Bölüm 494: Kıdemli Sun!

avatar
3195 20

Xian Ni - Bölüm 494: Kıdemli Sun!


Çevirmen: Hollywood Hootsman

Editör: Lord Viole Grace


Tian Yunzi yalnızca on bin yılda bir dao öğretirdi ve bu dersin süresi her sefer değişirdi. Bu, dao aramaya gelen herkes için büyük bir firsattı. Bu, Tian Yunzi ortaya çıktıktan sonra başlayan Tian Yun Gezegeni'ne özgü bir etniklikti.

 

Dört bir yandan gelen insanlar arasında çok güçlü yetişimciler de vardı. Ancak onlar bile dikkatlice Tian Yunzi'yi dinleyip gözlerini dört açardı.

 

Bu günün sabahında Göksel Kader Tarikatı'nın yedi bölümünün öğrencileri kırmızı bölümden başlayarak ortaya çıktı.

 

Kırmızı bölümün toplamda yedi öğrencisi vardı ve hepsi tamdı. Hepsi kollarında altın ejderhalar işlemeli kırmızı cübbeler giyiyordu ve bellerinde yeşil kuşaklar bağlıydı. Yedisi kırmızı bölümden yedi kırmızı ışık ışını içinde uçtu. Kırmızı bölümün üstündeki gökte saygıyla ana tarikata doğru boyunlarını eğdiler.

 

Kırmızı bölüm gittikten sonra hemen arkasından turuncu bölüm takip etti. Turuncu bölümde de turuncular içinde yedi kişi vardı ve kırmızı bölümden sonra saygıyla başlarını eğdiler.

 

Arkalarından sırasıyla sarı, yeşil, camgöbeği ve mavi bölümler geldi ve altı bölüm de ortaya çıktıktan sonra sıra mor bölüme geldi. Sonuçta Göksel Kader Tarikatı'nda mor bölüm en güçsüz bölümdü.

 

Mor bölümden yalnızca üç ışık ışını uçtu ve gökte durdu.

 

Diğer altı bölümün bakışları onlara kaydı. Gözlerinde soğukluk, alay küçümseme ve benzeri şeyler vardı. Bu bakışlar o üçüne keskin kılıçlar gibi indi.

 

Bai Wei'nin ifadesi normaldi, buna alıştığı yüzünden okunuyordu.

 

Dördüncü kız kardeşin yüzüyse öldürme niyetiyle doluydu. Alt dudağını ısırıp sessiz kaldı.

 

Wang Lin sakin bir yüzle dikilip diğer altı bölümün her öğrencisine soğukça baktı. Gördükçe daha da şok oldu ve göz bebekleri fark edilemez bir miktarda küçüldü.

 

Diğer altı bölümün öğrencilerinden yalnızca üç kişiyi tanıyordu. Biri mavi bölümde üçüncü sırada olan Sima Rufeng'di. Ruh Dönüşümü'nün son aşamasının zirvesindeydi ve Yükseliş aşaması'ndan yalnızca bir adım uzaktı!

 

Diğeri yeşil bölümden Wang adlı adamdı. Wang Lin'in ona baktığını gördüğünde ona hiç aldırmadı. Yetişim seviyesi Wang Lin'inkinden yüksekti, Yükseliş aşamasına yarım adım atmıştı.

 

Bu ikisi dışında biri daha vardı. Bu kişi Wang Lin'e çok tanıdık geliyordu. O, Chi Hu'yla savaşan ve öldürme niyeti kristalini kullanan orta yaşlı adamdı.

 

O zamanlar bu kişinin yetişimi daha Ruh Dönüşümü aşamasına ulaşmamıştı fakat şimdi Ruh Dönüşümü'nün son aşamasındaydı. Bu kişi turuncu bölümün dördüncü sırasında duruyordu ve o da Wang Lin'e bakıyordu.

 

Bakışları buluştuğu an bu kişi Wang Lin'i tanımışcasına şaşırmış bir ifade sergiledi ve sonra garip bir gülümseme takındı.

 

Wang Lin derin bir nefes aldı. Daha önce Göksel Kader Tarikatı hakkında çok şey bilmiyordu fakat şimdi Semavi Alem'deyken bu kişinin yetişim seviyesini gizlediğine adı gibi emindi.

 

Wang Lin şu anda bile hala yetişimini gizliyor olduğunu düşünüyordu fakat yetişim seviyeleri arasındaki fark çok büyüktü, bu yüzden Wang Lin bu kişiyi tam anlayamadı.

 

Diğer altı bölümün tüm öğrencilerine tek tek baktı. Yarısından fazlasının yetişim seviyesini göremedi. Bazı ipuçları tespit edebilse de tahminleri yalnıza yetişim seviyelerini sakladıktan sonra geride kalan izlere dayanıyordu.

 

'Göksel Kader Tarikatı çok güçlü... Mor bölümüm hariç bu bölümlerden herhangi biri kolaylıka Suzaku Gezegeni'ni yerle bir edebilir. Zhuque Zi unvanlı mührünü kullansa bile onlara rakip olamazdı!'

 

Wang Lin'in ifadesi normaldi fakat kalbi kasvet içindeydi.

 

Yedi bölümün çekirdek öğrencileri geldikten sonra normal öğrenciler uçtu. Tüm normal öğrencilerin dao aramaya hakkı yoktu, yalnızca yetenekli veya yüksek seviyeli öğrencilerin dao dersini dinleme izni vardı.

 

Birer birer yedi bölümün normal öğrencileri ortaya çıktı ve çekirdek öğrencilerin arkasında durdu. Sayıları çok fazlaydı ve çekirdek öğrencilerin arkasında büyük bir grup oluşturuyordu.

 

Bu sayede bölümler arasındaki güç farkı belirgin hale geldi. Kırmızı bölüm en güçlüydü, en fazla öğrenci onların arkasında vardı ve aralarında birçok güçlü yetişimci vardı.

 

Mor bölüme gelince, Wang Lin'in arkasındaki öğrenciler açıkça birkaç adım alttaydı.

 

"Yedinci kardeş mor bölümümüzün zayıfladığını görüyor mu?" Wang Lin düşünürken kederle dolu dördüncü kız kardeşin sesi kulaklarına girdi.

 

Biraz düşündükten sonra kafasını sallayıp geri bir ses iletimi gönderdi. "Mor bölüm diğer altı bölümün çok gerisinde."

 

Dördüncü kız kardeş iç çekip sordu, "Nedenini biliyor musun?"

 

"Lütfen söyle!" Wang Lin'in tavrı sakindi.

 

"Ana sorun mor bölümde çok fazla iç çatışma gerçekleşmesi ve 1000 yıldan fazladır mevkiyi elinde tutan gerçek öğrencilerin olduğu diğer altı bölümün aksine gerçek öğrenci pozisyonunun çok sık değişmesi. Bu yüzden mor bölüm yavaş yavaş zayıfladı ve uzun zaman önce küçük kardeş Sun Yun varken sahip olduğu kuvveti kaybetti." Dördüncü kız kardeş üzgün bir şekilde iç çekip daha fazla konuşmadı.

 

Yedi bölümün normal öğrencilerinin hepsi ortaya çıktıktan sonra merkezden çok uzaklarda bile kutlamaya gelen insanlar vardı. Dao aramaya gelen bu insanların arasında yetişim seviyeleri ve pozisyonları önemsizdi, kutlamaya geldikleri sürece buraya dao aramaya gelme izinleri vardı.

 

Git gide daha fazla insan geldikçe etraftaki 10.000 kilometre yavaş yavaş yetişimcilerle doldu.

 

Wang Lin bir bakış attı ama ne kadar insanın geldiğini anlayamadı. Bu, Wang Lin'in Tian Yunzi'nin Göksel Kader Tarikatı'ndaki konumunun tam olarak ne olduğunu gördüğü ilk zamandı.

 

Kısa süre sonra bir gökkuşağı renkli ışık ışını aniden Göksel Kader Tarikatı'nın ana tarikatından uçtu. Işık ışını öğrencilerinin olduğu göğün üzerine ilerledi. Gökkuşağı renkli cübbeli yaşlı bir adam ışıktan onlara doğru yürüdü.

 

O an yedi bölümün tüm çekirdek öğrencileri başlarını eğip konuştu, "Selamlar, usta!"

 

Wang Lin diğerlerini takip edip saygıyla Tian Yunzi'yi selamladı.

 

Arkasında yedi bölümün normal öğrencileri vardı. Çok fazlalardı, bu yüzden Tian Yunzi'yi selamladıklarında gökleri sallayan sağır edici bir kükreme gibi bir ses çıktı.

 

"Selamlar, ata!"

 

Onlardan sonra konuklar vardı. Aralarında yüksek sesle bağıranlar ve yalnızca baş sallamakla yetinenler vardı.

 

Yaşlı adam yavaş görünse de üstlerindeki göğe varması yalnızca üç nefeslik süre aldı. Etraftaki yetişimcilere bakan yaşlı adam hafifçe gülümseyip sakince konuştu, "Ben, Tian Yunzi, uzun zamandır yetişim yaptığımdan gökleri kavrayabildim. Bugün, siz dost yetişimcilere kazandığım aydınlanmaların bazılarını deneyimlemenize izin vereceğim. Bu yaşlı adamın daosu, göklerin kaderini takip etmekle alakalı. Bir kusur olursa umarım hepiniz beni affedersiniz!"

 

Oraya vardığında aniden durup kafasını üstündeki boşluğa bakmak için kaldırdı. Hafif bir gülümseme takınıp konuştu, "Ancak ilk önce Yetişim Birliği'nden gelen eski dostumun konuşmasına izin verin."

 

Tian Yunzi bunu dedikten sonra etrafa sessizlik çöktü ve herkes üstlerindeki boşluğa baktı. Özellikle güçlü yetişimciler, hepsi anında teyakkuza geçti ve şaşırmış görünümler sergiledi.

 

Boşluktan geliyormuş gibi görünen uzun bir kahkaha bu sessizlikte yankılandı.

 

Aynı anda sayısız altın ışık ışını aniden etraftaki 5.000 kilometrede ortaya çıktı. Altın ışık ışınları ortaya çıktıktan sonra hepsi deli gibi bir noktada toplandı.

 

Altın ışık hareket ederken tüm gök dev bir kısıtlama gibi göründü. Bu kısıtlama hareketsiz de değildi, hızla küçülüyordu.

 

Nihayetinde tüm altın ışık tek noktada toplandığında güneş rengini kaybetti. Gökle yer de renklerini kaybetmişti. Dünyada geriye kalan tek şey o altın ışık gibiydi.

 

Bir kişi bu altın ışıktan yavaşça çıktı. Bu kişinin rüzgarsız havada dalgalanan saçları vardı. İriyarı bir yapısı vardı ve bir savaş tanrısı gibi görünüyordu.

 

40'lı yaşlardaymış gibi görünüyordu, yüzü azimle doluydu ve gözleri yıldırım gibiydi. Ona bakanlar titrerdi, sadece orada durarak bile büyük miktarda baskı yayıyormuş gibiydi.

 

Etraftaki yetişimciler arasında güçlü yetişimciler vardı ancak onlar bile bu kişinin bakışlarını gördüklerinde başlarını eğemeden edemediler.

 

Bu kişi mor bir cübbe giyiyordu ve omzunda bir üç gözlü samur vardı. Samurun gözleri de yıldırım gibiydi ve her şeye soğuk bakışlarla bakıyordu.

 

Tian Yunzi'nin ifadesi normaldi. Bu yaşlı adamı gördükten sonra hafifçe gülümseyip konuştu, "Demek gelen Kıdemli Sun idi. Tian Yunzi Kıdemli Sun'u selamlar! Kıdemli Sun'un bu yaşlı adamın doğum günü kutlaması için bir klon gönderdiğine inanamıyorum. Çok onur duydum."

 

Tian Yunzi'nin konuşması saygılıydı fakat hiç hareket etmedi. Yalnızca kibarlık yaptığı çok açıktı.

 

Orta yaşlı adam umursuyormuş gibi görünmedi. Altın ışıktan çıktıktan sonra ellerini arkasına salladı. Arkasındaki altın ışık yavaşça soluklaştı ve kendisini daha sonra adamın tuttuğu bir altın uçan kılıç olarak ortaya çıkardı.

 

"Yaşlı canavar Tian Yunzi, 10.000 yılda bir olan doğum günü kutlamana nasıl gelmem!?" Orta yaşlı adam elindeki uçan kılıcı Tian Yunzi'ye doğru fırlatırken güldü.

 

"Aceleyle geldiğimden güzel hediyeler hazırlayamadım. Bu uçan kılıç bir üst orta kalite semavi hazine ve 10.000 yıldır arıtıldığından bazı güçleri var. Gökkuşağı renklerini sevdiğini biliyorum ve bu uçan kılıç toprak sarısı renginde, yani zevkine uygun olmalı!"

 

Tian Yunzi hafifçe gülümsedi. Uçan kılıçı aldıktan sonra sarı bölümdeki ilk kişiye doğru fırlattı ve konuştu, "Kunpeng Zi, bu kılıcı sana hediye ediyorum!"

 

Sarı bölümün Kupeng Zi'sinin bedeni çabucak kılıcı kabul ederken titredi. Cevap verirken kalbi heyecanla doluydu, "Teşekkür ederim, usta!"

 

Orta yaşlı adam başını sallayıp acı acı gülümsedi. "Tavrın hiç değişmemiş!"

 

Tian Yunzi hafifçe gülümsedi ve konuşmadı. Onun yerine etraftaki yetişimcilere bakıp yavaşça konuştu, "Bu yaşlı adamın öğreteceği şey, Göklerin Kaderinin Daosu. Katılmadığınız noktalar olursa her an belirtin ki böylece daolarımızın sonuçlarını tartışabiliriz."

 

Sonra Tian Yunzi kollarını sallayıp oturdu. Oturduğu an altında bir bulut belirdi.

 

Yetişim Birliği'nden gelen orta yaşlı adam da yanına oturdu. Tian Yunzi'ye odaklanıp dao aramaya hazırlandı. Üç gözlü samura gelince, omzundan uçtu. Yıldırımdan hızlı hareket edip iz bırakmadan kayboldu.

 

Wang Lin'in göz bebekleri küçüldü. Böyle bir hız yalnızca Yarımay Bıçağı'nın tam hızındayken ulaşabileceği bir hızdı.

 

Düşünürken aniden omzunda ağır bir şey hissetti. Üç gözlü samur o fark edemeden omzuna inmişti. Wang Lin kafasını çevirip samura baktı ve küçük samur da Wang Lin'e baktı.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr