou Yun'un anılarında deneyebileceğim iblis kısıtlama büyüleri var!'