Bölüm 165: Şevkle Çarpışma

avatar
4258 25

Xian Ni - Bölüm 165: Şevkle Çarpışma


 

Çevirmen: Zawoske

Editör: Mehmet Uyar

 

Yaşlı adam homurdandı, ‘’Bu gerçekten zahmetli yahu!’’ Soğukça Zhao Chuanliang’a baktı ve söylendi, ‘’Şu anda birini öldürmek istemiyorum, yani defolun!’’ Yaşlı adam yalan söylemiyordu; gizemli Ceset Tarikatı onun için 4. ya da 5.derece ölümsüz ülkelerinden daha korkutucuydu.

 

Zorunda olmadığı sürece, cidden onlarla bir savaşa girmek istemiyordu. Yaşlı adamı en çok kızdıran şey kendisi yerine bile savaşmamasıydı; zira aralarında bağ olmayan ihtiyacı olduğu için kullanması gereken bu velet için harekete geçiyordu.

 

Zhao Chuanliang’ın gözbebekleri, yaşlı adama bakarken küçüldü. Yaşlı adamın elinin rastgele bir hamlesi saldırısını yok edebilmişti. Bu içinden şoke olmasına neden oldu. Bu yaşlı adam hakkındakileri zaten Hou Fen’den duymuştu. Tarikattan bütün Kadim Ruh gelişimcilerini getirme sebebi de bu kişinin harekete geçmesine engel olmaktı.

 

Lakin şimdi bu figürün gelişim seviyesi beklenenden çok daha yüksekmiş gibi görünüyordu. Zhao Chuanliang biraz düşündü ve ardından konuşmaya koyuldu, ‘’Kıdemli, bu kişi Ceset Tarikatı’mın önemli bir meselesiyle bağlantını. Bugün benimle gelmek zorunda.’’

 

Yaşlı adam gizlice ofladı. Bu serserinin neden bu kadar baş belası olduğunu merak ediyordu. Rahatsız edebileceği o kadar insan arasından, neden bu serseri Ceset Tarikatı’nı rahatsız ederdi ki? Bir seçeneği olsaydı, hemen ayrılır ve daha fazla bu meseleye karışmazdı.

 

Ancak seçeneği yoktu. Ceset Tarikatı’nı rahatsız etmek o yerde başarılı olursa büyük bir sorun olmazdı.

 

Ve serseri Mai Liang’ın önceki hareketlerine bakınca, serseri onun harekete geçeceğine emindi. Bundan nefret ediyor olsa da, bu serseriye hayran olmasına da engel olamıyordu.

 

Şeytani metotlara çalışan kişiler normal insanlardan farklı olurdu. Sekizinci Olağanüstü Şeytan Lordu Wang Lin’in hareketlerinin doğru olduğunu düşünüyordu. O konumda kendisi olsaydı, o da aynı şeyi yapardı.

 

Zhao Chuanliang’ın sözlerini duyduktan sonra, Sekizinci Olağanüstü Şeytan Lordu kaşlarını çattı. Wang Lin’e baktı ve ilgisiz bir tonda, sordu, ‘’Ceset Tarikatı’nı nasıl rahatsız ettin?’’

 

Wang Lin Ceset Tarikatı’nın vahşi üyelerine baktı ve sakince söylendi, ‘’Bilmiyorum.’’

 

ZHao Chuanliang’ın gözleri, Wang Lin’e baktığı esnada şimşek vari bir hal aldı, söylendi, ‘’Bilmiyor musun? Yanan Altın dağlarda Ceset Tarikatı’nın öğrencilerini öldürdün ve yine de bilmiyorum demeye cüret ediyorsun?’’

 

Wang Lin gözlerini devirdi ve söylendi, ‘’Hala bilmiyorum.’’ Bununla birlikte, gözlerini kapatıp meditasyon yapmaya başlarken Zhoa Chuanliang’a bir bakış bile atmadı. Ancak, içten içe, yaşlı adam yardım etmemeye karar verirse Yeryüzü Kaçış Tekniği’yle Şeytanlar Denizi’ne kaçmaya hazırlanıyordu.

 

Zhao Chuanliang alayla sırıttı. Yaşlı adama doğru baktı ve konuşmaya devam etti, ‘’Kıdemli, bu kişi sadece Ceset Tarikatı’mın öğrencilerini öldürmedi, ayrıca Tiang Gang’ın bir öğrencisi olan, bir beden ele geçirmeye gelen, Xu Liguo’nun ruhunu da esir aldı. Oldukça çabaladım ve bu bilgiyi yaşlı adam Tian Di’den almak için Tian Gang’a bile gittim. Yanlış olma ihtimali yok.’’

 

Yaşlı adamın yüzü mırıldanırken biraz çirkinleşti, ‘’Yaşlı adam Tian Di…’’

 

‘’Yaşlı adam Tian Di’nin gelişimi son derece yüksek.  Xu Liguo’nun ruh lambasını kullanarak o zamanlar ne olduğunu bulabildi. Mai Liang adındaki bu kişi Ceset Tarikatı’mın öğrencilerini öldürdü ve Xu Liguo’nun ruhunu esir aldı!’’ Bununla birlikte, Zhao Chuanliang elini salladı ve bedeni kayboldu.

 

Arkasındaki dört Kadim Ruh gelişimcisi de kayboldu ve Sekizinci Olağanüstü Şeytan Lordu’nun önünde belirdiler. Zhao Chuanliang’a gelirsek, Wang Lin’in üzerinde belirdi ve hızlıca aşağı elinden bir siyah duman kütlesi fırlattı. Aynı esnada, formasyonun içindeki Merkez Oluşturma gelişimcileri gizemli bir ilahiye başladılar. Formasyon son derece yüksek hızda hemencecik genişledi ve 1000 kilometrelik çevreyi kapladı.

 

Soğuk bir ışık Sekizinci Olağanüstü Şeytan Lordu’nun gözlerinde parlayıp sönerken hızlıca birden ikiye bölündü. Bu klon vücut hızlıca Zhao Chuanliang ve Wang Lin’in arasında belirdi. Ağzını açtı ve bütün siyah gazı yuttu.

 

‘’Saygısız!’’ Klon elinde birdenbire yeşil bir su kabağı belirirken, bağırdı. Bir fiskeyle,  şişenin ağzındaki tıpa çıktı ve muazzam bir güç su kabağından dışarı çıktı.

 

Su kabağının ağzından dalgalar yayılmaya başladı ve genişledikçe genişledi. Zhao Chuanliang’ın ifadesi anında değişirken diğer dört Kadim Ruh gelişimcisi ve kendisi formasyona dönmek için birkaç kez ışınlandılar.

 

Yaşlı adamın gözleri soğuktu. Yavaşça söylenirken sesi alçaktı, ‘’Uzun süredir katliam yapmamamın birkaç nedeni vardı, ancak sadece bir erken aşama Kadim Ruh gelişimcisi önümde bu kadar küstahça hareket etmeye cüret ediyor. Eğer bugün Mai Liang’ın saçının tek teline bile zarar verirseniz, bendeniz, Sekizinci Olağanüstü Şeytan Lordu, Ceset Tarikatı’nızı yok ederim!’’

 

Bununla birlikte, uzandı ve devasa bir el oluşturdu. Sanki bir çocuğun oyuncağını kırıyormuş gibi, Ceset Tarikatı’nın aktarım formasyonu kırıldı. İçindeki enerji hızlıca her yöne dağılıp kayboldu.

 

Sıyrılmayı başarabilen beş soluk yüzlü Kadim Ruh gelişimcisi dışında, bütün Merkez Oluşturma gelişimcileri bu şok dalgası tarafından arkalarındaki tabutları dahil toza dönüşmüştü.

 

Zhao Chuanliang’ın bedeni yaşlı adama baktığı esnada titredi ve acı acı söylendi, ‘’Kıdemlinin gelişim seviyesi çok yüksek, lakin Ceset Tarikatı’yla düşman olmak akıllıca değil! Kıdemlinin gelişimiyle, Ceset Tarikatı’mızı biraz anlıyor olmalısınız, lakin anladığınız buz dağının sadece görünen kısmı. Bir kere daha Kıdemliye Ceset Tarikatı’nı düşmanı yapmamasını tavsiye ediyorum. Kıdemli 7 Erik Çiçeği Şehri’nin birinin şehir lordu olsa da, ölümden kaçmak zor olacaktır!’’

 

Sekizinci Olağanüstü Şeytan Lordu Ceset Tarikatı’nı rahatsız etmek istemiyordu, bu yüzden bu beşliyi öldürmemişti. Merkez Oluşturma gelişimcilerine gelirsek, ilahi hissiyle hiçbirinin ele geçirilme aşamasında olmadığına emin olmak için kontrol etmişti. Sadece öyle olmadıklarını onaylayınca hepsini öldürmüştü.

 

Yaşlı adam kaşlarını çatarak yavaşça söylendi, ‘’Bu kişi benim işime yarayacak. Öbür türlü onu korumakla ilgilenmezdim. Siz çocuklar ayrılmalısınız. Bugün olmasaydı, bununla ilgilenmezdim.’’

 

Wang Lin yaşanan her şeye soğukça baktı. İfadesi yaşlı adam aktarım formasyonunu kırdığında normal kalsa da, içi şoke olmuştu. Bu Sekizinci Olağanüstü Şeytan Lordu Hou Fen Birliği’nin tarikat koruyucu formasyonunu bir avuçla kırabilmişti ve kolayca Ceset Tarikatı’nın aktarım formasyonunu ezmişti. Wang Lin bu yaşlı adamın tam olarak hangi gelişim seviyesinde olduğunu merak ediyordu ve vardığı sonuç nefes almasının kesilmesine neden oldu.

 

Gerçekte, zaten bu tahmini oldukça erken yapmıştı. Yaşlı adam Şeytanlar Denizi’nde takibe başladığından, yaptığı her şey ne kadar güçlü gelişimi olduğunu gösteriyordu.

 

Ruh Oluşturma!

 

Bu Sekizinci Olağanüstü Şeytan Lordu’nun gelişim seviyesi Ruh Oluşturma’ya oldukça benziyordu, yoksa yaptıklarını bu kadar kolayca yapması mümkün değildi.

 

Zhao Chuanliang’ın iç Şeytanlar Denizi’ndeki Yedi Erik Çiçeği Şehri’nden bahsettiğini duyunca, Wang Lin bu ismi hatırladı. Gözleri yaşlı adama döndü ve kıyafetlerindeki yedi erik çiçeği yaprağına kilitlendi.

 

Zhao Chuanliang soğukça Wang Lin’e bakmadan önce biraz düşündü. Yavaşça konuşmaya başladı, ‘’Mai Liang, Ceset Tarikatı hayallerinin çok ötesinde. Ceset Tarikatı’nı rahatsız etmek hayatının en büyük hatası!’’ Bununla birlikte, kayboldu.

 

Dört Kadim Ruh gelişimcisi de kaybolmadan önce soğukça Wang Lin’e baktı.

 

Wang Lin biraz düşündü. Eğer Ceset Tarikatı öğrencileri ilk ona öldürme maksadıyla saldırmasaydı, onları öldürmezdi. Xu Liguo’nun gitmesine izin verseydi, bir sorun dizisi oluştururdu.

 

Ancak, gelişim dünyası orman kanunlarıyla yönetiliyordu. Ceset Tarikatı büyük ve güçlü bir hayvan gibiydi. Senin hatan diyorsa, senin hatandı. Senin hatan olmasa bile, yine de senin hatandı.

 

Wang Lin derin bir nefes aldı. Zaten son derece dikkatli olduğu düşünülse dahi, yine de bu kadar belaya batmıştı. Sonuçta, bunun nedeni gelişim seviyesinin yeterince yüksek olmamasıydı. Gelişim seviyesi Sekizinci Olağanüstü Şeytan Lordu’nunkiyle aynı olsaydı, o zaman bir kişiyi öldürse de, bu kadar büyümezdi.

 

Wang Lin Kadim Ruh aşamasına ulaşma konusunda daha da kararlı bir hal aldı. Kendisi için olsun veya Zhao’ya Teng Huayuan’dan intikam almak için dönmek için olsun, kesinlikle Kadim Ruh aşamasına ulaşmalıydı, yoksa istediği her şey sadece bir rüya olurdu.

 

Sekizinci Olağanüstü Şeytan Lordu Wang Lin’e doğru döndü ve kasvetli bir biçimde konuştu, ‘’Küçük serseri, bu sana yardım ettiğim ikinci sefer. Aramızda ne kadar yanlış anlaşılmalar olsa da, bu, bunu halletmek için yeter de artar da. Oraya girdiğimizde, gereksiz entrikalar yapmayı denemeyeceğini umuyorum!’’

 

Sekizinci Olağanüstü Şeytan Lordu şimdi Wang Lin’e geçirdiği birkaç günden ve takip ederek harcadığı zamandan Wang Lin’in planları hakkında biraz bir şeyler anlamıştı. Bu Mai Liang şeytani gelişim için iyi bir tohumdu. Zhao Chuanliang’dan meseleyi duyduktan sonra kolayca neler yaşandığını tahmin etmişti. Bu serseri son derece acımasız ve cesurdu.

 

Şeytanlar Denizi’nde, serseri öldürme emriyle açıkça etrafta gezmeye cesaret etmişti. Öldürme emrini insanları çekmek için kullanarak hepsi korkup kaçana kadar gelenleri öldürmüştü. Bu kişinin oldukça kararlı ve acımasız olduğu söylenebilirdi.

 

Şeytanlar Denizi’nden dışarı takip ederken, serseri uçan kılıcını ona pusu kurmak için kullanarak kanını akıtmaya cüret etmişti. Bu da tam oalrak Wang Lin’in ne derece cesur olduğunu gösteriyordu.

 

Sadece bunlar olsaydı, o zaman cidden çok olmazdı, lakin bu serseri Savaş Tanrısı Tapınağı’nı İlahi Yol’u göstermeye zorlamak için onun gücünü ödünç bile almıştı.  Bu serseri gerçek bir entrikacıydı.

 

Az önce, Zhao Chuanliang saldırdığında, gözünü bile kırpmayabilmişti. Paniğe dair bir iz göstermemişti. Bu da tam olarak ne kadar sakin ve kararlı olduğunu gösteriyordu.

 

Bütün bunlara ek olarak, bu serseriyi sonunda yakalamasının üç yıl aldığını hatırladı. Sonunda, yaşlı adam genç adamı sadece bu sözlerin tanımlayabileceğine karar verdi: ‘’Bir tilki kadar sinsi’’.

 

Bu velet acımasız, gözüpek, ve kesindi. Ayrıca oldukça cesur, kurnaz, azimli, ve bir tilki kadar sinsiydi.

 

Sekizinci Olağanüstü Şeytan Lordu bile durumu dikkatle inceledikten sonra imrenmişti. Bir düşünce zihnine girerken Wang Lin’e baktı.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44333 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr