Çevirmen: Zawoske

Editör: Mehmet Uyar

Wang Lin girmeden önce, kafasını sarmak için siyah bir pelerin çıkardı. Girdikten sonra, ilk katta etrafına bakındı ve çoğunlukla uçan kılıçlar olduğunu keşfetti. Bütün kılıçlar yüksek kalitedeydi ve her biri kılıç Qi’sinin sızmasını engelleyen tılsımlarla kutulara mühürlenmişti.

Bütün bu kılıçlara ek olarak, odanın ortasında uçları yeri göstererek süzülen üç uçan kılıçla bir kristal sütun vardı.

Üç uçan kılıçlar bazen sönükleşiyor bazen ışıldıyordu. Bazı zamanlar parlakça ışıldadıkları bile oluyordu.

Wang Lin merkezdeki üç kılıca bakarken, bir çalışan yanına geldi. 20 yaşlarında gözüküyordu ve oldukça şaşalı gözüküyordu. Wang Lin’i dikkatle inceledi. Çoğu gelişimci tanınmak istemediği için müşterilerin yüzlerini gizlemesi oldukça normaldi. Wang Lin’in gelişim seviyesine gelirsek, Hazine Rafine Etme Köşkü’nün kontrol etmek için özel teknikleri vardı. Wang Lin’in gelişim seviyesini kontrol ettikçe, bir o kadar heyecanlanıyordu, çünkü Wang Lin’in gelişim seviyesi Merkez Oluşturma ile geç aşama Temel Oluşturma’nın zirvesinde değişip duruyordu.

Bu çalışan şaşırsa da, yüzüne yansıtmadı. Saygıyla konuşmaya başladı, ‘’Kıdemli bu uçan kılıçlara ilgi mi duyuyor?’’

Wang Lin bakışlarını çekti ve çalışana döndü. Çalışanın Qi Yoğunlaştırması’nın 7. veya 8. katmanında olduğunu anında fark etti ve sakince karşılık verdi, ‘’Hazine Rafine Etme Köşkü hap fırınları satıyor mu?’’

Çalışan onayladı ve gülümsedi. ‘’Kıdemli, hap fırınları normal insanların alabileceği şeyler olmadığından dolayı, korkarım ki hap fırınlarını sadece bizim Hazine Rafine Etme Köşkü’müzde bulabilirsiniz. Eğer kıdemli ilgileniyorsa, lütfen beni ikinci kata kadar takip etsin.’’

Wang Lin sakince merdivenlere doğru ilerledi. Çalışan hızlıca öne geçti ve yolu göstermeye başladı. Tam merdivene bir adım atacaktı ki, döndü ve şu anda bir çalışanla pazarlık eden bir gelişimciye baktı. Genç adam merdivenleri çıkmadan önce bir anlığına düşündü.

İkinci kata çıktıktan sonra, çalışan çabucak merdivenlere dönmeden önce hızlıca bir odadaki orta yaşlı adamla konuşmaya gitti.

Orta yaşlı adamın saçları yoktu ve gözleri ara sıra parlıyordu. Ayaklanarak, ellerini birleştirdi ve söylendi, ‘’Ölümsüzlük yoluna adım atmış dostum hangi kalitede hap fırını istiyor?’’

Wang Lin orta yaşlı adama bir bakış attı ve bu orta yaşlı adamın gelişim seviyesinin tıpkı onun gibi, Temel Oluşturma’nın zirvesinde olduğunu fark etti. Bu yüzden şaşırdı. İlk katta Qi Yoğunlaştırma gelişimcileri vardı ve ikinci bir Temel Oluşturma gelişimcisi vardı. Bu üçüncü katta bir Merkez Oluşturma gelişimcisinin görevli olduğu anlamına geliyor olabilir miydi?

Wang Lin’in ifadesi sakinken sordu, ‘’Birkaç tanesini gösterebilir misiniz?’’

Orta yaşlı adam kahkaha attı ve yandaki bir sandalyeyi işaret etti. ‘’Ölümsüzlük yoluna adım atmış dostum, lütfen otur, ben birkaç tane getirmeye gideceğim.’’ Bununla birlikte, yandaki duvara gidip vurmadan önce bir fincan çay koydu. Duvarda dalgalanmalar oluştu, ardından daha da illüzyon vari bir hal aldı.

Hemen sonrasında da, her biri beyaz bir yeşim tepsi tutan, üç güzel kız dışarı çıktı. Her tepsi de büyük, kırmızı bir kutu vardı. Her kutu altmış santimetrekare civarındaydı.

Bu üç tahta kutu da aynı boyutlardaydı, lakin üzerindeki oyma desenleri farklıydı. Ayrıca her kutunun üzerine mühürler yerleştirilmişti.

Üç güzel kız Wang Lin’e doğru yürüdü ve genç adamı süzmeye başladılar.

Orta yaşlı adam tahta kutulardan birini alarak, masaya yerleştirdi, ve söylendi, ‘’Ölümsüzlük yoluna adım atmış dostum, bu Şeytanlar Denizi’nin derinliklerinde Yeşilyıldız Kayası’ndan ve Gizemli Sis Kristali’nden dövüldü. Bu Gizemli Yeşil Hap Fırını’nı arıtmak 49 ay sürmüştür. 3.derece bir hap fırınıdır.’’ Bununla birlikte, açılmasını sağlayarak, üzerine tıklattı ve yumruk boyutunca bir hap fırını çıkardı.

Wang Lin’in ifadesi sakindi. Li Muwan’ın ona yanında taşıdığı hap fırınının sadece 2.derece olduğunu ve Gökyüzü İlerleyiş Hapı’nı bir sorun olmadan elde etmek için 4.derece ya da daha iyi bir hap fırınına ihtiyacı olduğunu söylemişti.

Bir bakış attıktan sonra, Wang Lin bakışlarını çekti. Tek kelime etmedi.

Orta yaşlı adam hafifçe gülümsedi. Kollarını salladı ve kutu tekrardan yeşim tepsiye döndü. İkinci kızı geçti ve direkt üçüncü kızın tepsisindeki kutuyu kavradı. Kutuyu nazikçe masaya yerleştirip gülümsedi. ‘’Dostumun yüksek kalite bir hap rafine edeceğini düşünüyorum. Bu hap fırını Şeytanlar Denizi’ndeki 99 düşü kalite ruh yaratığının çekirdeğinden arıtıldı. Adı Yüz Yaratık Hap Fırını. Eğer  bu hap fırınını bir hapı rafine etmek için kullanırsanız, yüksek şansla hap yaratıkların aurasının birazını özümser. Bu da hapın kalitesini arttıracaktır.’’ Bununla birlikte, tahta kutuya tıklattı. Kutu yavaşça açılarak, kan kırmızı bir hap fırınını gözler önüne serdi. Eğer birisi yakından bakarsa, 99 ruh yaratığının yüzünü görürdü.

Bu ruh yaratıkları sanki gerçekmiş gibi görünüyordu. Ruhsal enerji şeritleri bile yayıyorlardı. Bu fırın ayrıca mühürlenmiş bir durumdaydı. Mühürlenmemiş olsaydı, içindeki ruhsal enerji kabararak yükselirdi.

Wang Lin bile bu Yüz Yaratık Hap Fırını tarafından cezbedilmişti, lakin ifadesi değişmedi.

Orta yaşlı adam tahta kutuya dokundu ve konuşmaya koyuldu, ‘’Ölümsüzlük yoluna adım atmış dostum, düşük kalite ruh yaratıklarının Merkez Oluşturma gelişimcilerine eşdeğer olduğunu biliyor olmalı. Tarikatımız bu hap fırınını yapmak için oldukça zaman ve efor harcadı. Ve de bu hap fırını 5.dereceye ulaştı."

Wang Lin bakışlarını geri çekti. Biraz düşündükten sonra, sordu, ‘’Ücreti?’’

Orta yaşlı adam gülümseyerek yanıtladı, ‘’Standart ücreti 100.00 yüksek kalite ruh taşı, veya buna eşdeğer bir hazine.’’

Bu fiyatı duyduktan sonra, buna hazırlandığını düşünse bile, Wang Lin’in kalbi tekledi. Savaşan Şeytan Tairkatı’nın liderinin bir tane satın almak için neredeyse bütün tarikatın parasını harcamasına şaşmamak gerekiyordu.

Orta yaşlı adam gülümsemeye devam ederken kendine bir çay koyup, bir yudum aldı, ve sözlerine devam etti, ‘’Bu Yüz Yaratık Hap Fırını gerçekten pahalı. Ölümsüzlük Yoluna adım atmış dostum, bunun yerine biraz önceki Gizemli Yeşil Hap Fırını’na ne dersin? Yine fiyatı 100.000 ruh taşı olsa da, sadece 10.000 yüksek kalite ruh taşına tekabül eden orta kalite ruh taşlarına satılıyor.’’

Wang Lin bir bakış attı ve boyutsal çantasını tokatladı. Ejderha postunun bir parçası masada belirdi.

‘’Ejderha postu!’’ Orta yaşlı adam şaşırmış bir şekilde haykırdı. Eline alıp dikkatle inceledikten sonra, konuşmaya devam etti. ‘’Bu orta kalite bir ejderha ruh yaratığı postu. Dostum, elinde bu posttan ne kadar var?’’

Wang Lin’in ifadesi değişmedi. Cevap vermedi, bunun yerine sordu, ‘’Yüz Yaratık Hap Fırını için ne kadar lazım?’’

Orta yaşlı adam kafasını eğdi ve kaldırmadan önce bir süre hesaplama yaptı. Wang Lin’e baktı ve yanıtladı, ‘’Eğer ejderha en azından 300 metreyse, o zaman bütün postu takas etmek için yeterli olur.’’

Tek kelime etmeden, Wang Lin boyutsal çantasını tokatladı ve orta yaşlı adamın önünde ejderha postu küçük bir dağ oluşturdu.  Wang Lin hap fırınını alıp merdivenlerden inerken orta yaşlı adama bir bakış bile atmadı.

Orta yaşlı adam hızlı hızlı soludu ve ejderhanın postunu inceledi. İlahi hissini yaydığında, küçük bir parçasının eksik olduğunu fark etse de, tam bir ejderhadan pek farkı olmadığını düşündü.

Orta kalite bir ejderha ruh yaratığının tam postu. Orta kalite ruh yaratıklarının bir Kadim Ruh gelişimcisine eşdeğer olduğu söylenmeliydi. Şeytanlar Denizi’nin iç kısımlarında bile, etkin bir güç olarak görülebilirdi. Orta yaşlı adam birçok şey görse de, sadece düşük kalite ruh yaratıklarının tam postunu görmüştü. Orta kalite ruh yaratıklarının postuna gelirsek, sadece parçalarını görmüştü. Bu orta kalite bir ruh yaratığının tam postunu gördüğü ilk seferdi.

Kafasını kaldırdığında, Wang Lin çoktan kutuyu boyutsal çantasına kaldırmış ve hızlıca merdivenleri inmişti.

Wang Lin servetini başkalarına göstermenin akıllıca olmadığını biliyordu. Bu yüzden kendisini gizlemişti. Ne var ki, hala güvende hissetmiyordu. Ejderha postunun değerini orta yaşlı adam kadar anlamadığı düşünülse bile, değerli bir materyal olduğunu biliyordu. Eğer orta yaşlı adam ejderhanın diğer parçaları hakkında düşünmeye başlasa ve açgözlü davransaydı, soruna sebep olurdu.

Kesinlikle gerekli olmadığı sürece, ejderhanın postunu çıkarmak istemiyordu, lakin hap fırınının fiyatı açıkça aşırı yüksekti. Ejderhanın postu dışında, takas edebileceği tek şey ruh sıvısıydı.

Kıyaslandığında, eğer ruh sıvısı gibi göğe başkaldıran bir şey ortaya çıkarsa, daha fazla soruna sebep olurdu. Seçeneklerini tarttıktan sonra, ejderhanın postunu çıkarmaya ve hızlıca ayrılmaya karar vermişti.

Hazine Rafine Etme Köşkü’nden çıktı ve soğukça sokağın karşısına baktı. Merdivenleri çıkarken, çoktan birisinin onu dikizlediğini fark etmişti, bu yüzden o kişinin üzerine ilahi hissinden bir parça bırakmıştı. Ortaya çıktığında, bu kişinin caddenin karşısında olduğunu fark etmişti.

Caddenin karşısında, Wang Lin’in üzerine ilahi hissinden bir parça bıraktığı figür de dahil birçok kişi vardı. Wang Lin biraz düşündü ve ilahi hissini patlatmamaya karar verdi. Birkaç kere döndükten sonra, bir adım attı ve Yeryüzü Kaçış Tekniği’ni aktifleştirdi. Ancak, beyaz bir ışık parladı ve zemine giremedi. Bütün şehir Yeryüzü Kaçış Tekniği’nin çalışmasını engelleyen bir formasyonla kaplıydı.

Wang Lin’in kaşları çatılırken havaya zıpladı ve şehir kapılarına doğru uçtu.

Wang Lin’in Yeryüzü Kaçış Tekniği’ni kullanmayı denediği yere bir gelişimci varmadan önce Wang Lin sadece biraz uçabilmişti. Wang Lin’in uçtuğu yöne baktı ve dudaklarını yaladı. Gözleri açgözlülükle kaplıydı. Bu gelişimci Wang Lin geldiğinde ilk kattaki pazarlık yapan figürlerden birisiydi.

Bu figürün ismi Wei San idi. Nan Dou’dan bir şeyler satın almaya gelmiş Savaşan Şeytan Tarikatı’nın öğrencilerinden birisiydi. Wang Lin’in ikinci kata girdiğini görünce, kuşkulanmış ve caddenin karşısından izlemeye başlamadan önce rahatça birkaç bakış atmıştı. Ayrıca şehirde bir şeyler satın alan Savaşan Şeytan Tarikatı’ndan dostlarına bile bir ses aktarım yeşimi göndermişti. Uzun bir süre sonra, Wang Lin’in ayrıldığını görmüş ve Wang Lin’in mutlaka birkaç hazine aldığını düşünmüştü. Wei San şeytani birkaç fikrine engel olamamıştı.

Lakin Wang Lin’in gelişim seviyesini göremiyordu. Tahminlerine göre, Wang Lin Merkez Oluşturma aşamasındaydı. Bu geri çekilmesini sağlamıştı, lakin dost öğrenciler birkaç üstatla geldiğinde, son derece mutlu olmuş ve her şeyi detayına kadar açıklamıştı.

Onun yanı sıra, on figür daha belirdi, hepsi çeşitli gelişim seviyelerine sahipti. Çoğu Temel Oluşturma aşamasındaydı, lakin üçü siyah sisle kaplıydı.

Wang Lin’in endişelenmesini sağlayan da bu üçüydü.

Wei San arkasını döndü ve saygıyla konuşmaya başladı, ‘’Üstatlar, üçünüzün de Nan Dou’da olduğuna inanmıyorum. Bu kişinin mutlaka birkaç çeşit hazinesi olmalı.’’

Öfkeyle kaplı boğuk bir ses duyuldu, ‘’Wei San, aşırı fazla abartıyorsun. Gerçekten bir Merkez Oluşturma gelişimcisi olduğunu zannetmiştim. Hmph, nasıl olur da bir yarı Merkez Oluşturma gelişimcisi hazineye sahip olabilir? Ne zaman kaybı ama.’’