Çevirmen: Hollywood Hootsman

Editör: Lord Viole Grace

"Du Tian!"

Bu iki kelime Wang Lin'in kulağına girdi ve gözlerinin ciddileşmesine neden oldu. Fakat o an bunu düşünecek vakti yoktu, bu yüzden yalnızca bedenindeki ruhsal enerji artışına odaklandı.

Çok büyük bir miktarda ruhsal enerji altın ve mor çizgiler aracılığıyla on ruh parçasından Wang Lin'e aktarıldı. Ruhsal enerji Wang Lin'in damarlarını şişirdi.

Wang Lin, içindeki en iyi gizlenmiş kirler zorla çıkarılırken vücudundaki tüm sporların açık olduğunu hissedebiliyordu.

Canlandırıcı his dalgaları bahar rüzgarı gibi bedenini doldurup çok rahat hissetmesini sağladı.

Kısa süre sonra Wang Lin bedenindeki ruhsal enerjinin zirveye ulaştığını hissetti. Etki alanı hala Ruh Oluşturma orta aşamada olsa da ruhsal enerjisi son aşamaya ulaşmıştı.

Wang Lin için, etki alanı hep çok güçlü olmuştu. Ruh Oluşturma orta aşama bir etki alanıyla Kırmızı Kelebek'in Ruh Oluşturma son aşama etki alanına karşı dövüşebilmişti. Ruhsal enerjisi arttıkça savaş gücü de arttı.

Şu anki Wang Lin Kırmızı Kelebek ile tekrar karşılaşsaydı dövüş öncekinden bin kat daha kolay olurdu.

Kırmızı kelebek onun için artık bir tehdit değildi!

Wang Lin'in gözleri parladı. Etrafındaki ruhlara baktı ve düşünmeye başladı.

Du Tian Wang Lin'e baktı ve güldü. “Küçük dostum Ceng Niu, üçüncü hediyeden yeteri kadar emdin mi?”

Wang Lin biraz düşündü. Bu atanın bu kadar şeyi vermeye istekli olması, Wang Lin'in yapmasına ihtiyaç duyduğu çok önemli bir şey olduğu anlamına geliyordu. Wang Lin hediyeleri kabul ettiğinden yardım etmeyi reddetmezdi, reddetmek ona yakışmazdı.

Fakat Wang Lin'in kişiliği sağ olsun, yardım etmeye karar verdiğine göre konu hediyeleri kabul etmeye gelince kendisinin zararda çıkan taraf olmasına izin vermezdi.

“Kıdemli, emebildiğim kadar emebilirim, değil mi?” Wan Lin sakince ata Du Tian'a baktı.

Yaşlı adam güldü ve kararlı bir biçimde konuştu, “Evet, emebilirsin. Küçük dostum Ceng Niu, bu yaşlı adam üçüncü hediyede cimrilik yapmayacak!”

Wang Lin başını salladı ve gözlerini kapattı.

'Bu küçük adam zaten dolu, emmeye devam etmek sitese de daha fazla emememeli...' Her nedense Du Tian Wang Lin'in gözlerini kapadığını görünce uğursuz bir hisse kapıldı.

'Asıl beden... İkimiz de emelim!' Wang Lin kalbindeki asıl bedenine seslendi.

Bu çağrı uzun bir yol kat etti. O an Chu'daki asıl beden gözlerini açtı.

Asıl bedendeki iki mor yıldız dönmeye başladı.

Asıl bedenle klon bedenin arasında artık birincil veya ikincil diye bir şey yoktu, ikisi de Wang Lin idi. İkiye bölünmüş gibiydi. Birleştiklerinde gerçek Wang Lin olacaklardı.

Klonla asıl bedenin arasında, has ruhu çöktüğünde asıl bedenin yaralanmasına neden olan gizemli bir bağ vardı. Aynı gizemli bağ aracılığıyla asıl beden klonundan deli gibi ruhsal enerji emiyordu.

Asıl bedenin emmesi klonunkinden katlarca daha güçlüydü. Ne de olsa asıl beden, hayatta kalmak için ruhsal enerji tüketen antik tanrıların yolundan yürüyordu.

Wang Lin'in etrafındaki 10 ruh parçası titredi ve Wang Lin'den gelen güçlü emme kuvvetini hissetiklerinde Wang Lin'le aralarında olan bağ katlarca arttı.

Durum, ruh parçalarının zorla Wang Lin'e ruhsal enerji vermesinden Wang Lin'in aktif olarak onları emmesine dönüştü. Bu değişiklik Du Tain'ın gözlerinin açılmasına neden oldu.

Kalbi kırık bir ifade sergilerken yüzündeki kaslar seğirdi.

On nefes, sadece on nefeslik sürede on ruh parçasının içindeki ruhsal enerjinin yarısından fazlası emilmişti. Du Tian'ın ifadesi çok çirkindi ve Wang Lin'i durdurmak istedi ama az önce dediği şeyi hatırladı ve iç çekmekle yetindi. Yetişimci deneyimleriyle anında Ceng Niu'nun bir klonu olduğunu anladı. Ceng Niu şu anda klonuyla birlikte ruhsal enerji emiyordu.

Chu'daki asıl beden ruhsal enerjiyle dolmaya başladı. Bir noktada altın çizgiler bedenden çıkmaya başladı ve bedeni sarmaladı. Çok geçmeden kristal bir koza oluştu.

Asıl beden, alnında bir yıldız daha yavaşça belirip katılaşırken kozanın içinde oturdu.

Wang Lin açgözlü bir insan değildi. O anda gözlerini açtı ve emmeyi bıraktı.

Di Tian rahatlamış bir şekilde iç çekti. Hızla elindeki 9 metrelik bayrağı sallayıp on ruhu bayrağa geri döndürdü. Wang Lin'e acı acı gülümsedi ve konuştu, “Küçük dostum Ceng Niu, cidden kendini tutmadın.”

Wang Lin'in gözleri parladı. Ayağa kalktı ve bedenindeki güçlü ruhsal enerjiyi hissetti. Xue Yue'ye doğru döndü ve gözleri soğuklaştı.

Wang Lin'in kişiliği çok kararlıydı. Kendi haline bırakılırsa kimseyi rahatsız etmezdi ama birisi onla uğraşırsa 10 hayır, 100 katıyla karşılığını verirdi! Hala intikam alacak biriydi!

“Li Yuanfeng...” Du Tian'a doğru dönerken Wang Lin'in gözlerindeki soğukluk kayboldu ve ardından ellerini kavuşturdu. “Kıdemli, üç hediye için teşekkür ederim. Küçüğünüzün yapması gereken bir şey varsa söyleyin gitsin. Elimden geleni yaparım!"

Wang Lin bunu söylemesi kıdemli Du Tian'a çok minnettar olduğu anlamına geliyordu.

Du Tian hafifçe gülümsedi. Önceki mutsuzluğu tamamen kayboldu. Bunların hepsini sırf Wang Lin'in bunu söylemesi için yapmıştı!

“Küçük dostum Ceng Niu, sana bu üç hediyeyi vermemin nedeni çok önemli. Ruh Arıtma Tarikatı'ma gelmeseydin seni aramaya çıkardım.”

Wang Lin Du Tian'a baktı ve gülümsedi. “Küçüğünüz Ruh Arıtma Tarikatı'nın bir Ruh Oluşturma yetişimcisini öldürdüğüme dair söylentileri duydu, yani kıdemlinin soru sormak için beni aradığını farz ediyorum.”

Du Tian kafasını salladı ve gülümsedi. “Bunların hepsi bir dalavere. Sebepsiz yere seni arasaydım çok dikkat çekerdi. Ancak tarikatımın Ruh Oluşturma yetişimcisini öldürdüğüne dair söylentiler yaydığımda seni aramaya başlarsam insanlar pek dikkat etmezdi.”

Wang Lin'in gözleri parladı. Bu ata bu kadar dikkatlı olduğuna göre kestirilemez bir şey olacaktı.

Du Tian gözlerinde bir takdir ifadesiyle Wang Lin'e baktı. Bir süre sonra konuştu, “Küçük dostum, Suzaku ülkesi uzun zamandır yönetimde olsa da neden ondan az kademe 5 yetişim ülkesi olduğu biliyor musun?”

Wang Lin'in cevap vermesine izin vermedi. Aciz bir görünüm sergiledi ve konuştu, “Suzaku ülkesi bu gezegene geldiğinde içinde altı ana tarikat vardı.  Sonra bu altı tarikatın öğrencileri yayıldı ve gezegende çeşitli yetişim ülkeleri kurdu. O sırada bu altı tarikatın çekirdek öğrencilerine kademe 5 yetişim ülkesi kurma izni verildi.”

“Bu, kademe 5 yetişim ülkelerinin ilk grubuydu. Ruh Arıtma Tarikatı'm onlardan biriydi!”

Wang Lin'in gözleri sakin kaldı. İfadesi değişmedi.

Du Tian gökyüzüne bakmak için başını kaldırdı sakince konuştu, “Zaman yavaş yavaş aktı. Ne zaman bir kademe 5 yetişim ülkesi kademe 6 ülke olma noktasına ulaşmak üzere olsa bir gecede ilk baştaki haline geri püskürtülürdü. Suzaku ülkesi, Suzaku gezegeninde başka bir kademe 6 yetişim ülkesine izin vermezdi.”

“Ruh Arıtma Tarikatı'm o günden bugüne kademe 6'ya ulaşmak için 3 şans yakaladı ama her seferinde bastırıldık. Şimdi ülkemizi kaybettik ve yalnızca bir tarikat olarak varlığımızı sürdürebiliyoruz.”

Wang Lin sessizce düşündü.

"Kademe 6 yetişim ülkesi olmak ilk nesil atalarımızın, hatta Ruh Arıtma Tarikatı'nın her neslinin hayaliydi. Suzaku gezegeninde tek bir yetişimci yokken, Suzaku Dört Aziz gezegeninde sadece kademe 5 yetişim ülkesiyken altı tarikatın hepsi hep birlikte çok çabaladı. Acı mücadelelerle kademe 6'ya ulaştık ve Dört Aziz gezegeninden kurtulduk. Sonra bize Yetişim Birliği tarafından Suzaku gezegeni verildi."

“O zamanlar, Ruh Arıtma Tarikatı'mın üç Yükseliş yetişimcisi vardı. Diğer beş tarikatın da birkaç tane vardı. Suzaku ülkesi çok güçlüydü ama buraya geldiğimizde bulduğumuz şey iyi değildi. Burada çoktan dövmelerin gücünü kullanan başka bir ırk vardı ve çok güçlüydüler.”

“Sayısız yıl süren kanlı bir savaş yaşandı. Bir milyar ruhlu ruh bayrağı bu savaş sırasında tamamlandı.”

“Nihayetinde kazansak da Suzaku gezegeni hasar aldı ve Suzaku ülkesi birçok Yükseliş yetişimcisi kaybetti.”

“Bu yüzden de ilk nesil Suzaku, altı tarikat ayrılıp kademe 5 yetişim ülkeleri kurduğunda Suzaku gezegeninin merkezi kontrol noktası olması için Suzaku dağını yarattı.”

“Bundan sonrası tüm kademe 5 yetişim ülkeleri için kabus gibiydi. Suzaku'yu takip eden bütün ülkelere herhangi bir kademe 5 yetişim ülkesinin kademe 6'ya yükselmesine izin verilmemesi emredildi. Şu anda Suzaku ülkesinin sadece dört Yükseliş yetişimcisi var ve çok zayıflar.”

“Suzaku ülkesi kademe 5 yetişim ülkelerinin ona düşman olup hükümdarlar olacağından korkuyor. Gezegenin güvende olmayacağından korkuyor.”

Wang Lin düşündü. Bir süre sonra Du Tian'a baktı ve konuştu, “Kıdemli, dediklerinizin benimle alakası ne? Küçüğünüz sadece Ruh Oluşturma aşamasındaki bir yetişimci.”

Du Tian'ın gözleri ciddileşti. Wang Lin'e baktı ve kelime kelime, “Seninle alakası var!” dedi.

"Oh, gerçekten mi?" Wang Lin başını Du Tian'a doğru kaldırdı.

Du Tian yavaşça konuştu, “Yunque Zi tarafından sonraki Suzaku olmak için seçilen dört adaydan birisin sen!”

“Yunque Zi mi?” Wang Lin kaşlarını çattı.

Du Tian elini salladı ve avucunda tahta bir oyma belirdi. Oyma çok yakışıklı bir adamdı. Gözleri canlı gibi görünüyordu.

“...Bu o!” Wang Lin şaşırdı ve ifadesi garipleşti. Bu ona hasır şapkayı veren yaşlı adamdı. Yaşlı adamın yetişimi çok güçlüydü ve o zamanlar şüpheleri vardı ama şimdi cevabını aldı.

“O, Yunque Zi. Şu anki Suzaku'nun küçük çırak kardeşi...” Du Tian tahta oymaya baktı ve konuştu, “Bu oyma senin tarafından yapıldı. Gerçekten ona benziyor…”

“Bu üç hediyeyi onun yüzünden bana verdin...” Wang Lin'in ifade daha da garipleşti.

“Bu sadece bir kısmı...” Du Tian kafasını kaldırdı. Gözleri gizemli bir ışıkla doluydu.

 Editör Notu: Değişikliklerden sonraki yetişim seviyeleri :

Temel Oluşturma - Çekirdek Oluşturma (Eski, Merkez Oluşturma) - Oluşan Ruh (Eski, Kadim Ruh) - Ruh Oluşturma - Ruh Dönüşümü (Eski, Ruh Değişimi) - Yükseliş