Bölüm 484: Tian Yunzi

avatar
3013 20

Xian Ni - Bölüm 484: Tian Yunzi


Çevirmen: Hollywood Hootsman

Editör: Lord Viole Grace


Parmağından bir mor ateş ışını çıktı. Mor ateş titriyordu ve hiç göz alıcı değildi, her an sönebilirmiş gibiydi.

 

Fakat bu ateş şeridi, bir aylık sıkı çalışmadan sonra Wang Lin'in Situ Nan'dan zar zor öğrenebildiği bir şeydi. Bu ateş bir şeytani ateşti!

 

Bedenindeki semavi ruhsal enerjiyi yakıt olarak kullanarak bir ateş yaratıp sonra bir şeytani ateşe dönüştürüyordu. Situ Nan'a göre sıradan bir orta aşama Ruh Dönüşümü yetişimcisi bu büyüyle karşılaşır karşılaşmaz ölürdü.

 

Ateş parmaklarının arasında hareket ederken ifadesi çok soğuktu. Bu ateşin titremesi sayesinde Wang Lin yaşlı adama işaret ederken çok şeytani görünüyordu.

 

Siyah sis yaklaşır yaklaşmaz Wang Lin'in parmağındaki şeytani ateş uçup sisle birleşti.

 

Bir parlamayla siyah sis kaynayan su gibi köpürmeye başladı. Siyah sis şiddetle köpürmeye başladı ve sonra geri çekilmeden önce Wang Lin'in 10 santim önünde durdu. Geri çekilirken siyah sisin içinden bir şok bağırışı geldi.

 

Wang Lin alayla gülümsedi. İlerlerdi ve Ruh Kırbaççısı elinde belirdi. Şiddetle siyah sise doğru kırbacı birkaç kez salladı.

 

Siyah sis çökecekmiş gibi daha da şiddetli köpürmeye başladı. Wang Lin peşinden gitti ve Ruh Kırbaççısı'nı sallamaya devam etti.

 

O an izleyen üç kişinin arasındaki Zhao Xingsha'nın ifadesi değişti. Hızla atıldı ve bağırdı, "Yedinci kardeş, dur!"

 

Zhao Xingsha konuşurken çantasına vurdu ve elinde hafif bir tekerlek belirdi. Gözlerindeki garip bir ışık belirdi ve tam onu fırlatmak üzereydi.

 

Fakat tam o an Wang Lin aniden Zhao Xingsha'ya dönüp konuştu, "Sen, kaybol!"

 

Zhao Xingsha'nın ifadesi değişti ve alayla gülümsedi. Geri çekilmek yerine daha da hızlı hareket etti ve hafif tekerleği Wang Lin'e doğru fırlattı.

 

Yanındaki savaş arabasına işaret ederken Wang Lin küçümseyici bir görünüm sergiledi ve konuştu, "Mühür, serbest bırak!"

 

Bu üç kelimeyi söyledikten sonra tüm etrafı sarsan bir kükreme aniden savaş arabasından geldi.

 

Bu kükreme güçlü bir boyun eğmez doğa içeriyordu; göklere boyun eğmiyordu, yere boyun eğmiyordu, ölümsüzlere boyun eğmiyordu, şeytanlara boyun eğmiyordu, dünyadaki hiçbir şeye boyun eğmiyordu.

 

Zhao Xingsha'nın bedeni durdu ve beti benzi attı. Dönüp afallamış bir şekilde savaş arabasına baktıktan sonra hızla geri çekildi.

 

30 metreden uzun dev bir ruh canavarı savaş arabasından çıktı. Dev kafasını kaldırıp iki soğuk gözünü açığa çıkardı ve görenleri tir tir titretecek bir şeytani parıltı yaydı.

 

Canavar belirir belirmez Bai Wei hiç tereddüt etmeden geri çekildi. 300 metre uzaklaştıktan sonra durdu ve gözlerinde dehşetle canavara baktı.

 

Ruh Dönüşümü'nün son aşamasındaki kadına gelince, onun da ifadesi değişti ve birkaç yüz metre geri çekildi. Bakışlarına bakıldığında bile bu canavardan korktuğu anlaşılıyordu.

 

Onlar böyle tepki gösterdiyse mor bölümün diğer öğrencilerinden bahsetmeye bile gerek yoktu. Yüzleri birer birer şok olmuş bir ifadeyle doldu. Önceki kükreme çoğunun kalbini salladı, bazıları bedenlerindeki ruhsal enerji akışı engellendiğinden havada duramadı bile.

 

Etraftaki öğrenciler arasında bazı inzibatı kıdemliler de vardı ve hepsi içlerinden yakındı. Atanın öğrencileri arasındaki savaşa karışamayacaklarını fark ettiler. Atanın kabul ettiği hangi öğrenci sıradandı ki? Bu öğrenciyi yalnızca Ruh Dönüşümü'nün ilk aşamasında olduğundan küçük gördüler fakat savaş gücü bir son aşama Ruh Dönüşümü yetişimcisini bile şok etmişti.

 

Etraftaki tüm öğrenciler geri çekilip gözlerinde şokla Wang Lin'e baktılar fakat aynı zamanda bir parça saygı da vardı içlerinde.

 

Nerede olurlarsa olsun güçlü zayıfın saygısını kazanırdı. Bu yetişim dünyasındaki değiştirilemez bir yasaydı!

 

Wang Lin'in gözleri kaçan Zhao Xingsha'ya bakarken soğuktu. Sakince konuştu, "Öldür onu! Ödülün olarak onun ruhunu yutmana izin vereceğim!"

 

Ruh canavarı aniden dev başını çevirip Wang Lin'e baktı ve bir kükreme daha patlattı. Bu sefer aniden hareket geçip canavarı arabaya bağlayan zincirlerin ortaya çıkmasına neden oldu. Fakat zincirler dümdüz bir şekilde çekilip kırılacaklarmış gibi şangırtı sesleri çıkardılar.

 

Hatta savaş arabası ruh canavarı tarafından çekildi.

 

Zhang Xingsha'nın ifadesi, hızla geri çekilirken büyük ölçüde değişti ve bağırdı, "Üçüncü kardeş ve dördüncü kız kardeş, şimdi harekete geçin!"

 

Wang Lin alayla gülümsedi ve Zhao Xingsha'yı görmezden gelip siyah sisi kırbaçlamaya devam etti. Siyah sisten çıkan bağırışlar daha da yüksek sesli hale geldi. Üç nefeslik süre sonra siyah sis çöküp orta yaşlı adama geri döndü.

 

Orta yaşlı adam ölü gibi solgundu ve gözleri loştu. İndiği an bacakları titredi ve düşeyazdı. Tam o an Wang Lin'in kırbacı vardı ve has ruhunu bedeninin 7.5 santim uzağına çıkardı.

 

Wang Lin Ruh Kırbaççısı'nı kaldırıp ruh bayrağını çıkardı. Bir sallayışla birçok ana ruh dışarı çıktı ve orta yaşlı adama doğru hızla ilerledi.

 

Tüm bunları yaptıktan sonra Wang Lin sakince havada süzüldü ve etrafına baktı. Uzaktaki mor bölümün tüm öğrencileri başlarını eğip onun bakışlarıyla karşılaşmaya cüret edemedi.

 

İnzibati kıdemliler bile başlarını eğdi. Kalpleri korkuyla doluydu.

 

"Bu Wang Lin yarı ölü bir yetişim gezegeninden geldi, nasıl böyle büyüleri olabilir?!" Bu soru herkesin kalbinde belirdi ve uzun süre geçmek bilmedi.

 

Nihayetinde Wang Lin'in bakışları Bai Wei'ye ve son aşama Ruh Dönüşümü yetişimcisi kadına indi. Sakince onlara sordu, "İkiniz hala harekete geçmek istiyor musunuz?"

 

Bai Wei acı acı gülümseyip başını iki yana salladı.

 

Kadının gözleri parladı ve güldü. "Yedinci kardeş, bugün burada gerçekten kudretini gösterdin. Fırsat olursa daima başka bir zaman dövüşebiliriz."

 

Wang Lin başını salladı, sonra sağ elini salladı ve orta yaşlı adamı kovalayan ana ruhlar durup ona geri döndü. Yaklaştıklarında ağzını açıp hepsini emdi, onları has ruhundaki ruh bayrağına geri döndürdü.

 

Orta yaşlı adamın has ruhu korkuyla doluydu, şu anda gerçekten korkuyordu. Daha öncesinde bedenini bir ölümsüz şeytanınkine dönüştürmek için Yasaklı Klon Tekniği'ni kullanmıştı. Bedenin her şeyi yutabilmesi gerekiyordu fakat ne kılıcı ne de bıçağı yutabilmişti ve sonra zayıf görünümlü ateş bedenini istila etti. Ateş ölümsüz şeytan bedeninin çökmesine neden oldu fakat bir şeridi kaldı. Ateş ayrıca bedenindeki tüm kanı çok hızlı bir şekilde buharlaştırdı.

 

Ve dahası da vardı. O garip kırbaç ona saldırıp durdu ve hasar bedeninden geçip direkt has ruhuna zarar verdi. Hatta son vuruş has ruhunu bedeninden çıkarmıştı. Bu tür bir büyü ve büyülü hazineler kalbini titretti.

 

Sonra onu kovalayan Ruh Dönüşümü ruh parçalarıyla karşılaştı. Wang Lin onları geri çağırmasaydı kendini patlatmak zorunda kalırdı ve hayatta kaçmak için yetişiminin büyük kısmını kaybederdi.

 

Zhao Xingsha'ya gelince, ne kadar hızlı olursa olsun ruh canavarından kaçamadı. Tam vurulmak üzereyken yumuşak bir ışık gökten indi.

 

Bu yumuşak ışık ışınının içinde parlayan noktalar vardı ve bu noktalar aniden bir araya gelip bir yaşlı adamı oluşturdu. Yaşlı adamın yüzünde nazik bir gülümseme vardı ve uzun kaşları rüzgarda dalgalanıyordu. Yüzünde bir parça zevkle sağ elini ruh canavarına salladı ve konuştu, "Ne güzel bir Göksel Canavar!"

 

Ruh canavarı aniden döndü ve yaşlı adama kükredi fakat gözleri korkuyla doluydu.

 

Yaşlı adam avucunu sallarken hafifçe başını iki yana salladı. Ruh canavarı bedeni küçülürken bir bağırış çıkardı, sonra yaşlı adam ruh canavarını savaş arabasına doğru geri fırlattı ve bir patlamayla savaş arabası canavar kapanına geri döndü.

 

Zhao Xingsha'nın yüzü son derece solgundu. Yaşlı adamı gördükten sonra saygıyla konuştu, "Selamlar, usta."

 

Bai Wei ve son aşama Ruh Dönüşümü yetişimcisi kadın da ciddileşti ve saygıyla konuştu, "Selamlar, usta."

 

Hala bedenine geri dönemeyen orta yaşlı adam da çok saygılı hale geldi. Bedenine dönmeyi bırakıp saygıyla konuştu, "Öğrenciniz ustasını selamlıyor."

 

O an mor bölümün etraftaki tüm öğrencileri başını eğip onu selamladı.

 

Yaşlı adam hafifçe başını salladıktan sonra sağ elini salladı ve orta yaşlı adamın has ruhu yumuşak bir ışıkla kaplandı. Orta yaşlı adamın has ruhu bedenine geri uçtu ve tüm yaraları iyileşti.

 

Bunu yaptıktan sonra yaşlı adamın bakışları Wang Lin'e düştü ve gülümsedi. "Aslında benimle uzun zaman önce tanıştın!"

 

Wang Lin sağ elini salladı ve canavar kapanı bileğine geri döndü. Baskıcı aurası kaybolurken yaşlı adama baktı ve ellerini kavuşturdu. "Küçüğünüz kıdemli Tian Yunzi'yi selamlar."

 

Yaşlı adam bu büyük savaş sırasında çoğu yok edilen Mor Orman Köşkü'ne baktı. Sağlam kalan tek parçası "Mor Orman Köşkü" yazılı levhaydı.

 

"Güzel isim!" Yaşlı adam beyaz sakalını ovuşturdu ve sonra köşke işaret etti. Yumuşak ve beyaz bir ışık yapıyı çevreledi, sonra bina tamamen onarıldı ve en başından beri hiç hasar almamış gibi göründü. Hatta yerdeki çatlaklar, parçalanan kayalar ve düşen ağaçlar da onarıldı.

 

Bu büyü Wang Lin'in kalbinin şiddetle titremesine neden oldu.

 

"Wang Lin, seni Suzaku Gezegeni'nde gördüğümde seni öğrencim olarak kabul etme dürtüsü doğdu. Aslında seni 100 yıllığına onursal öğrenci olarak kabul etmeyi planladım fakat seni tekrar gördüğümde fikrimi değiştirdim. Wang Lin, beni ustan olarak kabul etmeye, göklerin daosunu yetiştirmeye ve mor bölümün bir gerçek öğrencisi olmaya istekli misin?"

 

Tian Yunzi ciddi bir ifadeyle Wang Lin'e baktı.

 

Wang Lin geri Tian Yunzi'ye baktı. Kısa bir süre sonra diz çöküp saygıyla konuştu, "Öğrenciniz Wang Lin ustayı selamlıyor!"

 

"Güzel!" Tian Yunzi yüzünde yumuşak bir gülümsemeyle Wang Lin'e bakarken güldü. "Beşinci kız kardeşini serbest bırakmayacak mısın? Çok geç kalırsan ustan öğrencisini kaybetmez mi?"

 

Wang Lin başını kaldırdı ve sakince konuştu, "Beşinci kız kardeşin has ruhunu serbest bırakabilirim fakat diğeri ikisi bana saygısızlık yaptı, onları bırakamam!"

 

Tian Yunzi biraz düşündükten sonra bir gülümseme takındı. Wang Lin'e çok derin bir bakış attı ve sonra konuştu, "Güzel!"

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44338 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr