Bölüm 156: Onunla Ölümüne Savaşacağım!

avatar
4233 27

Xian Ni - Bölüm 156: Onunla Ölümüne Savaşacağım!


 

Çevirmen: Zawoske

Editör: Mehmet Uyar

 

Ejderhanın kafasındaki gizli odanın içinde, gökkuşağı renkli bir ışık belirdi. Wang Lin’in figürü nihayet görüşe girmeden önce aniden daha da fazla ışık toplandı.

 

Genç adam belirdiğinde, Shang Guanmo’nun kalbi hızla atmaya başladı. Bu canavar ruhlu genç adamın varlığını tamamen gizleyebilmesini sağlayan ne tür bir tekniği olduğunu merak ediyordu. Öncesinde, eğer bu şansı Wang Lin’in kontrolünden kaçabilir mi merak ediyordu, lakin şimdi böyle şeyler düşünmeye daha fazla cesaret edemiyordu.

 

Li Muwan ejderhanın puluna sanki bir şey hesaplıyormuş gibi dokundu. Şu anki görünüşü son derece zarifti ve ejderha puluna dokunurken odaklanmıştı.

 

Ruh kanı özündeki dalgalanmalar bile bu güzel kızı etkilemedi. Nihayetinde, önündeki bir parça ejderha puluna bakarken gözlerinde bir şeyleri anlamış bir bakış belirdi.

 

Wang Lin boyutsal çantasını çıkartmadan önce odanın içinde belirdi ve lotus pozisyonuna geçti. Bütün o gelişimcileri öldürdükten sonra, boyutsal çantasının içinde yüzlerce altın çekirdek toplanmıştı.

 

Buna ek olarak, neredeyse ölen tüm gelişimcilerinin boyutsal çantaları Wang Lin tarafından alınmıştı.  Hızlıca hepsini inceledi ve birçok hazinenin ve uçan kılıcın olduğunu fark etti. Ancak, bir parşömen dışında, hiçbiri Wang Lin’in dikkatini çekecek kadar iyi değildi.

 

Bu parşömen 60 santimetre civarındaydı ve kolu kadar kalındı. Ayrıca, Wang Lin’in aklına çoktan yarısını açmış bir  Merkez Oluşturma figürü gelirken bir parça ruhsal enerji yayıyordu. Şu anda parşömenden ruhsal kükreme dalgaları geliyordu.

 

Ne var ki, Wang Lin’in Ji Alemi İlahi Hissi’nin gücü kişi sayısından etkilenmiyordu. İster bir kişi olsun ister bir grup, bir kere onları süpürdüğünde, Kadim Ruh aşamasının altında oldukları sürece, ölürlerdi. Ji Alemi’ne karşı, Wang Lin hala tarif edilemez bir hissiyat duyuyordu. Dış Savaş Alanı’ndaki aktarım dizisinin baskısı altında, Ji Alemi’nin varlığı açıkça ilk kez hissetmiş ve bir parça anlayış kazanmıştı. Kullanımını takip eden yıllar ve savaşlar Ji Alemi’nin dehşetengiz gücünü anlamasına izin vermişti.

 

Lakin, Ji Alemi’nin sınırının geç aşama Kadim Ruh olduğunu bilmiyordu. Eğer Ruh Oluşturma aşamasına Ji Alemi’yle girmek isterse, şansı son derece düşüktü.

 

Parşömenin orijinal sahibi çoktan ölmüştü, bu yüzden  içindeki ilahi his damgası uzun zaman önce kaybolmuştu. Wang Lin ilahi hissini parşömene gönderdi, lakin garip bir şekilde parşömen hakkında değişik hiçbir şey yoktu. İlahi hissini içine yerleştirmeden önce hissettirdiğiyle aynı hissettiriyordu.

 

Wang Lin’in yüzünde hızlıca bir ilgi ifadesi belirdi. Normal bir hazine olsaydı, önceki sahibinin ilahi hissini sildikten ve kendine bağladıktan sonra özgürce kullanabilirdi. Bir Kadim Ruh seviye hazine olmadığı sürece, bu her zaman doğruydu.

 

Parşömenden gelen ruhsal enerji dalgalarına göre, bir Kadim Ruh seviye hazine gibi hissettirmiyordu. Wang Lin kendisi için birkaç tane Kadim Ruh seviye hazineye sahipti, birisi Hou Fen’in Kadim Ruh gelişimcisi, Zhou Jin tarafından verilen koruyucu yeşimdi.

 

Kadim Ruh seviye hazinelerde en göze çarpan şey yaydıkları güçlü ruhsal enerji dalgalarıydı. Bir Merkez Oluşturma hazinesiyle kıyaslanamazdı.

 

Yeşime ek olarak, ışınlanabilen uçan kılıcı vardı. Tahminlerine göre, bu da bir Kadim Ruh seviye hazineydi. Kan rafine etme tekniğini kullanmasaydı, uzun bir süre rafine etmeden kullanması mümkün olmazdı.

 

Bunu düşünürken, antik kılıç kınını hatırlamadan edemedi. Uçan kılıçla birleştiğinde, uçan kılıcın gücünü arttırabiliyordu. Si Tu Nan bile gerçek doğasını görememişti. En azından Kadim Ruh seviyesinin üzerindeydi, belki bir Ruh Oluşturma, ya da Ruh Değişimi seviyesinde bir hazine bile olabilirdi. Sonuçta, Si Tu Nan’ın tamamını göremeyeceği çok şey yoktu.

 

Wang Lin iç çekti. Teng Huayuan boyutsal çantasını yok ettiğinde kılıç kını da yok olmuştu. O anda Wang Lin aniden bir şeylerin yanlış olduğunu fark etti. Eğer o hazine gerçekten yüksek kalitedeyse, o zaman Teng Huayuan yok edememeliydi.

 

Peki yok edilmediyse, o zaman kılıç kını nereye gitmişti?

 

Wang Lin’in gözleri parladığı sırada, parşömeni yere koydu ve birdenbire ayaklandı. Bir boyutsal çantasına birkaç düşük kalite materyal koymadan önce bir ileri bir geri biraz yürüdü. Ardından parmağında biraz ruhsal enerji topladı ve çantayı toza dönüştürdü.

 

Wang Lin boyutsal çanta toza dönerken odaklandı. Ardından gözlerinde bir parça anlayış belirmeden önce birkaç kez daha denedi.

 

Boyutsal çanta yok olsa da, içindeki eşyalar yok olmamıştı. Boyutsal çantanın içindeki alan sonsuz bir mahzen gibiyken çantanın kendisi de anahtardı. Kilidin kırıldığı düşünülse bile, mahzen sonsuza kadar içindeki eşyaları yine de kilitli tutacaktı.

 

Eğer tekrardan açmanın bir yolunu bulabilirse, o zaman içindekileri geri almak imkansız olmazdı.

 

Wang Lin biraz düşündü. Ardından tekrardan lotus pozisyonuna geçti. Parşömene baktığında, bir Kadim Ruh seviye hazine gibi görünmüyordu, lakin Wang Lin neden bağladıktan sonra istediği kontrol edemediğini tahmin edemiyordu. Biraz düşündükten sonra, genç adam ansızın parşömeni açtı. İfadesi ciddileşmişti.

 

Üzerinde hiçbir resim olmadan bütün parşömen tamamen siyahtı.

 

Bakarken, Wang Lin aniden parşömenden bir yoğun bir tehlike hissinin geldiğini hissetti. Siyah kağıtta aniden bir çift üçgen göz açıldı. Ardından parşömenin içinden güçlü bir kükreme yükselerek, sallanmasına neden oldu.

 

Wang Lin tereddüt etmeden hızlıca parşömeni kapattı. Kükreme tamamen kaybolana kadar yavaşça azaldıkça azaldı.

 

Wang Lin’in alnı terle kaplanmıştı. Kükreme yükseldiği anda, Wang Lin gücünün 14.vadide ölen ejderhadan az olmadığını hissedebilmişti. Tek fark ruhsal enerjinin parşömenin içinde sıkışmış olmasıydı.

 

O anda, sonunda bu parşömeni bağladıktan sonra bile hala kullanamamasının nedenini anladı. Bu parşömen sadece bir mühürdü. Bu hazinenin gerçek gücü içindeki ruh yaratığından geliyordu.

 

Parşömeni dikkatle kaldırdıktan sonra, Wang Lin düşünmeye başladı. Uzunca bir zaman zarfının ardından, boyutsal çantasından bir altın çekirdek çıkardı. Rengi çoktan kararmıştı. 100’den fazla altın çekirdek çıkarmadan önce biraz düşündü. Hepsi, ölüm hissi yayarken, sönüktü.

 

Daha önce olsaydı, Wang Lin ele geçirdiği gibi hemen tüketirdi, lakin buraya gelirken, Li Muwan ona altın çekirdekleri tüketmenin gelişim seviyesini yükseltmesine rağmen, ayrıca ruhsal enerjisinin lekelenmesine neden olurken, bedenindeki ruhsal enerjinin bir karmasa haline girmesine de neden oluyordu. Üstelik, altın çekirdeklerin farklı özellikleri vardı. Eğer aşırı fazla zıt tüketilirse, ruhsan enerjinin çıldırmasına sebebiyet vererek, kontrolünü kaybetmesine ve çıldırmasına neden olurdu.

 

Bunu duyduktan sonra, Wang Lin isteksiz olsa da, direkt tüketme fikrinden vazgeçmişti. Li Muwan’a göre, ilk olarak beş element metoduyla rafine edilirse o zaman yemenin negatif etkisi olmazdı.

 

Bu tür bir rafine etme becerisinin bir şeytani metot olduğu düşünülüyordu, bu yüzden sadece duymuştu. Wang Lin hepsini bir çantaya beş element rafine etme metodunu bulduğu zaman için koymadan önce biraz düşündü.

 

Ardından Wang Lin ejderha tendonunu çıkardı. Hafif bir fiskeyle, şeytan dışarı çıktı. Şeytan mağdur bir ifadeyle Wang Lin’e bakmadan önce odanın içinde süzüldü.

 

Öncekine göre şeytanın üzerindeki kırmızı ışık daha zengindi. Wang Lin soğuk bir ifadeyle bakıp söylendi, ‘’Gelişimi ne derece geri kazandın?’’

 

Şeytan ihtiyatla geriledi ve yanıt verdi, ‘’Sadece geç aşama Temel Oluşturma’ya kadar geri kazandım. Eğer o kılıç benden çalıp durmasaydı, Merkez Oluşturma’ya kadar yenileyebilirdim!’’

 

Wang Lin alayla güldü ve şeytana baktı. Şeytan bu bakışlar yüzünden tüylerinin diken diken olduğunu hissetti. Biraz daha geriledi ve ardından mırıldandı, ‘’Geç aşama Temel Oluşturma’nın zirvesinde, Merkez Oluşturma aşamasından sadece bir adım uzaktayım.’’ Bununla birlikte, gizlice sövdü ve eğer Wang Lin zorlamaya devam ederse, o zaman sadece harekete geçip onunla bütün gücüyle savaşmayı düşünüyordu. Lakin bu sadece bir düşünceydi. Şeytan her şeyiyle saldırsa bile, iyi bir şey olacağına inanmıyordu.

 

Wang Lin’in gözleri daha da soğuklaştı ve eliyle uzandı. Şeytan bir çığlık attı. Kaçınmak istiyordu, lakin etrafında formasyonlar olduğunu keşfetti. Yakalanırken ve Wang Lin’e doğu çekilirken sadece izleyebiliyordu.

 

Wang Lin şeytanın bedenini araştırmaya başladı. Küçük küçük, kırmızı şeritler belirmeye devam etti.

 

Şeytanın hiddeti hızlıca kayboldu. Utangaçça konuşmaya başladı, ‘’Bu da ne? Ne zaman çekirdeğimi oluşturdum. Aşırı fazla tüketip farkında olmadan oluşturmuş olmalıyım…’’ Konuşurken, Wang Lin’in soğuk bakışlarını gördü ve konuşmayı kesti.

 

Wang Lin aniden sormadan önce biraz düşündü, ‘’Anılarını geri kazandın mı?’’

 

Şeytan anında titredi. Bu en büyük sırrıydı. Merkez Oluşturma aşamasına ulaştığında, fazladan birş eyler birdenbire zihninde belirmişti, lakin Wang Lin’e söylemeye cesaret edemiyordu. Şimdi Wang Lin fark ettiğine göre, korkmaya başlamıştı.

 

İçinden sürekli düşünüyordu, ‘’Her şeyimle ona karşı çıkmalı mıyım? Savaş? Hayır, yenebileceğimi düşünmüyorum…karar verdim, her şeyimi ortaya çıkaracağım!’’

 

Sonunda tam kararını vermiş ve kafasını kaldırdığında harekete geçmeye hazırdı ki, Wang Lin’in gözlerindeki kırmızı ışığı fark etti. Ansızın acıdan dolayı acınası bir çığlık attığında bir şeylerin yanlış olduğunu hemencecik fark etti. Bedeninden yeşil gaz yükseldi ve hatta altın çekirdeği bile küçüldü.

 

Wang Lin’in Ji Alemi İlahi Hissi aslen bu kadar güçlü değildi, lakin bir ruh yutucu olarak kullanmıştı.

 

Bu Wang Lin’i şeytanın en büyük zayıflığı yapıyordu. Şeytan bir süre çığlık attıktan sonra, Wang Lin Ji Alemi İlahi Hissi’ni çekti. Şeytan titreyerek durmaya başladı. Bütün başkaldırma düşünceleri gitmişti. Tam tersine, itaatkar bir ifadesi vardı.

 

Wang Lin’den başka kimseden korkmuyordu. Wang Lin bunu yarım saat devam ettirirse, o zaman yeni oluşturduğu altın çekirdeği çatlardı.

 

Wang Lin sakince söylendi, ‘’Yuttuğun bütün ruhları tükür.’’

 

//Bölüm geç kaldığı için özür dilerim, bu dünün bölümüydü bugün gene iki bölüm gelecek :)

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44246 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr