Bölüm 502: Alan Bedene Girer

avatar
3184 19

Xian Ni - Bölüm 502: Alan Bedene Girer


Çevirmen: Hollywood Hootsman

Editör: Lord Viole Grace


Şu anki Wang Lin'in bunu yapabilmesi yetişimi buradaki soğu bastıracak kadar güçlü olduğundan değildi, bunu kalbindeki soğukluk sayesinde yapabiliyordu.

 

Kalbindeki soğukluk erimezdi ve bu nedenle ona yılmaz bir irade veriyordu. Bu saf zihin durumuydu.

 

'Kalbim çok soğuk, bu yüzden var olan hiçbir soğuk beni yarım adımlığına bile durduramaz!'

 

Wang Lin'in bakışları soğuktu ve yaydığı aura da soğuktu. Şu anda artık insan gibi hissettirmiyordu, asla erimeyen kadim buzun aurasını veriyordu.

 

Dağın zirvesindeki kulenin tepeinde Tian Yunzi oturuyordu, adım adım zirveye doğru yürüyen Wang Lin'e bakıyordu. Wang Lin'e bakarken gözleri ışıl ışıl parladı ve düşüncülerinde kayboldu.

 

Aslında Tian Yunzi yalnızca Wang Lin'in durmadan önce Semavilerin Parçalanmış Diyarı'na on adım atacağını düşünmüştü. On adım bir orta aşama Ruh Dönüşümü yetişimcisinin sınırıydı! Wang Lin bunu yapabilseydi bir yasak büyü öğretmek için Wang Lin'i kuleye çağıracaktı.

 

Ancak şu anda Wang Lin çoktan 21 adım atmıştı ve bu bir Ruh Dönüşümü yetişimcisinin sınırıydı. Yalnızca bir Yükseliş yetişimcisinin semavi ruhsal enerjisiyle has ruh donmadan yirmi ikinci adım atılabilirdi.

 

Tian Yunzi zihinsel gücüne rağmen içten içe şok olmadan edemedi.

 

"Saf zihin... Bu çocuk burada zihnini saflaştırıyor! Semavi yetişim, gerçeği yetiştirmek ve dao yetiştirmek; anlaşılan bu çocuk biraz aydınlanma kazanmış... Kalbi soğuk, bu yüzden bir şey ne kadar soğuk olursa olsun kalbini etkileyemez. Bu durumu kullanarak yirmi bir adım atabildi. Wang Lin, ustan seni küçümsedi. 10.000 yıldan fazla yetişim yaparsan, Acaba Nirvana'nın üç alemine ulaşabilir misin?.."

 

Wang Lin yirmi birinci adımı attıktan sonra durdu.

 

Tüm vücudu şu anda buz gibi soğuktu.

 

'Alanım, reenkarnasyonun altındaki yaşam ve ölüme dair kavrayışın bir şeridi. Reenkarnasyonun daosu, var olan en kalpsiz daolardan biridir!' Wang Lin'in arkasında gök renk değiştirdi ve arkasında yağan kar köpürmeye başladı. Sonra dev bir parşömen aniden arkasında belirdi.

 

Nehirlerle dağlar parşömende belirdi; renk yoktu, yalnızca siyah ve beyazdı.

 

Wang Lin derin bir nefes alıp ayağını kaldırarak yirmi ikinci adımı attı.

 

Bu adımla tüm dağ titredi ve altındaki buz çatladı. Bu, bu adamın ne kadar güçlü olduğunu gösteriyordu.

 

Tian Yunzi'nin gözleri kulenin içinde dururken altın bir parıltı saçtı.

 

"Sun Yun son aşama Ruh Dönüşümü yetişimiyle yirmi altı adım atabilmişti. Wang Lin, sen kaç adım atabilirsin!?"

 

Wang Lin aniden başını kaldırıp dağ zirvesindeki kuleye baktı. Biraz düşündükten sonra ayağını kaldırıp bir adım daha attı.

 

Bu sefer yalnızca bir adım atmadı, iki adım, üç adım, dört adım, beş adım attı!

 

İlk adımda Wang Lin başını kaldırdı ve gözleri soğuklaştı. İkinci adımda tüm bedeni buz kadar soğuklaştı. Üçüncü adım arkasındaki Yaşm ve Ölüm Parşömeni aniden küçülüp başının üstünde süzüldü.

 

Dördüncü adımda kalbindeki soğukluk bedenini doldururken Wang Lin'in enerjiyle doldu. Bu soğukluk alanıyla birleşerek gizemli bir güç yarattı ve onunla Wang Lin beşinci adımı attı!

 

Beş adım sonra Wang Lin'in bakışları dağ zirvesindeki kuleye bakarken yıldırım gibiydi.

 

Üst üste beş adım attı ve attığı her adım dağdan gelen gürleme seslerinin yankılanmasına neden oldu. Beş adım attıktan sonra Wang Lin'in etrafında sayısız çatlak belirdi, ancak çökmek yerine gizemli bir şekilde düzelmeye başladılar.

 

Yirmi yedi adım!

 

Wang Lin'in üstünde süzülen Yaşam ve Ölüm Parşömeni başının yedi buçuk santim üzerinden harekete geçip kafasına girerek has ruhuyla tamamen birleşti.

 

O an şok edici bir aura aniden Wang Lin’in bedeninden çıktı. Saçları rüzgarsız hareket etti ve etrafındaki kar ondan uzağa itilirken dönmeye başladı.

 

Alan!

 

Bu Ruh Oluşturma aşamasına ulaştığında kavranılan bir şeydi ve daha sonra Ruh Oluşturma'nın üç aşamasında onun üzerinde anlayış kazanılarak fiziksel form alması sağlanılırdı. O zamana kadar ölümlü bedeni semavi bedene arıtmak için yalnızca yeteri kadar yetişim ve semavi yeşime ihtiyaç duyardı. Sonra has ruh tamamen bedenle birleştikten sonra Ruh Dönüşümü aşamasına ulaşılabilirdi.

 

Alan, Ruh Dönüşümü aşamasında kavranıldığında tamamen maddesel bir varlık haline gelir. Ancak bu süreç anında değil, zamanla yavaş yavaş gerçekleşir.

 

Wang Lin'in Yaşam ve Ölüm Alanı çok nadir bir alandı ve onu maddeleştirmek çok zordu. Şimdiye kadar Wang Lin'in onu nasıl maddeleştireceğine dair belli belirsiz bir anlayışı vardı ama hala püf noktaları kavrayamamıştı.

 

Böyle devam etseydi Yükseliş aşamasına ulaşma şansı düşük olurdu.

 

Lakin bugün Semavilerin Parçalanmış Diyarı'nda alanıyla saf zihni birleşip asıl yirmi iki adım sınırından beş adım daha atmasını sağladı!

 

Bu beş adım, geriye bakmama kararlılığıyla dolu dao yoluna atılan adımlardı. Adım atmasaydı sorun çıkmazdı fakat attıysa o zaman ondan öncekileri aşmalıydı!

 

Bu anı kullanarak Wang Lin alanını maddeleştirmede önemli bir adım atttı! Bu adım ne alanına dair anlayışını ne de yetişimini çok artırmasa da Yükseliş aşamasına ulaşmaya doğru çok önemli bir yol açtı.

 

"Alan bedene giriyor!" Kulede Tian Yunzi derin bir nefes alıp konuştu, "Bu çocuk yüz yıl içinde Yükseliş aşamasına ulaşabilir!"

 

"Yirmi yedi adım!" Wang Lin düşündü. Yirmi yedi adımın sınırı olduğunu hissediyordu!

 

Aslında yirmi beşinci adımda daosuyla alanı şu anki sınırlarına ulaştı ancak alanının bedenine girmesi ve elde ettiği aydınlanma sayesinde iki adım daha atıp toplamda yirmi yedi adıma ulaşabildi.

 

Wang Lin yirmi sekizinci adımı atamayacağını biliyordu. O adımı atsaydı tüm yetişimi yok olurdu ve has ruhu bile parçalanırdı.

 

Tam o an kulenin tepesindeki yedi renkli ışık ışıl ışıl parlamaya başlayıp tüm dağı çevreleyen yedi ışık halkasına dönüştü. O anda dağı çevreleyen tüm soğukluk aniden kayboldu.

 

Wang Lin'in önündeki buz yedi renkli bir ışıkla parlamaya başladı ve yedi renkli bir gökkuşağı önündeki yerden dışarı uçtu.

 

"Beni görmeye gel!" Tian Yunzi'nin sesi zirvedeki kuleden geldi ve görkemle doluydu.

 

Wang Lin'in ifadesi derin bir nefes alıp gökkuşağına adım atmadan önce biraz yetişimini dengelerken sakindi.

 

Bir adımla gökkuşağına adım attı ve ikinci adımla kalan yetmişden fazla adımı geçerek kulenin dibine vardı.

 

Bu çok sıradan görünümlü bir kuleydi. O an yedi renkli ışık ışınları kulenin dibinde toplanıp Tian Yunzi'yi oluşturdu.

 

"Göksel Kader Tarikatı'mın atası bir yetişimci değil, bu Gök Kader Büyüsü. Aradığım tek şey göklerin kaderidir. Kader büyüleri gökler ve insanlar tarafından yaratılabilir ancak ne olursa olsun kader püf noktadır!"

 

"Alanını kavrarken Suzaku  Gezegeni'nin yanından geçip gidiyordum. Alanını kökenine takip ettiğini gördüm ve yetenek sevgime kapılıp seni öğrencim olarak kabul ettim. Bu ikimiz arasında bir kader olduğu anlamına geliyor, usta ve öğrenci kaderi."

 

"Ben, Tian Yunzi, tüm hayatım boyunca göklerin kaderini takip ettim ve bu nedenle seni öğrencim olarak kabul ettim!" Tian Yunzi bu noktada durup Wang Lin'e baktı.

 

Wang Lin'in ifadesi saygılıydı, orada sessiz bir şekilde duruyordu.

 

"Yirmi yedi adım atman beklentilerimin dışındaydı, beni hayal kırıklığına uğratmadın!" Tian Yunzi bakışlarını çekerek elini kaldırıp havayı kavradı.

 

Etrafta yankılanan bir yırtılma sesiyle gök bu gelişigüzel kavrayış tarafından ikiye ayrılıp dev bir yarık açığa çıkardı.

 

Yedi renkli ışık yarıktan çıkıp tüm tarikatı kapladı. Şu anda ana tarikat ve üç dağ bu yedi renkli ışıkla kaplıydı.

 

Aynı anda yedi bölümün her biri bölümleriyle eşleşen renkli bir ışık halkası yaydı. O an Tian Yun Gezegeni'nin bir kısmı bu yedi renkli ışıkla kaplıydı.

 

Tüm bu yedi renkli ışığın kaynağındaki yarığın önünde Tian Yunzi yedi renkli bir aura yayıyordu ve gülümsedi. "Tüm hayatım boyunca en çok yedi rengi sevdim. Buradaki üç dağdan gelen siyah ve beyazı da eklersen bir aradaki dokuz renk dünyadaki en güzel manzaradır."

 

Sonra Tian Yunzi'nin ifadesi ciddileşti. O an önceki tüm yumuşaklık gitti ve yerini görkem aldı. Wang Lin'e bakıp bağırdı.

 

"Wang Lin, diz çök!"

 

Tek kelime etmeden Wang Lin hızla diz çöküp başını kaldırarak Tian Yunzi'ye baktı.

 

Tian Yunzi'nin eli Wang Lin'e işaret etti ve bağırdı, "Bugün ben, Tian Yunzi, dokuz rengin altında Wang Lin'i mor bölümün yedinci öğrencisi olarak kabul ediyorum! Wang Lin, öğrencim olmaya, tarikat kurallarına uymaya, Göksel Kader Tarikatı'na ihanet etmemeye, yetişime odaklanmaya, yüce dao yolunda yürümeye ve daonu tamamlamaya razı mısın!? Cevap ver bana!"

 

Wang Lin'in gözleri ciddileşti. Kararlı bir görünüm sergileyip konuştu, "Usta bana ihanet etmedikçe ustaya ihanet etmeyeceğim! Göksel Kader Tarikatı bana ihanet etmedikçe Göksel Kader Tarikatı'na ihanet etmeyeceğim! Bu benim, Wang Lin'in sözü olsun!"

 

Tian Yunzi'nin gözleri küçüldü ve Wang Lin'e dikkatlice baktıktan sonra yavaşça başını salladı. Sol eli yarığa doğru uzandı ve tüm gök aniden titredi.

 

Dev, yedi renkli bir sunak yavaşça gökten indi.

 

Bu sunak çok büyüktü. Daha bir parçası inmişken bir dizi çatlama sesi duyuldu, yer ağırlığını kaldıramıyormuş gibiydi. Sunakta sayısız yedi renkli tahta tablet vardı.

 

O an Tian Yunzi'nin sol elinin sallayışıyla bir tahta tablet uçup avucuna indi.

 

Tian Yunzi'nin tırnağı hızla tablete bir şeyler kazırken kılıç gibiydi.

 

"Tian Yun Gezegeni, Yanwu'nun ilk yılı, Wang Lin mor bölümün yedinci öğrencisi olarak kabul edildi!" Sonra Tian Yunzi tableti fırlattı ve tablet mor alevlerle yandı. Suna bir mor ışık ışınında geri döndü.

 

"Şimdi sana bir yasak teknik öğreteceğim. Ne tür bir yasak teknik öğrenmek istersin?"

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44256 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr