Çevirmen: Hollywood Hootsman

Editör: Lord Viole Grace

Wang Lin yıldırım gibi ormanda ilerledi. Birçok testten sonra bu ormanın sınırını buldu.

Sınır gümüş ışıkla çevriliydi ve Wang Lin'in ondan geçmesi imkansızdı.

Nihayetinde oturmaya karar verdi ve sonra çantasına vurdu. Sayısız semavi yeşim dışarı uçtu ve etrafında döndü. Uzaktan bakılınca tüm o semavi yeşimlerin ortasında olduğundan Wang Lin çok göz alıcı görünüyordu.

Gözleri şu anda meşaleler kadar parlaktı. Semavi yeşimlere işaret etti ve aniden bir semavi yeşim parmağının ucuna uçtu.

Wang Lin'in parmağı semavi yeşime dokunur dokunmaz çatlama esleri dalgaları duyuldu ve yeşimin üzerinde çok sayıda çatlak belirdi. Rengi süt beyazından griye döndü ve toza dönüşüp yere düştü. Toz yere inemeden etraftaki semavi yeşimlerin yarattığı hava akımı tarafından uçurulup bölgeye dağıldı.

Bir yeşim parçalandıktan sonra bir diğeri uçtu. Şu anda Wang Lin'in parmağı gece vaktindeki bir alev gibiydi ve semavi yeşimlerde umutsuzca aleve atılan güveler gibiydi.

Bir parça, iki parça, üç parça, dört parça... Çok sayıda semavi yeşim tüm semavi ruhsal enerjileri emildiğinden toza dönüştü. Bu süreç bir süre daha devam etti.

Wang Lin'in duruşu semavi ruhsal enerjiyi emip yoğunlaştırdıktan sonra bedeniyle birleştirirken hiç değişmedi.

Zaman yavaş yavaş geçti. Wang Lin çoktan zamanın geçişini unutmuştu, çünkü tüm dikkatini yetişime ve semavi ruhsal enerji emmeye odaklıyordu.

Altın bir ışık halkası yavaş yavaş Wang Lin'in arkasında oluştu. Bu ışık halkası semavi ruhsal enerjiyle doluydu ve çok zalimdi.

Bu semavi ruhsal enerji ışık halkası biri bedenini semavi ruhsal enerjiyle doldurduğunda oluşurdu. Bedenle birleştiğinde kişinin tutabileceği semavi ruhsal enerji miktarını artırıp özgürce daha fazla semavi ruhsal enerji kullanmalarını sağlardı.

Wang Lin bir anlığına bile yetişim yapmayı bırakmadı. Şu anda hala onun etrafında dönen yalnızca birkaç semavi yeşim vardı. İlahi hissiyle uzandı ve çantasından daha da fazla semavi yeşim uçtu.

O anda Wang Lin'in gözleri çok iyi saklıydı, niyetlerini örten köpüren bulutlar var gibiydi sanki. Etraftaki semavi yeşimlere baktı ve biraz düşündükten sonra emmeye başladı.

Wang Lin'in etrafındaki tüm semavi yeşimler içten dışa çökmeye başladı. Bu çöküş çok hızlı genişledi, birkaç saniye sonra çatlaklar yüzeye ulaştı.

Sonsuz miktarda semavi ruhsal enerji çöken semavi yeşimlerden çıkıp hiç istisnasız Wang Lin'e doğru aktı.

Semavi ruhsal enerji bedenine girdikten sonra Wang Lin'in gözleri parladı ve tüm dikkatini yetişime odakladı.

Göz açıp kapayıncaya kadar üç ay geçti. Bu, Tian Yun Gezegeni'nde sadece 10.000 yılda bir gerçekleşen büyük bir kutlamanın günüydü. Bugün, Tian Yunzi'nin on bin yıllık yıl dönümüydü.

Tian Yunzi her 10.000 yılda bir doğum günü kutlaması yapardı. Bugünlerde çok az kişi,

doğum gününü kaç kez kutladığını bilirdi.

Ama hiç istisnasız her kutlama yaptığında tüm gezegen şenliklere katılırdı, hatta Yetişim Birliği katılması için birilerini gönderirdi.

Bir 7. kademe yetişim ülkesi için bile Yetişim Birliği'nden birinin katılması çok nadirdi.

Bir ay önce mor sis savunma formasyonu gezegenin etrafında mor bir kemere dönüştü ve sayısız Göksel Kader Tarikatı öğrencisi misafirleri karşılamaya gönderildi.

Yabancıların aksine Tian Yun Gezegeni'nin birçok yerlisi hediyelerle geldi.

Tian Yun Gezegeni'nin etrafındaki beş küçük gezegenden çok sayıda insan da Tian Yunzi'nin doğum gününü kutlamaya geldi.

Dış gezegenleri kendi başlarına kontrol eden yaşlı canavarlar bile Tian Yun Gezegeni'ne geldi.

Tian Yun Gezegeni'nde bu etkinliği bilmeyen hiç kimse yoktu. Kutlamanın yaklaştığı ayda çok sayıda ev misafirler için inşa edildi.

Göksel Kader Tarikatı'nın yedi bölümündeki tüm öğrenciler son derece meşguldü. Diğer tarikatlardan ve gezegenin dışından bir sürü insan bir yerde toplanınca ticaretler ve sohbetler kaçınılmazdı. Burada olabilecek kişilerin hiçbiri zayıf olmadığından birbirleriyle ticaret yapmak onlar için çok faydalıydı.

Bu gün, Tian Yun Gezegeni'ne gelen insanları karşılamadan sorumlu kişi mor bölümün kıdemli çırak kardeşi, Zhao Xingsha'ydı. Altın ipek çizgileri işlemeli mor bir cübbe giyiyordu, omzunda nişanı ve sırtında bir kadim kılıç asılıydı. Çok zarif görünüyordu ve nazik gülümsemesi de eklenince kim görse ona karşı iyi hisler beslerdi.

Şu anda gezegene bakarken mor sisin üstünde duruyordu. Bir gülümseme takındı ve kendi kendine mırıldandı, "Bu ustanın doğum gününe ilk katılışım ve gerçekten bir sürü arkadaşla karşılaştım. Özellikle o Yun Luo Tarikatı'nın genç efendisi, yetişimi oldukça iyi ve kişiliğini beğeniyorum."

"Ne yazık ki yedinci kardeş arkadaş edinemeyecek. Yedinci kardeş, aramızda hiç düşmanlık olmadı fakat benimle gerçek öğrenci unvanı için savaşmaya çalışman büyük bir hataydı!"

"Ustanın doğum günü kutlaması mor bölümümün gerçek öğrencisi seçildiğinde olacak! İkinci kardeş çoktan pes etti, üçüncü kardeşi rakibim olmaya layık görmüyorum ve dördüncü kız kardeşe gelince, benimle rekabet etmeye kalkışırsa onunla başa çıkacak yollarım var. Beşinci kız kardeş usta tarafından ceza olarak göksel hapishanede kapalı kapı yetişimine gönderildi ve altıncı kardeş kendini eğitmek için dışarı gitti. Hayatta mı yoksa ölü mü olduğu bilinmiyor, geri dönmeyebilir bile. Böylelikle mor bölümün gerçek öğrencisi unvanı benimdir!"

Zhao Xingsha'nın gözleri gizemli bir ışık saçtı ve ağzı hafif bir gülümseme açığa çıkardı.

Mor sis aniden hareket etmeye başladı, bu yüzden Zhao Xingsha nazik gülümsemesini takındı ve uzağa baktı.

Dev, altın bir savaş arabasının yavaşça gezegene doğru uçtuğunu görebiliyordu. Bu savaş arabası çok büyüktü, en az binlerce metre genişliğindeydi. Arabayı çeken dört dev şeytani canavar vardı, onların sayesinde bu kadar hızlı hareket edebiliyordu araba.

Daha yaklaşmadan o yönden sağır edici kükremeler duyuldu.

Kükremeler arabayı çeken dört canavardan geldi. Bedenleri çok büyüktü ve uzayda kısa mesafelerde uçabilecek türden canavarlardı. Büyü kullanamasalar da küçük görülmemeliydiler.

Savaş arabasına on farklı noktada duran on kişi vardı. Hepsi gümüş cübbeler giyiyordu ve soğuk ifadelere sahipti.

Savaş arabasının merkezinde bir sandalye vardı ve sandalyede uzanan biri vardı. Bu kişi çok şişmandı, sandalyede oturan bir top gibi görünüyordu. Ama cildi kristal kadar pürüzsüz ve berraktı, bakanların gözü kamaşırdı.

Zhao Xingsha altın savaş arabasını görür görmez şok oldu. Hemen havalandı ve saygıyla konuştu, "Küçüğünüz Göksel Kader Tarikatı'nın mor bölümünün öğrencisi, Zhao Xingsha. Selamlar, kıdemli Altın Şeytan."

Altın savaş arabası Zhao Xingsha'nın 30 metre uzağında durduğunda güçlü bir aura hızla ona kilitlendi. O aura bu dört vahşi canavarın acımasız bakışlarıydı. Hatta bazılarında ağızlarının kenarlarından damlayan salyalar vardı.

Altın savaş arabasının üstündeki on kişi sessizce soğuk bakışlarıyla Zhao Xingsha'ya baktı.

Soğuk ter Zhao Xingsha'nın alnından aktı. Altın Şeytan'ın kimliğini bildiğinden soğukkanlılığının birazını kaybetmişti.

Bu Altın Şeytan sistemdeki küçük gezegenlerden birinin hükümdarıydı. Bir gezegeni kendi başına kontrol ediyordu ve çok otoriterdi, biri ona bulaşmaya cüret ederse sonuçlarına bakmaksızın intikam almaya çalışırdı. Bu kişi kendi halkına çok yardım ederdi ve çok garip biriydi. Sık sık bir düşünceyle insanları öldürürdü ve sayısız insan bir hevesle onun ellerinde ölmüştü.

Bu kişinin yetişimi çok güçlüydü. Birkaç seçkin kişi hariç kimse onu durduramazdı. Söylentiye göre Altın Şeytan'ın yetişimi İllüzyon Yin ve  Maddesel Yang aşamasını geçmişti ve efsanevi aleme adım atmıştı.

Sandalyede oturan et topu kaşlarını çatıp bağırdı, "Bu küçük oğlan orada şaşırmış bir şekilde neden duruyor? Yolu göster!"

Zhao Xingsha derin bir nefes aldı. Nazik gülümseme yüzüne geri döndü ve saygıyla konuştu, "Bu taraftan, kıdemli!" Elini sallayıp pembe sisin hareket edip uzun bir geçiş ortaya çıkarmasını sağladı.

Zhao Xiangsha'nın rehberliğiyle dev altın savaş arabası Tian Yun Gezegeni'ne doğru uçtu.

Buna benzer sahneler Tian Yun Gezegeni'nde günde birçok kez gerçekleşirdi. Tian Yun Gezegeni'nin etrafındaki güçlü yetişimciler geldikçe onların tartışmaları oldukça yaygın hale geldi.

Yol göstericiler sık sık değişirdi fakat hepsi yerini bildiğinden çok uç şeyler olmazdı.

Göksel Kader Tarikatı'nın yedi bölümünün alanının yanı sıra bölümlerin dışındaki on binlerce kilometrelik alan da lüks evlerle doluydu. Bu evlerin hepsi birkaç ayda büyüler kullanarak inşa edilmişti. Tek amaçları misafirler için bir dinlenme yeri sağlamaktı.

O an Göksel Kader Tarikatı'na yukarıdan bakıldığında merkezde bir dağ görülüyordu. Bu dağ Göksel Kader Tarikatı'nın ana tarikatının olduğu yerdi ve etrafında yedi farklı renkli yıldız vardı. Bu yedi yıldız Göksel Kader Tarikatı'nın yedi bölümüydü.

Bunların dışında sonsuza dek uzanıyormuş gibi gözüken sonsuz bir ev denizi vardı. Tian Yunzi her doğum günü kutladığında katılan insanların miktarı hayal edilemez olurdu.

Ama nihayetinde Göksel Kader Tarikatı'nın ana tarikatına girebilecek insan miktarı asla 100'ü geçmezdi. Bazen sadece birkaç düzine olurdu.

İnsanlar, Tian Yunzi'nin doğum günü nihayet gelene kadar varmaya devam etti!

Bu gün, gökte bulut yoktu. Gökyüzü durgun bir maviydi ve hafif esinti çiçeklerin kokusunu taşıyordu. Doğum günü kutlaması için toplamda sekiz yer vardı.

Yedi bölümün her birinde devam eden bir kutlama vardı.

Yedi bölümdeki kutlamalar dışında sonuncusu iç tarikattaydı ve ana kutlama buradaydı. Burada olabilecek kişiler sıradan değillerdi.

Altın Şeytan orada olmaya layık değildi. Statülerine rağmen yalnızca alt kutlamaların birinde olabilirdi.