Bölüm 188: Antik Tanrı’nın Mirası (2)

avatar
4134 23

Xian Ni - Bölüm 188: Antik Tanrı’nın Mirası (2)


 

Düzenleme: LordVioleGrace

 

Wang Lin Cennet’e Başkaldıran Boncuk’un uzayında saklanırken dışarıda yaşanan her şeyi görebiliyordu.

 

Başlangıçta, Cennet’e Başkaldıran Boncuk genç adamı ustası olarak kabul etmeden önce, bunu yapamıyordu, lakin orta aşama Merkez Oluşturma’ya ulaştıktan sonra, boncuğun uzayına girdiğinde bir değişim olduğunu fark etmişti.

 

Bu his Merkez Oluşturma aşamasına ilk girdiğinde de belirmişti, lakin şimdiki kadar belirgin değildi. Wang Lin bunun sebeplerinden sadece birisinin gelişimi olduğunu hissediyordu. Diğeri belki ruhunun güçlenmesiyle alakalı olabilirdi.

 

Üçüncü alemdeki avare ruhlar ruhunun hızla büyümesini sağlamıştı.

 

Artık, Cennet’e Başkaldıran Boncuk’un uzayındayken, dışarıda neler olduğunu görebilmek için tek yapması gereken bir ışık huzmesi kavramaktı.

 

Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun belirmesine şaşırmıştı. Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun üçüncü alemden çıkabilip Antik Tanrı’nın bedenine ulaşacağını düşünmemişti.

 

Ayrıca, Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun belirdiği girdaba bakılırsa, dördüncü alemin aktarım dizisinden yeni ışınlanmış gibi görünüyordu.

 

Wang Lin alarma geçmişti. Altı Arzunun Şeytan Lordu ayrılınca, farklı bir rotaya gideceğine karar verdi. Eğer ikili burada karşılaşırsa, bu, Wang Lin için iyi olmazdı.

 

Ancak, ardından yaşanan şey gerçekten genç adamı şaşırtmıştı.

 

Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun özümsediği şeyler oldukça tanıdık geliyordu. Aniden tünelde, Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun bir teknik kullandığı yeri hatırladı.

 

Bu anıyı hatırladıktan sonra, derin bir nefes aldı. Ancak, zihninde bir şüphe yükselmişti. Altı Arzunun Şeytan Lordu aşırı kolayca özümsüyor gibi görünmüyor muydu?

 

Sanki her şey hazırlanmış, sadece Altı Arzunun Şeytan Lordu’un gelip onları özümsemesini bekliyorlar gibi görünüyordu. Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun güçlendiğini açıkça hissedebiliyordu.

 

Altı Arzunun Şeytan Lordu daha önce hiç hissetmediği kadar güçlü hissediyordu. Gizemli Gökyüzü Şeytanı Gelişimi tamamlanmıştı. Kalbi heyecanla doluydu. Binlerce yıldır ulaşmaya çalıştığı hedefini sonunda başarmıştı. Kendine oldukça emin hissediyordu.

 

Bu güven az önce Antik Tanrı’nın bedeninden özümsediği ‘arzu’dan geliyordu. Birleşmiş altı arzuyla, kişinin yaşamını ve ölümünü kontrol etmesine izin veren çok özel bir güç oluşmuştu.

 

Ancak, Altı Arzunun Şeytan Lordu bu duygularla kendini şımartabilmeden önce, kalbi aniden tekledi. Yüzü çirkinleşti. Mesafeden, meteor vari bir gölge ona doğru atılmıştı.

 

‘’Yaşlı moruk, usta/öğrenci ilişkimizi önemsemediğine göre, seni öldüreceğim için beni suçlama!’’ Altı Arzunun Şeytan Lordu alayla sırıttı. Ona yaklaşan gölgeye bakarken hala hareket etmemişti.

 

Göz açıp kapayıncaya kadar, gölge Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun önüne ulaşarak, Gökyüzü Şeytani Büyücüsü’nü gözler önüne serdi.

 

Altı Arzunun Şeytan Lordu’na, coşkusunu zar zor barındıran gözleriyle bakıp, güldü. ‘’Güzel! Öğrencimden beklendiği gibi. Antik Tanrı’nın arzusunu özümsemeye cesaret ettin. Yi Er, ustanın gerçekten teşekkür etmesi gerekir.’’ 

 

Wang Lin sersemlemişti.  Cennet’e Başkaldıran Boncuk’un yardımıyla, Cennet’e Başkaldıran Boncuk’un uzayının içinden dışarıda olan her şeyi görebiliyordu. Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü’nün görünüşü, genç adamı büyük ölçüde şoke etmişti. Bu kişinin iblis vari vücudu Kambur Meng’inkine epey benzer görünüyordu.

 

Onu daha da şaşırtan şey bu kişi Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun ustası gibi görünüyordu.

 

Wang Lin, Antik Tanrı’nın Bölgesi’nin keşfinin görevlisi olan kişinin Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü olduğunu bilmiyordu, lakin inceledikten sonra, neler yaşandığını kabataslak kavramıştı.

 

Adamın söylediğinden, Wang Lin, Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun Antik Tanrı’nın arzusunu özümsediğini öğrenmişti. Antik Tanrı’nın arzusunun ne olduğunu bilmiyor olsa da, az önce tanıklık ettiklerinden sonuçlarının ne olacağını anlıyordu.

 

Altı Arzunun Şeytan Lordu soğuk bir bakış takındı. Tek kelime etmeden, göğsünün önünde elleriyle hızlıca mühürler oluşturdu. Ardından fısıldadı, ‘’Arzu Ruhu, belir!’’

 

Bu sözler dudaklarından çıktığı anda, Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun arkasında farklı renkli duman sütunları belirdi. Her duman sütunundan vahşi ruhlar belirerek, Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü’ne doğru tısladılar.

 

Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü’nün gözleri arzuyla doluydu. Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun durdurmadı, aksine aynı tekniği aktifleştirdi. Tıpkı Altı Arzunun Şeytan Lordu tekniği aktifleştirdiği gibi, Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü de mırıldandı, ‘’Arzu Ruhu, belir!’’ 

 

Aniden, Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü’nün arkasında, altı vahşi ruhun oluştuğu aynı duman sütunları belirdi.

 

Altı Arzunun Şeytan Lordu eğri büğrü bir gülümseme sergiledi. Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü’nden öğrenmiş olsa da, Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü’nün ona Gizemli Gökyüzü Şeytanı Gelişimi hakkında belli şeyleri öğretmediğini biliyordu. Uzun zaman önce, Gizemli Gökyüzü Şeytanı Gelişimi’ni kendi başına geliştirmişti. Kendi Gizemli Gökyüzü Şeytanı Gelişimi’nin kesinlikle Gökyüzü Şeytanı’nınkinden aşağı kalmayacağını düşünüyordu.

 

İki neredeyse aynı teknik birbiriyle çarpışırken, Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü aniden garip bir gülümseme takındı. Ansızın iki elini de açtı, ve bedeni hızlıca yukarı süzülmeye başladı.

 

Saçı rüzgar olmadan süzülüyordu. Bedeninden ruhsal enerji dalgaları yayılıyordu.

 

Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü mırıldandı, ‘’Kemiği rehber olarak kullan…’’ Ses biraz kalp kırıklığı barındırıyordu. Bu sözler ağzından çıktığı anda, Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun elindeki altın kemik saysızı altın nokta şeklinde patlayıp Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun elinde dağılana kadar titremeye başladı.

 

Altın noktalar Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü’ne doğru tıpkı altın bir nehir gibi akıyordu. Onun önünde yeniden bir altın kol kemiği oluşturuyorlardı. Bu sefer, el, Altı Arzunun Şeytan Lordu’nu işaret eden sadece işaret parmağıyla birlikte, neredeyse kapalıydı.

 

Wang Lin önündeki sahneye baktı. Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun bu kadar kolayca Antik Tanrı’nın arzusunu başarıyla özümseyebilmesinin garip olduğunu hissediyordu. Sanki olayı kontrol eden bir şey vardı. Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü belirdiği anda, Wang Lin aniden bütün bunların Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun ustası tarafından ayarlandığını fark etmişti. Eğer durum böyleyse, o zaman Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü’nün kafasında büyük bir hedef olmalıydı.

 

Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun zihninde bir düşünde ışıldadı. Birbiriyle savaşan ruhları görmezden gelerek, gerilemeye başladı. Etrafında kırmızı bir ışık belirdi ve hemen kaçtı. O anda, üçüncü alemin çıkışında kol kemiğini kullanarak yarattığı girdabın neden çöktüğünü fark etmişti.

 

Kol kemiği gerçekten ona ait değildi, aksine hala Gökyüzü Şeytani Büyücüsü’ne aitti. Öbür türlü, tek bir kelimeyle aniden asıl ustasına dönmek için ondan ayrılmazdı.

 

Kol kemiği onu bıraktığı anda, miras hazinesiyle geçirdiği bir yılda kurduğu bağlantı anında kopmuştu. Bu, Şeytan Lordu’nu şaşırtmış ve bir sürü şey düşünmeye sevk etmişti.

 

Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü tatmin olmuş bir bakış sergiledi. Altı Arzunun Şeytan Lordu’na bir bakış bile atmadı ve sakin bir sesle, söylendi, ‘’Arzuyu bir kılıç olarak kullan…’’

 

Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü’nün altı ruhuyla savaşan altı ruh anında çığlık attı. Dumana geri döndüler ve bir kişinin gölgesi formunda tekrardan birleştiler.

 

Bu sırada, etrafındaki kırmızı ışıkla kaçan Altı Arzunun Şeytan Lordu, sessizce kaybolmaya başladı. Yeniden belirdiğinde, korktuğu şey başına gelmiş, tekrardan Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü’nün önünde belirdiğini fark etmişti.

 

Tam olarak altı ruhun oluşturduğu gölgenin olduğu yerde belirmişti. Daha açık olursak, ikisi birleşmişti.

 

Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü’nün sesi kulağa tıpkı bir iblisinki gibi gelmeye başlamıştı. ‘’Bu kişinin kanını ve özünü kurban olarak kullan…’’ Bu sözler söylendiği anda, Altı Arzunun Şeytan Lordu direnme kabiliyetini kaybetti. Bedeninin her kısmını yaralayan küçük patlamalar, her yerinden kan akmasına neden oluyordu.

 

Gökyüzü Şeytanı’nın sağ elinin bir savruluşuyla, Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun yaralarından sızan bütün kan havada süzülen bir kan küresi oluşturmaya başladı. Bütün bu süreç sırasında, Şeytan Lordu’nun bedeni görünmez bir güç tarafından kontrol ediliyordu. Direnemiyordu.

 

‘’Bu kişinin gelişimini yolu oluşturmak için kullan…Antik Tanrı Tu Si’nin altı arzusunu araç olarak kullan…Antik Tanrı’nın ruhunun dinlendiği yeri aç…’’ Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü’nün gözlerinde delirmiş bir ifade vardı 4000 yıldır bunun için bekliyordu.

 

Gerçekte, bin yıl önce Antik Tanrı’nın Bölgesi’ne girdiğinde, ilk seferi değil, üçüncü seferiydi. 4000 yıl önce, Antik Tanrı’nın Bölgesi’ne ilk defa girdiğinde, bir büyülü hazine kullanarak, üç alemi geçebilmiş ve dördüncü aleme girmişti. O zaman kol kemiğini kazanmıştı. Bu yerin akılalmaz arzu dalgalanmaları barındırdığını fark etmişti.

 

Diğerleri sadece içten içe rahatsız hissederdi, lakin o zaten çeşitli arzuları saldırı olarak kullandığından buna karşı oldukça hassastı. 

 

Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü eşsiz bir dahi olarak görülebilirdi. Garip arzuları tespit ettiğinde, hemen özümsemeye başlamamıştı, aksine kol kemiğini Antik Tanrı’nın Bölgesi’nden ayrılmak için kullanmıştı.

 

Ayrıldıktan sonra, Gizemli Gökyüzü Şeytanı Gelişim Metodu’nu oluşturana kadar sıkı bir şekilde arzulara çalışmıştı. İkinci sefer geldiğinde, yine dördüncü aleme ulaşmıştı, lakin Antik Tanrı’nın arzularının daha da büyüdüğünü fark etmişti. Ayrıca bu şeytani geliştiricileri görmeye başlamıştı.

 

Şoke olmuştu. Kaçmaya karar vermiş, ve acı bir savaşın ardından, zar zor kaçmıştı. İte o zaman Antik Tanrı’nın mirası hakkında bazı sırları keşfetmişti.

 

Kaçtıktan sonra, devasa baştan çıkarıcılığı karşı koyabilmesi için basitçe aşırı muazzamdı, dolayısıyla, iyice düşündükten sonra, zihninde oldukça cüretkar bir plan oluşmuştu. Bin yıl hazırlandıktan sonra, sonunda buraya gelmişti.

 

Öldüğü zamandan, miras hazinesini Altı Arzunun Şeytan Lordu’na devrettiği zamana kadar, her şey dikkatle Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü tarafından planlanmıştı.

 

Üçüncü alemde, Kambur Meng çağırmasa bile, Altı Arzunun Şeytan Lordu tehlikedeyken belirecekti. Hedefi onun dördüncü aleme girmesini sağlamaktı.

 

Altı Arzunun Şeytan Lordu’nu öğrenci olarak kabul ettiği günden beri, her şeyin bugün olanlar için olduğu bile söylenebilirdi.

 

Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun bedeni sonunda bir kan sisi halinde patladı. Kadim Ruhu’na gelirsek, Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü Kadim Ruhu’nu kavramış ve uçsuz bucaksız ruhsal enerjiye dönüştürmüştü.

 

Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü’nün gözlerinde heyecanlı ve çılgın bir bakış vardı. Ellerini bir araya getirdi ve ruhsal enerjiye bir ağız dolusu kan tükürdü. Korkmuş bir sesle, söylendi, ‘’Antik Tanrı, yolu göster…git, Antik Tanrı’nın korkusu!’’

 

Ansızın, havada süzülen altın kol bir bang ile patladı. Havada bir altın çember oluşturan altın dalgalanma çemberleri oluşturdu.

 

Bu sırada, Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun kan sisinden siyah bir ejderha çıktı. Siyah ejderha oldukça vahşi bir yüze sahipti. Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun ruhsal enerjisine doğru döndü ve neredeyse altıda birini yuttu. Bedeni parlamaya başlarken, bedenini altın çembere vurdu.

 

O anda, sanki bütün Antik Tanrı’nın Bölgesi sallanmış gibi görünmüştü. Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü’nün önceden kurduğu kısıtlama olmasa, bütün diğer şeytani gelişimciler hemen fark ederdi.

 

Yüksek bir kükreme duyuluyordu. Siyah ejderha görünmez bir bariyere çarpıp duruyordu. Siyah ejderhanın çarptığı yerde sayısız çatlak belirmişti. Siyah ejderha çarpmayı bitirdiğinde, bütün bedeni beyaz sis halinde dağıldı ve Antik Tanrı’dan kayboldu.

 

Antik Tanrı sonsuza kadar Korku Arzusu’nu kaybetmişti!

 

Wang Lin Cennet’e Başkaldıran Boncuk’un uzayından önündeki sahneye bakakalmıştı. Hızla atan kalbiyle, heyecanlı bir ifade yüzünde belirdi. O altın kol gerçekten Antik Tanrı’nın kemiğiydi. Hatta kemiğin kayıp yüzük parmağının yarısı Wang Lin’in boyutsal çantasındaydı.

 

Lakin Wang Lin’in daha da heyecanlanmasına neden olan şey siyah ejderhanın çarptığı yerdi.

 

O konuma bakarken zihninden bir düşünce geçti.

 

‘’Git, Antik Tanrı’nın açgözlülüğü!’’

 

Kan sisinde, kırmızı bir ejderha belirdi. Ejderha Altı Arzunun Şeytan Lordu’nun ruhsal enerjisinin 6’da birini yuttu ve merhametsizce aynı konuma çarptı.

 

Ardından, keyif, kıskançlık, ve kibir hepsi, bir ejderha şeklinde belirdi, ve altın halkaya çarptı. Son ejderha, kibirden oluştuğunda, aynı yere çarparak, bütün bölgeyi parçaladı ve bir tüneli gözler önüne serdi. 

 

Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü vahşice güldü. Elini tünele uzattı ve açık mavi dairesel bir buz kristali kavradı. Buz kristali yaklaşık 3 metreydi, lakin tünel bir metre bile değildi.

 

Wang Lin tünele baktı. Bir süre tereddüt ettikten sonra, sonunda riskli dışarı çıkma planından vazgeçti.

 

Gökyüzü Şeytanı Büyücüsü’nün elleri bir mühür oluşturdu ve buz kristale doğru bir ruhsal enerji huzmesi gönderdi. O anda, ifadesi değişti. Birisinin kısıtlamasını kırdığını ve aşırı hızlı bir şekilde ona doğru geldiğini hissedebiliyordu.

 

Yüzü isteksiz bir ifadeyi gözler önüne serdi. Önceden yerleştirdiği kısıtlamanın en güçlü kısıtlaması olduğu söylenebilirdi. Ayrıca üzerine birçok diğer kısıtlamaları istiflemişti. Onun için bile kısıtlamaları kırmak, çok uzun sürerdi. Antik Tanrı’nın bedeni anlayışın ötesinde geniş olsa da, insanların geçip gitmesi mümkün değildi. Yine de her ihtimale karşı kısıtlamalar üzerinde epey fazla çalışmıştı.

 

Ancak bu sefer, bir ruh yutucunun belirmesini hiç beklemiyordu. Veya Kan Denizi’nin sahibinin ruh yutucuyu takip etmek için bütün şeytani gelişimcileri ruh yutucunun peşinden göndermişini.

 

Sonuç olarak, planında bazı değişikliklerin olması kaçınılmazdı, lakin bu şansın boşa gitmesine izin veremezdi. Ayrıca kısıtlamalarına oldukça güveniyordu. Bu yüzden ne olursa olsun planını uygulamıştı.

 


Editör Notu: Arkadaşlar herkese merhaba. Aranızda beni Hidden Marriage veya Dimensional Sovereign serilerinden tanıyanlar vardır. Xian Ni serisini bundan sonra ben düzenleyip paylaşacağım. Seriye yeni başladığımdan ötürü hatalarım olabilir. Fark ettiğiniz bir şey olursa yorumlarda belirtirseniz sevinirim. Herkese iyi okumalar :D :D 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44254 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr