Çevirmen: Zawoske

Editör: Lord Viole Grace

Wang Lin biraz düşündü ve ardından yanıt verdi, “Korkarım ki ikimizin bu yere girmesi epey zor olacaktır.”

Chi Hu gülümsedi ve devam etti, “Sadece ikimiz girecek olursak çok zor olacaktır, ama başkasına daha sordum. Üçümüz gidersek, oraya ulaşacağımıza oldukça eminim.”

Wang Lin’in gözleri ışıldadı. Söylendi, “Şu anda yanıt veremem. Birkaç günlüğüne düşünmeme izin ver.”

Chi Hu onayladı. “Doğal olarak! Buna ne dersin kardeş Ceng kabul ederse, o zaman bir ay sonra burada buluşalım, ama o zamana gelmezsen, beklemeyeceğim.” Bununla birlikte, bir yeşim parçası daha çıkardı ve Wang Lin’e uzattı.

Wang Lin yeşimi aldı ve Da Lou Kılıç Tarikatı’nınkiyle aynı olduğunu fark etti. Semavi Alem’de ışınlanmak için kullanılıyordu. Ancak, Da Lou Kılıç Tarikatı’nınkinin aksine, sadece parlayan bir parça bulunuyordu.

“Girdaba girdiğinde, bu yeşimi aktifleştir, seni doğru parçaya getirecektir. Kardeş Ceng, orada bekleyeceğim.” Bununla birlikte, Chi Hu ellerini birleştirdi ve girdaba girdi.

Wang Lin yeşimi kaldırdı ve ardından bağdaş kurarak oturdu. Kısıtlama bayrağını çıkardı ve kendisini çevreledi. Has Ruh’u dışarı çıkıp acı dolu bir ifade sergilemişti. Bir pirinç tanesi boyutundaki semavi yeşimi Has Ruh’undan çıkmaya zorladı.

Bu yeşim Has Ruh’undan çıkmaya zorlandıktan sonra, Has Ruh’u zayıfladı ve yavaşça bedenine dönerken her an çökmeye hazır gözüküyordu.

Uzun bir süre sonra, Wang Lin gözlerini açarak, yorulmuş bir ifade sergiledi.

Boyutsal çantasına geri atmadan önce semavi yeşime baktı.

Wang Lin yetişim seviyesiyle, semavi enerjiyi bile özümseyemezdi, semavi yeşimden bahsetmeye gerek dahi yoktu. Sadece geç aşama Ruh Oluşturma yetişimcileri Ruh Değişimi aşamasına atılım yapma girişiminde özümsemeyi deneyebilirdi.

Çok az Ruh Değişimi yetişimcisinin olmasının nedeninin Semavi Alem’e yeterince semavi enerji elde etmek için pek insanın girememesiydi.

Belli tarikatlarda, on binlerce yıllık tarihi olanlarda, saklanan bir semavi yeşimi topluluğu olurdu, lakin yalnızca bu tarikatın elitleri ve üstatları kullanabilirdi.

Ruh Değişimi yetişimcilerinin eksikliği Yükselişi Arama aşamasındaki yetişimcilerin daha da az olmasının nedeniydi.

Birisi geç aşama Ruh Oluşturma’ya ulaşmadan önce semavi enerjiyi özümsemeye denerse, daha fazla bir hazine olmaz, aksine bir zehre dönüşürdü.

Wang Lin acı acı gülümsedi. Has Ruh’u ağır yara almıştı, lakin neyse ki, avare ruhlara sahipti. Birazını yuttuktan sonra, biraz yenilenebildi.

Boyutsal çantasına vurdu ve elinde beyaz bir yeşim parçası belirdi. İlahi hissiyle taradı ve bu semavi yeşimi denilen şeyin bir ruh taşına epey benzediğini buldu.

Ancak, ruh taşları ruhsal enerji yayarken, semavi yeşimler semavi enerji yayardı.

Wang Lin Ruh Değişimi aşamasından sonra yetişim yapıldığında, kişinin Taosuna olan anlayışını arttırmanın yanı sıra, dünyadaki ruhsal enerjinin yetişim yapmaya daha fazla uygun olmadığını biliyordu.

Ne kadar semavi yeşime sahip olursa o kadar iyi olurdu.

Wang Lin semavi enerjinin ne kadar değerli olduğunu biliyordu. Bu yeşim parçası Suzaku Gezegenine koyulursa, bir kan banyosuna sebebiyet verirdi. Suzaku Ülkesi bile almak için ortaya çıkardı.

Bir bakış attıktan sonra, Wang Lin yeşimi kaldırdı.

Has Ruh’u bu seyahatinde zarar alsa da, elde ettiği hazinelere tamamen değerdi. Wang Lin başka bir nesne çıkarmadan önce derin bir nefes aldı. Bu iskeletin göğsünden aldığı metal parçasıydı.

Sun Lei bu metal parçasının bir savunma tipi semavi hazine olduğunu söylemişti, lakin Wang Lin kavradığında, bunun bir semavi hazine olmadığını öğrenmişti.

O zaman yakından incelemek için çok meşguldü, ama şimdi ilahi hissini yaydı ve yakından inceledi.

İlahi hissi metal parçasına girdiği anda, kafasına bilgiler akarken birdenbire sersemledi.

Uzun bir süre sonra, Wang Lin şaşırmış bir bakış sergiledi ve gözleri ışıldadı. Bu metal parçasındaki bilgi doğruysa, o vakit bu metal parçası o üç eşyadan en değerli olandı.

Bu metal parçası tıpkı bir yeşim parçası gibiydi. Bir Tanrı Katleden Savaş Arabası arıtma yöntemi barındırıyordu.

Metal parçasındaki açıklamaya göre, o iskelet bir zamanlar Göksel Hazine Semavisi olarak tanınıyordu. Semavi Alem’e girdikten sonra, bütün zamanını yetişimini umursamadan hazine arıtmaya harcamıştı.

Aslında, Semavi Alem’e gelecek seviyeye ulaşabilmesinin nedeni bile hayali olan gelmiş geçmiş en güçlü hazineyi yaratma hayalini bitirmek adına daha uzun yaşayabilmekti.

Maalesef ki, bu hayali Semavi Alem’in yıkımıyla sonlanmış ve Tanrı Katleden Savaş Arabası asla istediği aşamaya ulaşamadan mağarasında mühürlenmişti.

Semavi Alem yok olmadan önce, Tanrı Katleden Savaş Arabası üzerinde çalışmaya devam etmek uğruna biraz malzeme bulmaya çıkmış, lakin üzücü bir şekilde, geri dönemeden hayatını kaybetmişti.

Hayatı boyunca uğraştığı işin boşa gitmesini istemiyordu, dolayısıyla ölmeden önce, bu metal parçasına gelecekteki nesillerin görmesi için bilgisini bırakmıştı.

Metal parçasının içinde, bu kişi hiç bitiremediği Tanrı Katleden Savaş Arabası hakkında bir sürü bilgi bırakmıştı, buna detaylı üretim yöntemleri dahildi. Ayrıca mağarasının konumunu bırakmış ve kim bulursa savaş arabasını bulmaya ve mümkünse araştırmasını devam ettirmeye teşvik etmişti.

Wang Lin derin bir nefes aldı. Bu savaş arabasının üretim yöntemi çok karışıktı. Çoktan tükenmiş bir sürü malzeme gerekiyordu, bu yüzden bir tane daha üretmek imkansızdı.

Ancak, açıklamaya göre, mağarasında bu Tanrı Katleden Savaş Arabaları’ndan bulunduğu söylenebilirdi ki bu Wang Lin’in epey heyecanlanmasını sağladı.

Biraz düşündükten sonra, ayaklandı, kısıtlama bayrağını kaldırdı ve girdaba doğru yürüdü.          

Platformdakiler Wang Lin’i gördü ve geriledi. Bu kişilerin çoğu Kadim Ruh aşamasındaydı, dolayısıyla girdaba girmiyorlardı; tek umutları Semavi Alem’den ayrıldıktan sonra yaralanmış birinden çalmaktı.

Wang Lin girdaba atılırken onlara bakmadı bile.

Girdabın içinde, Wang Lin’in bedeni inmeye devam etti. Bu zaman sırasında, Wang Lin gözlerini açık tuttu. Metal parçasına göre, mağara Semavi Alem’in batı kısmındaydı.

Ancak, şu anki Semavi Alem parçalar halindeydi, yani mağara hala varlığını sürdürüyor mu veya çoktan birisi tarafından bulundu mu belli değildi.

Wang Lin’in bedeni doğu kısmındaki bir parçaya ulaşana dek inmeye devam etti.

Hızlıca yukarı uçup platforma yeniden dönmeden önce etrafa bakındı.

Ardından bir kere daha girdaba girdi. Bunu sonunda batı kısmındaki bir parçaya inene dek birçok kez yaptı.

Göksel Hazine Semavisi’nin açıklamasına göre, mağarası kaplan şeklinde bir dağdaydı. Wang Lin etrafına bakındı lakin hiç kaplan şeklinde dağ göremedi.

Biraz düşündü. Bulmak zor olacak olsa da, pes etmedi ve aramaya devam etti. Bu zaman sırasında, iki başka yetişimciyle karşılaştı, lakin geçmeden önce birbirlerine sadece baktılar.

Günler sonra, Wang Lin hala bir şey bulamamıştı, dolayısıyla platforma geri döndü ve girdaba yeniden girdi. Platformdakiler Wang Lin’in birçok kez geri dönüp girdaba girdiğini görmüştü, lakin ne birisi Wang Lin’in ne yaptığını biliyordu, ne de sormaya cüret ediyordu.

Bu günde, Wang Lin tekrardan indi ve Semavi Alem’in doğu kısmında olduğunu keşfetti. Derin bir nefes verdi. Böyle devam ederse, batı kısmındaki bütün parçaları arayana dek kaç yıl geçerdi?

Göksel Hazine Semavisi’nin mağarasını bulmak basitçe söylenirse aşırı zordu.

Tam tekrardan yukarı uçmak üzereydi ki, aniden mesafeden büyü dalgalanmaları hissetti. Ardından ona doğru hızla gelen iki figür gördü. Öndeki figürün etrafında kara bulutlar varken arkasında yüzünde soğuk bir gülümsemeyle birlikte beyaz bir cübbe giyen genç bir adam vardı.

O anda, öndeki figür Wang Lin’i fark etti. Çabucak yönünü değiştirdi ve bağırdı, “Yetişimci dostum, kurtar beni!”

Beyaz cübbeli yetişimci yelpazesini kaldırırken yüzü kasvetlendi ve elini salladı. Birdenbire, devasa bir el belirdi ve önündeki figüre uzandı.

Figürün ifadesi ansızın değişti. Adeta kaçınamaz gibiydi ve yakalandı. Ne var ki, bedeni aniden sayısız küçük böceğe dönüştü ve elden kaçtı.

Bu figür Wang Lin’in otuz metre önünde belirdi. Yakından incelemeyle, Wang Lin bu figürün Suzaku’dan kana susamış genç adam olduğunu fark etti.

O anda, yüzü kasvetliydi. Belirdikten sonra, kaçmaya devam etmedi aksine peşindeki beyaz cübbeli genç adama bakmak için arkasını döndü.

Beyaz cübbeli genç adam Wang Lin’e baktı ve ellerini birleştirdi. “Yetişimci dostum, bunun seninle alakası yok. Lütfen ayrıl.” dedi.

Kana susamış genç adam hızlıca konuşmaya girdi, “Yetişimci dostum, bu kişi semavi yeşimimi çalmaya çalıştı. Bana yardım edersen, bölüşebiliriz.”

Beyaz cübbeli genç adam söylenirken gözleri kısıldı, “Ne saçmalık ama. Benden çalan sendin.”

Wang Lin kaşlarını çattı. Bu kargaşaya karışmaya niyeti yoktu. Tek kelime etmeden, geriledi ve uzaklaştı.

Genç adamın ifadesi birdenbire değişirken Wang Lin’in peşine düştü ve bağırdı, “Yetişimci dostum, aynı gezegenden olduğumuzu göz önüne al ve bir kereliğine bana yardım et!”

Wang Lin arkasını dönerken ifadesi karardı ve bağırdı, “Defol! İkiniz arasındaki bu meseleye beni çekmeye çalışma. Peşimden gelmeye devam edersen, o vakit acımasız olacağım için suçlama!”

Genç adam bir semavi yeşim çıkardığı esnada şeytani bir ifade takındı ve kaçmadan önce Wang Lin’e fıralttı.

“Yardım etmeye razı olmadığına göre, o zaman senin de başını belaya sokabilirim. Bu semavi yeşim artık istemiyorum!”

Bakışlarını kaçan genç adamdan Wang Lin’e çevirdiği sırada beyaz cübbeli genç adamın gözleri ışıldadı ve hemen ona doğru uçtu.

Wang Lin semavi yeşime bakmadı bile. Sağ elini salladı ve yeşimi beyaz cübbeli genç adama gönderdi. Beyaz cübbeli genç adam afalladı ve ardından ellerini birleştirdi. “Çok teşekkürler! Ben Kui Shui Tarikatı’ndan Sima Yun. İsmini öğrenebilir miyim yetişimci dostum?”

“Ceng Niu!” Wang Lin konuşmayı bitirdikten sonra, uzaklaşmaya koyuldu. Burayı araştırmaya ve ardından birkaç kez daha denemek için girdaba girmeye karar verdi. Hala bulamazsa, o zaman elinden ancak pes etmek gelirdi.

Beyaz cübbeli genç adam bağırdı, “Yetişimci dostum Ceng, burayı çoktan birkaç gün boyunca araştırdım ve kalan başka semavi enerji yok. Diğer parçaların aktarım dizileri elinde var mı bilmiyorum, ama onları takas edebiliriz.”

Wang Lin hareket etmeyi kesti, arkasını döndü ve beyaz cübbeli genç adama baktı. Bu genç adam erken aşama Ruh Oluşturma’daydı, lakin az önce sergilediği teknik epey güçlüydü.

Wang Lin boyutsal çantasına vurup Da Lou Kılıç Tarikatı’ndan aldığı yeşimi çıkarmadan önce biraz düşündü. İçine biraz ruhsal enerji gönderdi ve Semavi Alem’in bir haritası belirdi. Çoğu kısmı karanlık olsa da, yaklaşık 30 parça yanıyordu.

Beyaz cübbeli genç adam kendi yeşimini çıkarmadan önce dikkatle haritaya baktı. İçine ruhsal enerjisini gönderdi ve 20’yi aşkın ışıldayan parçayla birlikte aynı harita belirdi.

Wang Lin bir bakış attı ve heyecanlandı, zira beyaz cübbeli genç adam batı kısmından beş parçanın aktarım dizisine sahipti.

Beyaz cübbeli genç adam devam etti, “Yetişimci dostum Ceng, haritamda 21 yer var ve sekizi seninkilerle çakışıyor. Birkaçını sildikten sonra takas etmeye ne dersin?”

Tek kelime etmeden, Wang Lin boş bir yeşim çıkardı ve bir kopya oluşturdu. Ardından genç adamın parça sayısıyla denk olması için birkaç yeri sildi, sonrasında da gence baktı.

Beyaz cübbeli genç adam da boş bir yeşim tutuyor ve bir kopya yapıyordu. Bitirince, ikisi de yeşimleri birbirine fırlattı.

“Yetişimci dostum Ceng, Parçalanmış Gümüş Gezegeni’me gelme şansın olursa, o vakit kesinlikle seni hoş karşılarım.”

Wang Lin onayladı. “Tamamdır!”

“Gidiyorum! O küçük piç benden bir şey çalmaya cüret ettiğine göre, kurtulmasına izin vermeyeceğim.” Beyaz cübbeli genç adam konuşmayı bitirmeden önce, bulunduğu noktadan kayboldu.

Wang Lin yeni aldığı yeşimi açmadan önce biraz düşündü ve batı kısmındaki parçalardan birini işaret etti. Birdenbire, bir formasyon belirdi ve Wang Lin kayboldu.

Semavi Alem’in batı kısmında, kaplan şeklinde dağ bulunan bir parça vardı, lakin o anda, dağ ikiye bölünmüş durumdaydı.

Wang Lin sakince bu dağa bakarken havada süzülüyordu.

Sonunda bu kaplan şeklindeki dağı beyaz cübbeli genç adamın aktarım dizilerinden üçüncüsünde bulmuştu. Tam olarak metalde betimlendiğiyle aynı olmasa da, genel görünüşü oradaydı.

Wang Lin’in bedeni harekete geçti ve dağa doğru uçtu. Dağın eteğinde, Wang Lin Göksel Hazine Semavisi’nin mağarasını buldu.

Mağarayı gördükten sonra, Wang Lin’in ifadesi karardı.

Mağaranın duvarları çoktan parçalanmıştı. Ayrıca mağaranın üzerine yerleşmiş teknik işaretleri de vardı. Açıkça, yıllar önce yok edilmişti. Wang Lin yavaşça mağaranın içine süzüldü.

Mağara pek büyük değildi ve tamamen boş gözüküyordu. Wang Lin acı acı gülümsedi. Bu mağarayı aramak için onca zaman harcamıştı, lakin yine de bir adım aşırı geç kalmıştı.

Fakat tam da o anda, Wang Lin’in gözleri ışıldadı.