Çevirmen: Hollywood Hootsman

Editör: Lord Viole Grace

Ruh arıtma dağının kütüphanesi büyük değildi, yalnızca üç katı vardı.

Uzaktan bakıldığında bu kütüphane çok normal gözüküyordu. Wang Lin girdiğinde gözleri içeride oturan yaşlı adama odaklandı. Yaşlı adam Oluşan Ruh aşamasına çok yakındı, ulaşmasına sadece bir adım vardı.

Yaşlı adamın yüzü sarıydı, bedeni bir deri bir kemikti  ve çok yorun görünüyordu. Birinin girdiğini fark ettiğinde gözlerini açtı ve konuştu, "Nişan!"

Wang Lin nişanını verdi. Yaşlı adam nişana baktı ve konuştu, "İstediğin gibi bakınabilirsin ama üçüncü kata gitmeye iznin yok. Zaman sınırı üç gün."

Wang Lin başını salladı ve kütüphaneye girdi.

Birinci katta yeşimler dizili raf sıraları, bambu oymalar hatta taş oymalar vardı. Wang Lin'in gözlerini onları süpürüp geçti. Burada bir sürü çeşitli teknik vardı ve hemen hemen her şeyi kapsıyorlardı. Zaten bildiği ve daha önce hiç bilmediği teknikler vardı.

Yalnızca ruh bayrağı arıtma konusunda hiçbir şey yoktu.

Birinci kattan geçtikten sonra ikinci kata girdi.

İkinci kattaki tekniklerin sayısı ilk kattakinden daha azdı. Açıklamalarıyla odanın dört bir yanına dağılmışlardı.

Wang Lin ilahi hissini yaydu ve dört kelimeyi buldu, 'Ruh Bayrağı Üretme Yöntemi' Kontrol etmek için yeşimi aldı ve sonra kaşlarını çattı.

Bu yeşim gerçekten de bir ruh bayrağı oluşturmanın yöntemini içeriyordu ama diğer herkesin yaptığıyla tıpatıp aynıydı. Ruh Arıtma Tarikatı gerçekten bu yöntemi kullansaydı şu anda oldukları kadar ünlü olmaları imkansız olurdu.

İkinci katı baştan sona araştırdıktan sonra ihtiyaç duyduğu hiçbir şeyi bulamayan Wang Lin üçüncü kata baktı. Pervasız bir şey yapmadı ve cılız kıdemliye döndü. Ellerini kavuşturdu ve sordu, "Kıdemli, neden üçüncü kata çıkamam?"

Yaşlı adam esnedi. Wang Lin'e bakıp konuştu, "Çıkamazsın çünkü çıkamazsın. Bu saçmalık da ne böyle?”

Wang Lin'in gözleri yaşlı adama bakarken soğuklaştı.

Yaşlı adam kaşlarını çattı. Bir şey mırıldandı ve sabırsızlıkla konuştu, "Dik dik bakmana gerek yok. Ruh bayrağı yapma yöntemini aramak istiyorsun, değil mi? Burada olmadığını ve üçüncü katta da olmadığını söyleyebilirim. Ruh bayrağı yapma yöntemini içeren sadece 10 yeşim parçası var. Eğer istiyorsan, git çal. Bak, şuradaki mağarada bir tane var. Çalabilirsen öğrenebilirsin."

Wang Lin yaşlı adamın işaret ettiği yere baktı. Orada gerçekten bir mağara vardı.

"Ruh Arıtma Tarikatı'nda kural yoktur; öldürebiliyorsan öldür, bir şey istiyorsan çal ve bir kadından hoşlanırsan, al gitsin!"

"Hiç yeteneğin yoksa da birlikte yetişim yapmak için diğer yeteneksizleri bul ki kendini koruyabilesin."

"Kural yok. İstediğini yapabilirsin..." Wang Lin belirsiz bir gülümseme takındı. Bu Ruh Arıtma Tarikatı gerçekten ilginçti. Wang Lin elini salladı ve dev bir görünmez el yaşlı adamı yakaladı.

Yaşlı adam şaşırmıştı ama bir kahkaha attı. Yüzündeki sabırsız görümüş kayboldu ve yerine dövüşme isteği geldi. "Güzel! Çok güzel! Son 100 yılda, bana saldıran beşinci kişisin. Tamam, seninle oynayacağım!"

Dedikten sonra serbest kalmak için vücudunu hareket ettirdi.

Wang Lin'in gözleri soğuklaştı. Gelişigüzel elini salladı ve yaşlı adam kuvvetli bir güç tarafından duvara fırlatıldı.

Yaşlı adamın kafası çarpışmadan dolayı dönüyordu. Kavranıp tekrar fırlatıldığında kızgın bir nara atmak üzereydi.

Bamm, bamm, bamm.

Kesintisiz çarpışmalar adamın kan kusmasına neden oldu. Wang Lin'in devam edeceğini görünce hemen bağırdı, "Büyükbaba, lütfen dur. Sana büyükbaba demeye razıyım! Beni daha fazla fırlatırsan bu yaşlı beden parçalanır!"

Wang Lin kavramasını bıraktı. Yaşlı adam yere düştü ve bir süre sonra kalktı. Acı bir gülümseme takındı ve konuştu, "Küçük çırak kardeş, gücünle gidip istediğini çal. Çok fazla insan öldürmediğin sürece kimse seni rahatsız etmeyecektir."

Wang Lin yaşlı adama baktı ve ayrıldı. Kısa bir süre sonra yaşlı adamın önceden işaret ettiği mağaranın önüne vardı. Mağaranın dışında bazı kısıtlamalar vardı. Wang Lin ilahi hissini yaydı ve içeride yetişim yapan orta yaşlı bir adamın olduğunu öğrendi. İki kadın yetişimcinin de yetişim yaptığı bir yan oda vardı.

Wang Lin'in gözleri aydınlandı ve sağ eli hareket ederek birçok aldatıcı kısıtlama oluşturdu. Bir patlamayla mağaranın dışındaki bütün kısıtlamalar kapıyla birlikte çöktü.

Uzaktaki yaşlı adam titredi. Ruh arıtma dağının rahatsız edilemeyecek başka bir kişi daha kazandığını düşündü.

Orta yaşlı adam mağarası yok edildiğinden öfkeli bir şekilde kükredi. Bir kırmızı ışık ışınında uçtu ve hiç konuşmadan küçük, mor bir bayrak çıkardı. Yüzlerce ruh bayraktan fırladı.

Bu ruhlar arasında erkekler ve kadınlar vardı. Acı acı bağırdılar ve Wang Lin'e doğru hücum ettiler.

"Mağaramı yok ettiğine göre eceline susamışsın!"

Wang Lin sakin kaldı. Mağaradan çıkan kişi Oluşan Ruh aşamasında değildi, kütüphanedeki kıdemli gibi Çekirdek oluşturma geç aşamanın zirvesindeydi.

Fakat elindeki ruh bayrağı biraz farklıydı. Wang Lin açıkca ruh bayrağının üzerindeki altın çizgiyi ve saldığı ruhların etraflarında siyah bir aura olduğunu görebiliyordu. Bunlar, normal ruh bayraklarındaki sanki rüzgar esse kaybolacakmış gibi görünen ruhlardan çok farklıydı.

Bu yüzlerce ruh enerjiyle doluydu ve bazıları normal bir Çekirdek Oluşturma yetişimcisinin yaydığı baskıdan aşağı kalır yanı olmayan bir baskı yayıyordu.

"Büyü!" Wang Lin'in gözleri, bu ruh bayrağında farklı olan şeyi gördüğü için aydınlandı.

Bu ruh bayrağındaki ruhların büyümeye devam etme yeteneği vardı.

Wang Lin'in gözleri aydınlandı ve elini uzattı. Ruh bayrağı orta yaşlı adamın elinden kendi eline uçtu. Üzerindeki ilahi hissi sildi ve kendininkini ekledi, anında ruhunda bir uyum hissi hissetti.

Ruh bayrağını sallayışıyla içinde yüklenen ruhların hepsi Wang Lin tarafından emildi.

Çekirdek oluşturma yetişimcisi şaşkına döndü. İçine soğuk hava çekti ve hemen siyah bir yeşim çıkardı. Yere koyup geri çekildi ve bağırdı, "Yenilgiyi kabul ediyorum, yenilgiyi kabul ediyorum. Mağara senindir, yeşim senindir ve bayrak da senindir. Birine daha dokunmadığım iki yetişimci cariyem de var. Onları da alabilirsin!"

"Her şeyi sana veriyorum, yani kurallara göre beni öldüremezsin." Konuşmayı bitirdikten sonra hızla geri çekildi.

Wang Lin bu kişiye baktı. Saldırmadı, onun yerine elini salladı. Siyah yeşim eline uçtu ve onu dikkatlice inceledi.

O an iki kadın mağaradan çıktı. İkisi de çok güzel ve sakindi. Bu tamamen normalmış gibi davranıyorlardı ve sessizce orada duruyorlardı.

'Bu ruh bayrağı yapmanın gerçek yöntemi ama görünüşe göre tam değil...' Wang Lin ilahi hissini geri çekti ve kaşlarını çattı.

Mavi elbise giyen kadın Wang Lin'in yeşimi okuduktan sonra kaşlarını çattığını gördü ve sordu, "Kıdemli çırak kardeş, yöntemin eksik göründüğünü fark ettin mi?"

Wang Lin ikisine bakmak için başını kaldırdı. İkisi de Çekirdek Oluşturma ilk aşamadaydı.

Wang Lin sordu, "Neden böyle?"

Mavi elbiseli kadın çabucak konuştu, "Kıdemli çırak kardeş Qing Mu olmalı, son dış tarikat öğrenci yarışmasının kazananı. Ben, küçük çırak kardeşiniz, Xu Yun. Xu Yun kıdemli çırak kardeşi selamlıyor. Ruh bayrağının eksik olmasına gelirsek, üç parçaya ayrıldığı için öyle. Her parça üç dağın adıyla eşleşir; ruh arıtma, ruh çıkarma ve ruh mühürleme."

"Üç yöntemi birleştirerek gerçek ruh bayrağı üretim yöntemini elde edersin."

Wang Lin'in gözleri parladı. Yeşimi kaldırdı ve mağaraya baktı. Burası standartlarını karşılamıyordu. İlahi hissini yaydı ve dağın dibine doğru uçtu.

İki kadın şaşırdı. Wang Lin'i hızla takip etmeden önce birbirlerine baktılar. Ruh Arıtma Tarikatı'nda yalnız olmak çok tehlikeliydi. Yetişimin çok güçlü olmadıkça diğerlerine bel bağlaman gerekliydi. Bu yüzden bir sürü grup vardı.

Bir dövüşü kaybedersen her şeyi teslim etmeliydin. Her şeyi teslim ettiğinde diğer kişinin seni öldürmeye izni olmazdı, aksi takdirde kıdemliler müdahale ederdi.

Bu saçma kurallar herkesin Ruh Arıtma Tarikatı'na ait değilmiş gibi hissetmelerine neden oluyordu. Fakat hiç kimse Ruh Arıtma Tarikatı'nın neden bunu yaptığını bilmiyordu.

Bel bağladıkları kıdemli çırak kardeş, Wang Lin tarafından korkutulup kaçırılmıştı, yani doğal olarak Wang Lin'i takip etmeleri gerekirdi.

Wang Lin uçarken kaşlarını çattı. Arkasını dönüp bağırdı, "Beni takip etmeyin!" İki kadına soğuk bir şekilde baktı ve ayrılmak için döndü.

Xu Yun'un yanındaki kadın endişeyle sordu, "Kıdemli çırak abla, ne yapmalıyız?"

Xu Yun ayağını yere vurdu ve homurdandı. “Başka ne yapabiliriz ki? Onu takip etmemize izin vermezse takip etmeyiz. Bir mağara bulduğunda yanına kendi mağaramızı açarız. Belki diğerleri ona saygı duyar ve yetişimimizi bölmez."

Dağın dibinin yakınında Wang lin'in gözleri bir uçuruma kilitlendi. Uçuruma işaret etti ve bir uçan kılıç oraya doğru fırladı. Bir mağara açmak birkaç saniye sürdü.

Wang Lin mağaraya uçtuktan sonra gelişigüzel bir kısıtlama gönderip mağarayı mühürledi.

Mağaranın içinde Wang Lin'in gözleri duvara sabitlendi. Burayı seçmesinin nedeni ruh damarına en yakın yer olmasıydı.

Şu anda önceki gibi ruh damarının gücünü ememese de gücünü alabilirdi. Vücudu ortadan kayboldu ve yeniden ortaya çıktığında ruh arıtma dağının altında ana ruh damarının önündeydi.

Lotus pozisyonunda oturduktan sonra ilahi hissini yaydı. Bulduğu şey onu şaşırttı.

Ruh damarının en derin noktasında tüm ilahi hisleri engelleyen bir siyah gaz kütlesi vardı. Ruh damarından çıkan ruhsal enerji siyah gaz tarafından emiliyordu.

Wang Lin'in ilahi hissi siyah gazın kenarındaydı. Ara sıra siyah gazın içinde ortaya çıkan ruhların çığlıklarını tespit edebildi.

'İlahi hissi durduruyor mu?' Wang Lin etrafa baktı ve siyah gazın etrafında bir kısıtlama olduğunu buldu.

İlahi hissinin girememesinin nedeni bu kısıtlamaydı. Bir süre baktıktan sonra Wang Lin'in gözleri odaklandı.

'Bu... Bu... Bu bir antik ruh kısıtlaması olabilir mi?' Wang Lin'in kalbi titredi.