Bölüm 475: Bai Wei

avatar
3096 21

Xian Ni - Bölüm 475: Bai Wei


Çevirmen: Hollywood Hootsman

Editör: Lord Viole Grace


"Kıdemli, arkadaki Shang Klanı'nın dükkanı. Elini kolunu sallaya sallaya girebileceğin bir yer değildir, devriye gezenler olacaktır..." Li Dannan konuşmasını bitiremeden mavi dalgalanmalar yoktan belirdi ve Wang Lin'e doğru yayıldı.

 

"Gelen, dur!" Soğuk ve kibirli bir ses  yoktan geldi.

 

Wang Lin'in ifadesi elini kaldırıp gelişigüzel bir şekilde sallarken sakin kaldı. Bir rüzgar aniden belirip mavi dalgalara doğru hızla ilerlerken keskin tiz bir ses yarattı.

 

"Sen!" Ses aniden şiddetlendi fakat rüzgar yaklaşırken mavi dalgalar çöktü. Mavi ışık hızla Wang Lin'den otuz metre uzakta toplanıp mavili genç bir adama dönüştü. Wang Lin'e çirkin bir ifadeyle baktı.

 

Li Dannan'ın gözleri parladı. Uzun zamandır Ming Mei şehrindeydi ve kuzey kısmında daha önce iki kere gelmişti. Kuzey kısmında devriye gezenler olsa da öncesinde daha girmeden hiç böyle bir şey olmamıştı.

 

Wang Lin'in ifadesi hala sakindi. Bu genç adamın yetişim seviyesi düşük değildi. Wang Lin gibi Ruh Dönüşümü aşamasında olmasa da yarım adım atmıştı ve semavi ruhsal enerji emme sürecindeydi.

 

Bu kişinin Ruh Dönüşümü aşamasına ulaşmak için yeteri kadar semavi yeşimi vardı fakat tıpkı Wang Lin'in yaptığı gibi ikinci yöntemle atılım yapmaya karar vermişti.

 

Bu yüzden yeteri kadar semavi yeşimi olduğunda ve atılım yaptığında Ruh Dönüşümü aşamasındaki ilerlemesi çok daha kolay olacaktı.

 

Bu genç adam Wang Lin'e bakarak soğukça homurdanıp konuştu, "Defol!"

 

Wang Lin'in gözlerinde bir parça soğukluk belirdi ve ileri adım attı. Asıl bedeniyle birleştikten ve Situ Nan'la bir ay dövüştükten sonra savaş deneyimi bayağı artmıştı. Artık çok hızlıydı.

 

Göz açıp kapayıncaya kadar Wang Lin 30 metreyi geçti. Bir yumrukla eli büyük miktarda güç yarattı.

 

Sonik patlamalar olmadı fakat uzay çöküyormuş gibi havada sayısız çatlak belirdi.

 

Genç adamın ifadesi muazzam ölçüde değişti. Bir ilk aşama Ruh Dönüşümü yetişimcisinin böyle güçlü bir yumruk atabileceğini düşünmemişti. Böyle bir saldırı ilk aşamanın zirvesindeki bir Ruh Dönüşümü yetişimcisinin bile etkisiz hale getirmek için varını yoğunu ortaya koymasını gerektiren bir saldırıydı ve bir hata bile yaparsa ağır yaralanırdı.

 

Geri çekilmek istedi fakat bedeni görünmez bir güç tarafından sabitlenmiş gibiydi ve bir santim bile hareket edemiyordu. Elinden sadece önünde git gide yumruğun büyüyüşü izlemek geliyordu.

 

Bir damla soğuk ter burnunun ucundan damladı fakat gözleri hala panik belirtisi olmadan sakindi. Wang Lin'in yetişim seviyesini çok iyi biliyordu ve  yine de bu kadar küstahça hareket etmeye cüret etmişti. Bu ya inanılmaz bir yetişim yöntemine ya da inanılmaz mevkiye sahip olduğu anlamına geliyordu.

 

"Dur!" Üçüncü mağazadan önce alçak bir ses sonra da yeşil bir ışık geldi. Yeşil ışığın içinde yalnızca bir çay fincanı vardı fakat akıl almaz bir hızda uçuyordu ve semavi ruhsal enerjiyle doluydu.

 

Wang Lin'in gözleri parladı. Sol eli bir mühür oluşturdu ve semavi ruhsal enerji parmağının ucunda toplandı. Fincana işaret etti ve konuşurken bir çember çizdi, "Yıldız Dönüşü!"

 

Wang Lin'in parmağı hareket ederken yay çember olana kadar katılaşmaya başladı. Çember tamamlandığında çay fincanına doğru fırladı.

 

Çay fincanın hızı yavaşladı ve yönü çemberin dönüşüyle değişti. Nihayetinde Wang Lin'in etrafında döndü.

 

Dükkanın içinden bir şaşırma sesi geldi.

 

Wang Lin'in sağ yumruğu yıldırım kadar hızlı hareket etti ve genç adamın önündeki boşluğa indi. Genç adamın yüzü anında kırmızılaştı ve bir ağız dolusu kan kustu. Birkaç adım geri tökezlerken gözleri karadı, sonra bedeni titredi ve bir ağız dolusu kan daha kustu.

 

Bedeninin gözeneklerinden beyaz semavi ruhsal enerji deli gibi çıkarken bedeni şiddetle tiredi. Göz açıp kapayıncaya kadar bedeninde semavi ruhsal enerji kalmadı.

 

"Sen... Semavi temelimi kaybettirdin!" Genç adamın yüzü artık kırmızı değilde ölü birininki kadar beyazdı.

 

Wang Lin'in yumruğu bu kişiyi öldürmedi fakat tüm semavi temelini kaybettirdi. Bu, genç adamı Ruh Dönüşümü aşamasının sınırından Ruh Oluşturma aşamasına geri göndermekti.

 

Wang Lin yumruğunu çekti, ellerini arkasına koydu ve ona çay fincanını firlatan mağazaya sakince baktı.

 

Yıldız Dönüşü büyüsü Situ Nan'ın ona öğrettiği bir büyüydü. Suzaku'daki hali olsaydı çoktan bir tane hazinesini çıkarırdı fakat Situ Nan'la bir ay idman yaptıktan sonra artık hazinelerine güvenmesine gerek yoktu.

 

"Güçlü bir yetişimci için büyülü hazineler yalnızca destektir. Yetişimcileri gerçekten korkutucu yapan şey büyüleridir. Büyülü hazine çok güçlüyse, öğreniğin orta ya da daha yüksek kalite semavi hazineler gibi, o zaman bunlar istisnalardır." Bu bir keresinde Situ Nan'ın Wang Lin'e söylediği bir şeydi.

 

"Bu kardeşin güzel teknikleri var. Adını öğrenebilir miyim?" Mağazadan sakin bir ses geldi ve arkasından uzun ve dik bir figür takip etti.

 

Bu uzun boylu genç bir adamdı. Keskin kaşları ve kara gözleri vardı. Bu gözler yıldızlar gibiydi, insanların içini görmesini imkansız kılıyordu. Yalnızca orada durması etrafındaki boşluğun dalgalanmasına neden oldu. Ruh Dönüşümü'nün orta aşamasının zirvesine ulaştığı çok belliydi, semavi ruhsal enerji yaymasının nedeni buydu.

 

Wang Lin kafasını çevirip bu kişiye baktı. Yavaşça konuşurken ifadesi sakin kaldı, "Wang Lin!"

 

"Wang Lin... Ben Bai Wei!" Genç adam elini salladı ve beyaz bir yelpaze avucunda belirdi. Bu ona yakışıklı bir prensin görünümünü verdi.

 

Çok uzakta olmayan, semavi temeli Wang Lin tarafından kaybettirilen genç adamın çok solgun bir  ifadesi vardı. Wang Lin'e hiddetle bakarken mağazaya yürüdü ve art niyetle konuştu, "Efendim, öldürün onu!"

 

Bai Wei kaşlarını çattı. Ona dönüp konuştu, "Burada konuşmaya hakkın yok. Git buradan!"

 

Genç adam şaşırdı. Önce Bai Wei'ye sonra Wang Lin'e baktı ve garip bir ifade sergiledi. Soğukça homurdandı fakat daha fazla konuşmadı.

 

Wang Lin'in ifadesi aynı kaldı. Bu kişinin adı biraz kadınsı olsa da Wang Lin anında bu kişinin kadın değil de erkek olduğunu anlayabildi.

 

"Wang kardeş, hizmetçim kabalık yaptı. Umarım kızmamışsındır. Tian Yun Gezegeni'ndenim ve Göksel Kader Tarikatı'nın üyesiyim. Wang kardeş nereli?" Bai Wei önceki tüm mutsuzluk duman misali kaybolmuş gibi nazikçe gülümsedi.

 

Wang Lin'in gözleri gizemli bir ışık saçtı ve konuştu, "Başıboşum, bir tarikatım yok!"

 

Bai Wei gülümseyip başını iki yana salladı. "Wang kardeş konuşmak istemediğine göre üstelemeyeceğim. Fakat Wang kardeş ileride zamanın olursa Tian Yun Gezegeni'ne gelmelisin ki sana ev sahipliği yapma onuruna erişebileyim."

 

Wang Lin başını salladı, ellerini kavuşturdu ve ikisinin yanından geçti. Li Dannan'ın kalbi, hızla takip ederken deli gibi atıyordu. Çok yavaş olacağından ve öngörülemez bir şey yaşanıp yaralanacağından korkuyordu.

 

Bai Wei'nin gözleri Wang Lin'in figürünü takip etmeye devam etti ve garip bir ışık yaydı. Sağ eline vururken yelpazeyi kaldırdı ve konuştu, "Dağlarda ağaçlar, ağaçlarda da dallar vardır; kalp efendiyi hoşnut eder ve efendi de bilmez..."

 

Semavi temelini kaybeden genç adam Bai Wei'ye baktı. Gözlerindeki gariplik derinleşti.

 

Wang Lin'in figürü son mağazada kaybolana dek Bai Wei bakışlarını üzerinden ayırmadı. Kenardaki hizmetçisine bakıp gülümsedi. "Yalnızca semavi temel. Bu efendi Tian Yun Gezegeni'ne döndüğünde sana tekrar verir!"

 

dedikten sonra üçüncü mağazaya geri döndü. Aradığı şey nadir değildi fakat dokuz mağazanın hepsini kontrol ettikten sonra yalnızca üçüncü mağazada buldu.

 

Normalde Bai Wei'nin olduğu yerlerde başkasının olması yasaktı. Böyle bir kibir hizmetçisine de geçmişti ve hizmetçisinin Wang Lin'in kuzey kısmına girmesini engellemesinin nedeni de buydu.

 

Wang Lin Shang Klanı'nın mağazasına yürüdü. Bu yer çok büyüktü ve her bir köşesi çok lüks görünüyordu. Her tarafta ruh taşından oyulmuş toplam 999 heykel vardı.

 

Yoğun ruhsal enerji üzerlerine akın etti. Li Dannan bunu hissettiğinde tamamen şok oldu. Ömrü boyunca böyle bir şey görmemişti; özellikle yoğun ruhsal enerji, bu zamana kadar bulunduğu her yerden daha yoğundu burada.

 

Biraz tereddüt ettikten sonra daha fazla Wang Lin'i umursamadan oturup yetişim yapmaya başladı.

 

Wang Lin önündeki ruh taşı oymalarını inceledi. Hepsi kadınların oymasıydı ve hepsi farklıydı fakat hepsinin ortak özelliği çok güzel olmalarıydı.

 

Bu ruh taşlarının her birinin ellerinde bir kutu vardı. Kutuların içinde büyülü hazineler, haplar ve aklınıza gelebilecek her şey vardı.

 

O an canlı bir kahkaha yoktan geldi. Kısa süre sonra lüks ve güzel bir kadın merdivenlerden indi. Gözleri Wang Lin'e baktı.

 

Bu kadın, kenarlarına gümüş ipliklerle dokuz mandara çiçeği işlenmiş kar beyazı bir elbise giyiyordu. Kar beyazı elbiseyle zıtlık çok göz alıcı olmasını sağlıyordu.

 

İpeksi siyah saçları arkasında sarkıyordu. Üç açık mor kristal toka saçlarını tutuyordu, esintide hafifçe sallanan iki mor saç tutamı bırakıyordu. Sol gözünün altında ağustos böceğinin kanatları kadar ince üç serçe parmağı boyutunda hafif mor aksesuar parçası vardı. Onlardan yansıyan ışık kadını bir tablo kadar güzel yapıyordu.

 

"Dost yetişimci, Shang Klanı'nın mağazasına hoş geldiniz!" Kadının sesi kuş cıvıltısı gibiydi.

 

Bu kadının güzelliği mutlaktı fakat Wang Lin'in dikkatini çeken sol gözünün altındaki ince aksesuardı.

 

Anlayışı sayesinde ince aksesuarın bir büyülü hazine olduğunu anlayabilmişti!

 

Dokuz mandara çiçeği de son derece nadir büyülü hazinelerdi!

 

Saçındaki üç toka bile büyülü hazinelerdendi. Bedeni büyülü hazinelerle doluydu. Bu, buranın ne kadar zengin olduğunu gösteriyordu.

 

Wang Lin zaman kaybetmeden sakince sordu, "Bu mağazada kar mürekkebi var mı?"

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr