Çevirmen: Hollywood Hootsman

Editör: Lord Viole Grace

Bai Wei başını sallayıp saygıyla konuştu, "Öğrenciniz pes ediyor!"

Dördüncü kız kardeş Zhao Xingmeng Wang Lin'e ciddi bir ifadeyle bakıp usulca konuştu, "Yedinci kardeş, ben de pes etseydim unvanı elde etmen çok kolay olurdu. İkimiz arasındaki savaş bugün yer alacak!"

Yundao Zi'nin korkulu gözlerinin görüntüsü Wang Lin'in aklında belirdi ve tereddüt dolu bir görünüm sergiledi.

"Öğrenciniz pes ediyor!" Wang Lin derin bir nefes alıp Tian Yunzi'ye doğru baktı.

Tian Yunzi şaşırdı. İlk defa Wang Lin'in yüzünden böyle bir ifade görüyordu. Tian Yunzi Wang Lin'e bakarken kaşlarını çatıp ciddi bir tonda sordu, "Neden pes ettin?"

Zhao Xinmeng'in yüzündeki sakin ifade de kayboldu ve yerini garip bir ifade aldı. Wang Lin'e bakıp sessizce düşündü.

Yundao Zi'nin korkulu gözlerinin görüntüsü hala Wang Lin'in aklındaydı. Tian Yunzi'nin sözlerini duyduktan sonra biraz düşünüp cepav verdi, "Öğrencinizin yetişim seviyesi Dördüncü kız kardeşle savaşacak kadar yüksek değil..."

"Wang Lin!" Tian Yunzi Wang Lin'in sözünü kesti, sonra ona anlamlı bir bakış atıp ciddi bir tonda konuştu, "Ustan bir kereliğine unvan için savaşmayı denemeni istiyor! Öğrencilerim korkak olmamalı. Ayrıca başkalarının aklını çelmesine izin vermemelisin ve kalbini gereksiz şeylerle doldurmamalısın. Yalnızca her konudaki arzularını takip etmen gerektiğini hatırlamalısın. Dikkatlice düşünmen için sana yarım tütsü çubuğunun yanacağı kadar süre veriyorum. Hala pes etmekte kararlı olursan seni durdurmayacağım!" Tian Yunzi kaşlarını çattı. Sonra Yundao Zi'ye baktı ve ifadesi kasvetleşti.

Yundao Zi ustasının bakışlarını fark ettiğinde kalbi titredi ve çabucak başını eğdi.

Tian Yunzi'nin sözleri diğer altı bölümün öğrencilerinin kulağına girdi. Karışıklık ve yeniden değerlendirmeyle dolu olan bakışları Wang Lin'e düştü.

Çünkü onlara göre ustalarının birinin fikrini değiştirmeye çalışması son derece nadirdi. Mor bölümde, Sun Yun hariç, Wang Lin başına bu gelen ikinci kişiydi!

Yarım tütsü çubuğunun yanacağı kadar süre yavaşça geçti. Wang Lin'in gözleri parladı, sonra Tian Yunzi'ye bakıp saygıyla ellerini kavuşturarak konuştu, "Öğrenciniz bir kereliğine mücadele edecek!"

Tian Yunzi sevinçli bir görünüm sergileyip başını salladı. "Güzel!"

Zhao Xinmeng Wang Lin'e bakıp usulca konuştu, "Yedinci kardeş, başlayalım!"

Birer birer mor yıldızlar aniden dördüncü kız kardeşin çevresinde belirip etrafında dönmeye başladı.

Wang Lin yıldızlara baktı. Tian Yun Gezegeni'nde insanlar savaşırken pek büyülü hazine kullanmıyor gibiydi, onun yerine büyüler kullanırlardı. Buraya geldiğinden beri çok savaşmamış olsa da karşılaştığı herkes ana saldırı yöntemi olarak büyüler kullanmıştı.

Havada hareket ederken Zhao Xinmeng'in etrafında dönen yıldızların hepsi parmağına doğru toplanmaya başladı. Göz açıp kapayıncaya kadar sağ kolu kalın, mor bir ışıkla kaplı hale geldi.

Vücudunun geri kalanı bile bir mor ışık katmanıyla kaplıydı, bu ona gizemli bir his veriyordu.

"Yedinci kardeş, daomun ne olduğunu bilmediğini biliyorum, bu yüzden sana söyleyeceğim! Daom İblisin Gölgesi. Bir büyüyü bir kere görürsem ve gereksinimleri yetişim seviyemin ötesinde değilse tam güçte olmasa da onu taklit edebilirim! Bu, senin Şeytani Parmak'ı taklit edişimden yarattığım büyü. Buna Mor Şeytani El diyorum!"

Konuşurken elini öne salladı. Mor ışık aniden kolundan çıkıp Wang Lin'e doğru uçtu.

Wang Lin'in bedeni hızla geri çekilirken titredi. Aynı anda sağ işaret parmağını kaldırdı. Bedenindeki semavi ruhsal enerji hareket etti ve parmağının ucunda mor bir alev hızla belirdi.

Alev belirir belirmez muazzam miktarda bir şeytani aura ortaya çıkıp etrafı sardı.

'Bu çocuk, gerçekten daom için uygun mu?.. O zamanlar o bana bir cümle söyleyip gitmişti. Daom göklerin kaderinin daosu. Yalnızca daoma uygun insanları bularak üçüncü adıma adım atma şansı elde edebilirim...' Tian Yunzi'nin ifadesi Wang Lin sağ işaret parmağına ekstra dikkat gösterirken normal kaldı. (E.N: Nedense bu adamın Qian Feng gibi biri olduğunu düşünmeye başladım. Daoları için öğrenci alan biri.)

'Bu çocuk gerçekten daoma uygunsa, o zaman ben, Tian Yunzi, ne pahasına olursa olsun riske girmeye razıyım! Onunla karşılaştığımdan beri 30.000 yıldan fazla geçti ve o zamandan beri öğrencilerimin çoğunu kaybettim. Bunu yaparak doğru mu yapıyorum... Yoksa yanlış mı?..' Tian Yunzi Wang Lin'e kederli bir bakışla baktı.

Wang Lin'in gözleri konuşurken ciddiydi, "Şeytani Parmak!"

Parmağındaki mor alev aniden fırladı ve Zhao Xinmeng'in mor şeytani eliyle çarpıştı.

Mor yıldızlar tamamen mor ışıkla birleştiğinde bir dizi çatlama ve patlama sesi duyuldu. İçeride gizemli bir değişiklik oluyordu.

Işıktan gelen şeytani enerji Wang Lin'in Şeytani Parmak'ının şeytani enerjisinden katlarca daha yoğundu. Buna açıkça iki büyünün çarpışmasından kaynaklanan gizemli değişiklikler neden olmuştu.

Zhao Xinmeng hızla geri çekilip çantasına vurdu, sonra elinde bir inci belirdi. Usulca konuşurken sinsi bir bakış attı, "Topla!"

Bunu dedikten sonra yayılan şeytani enerji aniden duraksadı ve elindeki inciye doğru ilerlemeye başladı. Çok geçmeden tüm şeytani enerji inci tarafından tamamen emildi.

Aslen beyaz ve lekesiz inci şimdi tamamen karanlıktı, içinde intikamcı ruhlar varmış gibiydi ve soğuk enerji dalgaları yayıyordu.

Zhao Xingmeng inciyi tutup gülümsedi. "Yedinci kardeş, seninle gerçek öğrenci unvanı için savaşmayacağım fakat bu şeytani enerji bana ait olmalı!"

Wang Lin inciye bakıp ciddi bir tona konuştu, "Mor Şeytani El'i bana Şeytani Parmak'ı kullandırtmak için yarattın ve sonra ondan şeytani enerjiyi emdin. Kıdemli çırak kız kardeş, direkt benden isteseydin umursamazdım fakat şimdi o şeytani enerjiyi elde etmen imkansız!"

Wang Lin konuşmayı bitirir bitirmez Zhao Xinmeng'in elindeki incinin içindeki şeytani enerji hiç orada olmamış gibi hızlıca kayboldu. Kısa süre sonra kara inci tekrar saf beyaza döndü.

Bu şeytani enerji yetişimden kazanılan gerçek şeytani enerji değildi, Wang Lin'in semavi ruhsal enerjisinden yaratılan bir illüzyondu. Bu yüzden Wang Lin'in onun üzerinde tam kontrolü vardı ve tek düşünceyle onu yok edebilirdi.

Böyle bir semavi ruhsal enerji değiştirmesi diğerlerine verilemezdi. Aksi takdirde biri incelerse kesinlikle Şeytani Parmak'ın yetiştirme yöntemini bulurdu. Wang Lin Situ Nan'a bunu hiçbir zaman başka birine öğretmeyeceğine dair söz vermişti.

Zhao Xinmeng'in ifadesi karardı ve kaşları sıkıca çatıldı. Elindeki inciye baktı ve bir sıkışla ezdi. Sonra kafasını kaldırıp Wang Lin'e baktı ve usulca konuştu, "Yedinci kardeş, yalnızca şeytani enerjinin birazını istiyorum. Bana verirsen pes ederim. Aksi takdirde..."

Wang Lin Zhao Xinmeng'e baktı. Geçmişte bazı meseleleri olsa da sonrasında kendi yollarından yürümüşlerdi. Wang Lin sakince konuştu, "Dördüncü kız kardeş, bu konuda sana yardım edemem."

Zhao Xinmeng Wang Lin'e baktı. Kısa süre sonra kolunu kaldırıp usulca konuştu, "Dokuz Dönüş Semavi Arıtma Taktiği!"

Sonra güçlü, altın bir ışık Zhao Xinmeng'in bedeninden ortaya çıktı. Aynı anda yüzü altın bir ışıkla kaplandı, gizemli bir his yaydı.

Sağ eli altın ışık dalgaları yayan altın bir sütun gibiydi.

Metal semavi ruhsal enerji yavaşça sağ kolunun etrafında belirmeye başladı, kolunun içinde yavaşça dönen altın bir girdaba dönüştü.

Bir döngü, iki döngü, üç döngü, dört döngü, beş döngü...

Enerji toplamda beş kez döndükten sonta altın girdap durdu ve tersine dönmeye başladı.

Wang Lin'in gözleri parladı ve sol elini kaldırdı. Orada kısıtlanmış üç döngü metal semavi ruhsal enerji aniden serbest kaldı ve avucunda toplandı.

Wang Lin'in sol elinde benzer büyüklükte bir girdap belirdi ve yavaşça dönmeye başladı. Bir döngü, iki döngü, üç döngü!

Zhoa Xinmeng'in gözlerinde şok olmuş bir bakış belirdi. Dokuz Dönüş Semavi Arıtma Taktiği'ni Wang Lin'e vereli daha birkaç gün olmuştu fakat bu kadar kısa bir zamanda üç döngüye ulaşabilmişti. Bu beklentilerinin ötesindeydi.

Zhao Xinmeng gözlerindeki şoku saklayıp sakince konuştu, "Yedinci kardeş, üç döngü bana karşı işe yaramaz!"

Wang Lin'in ifadesi bedenindeki semavi ruhsal enerji hareket ederken aynı kaldı. Bir semavi ruhsal enerji şeridi, bedeninden üç döngü metal semavi ruhsal enerjiye ilerledi. Metal semavi ruhsal enerji şiddetle sallanıp bir dönüş daha yaptı.

"Şimdi dört döngü oldu!" Sonra bir semavi ruhsal enerji şeridi daha Wang Lin'in bedeninden sol koluna ilerledi.

Dört döngü metal semavi ruhsal enerji tekrar döndü!

"Bununla da beş döngü oldu!" Wang Lin'in ifadesi sakin olsa da bedeninin içinde muazzam miktarda bir acı çekiyordu. Sol kolundaki metal semavi ruhsal enerji kontrolden çıkmaya başlıyordu lakin Wang Lin'in zihin gücü Zhao Xinmeng'in hayal edebileceği bir şey değildi. Sonuçta Wang Lin'in Suzaku Gezegeni'nde yaşadığı her şey, büyük ve ünlü bir tarikatın öğrencisi olan Zhao Xinmeng'in asla yaşamayacağı şeylerdi.

O anda Zhao Xingmeng'e göre Wang Lin'in ifadesi sakindi ve tavrı normaldi, bir şeylerin kötü olduğuna dair en ufak bir iz çıkarmıyordu.

Wang Lin hafifçe gülümseyerek Zhao Xinmeng'e bakıp konuştu, "Yoksa altı döngü metal ruhsal enerjimi mi görmek istiyorsun?"

Zhao Xinmeng'in ifadesi karardı. Wang Lin'e bakıp yavaşça konuştu, "Altı döngünün gücüne sahip olsan bile yine de rakibim olamazsın!"

Wang Lin kahkaha attı, sonra çantasına vurdu ve Dev Şeytan Klanı'nın baltası bir siyah ışık ışınında dışarı uçup havada süzüldü.

Aynı anda Wang Lin'in bileğindeki canavar kapanı uçup savaş arabasına dönüştü.

"Bu ikisini eklesem rakibin olabilir miyim?"