Çevirmen: Zawoske

Editör: Lord Viole Grace

Bu bir dizi zincirleme tepkimeye neden oldu, dolayısıyla birçok mağara da çöktü.

Wang Lin uçarken, ışınlanmayı denedi, lakin ne zaman bunu yapsa, onu çevreleyen ve ışınlanmasına karışan bir güç hissediyordu. Denemeyi keserken derin bir nefes verdi ve yukarı uçmaya devam etti.

Yavaşça arkasında bıraktığı avare ruh miktarının azalmayı kestiğini hissetti. Kara huzme açıkça Wang Lin’in izini kaybetmişti.

Ancak, tam o anda, her yönden gürleme sesleri geldi ve Wang Lin hızlıca geriledi. Önündeki mağara birdenbire çöktü. İlahi hissini yaydığında, Semavi Yaratık Tapınağı’nın artık yarısından fazlasının yığıntıya döndüğünü keşfetti.

Bir ölümlü bunu görseydi, ne yapacağını bilmezdi, lakin Wang Lin zaten Ruh Oluşturma aşamasına ulaşmıştı, dolayısıyla o kara huzmeyle karşılaşmadığı sürece, korkacağı bir şey yoktu.

Biraz düşündü ama hemen ayrılmadı. İlahi hissini yaydı ve altıncı küçük kardeşin ölmediğini fark edince şaşırdı. Yakındaki mağaralarda ilerliyordu.

Ve gittiği yöne bakılırsa, yukarı çıkmıyor aksine Wang Lin’e doğru geliyordu.

Wang Lin’in gözleri ışıldadı ve kurnazca gülümsedi. Bu altıncı küçük kardeş acımasız birisiydi. Doğru ana dek yetişim seviyesini saklamıştı.

Yoluna bakılırsa, Wang Lin’e doğru geliyordu, lakin Wang Lin ne amaçladığına emin değildi. Wang Lin’i öldürme arzusuyla gelirse, o vakit hazineleri uğruna onu öldürmeyi umursamazdı.

Bu kişi orta aşama Ruh Oluşturma’da olsa da, Wang Lin sahip olduğu büyülü hazinelerle, %80 kazanma şansının olduğuna emindi.

Wang Lin kısıtlama bayrağını salladı ve siyah gaz çevredeki duvarlarda kayboldu. Elini bileğindeki bileziğin üzerine yerleştirdi ve sessizce altıncı kardeşin gelişini bekledi.

Çok geçmeden, Wang Lin’in baktığı duvardan bir kişi çıktı. Ortaya çıktığı anda, Wang Lin’e bakarken epey ihtiyatlı bir tavır takındı.

Bir kahkaha atmadan önce dikkatle birkaç bakış attı. “Yetişimci dostum, bu çökmüş Semavi Yaratık Tapınağı’nda sadece ikimizin kaldığını düşünüyorum.”

Wang Lin kıkırdadı. Bu kişinin onları takip ettiğini fark etmişti. Bunun anlamı karşısındaki figürün hala yetişim seviyesini saklama ihtimalinin bulunduğuydu.

Wang Lin sakince sordu, “Bu yer çoktan çöktü. Neden yetişimci dostum bir çıkış aramak yerine beni bulmaya geldi?”

Altıncı küçük kardeş etrafına bakındı. İlerlemeden, yanıtladı, “Yetişimci dostum bütün yol boyunca bizi takip ettin. Senin de semavi yaratık yemini gördüğünü düşünüyorum.”

Wang Lin altıncı küçük kardeşin sorudan sıyrılmasına hafifçe güldü ve sordu, “Yetişimci dostum neyi kastediyor?”

Altıncı küçük kardeşin gözleri ışıldayarak, gizemli bir ifade sergiledi ve konuştu, “Yetişimci dostum endişelenmene gerek yok. Bendeniz Sun Lei. Bunu yetişimci dostuma söylemekten korkmuyorum; gerçekten Da Lou Kılıç Tarikatı’nın bir parçası değilim. Sadece içlerine karıştım.”          

Wang Lin sessizliğini korudu.

Sun Lei konuşurken, rahatça öne bir adım attı ve tam birkaç adım atmak üzereyken, Wang Lin’in yüzündeki hafif gülümsemeyi gördü ve durdu.

Wang Lin sakince söylendi, “Yetişimci dostum bir adım daha atarsan, harekete geçmek zorunda kalacağım.”

Sun Lei biraz düşünüp gülümsedi. “Yetişimci dostum, lafı dolandırmayacağım. Semavi yaratık yemlerinin bulunduğu mağarada üç eşya var. İlki bir semavi yeşimi, ikincisi bir parça semavi metali ve üçüncüsü bir semavi kılıç. Biraz önce kaç tanesini elde etmeyi başardın?”

Wang Lin sakince yanıtladı, “O kara huzme aşırı çabuk geri döndü, dolayısıyla hiçbir şey elde edemedim.”

Sun Lei kaşlarını çattı. Wang Lin’in erken aşama Ruh Oluşturma’da olduğunu anında görebilmişti, ama ilahi hissi epey garipti. İlahi his tespit etmeye odaklı bir teknik bilmiyor olsaydı, Wang Lin’in peşinden geldiğini fark edemezdi.

Ve böyle bile, anca semavi yaratık yemlerinden kaçarken Wang Lin’i geçtiğinde fark edebilmişti. Wang Lin’in ilahi hissini zihnine kaydetmiş ve ancak o vakit zar zor genç adamı bulabilmişti.

Onun bakış açısından, bu kişi tıpkı kendisi gibi, yetişim seviyesini gizleyen birisiydi, bu yüzden mutlak şekilde gerekli olmadığı sürece, dikkatsizce hareket etmek istemiyordu.

Bir de, bu konuşmada ne kadar sakin olduğunu görmesinin ardından, Sun Lei Wang Lin’in yetişim seviyesini sakladığına emindi. Erken aşama bir Ruh Oluşturma yetişimcisinin bir orta aşama Ruh Oluşturma yetişimcisiyle karşılaştığında bu kadar sakin olması mümkün değildi.

Bütün bunlara ek olarak, harekete geçmesine engel olan bir şey daha vardı. Çevredeki duvarlardan bir tehlike hissi alabiliyordu ve bu hissiyat bir adım ileri attığında epey bir artmıştı.

Bunu düşündüğü sırada, gülümsedi ve devam etti, “Yetişimci dostum, o semavi yeşimi parçası on binlerce yıldır toplanan semavi enerjiden oluşma ve paha biçilemez. Ancak, ona kıyasla, semavi kılıç çok daha değerli. Yalnızca kaba taslak tarayacak zamanım vardı, dolayısıyla ne özelliği olduğunu bilmiyorum ama normal olamaz. Buna bir de, o metal parçasını ekleyelim. Koruyucu türden bir hazine olduğunu düşünüyorum.”

Wang Lin sessizce onayladı.

Wang Lin böyle hareket ettikçe, Sun Lei Wang Lin’i daha güçlü düşünüyordu. Wang Lin’in bütün bunlar zaten bildiğine inanıyordu, dolayısıyla hızlıca sözlerinin devamını getirdi, “Yetişimci dostum, ikimizden birisi yalnız başına olsa, semavi yaratık yemlerinden hazineleri elde etmesi epey zor olur. Ancak, birlikte hareket edersek, o zaman o hazineleri elde etme şansımız baya artacaktır.”

Wang Lin gülümsedi ve sordu, “Oh? Neden yardım etmeliyim?”

Sun Lei afalladı. Zeki birisiydi, dolayısıyla hemen bunun ne anlama geldiğini fark etti ve konuştu, “Sadece semavi kılıcı istiyorum. Diğer ikisi sana ait olacak. Ne dersin?”

Wang Lin kafasını iki yana salladı.

Sun Lei’nin ifadesi çirkinleşti ve söylendi, “Yetişimci dostum gerçekten semavi kılıcı istiyorsa, o zaman alabilir, ama kalan iki hazine benim olacak. Yetişimci dostum ne kadar bilgili olduğun düşünülürse, semavi kılıcın kendi başına diğer iki eşyadan da çok daha değerli olduğunu biliyor olmalı, ama metal ve yeşimi bir araya yerleştirirsen, o vakit değerleri epey yakındır.”

Wang Lin biraz tereddüt etti. Semavi kılıcın üzerinde bir tür kısıtlama bulunuyordu, dolayısıyla çok uzun bir süre arıtılmadığı sürece, almak bile imkansızdı. Wang Lin kısa bir zaman zarfında alabileceğine emin değildi. Bu kişi açıkça kılıcı bilmiyordu.

Bunun düşünürken, gülümsedi ve mırıldandı, “Kılıcı istemiyorum.”

Sun Lei nefesinin dudaklarından dışarı sızmasına izin verdi ve tekrardan gülümsedi, “Durum böyle olduğuna göre, mağaraya geri dönmeye ne dersin?”

Wang Lin kafasını iki yana salladı ve devam etti, “Diğer iki eşyayla da ilgilenmiyorum.”

“Sen!” Sun Lei’nin bakışları kasvetlendi. Wang Lin’in yetişimini sakladığından korktuğu gerçeği olmasa, çoktan atılıp Wang Lin’i öldürmüştü. Yoksa neden bu kadar saçmalığı dinlerdi ki?

Sun Lei derin bir nefes aldı ve öfkesini bastırdı. Wang Lin ne kadar böyle hareket ederse, Wang Lin’in yetişimini sakladığı o kadar açıktı. Yoksa Wang Lin nasıl onunla böyle konuşmaya cüret ederdi?

Wang Lin sakince Sun Lei’ye baktı ve yavaşça konuştu, “Yetişimci dostum Sun, semavi kılıcı belki elde bile edilemeyen iki eşya için almanda yardım etmemi istiyorsun. Üç yaşında olduğumu mu düşünüyorsun?”

Sn Lei derin bir nefes aldı, Wang Lin’e baktı ve sordu, “Yetişimci dostum, ne istiyorsun?”

Bu saçmalıktan o da yorulmuştu. Wang Lin istemiyorsa, o vakit kendi başına bir kere riske girecekti.

Wang Lin sakince yanıtladı, “Yetişimci dostum buraya vardığınızda, sizin belirmeden önce yarıkları tespit edebildiğinizi fark etmiştim...”

Sun Lei bir kahkaha patlattı. Boyutsal çantasına vurdu ve bir yeşim parçası çıkardı. Wang Lin’e fırlattı ve konuştu, “Tam Arama Taktiği. Da Lou Kılıç Tarikatı’nın bir tekniği. Bir hediye olarak vermem sorun olmaz.”

Wang Lin yeşimi aldı ve taradıktan sonra kaldırdı, ardından sözlerinin devamı aktı, “Yetişimci dostum gerçekten hızlı karar veriyor, dolayısıyla ben de daha fazla lafı dolandırmayacağım. Üçüncü kıdemli kardeşin çantasından o su kabağını istiyorum, o zaman seninle birlikte bu riski almaya razı olurum.”

“Mümkün değil!” Sun Lei tereddüt etmeden, karşı çıktı. “O su kabağı Da Lou Kılıç Tarikatı’na karışma sebebim, bu yüzden lütfen benim için durumu zorlaştırma.”

Wang Lin kaşlarını çattı.

Sun Lei dişlerini sıktı ve söylendi, “Yetişimci dostum, sana o su kabağını veremem, ama bir parça arıtım odunu verebilirim. Bu odunun etkisi su kabağınınki kadar iyi olmasa da, aynı semavi enerji özümseme etkisine sahip.”

Bununla birlikte, içi acıyarak beyaz bir odun parçası çıkardı ve Wang Lin’in görmesine izin verdikten sonra kaldırdı.

Wang Lin biraz düşündü. Bu kişiyi arıtım su kabağı için öldürmek değecek olsa da, epey hazinesini kullanamsı gerekirdi. Ancak, bu yer Semavi Alem’di. Olağanüstü derecede tehlikeliydi ve Kırmızı Kelebek buradaydı. Şimdi çok fazla hazine kullanırsa, o vakit güçlü yetişimciler veya Kırmızı Kelebek’le yüzleştiğinde, başı belaya girerdi.

Bunu düşünürken, Wang Lin onayladı ve karşılık verdi, “Pekala, bu arıtım odunun verirsen bir kereliğine yardım edeceğim. Ancak, semavi kılıcı elde edip edememen kendi şansına bakar. Kılıcı elde edemezsen bile, arıtım odunu yine benim olur.”

Sun Lei onayladı ve yanıt verdi, “Doğal olarak. Ancak, şimdi veremem. Mağaranın girişinde vermek çok geç olmayacaktır. Benim de tetikte olmam lazım.”

Wang Lin’in gözleri ışıldadı. Kollarını savurdu ve söylendi, “Yetişimci dostum, yolu göster.”

Tek kelime etmeden, Sun Lei çökmemiş mağaralardan birisine doğru ilerledi. İkili mağaraya doğru ilerliyor, birbirlerinden belli bir mesafe uzakta duruyordu. İkisinin de bir diğerine güvenmediği açıktı, dolayısıyla birbirlerine karşı tetikteydiler.

Sun Lei alayla sırıttı ve düşündü, ‘Yetişim seviyeni saklıyor olsan bile, kılıcı ele geçirdiğimde ve sen çalmayı denediğinde, Semavi Alem’den ayrılacağım ve seni öldürmek için tarikat hazinesini kullanacağım.’

Bu yüzden Wang Lin’in yetişim seviyesini saklamasından korkuyor olsa bile hazinesiyle yardıma gelmesini sormuştu.