Bölüm 289: Antik Tanrı Taktiği Hazinesi

avatar
3770 21

Xian Ni - Bölüm 289: Antik Tanrı Taktiği Hazinesi


Çevirmen: Zawoske

Editör: Lord Viole Grace

 

Wang Lin bir karar verdi ve şimdilik Chu’ya geri dönme düşüncesinden vazgeçti. Hemen durdu ve bir süre düşündü, ardından dişlerini sıktı ve boyutsal çantasına vurdu. Sinek yaratığı anında ortaya çıktı ve birkaç kez etrafında döndü.

 

Wang Lin yaratığın sırtına zıpladı ve bir mesaj gönderdi. Sinek uzun ağzını sallarken bir ses çıkardı, ama ilerlemedi. Aksine, sanki Wang Lin’e yalvarıyor gibi bakıyordu.

 

Bu ifadeyi kullanan yaratık böyle olunca epey garip gözüküyordu. Başka birisi bunu görseydi, dehşete düşerdi. Sonuçta, bu yaratık aşırı korkutucuydu.

 

Wang Lin hafifçe gülümsedi. Birkaç hap çıkarttı ve ileri fırlattı. Sinek yaratık hemen bir gülümseme takındı ve ileri uçarak hapları yuttu.

 

Aynen böyle, Wang Lin hap fırlatmaya devam etti ve sinek yaratık da ileri uçmaya. Çok geçmeden, hap şişesi boşaldı. Wang Lin yaratığın kafasını okşadı ve söylendi, ‘’Tamamdır, küçük serseri. Bugünlük başka hap yok. Bugün hızlı uçarsan, yarın daha fazlasını veririm.’’

 

Sinek yaratığı gökyüzünde yıldırım misali ilerlediği esnada bir kükreme kopardı.

 

Yol boyunca, Wang Lin oldukça tatmin hissetti. İntikamı tamamlanmıştı ve yetişimi yeni bir yüksekliğe ulaşmıştı. Bu genç adamı epey mutlu hissettiriyordu. Wang Lin gökleri kaplayan bir kahkaha patlattı. Altındaki sinek yaratığı bunu fark etti ve onunla birlikte kükredi.

 

İki ses gittikçe yükselirken, altlarındaki yetişim ülkesinin son derece alarma geçmesine sebep oldular. Birkaç ilahi his kontrole geldi, lakin Wang Lin’in yetişimini ve altındaki yaratığı fark ettikleri anda, hemen çekildiler ve ikiliyi rahatsız etmeye cüret etmediler.

 

O anda, Wang Lin’in altındaki yetişim ülkesindeki bir insan şehrinde, dağınık gözüken yaşlı bir adam yüzünde bir gülümsemeyle küçük bir Temel Oluşturma yetişimcisine seslendi, ‘’Küçük kardeş, epey yetenekli ve enerjiyle dolu olduğunu görüyorum. Kuşkusuz normal biri değilsin. Ancak, yönlendirme olmadan, korkarım ki Merkez Oluşturma aşamasına ulaşma umudun olmayacak.’’

 

Küçük yetişimci yaşlı adama baktı ve bağırdı, ‘’Defol! Yolumu tıkamaya devam edersen, acımasız olacağım için şahsımı suçlama!’’

 

Dağınık yaşlı adam söylendi, ‘’Tsk tsk,’’ ve Wang Lin’e doğru gökyüzünü işaret etti. ‘’Onu gördün mü? O küçük velet benimle karşılaştığında yalnızca Kadim Ruh aşamasındaydı, ama şimdi Ruh Oluşturma aşamasına ulaştı. Ne dersin? Kanıtlamak için aşağı çağırmamı ister misin?’’

 

Küçük yetişimci soğukça homurdandı ve çoktan mesafeye akmış siyah noktaya bakarak söylendi, ‘’Defol.’’

 

Bununla birlikte, yaşlı adamı yana itti ve uzaklaştı.

 

Yaşlı adam derin bir nefes verdi ve hemen elinde bir grup nişanla yetişimciye koşmadan önce pişman bir bakış sergileyerek söze girdi, ‘’Küçük kardeş, elimde Sang Mi’nin sekiz büyük tarikatının nişanlarından var. Bu güçlü eşyalar kendini koruman için! Birisi seni rahatsız etmeye cüret ederse, birini fırlat gitsin ve defolmasını söyle.’’

 

Wang Lin bu manzarayı görmedi, lakin kahkahası biterken, boyutsal çantasından bir tahta oyma çıkardı. Bu tahta oyma zamanın geçişi etki alanına sahip yaşlı adamdı. Sol elini oynattı ve altın renkli bir ışık küresi belirdi. Ardından altın ışıkla birleştirip tahta oymaya bastırmadan önce bir damla kan çıkarmak için parmağının ucunu ısırdı.

 

Birdenbire, tahta oyma titredi. Artık oymada gezinen fazladan bir kan damarı vardı. Yakından bakılırsa, sadece bir tane olmadığını, aksine oymada bu kan damarlarından otuzu aşkın olduğu görülebilirdi.

 

Bu kan damarlarının hepsi sürekli hareket ediyor ve temas etmeden sık sık birbirini geçiyordu.

 

Bunlar Wang Lin’in geçen birkaç gündeki çalışmasının sonucuydu.

 

Zaman çabucak geçti ve göz açıp kapayıncaya kadar, bir ay aktı gitti. Wang Lin nihayetinde Şeytanlar Denizi’ne ulaşmadan önce birbiri ardına aktarım dizileri geçerken sinek yaratığın sırtında oturuyordu.

 

Geçen birkaç on yılda, Şeytanlar Denizi’nde devamlı savaş süregeliyordu. Birkaç yetişim ülkesinin saldırıları ve şeytani yetişimcilerin geri çekilişiyle, savaş çoktan beraberlik durumuna ulaşmıştı.

 

Wang Lin’in hedefi Antik Tanrı Bölgesi’ydi. Anı mirasını elde ettikten sonra, istediği gibi oraya girip çıkmasına izin veren bir teknik öğrenmişti.

 

Wang Lin uzun bir süre düşündü. Ancak bayrağı yok edecek ilahi cezayı tetiklemeden kısıtlama bayrağını orada tamamlayabilirdi. Bunun yanı sıra, orada bir sürü ruh yaratığı vardı ve hatta metruk yaratıklar dahi bulunuyordu. Wang Lin birini yakalamak istiyordu.

 

Yağmur Kutsal Alemi’nin Kutsal Kapısı açıldığında her şeye kendini hazır hale getirmek istiyordu. Yeterince avare ruh toplamak adına dış savaş alanını ziyaret etme planları dahi vardı.

 

Wang Lin ilk denemeye girmediği sürece, Ta Sen’in kendisini tespit edemeyeceğini düşünüyordu. Tespit edebilse bile, Wang Lin’in yetişim seviyesi düşünülürse, yakalanmadan önce yine de ayrılabilirdi.

 

Artık kafasında bu fikirle, dağınık yaşlı adamdan aldığı hasır şapkayı taktı ve direkt Antik Tanrı Bölgesi’ne yardırdı.

 

Hasır şapkanın etkisi altında, bazı zayıf yetişimciler yoluna çıkmaya bile cüret edemedi ve geçmesine izin verdiler.

 

Şeytanlar Denizi’ndeki savaş hiç durmadı. Yıllar önce olduğu gibi büyük çaplı savaşlar olmasa da, her yerde halen küçük sürtüşmeler meydana geliyordu.

 

Ancak, bütün bu sürtüşmeler kontrol ediliyordu, dolayısıyla sadece Merkez Oluşturma yetişimcileri ve daha düşük yetişimciler katılıyordu. Kadim Ruh yetişimcileri nadiren bu sürtüşmelere katılırdı. Görüşüne göre sonraki büyük savaş için iki taraf da güçlerini saklıyordu.

 

Bu yüzden, kimse Wang Lin’i durdurmakla uğraşmadı. Bazı Ruh Oluşturma yetişimcileri ilahi hislerini yaymış olsa da, Wang Lin’i fark edince, geçmesine izin verdiler.

 

Wang Lin’in hızı epey yüksekti. Yolunu kesmeye cüret eden bir yaratık olursa, sinek yaratığı atılıp çekirdeğini tüketiyordu. Birkaç gün boyunca aktarım dizilerini geçmenin ardından, Şeytanlar Denizi’nin iç kısmına ulaştı.

 

Tam aktarım dizisinden çıktığı esnada, yakında bir savaş fark etti. İlahi hissiyle kontrol etmesinin ardından, daha fazla umursamadı ve harita yeşimini çıkardı. Tekrardan ilerlemeden önce şu anki konumunu kontrol etti.

 

Kaotik Kırık Yıldızlar 160.000 kilometre doğudaydı.

 

Uçarken, ona doğru atılan kırmızı bir bulutu fark ettiği sırada ansızın kaşları çatıldı.

 

Wang Lin’in gözleri ışıldadı. Şeytanlar Denizi’nde, gücün her şey olduğunu biliyordu. Zayıflık gösterirse, insanlar onu canlı yerdi. Bunu düşündüğü esnada, bedeninden soğuk bir aura yayılmaya başladı.

 

Göz açıp kapayıncaya kadar, kırmızı bulut yaklaştı. Kırmızı bulutun içinde gizemli bir yaratık vardı.

 

Yaratık bir ejderha kaplumbağasına benziyordu, lakin sırtında kabuğu yoktu. Aksine, hayaletimsi bir ışık yayan yarım ay bir boynuz vardı.

 

Bu yaratığın bedeni epey büyüktü. Sırtında yanında büyük, kırmızı bir su kabağıyla birlikte gri bir cübbe giyen yaşlı bir adam vardı.

 

Yaratığı ve yaşlı adamı gördükten sonra, genç adam anında bu kişinin kim olduğunu hatırladı.

 

Bu kişi geçmişte üzerine kısıtlama yerleştiren ve Hazine Arıtım Köşkü’ne gitmesini söyleyen yaşlı adamdı. (Ç.N: Hazine Rafine Etme Köşkü’nü Hazine Arıtım Köşkü diye kullanacağım bundan sonra.)

 

Wang Lin’in gözleri ışıldadı, lakin soğuk bir bakışla yaşlı adama bakarken hemen sakinleşti. Yaşlı adam çabucak Wang Lin’in yanına ulaştı ve şaşırmış bir ifade sergilemeden önce genç adama baktı.

 

Wang Lin yaşlı adamın ilahi hissinin hasır şapkanın altın ışığı tarafından geri döndürüldüğünü hissedebiliyordu.

 

Yaşlı adam Wang Lin’e baktı. Şoke olmuştu. Hasır şapkaya biraz baktıktan sonra, yaşlı adam altındaki ejderha kaplumbağasına hafifçe vurdu. Ejderha kaplumbağası çabucak Wang Lin’i geçti ve doğuya ilerledi.

 

O anda, yaşlı adam ilahi hissinin bile acı içinde çekilmesine neden olan altın bir ışıkla kaplı bu gizemli kişiyle karşı karşıyayken ihtiyatlı bir tavır takındı, dolayısıyla Wang Lin’i rahatsız etmek istemedi.

 

Ve onun bakış açısından, bu tarz bir hazineye sahip olmak için, en azından Ruh Oluşturma aşamasında olunmak zorundaydı. Sebepsizce bir Ruh Oluşturma yetişimcisiyle savaş başlatmak istemiyordu.

 

Wang Lin yaşlı adamın doğuya gittiğini görünce kaşlarını çattı. Biraz düşündü ardından o da doğuya doğru ilerledi.

 

Kadim Ruh yetişimcilerinin ışınlanmasından çok daha güçlü olan, Anında Hareket Kabiliyetinde uzmanlaşmış Ruh Oluşturma yetişimcileri için, yeryüzüyle bir olarak 160.000 kilometre kat etmek pek bir şey değildi.

 

Çok geçmeden, Wang Lin Kaotik Kırık Yıldızlar’ın eşsiz halkalarını gördü. Halka uzun zaman önce buraya yerleştirilmiş antik formasyona göre gizemli bir şekilde hareket etmeye devam ediyordu.

 

Ne var ki, Wang Lin bu halkaların öncesinden farklı olduğunu hissetti. Göklerden gizemli bir güç vardı ki bu dünyaya ait değildi ve halkanın öncesinden çok daha güçlü klonlar oluşturmasını sağlıyordu.

 

Yaşlı adam artık ejderha kaplumbağasının üzerinde değildi. Kaotik Kırık Yıldızlar’a bakıyordu. Wang Lin’in gelişini fark etmiş gibi gözüküyordu ancak bakışlarını çekmeden önce sadece bir göz attı.

 

Wang Lin’in hızına bakılırsa, yaşlı adam Wang Lin’in bir Ruh Oluşturma yetişimcisi olduğuna emindi.

 

Wang Lin’in bakışları sakindi. Bir süre düşündükten sonra, oturacak bir yer buldu. Gözlerini kapatıp yetişim yapıyor gibi görünse de, ilahi hissi halen tetikteydi.

 

Yaşlı adamın gerçek amacını görmek istiyordu. Yaşlı adam da Antik Tanrı Bölgesi’ne gidecekse, önden gitmeyecek bunun yerine yaşlı adam girdikten sonraya kadar bekleyecekti.

 

Yaşlı adam Wang Lin’e tekrardan baktı ve ansızın sordu, ‘’Yetişimci dostum da burada olduğuna göre, o zaman galiba biraz Seher Ateşi toplamak için geldi. Birlikte girmeye ne dersin yetişimci dostum?’’

 

Wang Lin’in ifadesi aynı kaldı, lakin bu Seher Ateşi’nin ne olduğunu merak ederken içi titredi. Tu Si’nin anılarında böyle bir şey yoktu ve Wang Lin’in kendi yetişim yolu da kısa değildi, lakin bu Seher Ateşi’ni hiç duymamıştı.

 

Sesini daha boğuk hale getirdi ve güldü. “Ekip olmakla ilgilenmiyorum.’’

 

Yaşlı adam homurdandı ve Kaotik Kırık Yıldızlar halkasına geri dönmeden önce Wang Lin’e dikkatle baktı.

 

 







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr