Bölüm 101: Ruh Yeşim

avatar
5435 28

Xian Ni - Bölüm 101: Ruh Yeşim


 

Çevirmen: Zawoske

Editör: Mehmet Uyar

 

 

Bunu hallettikten sonra, Wang Lin’in ifadesi, kılıç kınının üzerindeki sembole bakarken daha da ciddileşti. İki eliyle de bir mühür oluşturdu ve bir ağız dolusu mavi ruhsal enerji tükürdü. Mavi ruhsal enerji kılıç kınına temas ettiği anda, mavi bir alev kılıç kınını çevrelemişti.

 

Bunu ateş diye tanımlamak pek de doğru olmazdı. Bir alev şeklinde olsa da, ateşin sahip olması gereken sıcaklığa sahip değildi. Aslında, bu alev belirdiği sırada, bütün odanın sıcaklığı düşmüştü.

 

Wang Lin soğuk ateşi kılıç kınını rafine etmek için kontrol ederken gözünü bile kırpmadı.

 

Bu soğuk ateş, Merkez Oluşturma gelişimcilerinin merkez alevini kopyalamaya çalışırken keşfettiği bir şeydi. Bunu danışacağı kimse olmadığı için, çok dikkatli davranıyordu. Uzun süre varsayımda bulunduktan sonra, soğuk alevinin kılıç kınını rafine etmesi için yeterli olacağına inandı.

 

Zaman yavaşça geçiyordu. Üç gün sonra, Ye Zizai meteor vari bir şekilde Ceset Tarikatı’nın üzerindeki ovaya geri döndü. Ayakları zemine değdiği anda, yaşlı adam arkasında iz bırakmadan kaybolmuştu.

 

Tekrar ortaya çıktığında, çoktan kendi odasına ulaşmıştı. Diğer üç şeytani tarikatla olan anlaşmasını düşünürken son derece huzursuzdu.

 

Öncesinde, dış savaş alanına girmek için yapılan nitelik sınavı şeytani tarikatlar tarafından kazanılmıştı, ancak şimdi Punnan Zi ve Xuan Dao Tarikatı öne çıkmıştı, yani sonuç belirsizdi.

 

Kaşları çatılırken mırıldandı, ‘’Punnan Zi’yi öldürmeye cüret edebilir misin?’’

 

Boğuk bir ses yayıldı. ‘’Her ne kadar bu küçük orta aşama Kadim Ruh seviyesinde olsa da, orta aşamanın zirvesinde. Eğer şanslıysa, 100 yıl içinde son aşamaya atılım yapabilir ve 3.derece bir ülkenin ustası olabilir. Eğer ele geçirmem tamamlanırsa, büyük bir sorun olmayacaktır, ancak şu anda, meseleleri daha da karıştırmak istemiyorum.’’

 

Ye Zizai uzun süre sessizce düşündü. Bu uzun süre geçtikten sonra, bir parça yeşimtaşı çıkardı. Yeşimtaşı, durmaksızın yanıp sönen kan noktalarıyla dolu yeşildi.

 

‘’77 ile 99. mağaralardaki bütün Temel Oluşturma öğrencileri derhal mağara 36’da toplansın.’’ Konuşmayı bitirdikten sonra, bir süre daha düşündü ve mühürlediği Adai’nin durduğu köşeye baktı. Ardından, bir karara vardı. Alnına bir yeşimtaşı koydu, sonra da fırlattı.

 

Mu Rong aniden gözlerini açtığı sırada, boyutsal çantasından bir yeşimtaşı kendi kendine çıkarak havada süzülmeye başladı. İfadesi hafifçe değişirken, yeşimtaşını hoşnutsuz bir ifadeyle yakaladı. Uzunca bir süre sonra, iç çekerek kendi kendine mırıldandı, ‘’Neyse ki üç yıl önce erken aşama Temel Oluşturma’dan orta aşamaya atılım yapmışım da 82.mağaradan 72.’ye geçmişim, yoksa, şimdi hayatım tehlike de olacaktı. ‘’

 

Birdenbire, yeşil bir duman önünde belirerek, bir yeşimtaşı parçası şeklini aldı.

 

Mu Rong afalladı. Yeşimtaşını inceledikten sonra, alayla gülümsedi ve Wang Lin’in mağarasına doğru döndü.

 

Kısa bir zaman zarfından sonra, Wang Lin’in mağarasına ulaşmıştı. Mağaranın mühürlü olduğunu görünce, elini girişin üzerine yerleştirdi ve ruhsal gücünü mağarayı sallamak için kullandı. Bunun ardından, bağırdı, ‘’Ata, İlk Ata Temel Oluşturma gelişimcilerini 36.mağarada topluyor. Size rehberlik etmeye geldim.’’

 

Hiç karşılık almayınca, kaşlarını çattı. Biraz önce İlk Ata’dan mesaja göre, Wang Lin’in bir ayrıcalığı yok gibi gözüküyordu. Ayrıca, İlk Ata ayrılmadan önce, birkaç Temel Oluşturma gelişimcisine Wang Lin’i gözleme emri vermişti. Sonuç olarak, Wang Lin bir tutuklu gibiydi.

 

Ancak Mu Rong son derece zekiydi. Bağırdıktan sonra, tek kelime daha etmemişti.

 

Tam o anda, mühürlü mağara bir çatlama sesiyle açıldı. Yorgun ifadesiyle, genç adam dışarı çıktı.

 

Mu Rong, Wang Lin’e bakıp gülümsedi, ‘’Ata, ne oldu size?’’

 

Wang Lin cevap vermedi, bunun yerine koyu mavi yeşimtaşını çıkarırken söylendi, ‘’Kardeş Mu, lütfen beni 36.mağaraya götür.’’

 

Mu Rong umursamayıp onayladı ve Wang Lin’in önüne geçerek ilerlemeye başladı.

 

Soğuk bir ışık genç adamın gözlerinde ışıldarken, içinden soğukça sırıttı. Bu üç gün içinde kılıç kınını tamamen rafine edememiş olsa da, şu anda kılıç kınının 4/5’ini kullanabilirdi, uçan kılıcının gücü büyük oranda artmıştı.

 

Mağaraları bir bir geçerek ilerlediler, ta ki 16 taş sütunun bulunduğu devasa bir mağaraya girene kadar. Her taş sütunun üzerinde, bir mavi alev küresi duruyordu.

 

Mavi alevin sağladığı hayaletimsi ışık, bu yerin oldukça ürpertici görünmesini sağlıyordu.

 

Mağaranın içinde yaklaşık yirmi kişi vardı. Her birini, arkasından bir tabut takip ediyordu. Tabutlar farklı farklıydı, ancak hepsinden güçlü auralar yayılıyordu.

 

Wang Lin’i buraya yönlendirdikten sonra, Mu Rong buradaki kişilere karmaşık bir bakışla baktı. Ardından kendi etrafında döndü ve tek kelime etmeden ayrıldı.

 

Wang Lin kaşlarını çattı. Burada bir şeyler yanlışmış gibi hissediyordu. Dikkatle insanları incelemesinin ardından, daha da temkinli bir tavır takındı. Buradaki hemen hemen herkes yeni Temel Oluşturma aşamasına girmişti, ayrıca hepsi beyinleri yokmuş gibi, aptal görünüyordu.

 

Aralarından hiçbiri orta aşama Temel Oluşturma seviyesinde değildi, ancak birkaç tane geç aşama da olan vardı. Bu üç kişi açıkça çok farklıydı, tıpkı yaşayan bir kişiyle ölen bir kişinin arasındaki farkın görülebildiği gibi, bu kişilerde de aynı fark görülebiliyordu.

 

Genç adamın göz bebekleri, 16 mavi alevden bir gaz yayılmaya başladığında küçüldü. Gaz toplanarak Ye Zizai’nin şeklini aldığı sırada, Wang Lin bu kişinin belirmesinin ardından, mağaradaki herkesin bakışlarının hayranlıkla dolduğunu fark etti.

 

Ye Zizai’nin bakışları herkesi süpürüp geçti. Yine de, bakışları Wang Lin’in üzerinde birkaç saniyeliğine durmuştu. Açıkça söylendi, ‘’Dış savaş alanı her yüz yılda bir açılıyor, yani tekrardan açılmasına az kaldı. Giriş hakkını elde etmek için, akılcı tarikatlar ile karşılaşacağız. Kurala göre, Merkez Oluşturma ve Kadim Ruh aşamasındaki gelişimcilerin girmesi yasak. Yakında, hepiniz Jue Ming Vadisi’ne ışınlanacaksınız. Du Chen buradaki herkesten sorumlu. Du Chen, buraya gel.’’

 

Siyah giyimli, orta yaşlı bir adam öne çıktı. Wang Lin ona baktığında, çoktan Yarı Merkez Oluşturma alemine adım atmış üç Temel Oluşturma gelişimcisinden biri olduğunu fark etti.

 

‘’bu dış savaş alanına giriş nişanı. Sıkı tut. Unutma, bu yarışmanın amacı diğer nişanları çalmak. Ayrıca, üç şeytani tarikata dikkat et. Kim beş düşman öldürürse, ruhu kurtulacaktır.’’ Bununla birlikte, nişanı uzattı, ardından üç yeşimtaşı parçası çıkarırken soğuk bakışları aniden Wang Lin’e kilitlendi.

 

Genç adamın ifadesi sessizce Ye Zizai’ye bakarken değişmedi.

 

Ye Zizai sakince konuşurken, ses tonu son derece normaldi, ‘’Bu yeşimtaşı, seninki hariç herkesin ruhundan bir şerit içeriyor.’’

 

Tek kelime etmeden, Wang Lin dilinin ucunu ısırdı ve biraz kan tükürdü. Sağ eliyle alnına dokundu ve altın sarısı bir ışık parlayarak, kanın, bir damla altın han haline gelmesine sebep oldu.

 

Bu teknik, Ye Zizai’nin verdiği yeşimtaşına ruhundan bir şerit eklemesini sağlıyordu.

 

Wang Lin altın kandamlasını işaret etti. Kandamlası ileri fırladı ve Ye Zizai’nin elindeki yeşimtaşlarından birine yerleşti. Ye Zizai, Wang Lin’e bakarken afallamıştı. Başlangıçta, Wang Lin direnirse direkt öldürmek için hazırlanmıştı. Çoktan Wang Lin’i bir ölü kukla olarak veya ele geçirme hedefi olarak görmeyi bırakmıştı. Sonuçta, garip bir gelişim tekniğinin yanı sıra, Wang Lin’in yeteneği çoktan hazırladıklarından birisi kadar iyi değildi. Bedeni için veya ölü kuklası olması için hazırladığı herhangi birisi bile Wang Lin’den daha yetenekliydi, bu yüzden en sonunda Adai’yi seçmeye karar vermişti.

 

Wang Lin’in emirlere uyduğunu görünce, Ye Zizai genç adama bir bakış daha attı ve elini salladı. Devasa bir mağara belirdi. İçi son derece karanlıktı ve içeriden bir çekim gücü geliyordu.

 

Ye Zizai herkesin ruhundan şeritler taşıyan üç yeşimtaşını Du Chen’e ve diğer iki kişiye fırlattı. Wang Lin’in gözleri, bu diğer iki kişinin kalan iki geç aşama Temel Oluşturma gelişimcisi olduğunu fark ettiğinde, parladı.

 

Wang Lin’in kalbindeki şüphe daha da yoğunlaştı, ancak ifadesi normal kaldı. Ruhundan bir parça taşıyan yeşimtaşını tutan gelişimciyi dikkatle ezberledi.

 

Ye Zizai kibarca konuştu, ‘’Gidin, iyi haberlerinizi bekleyeceğim.’’

 

Du Chen saygıyla onayladı. Devasa mağaraya adım atan ve kaybolan ilk kişi, o olmuştu.

 

Wang Lin’in ifadesi normaldi. Ceset Tarikatı’ndan kaybolurken pek de tereddüt etmemişti.

 

Herkes ayrıldıktan sonra, boğuk bir ses mağarada yankılandı.

 

‘’Ye Zizai, yirmiden fazla kuklayla beraber bir kurban olan bu serseri sayesinde, kuklalar onları tükettikten sonra, gelişim seviyeleri Yarı Merkez Oluşturma’ya atlayacak. Bu sefer, Ceset Tarikatı’nın katılmak için gerekli nitelikleri sağlayacağı teminat altına alındı."

 

Ye Zizai sakince söylendi, ‘’Wang Lin’in Yin enerjisi son derece saf, yani birkaç sırrı olması lazım. Eğer birkaç yıl önce olsaydı, araştırmak için zaman harcardım, ama şimdi yaşamak için sadece üç ayım kaldı. Dış savaş alanının açıldığı gün ölüm günüm olacak, bu yüzden daha fazla uğraşmaya gerek yok. Vücudunu kullanmayacağıma göre, ben de ölü kuklaların gücünü arttırmak için bir yemek olarak kullanırım.’’

 

‘’Luo Cha, Adai’yi Merkez Oluşturma aşamasına yükseltmeni isteyeceğim. Dış savaş alanı açıldığında, benim için iyi bir ölü kukla bulmaya git. Buna karşılık ben de, Lord Zi’nin küçük çırak kardeşim Wu Yu’yu ele geçirmesine yardım etmek için ormana bir gezi ayarlayacağım.’’

 

Boğuk ses deli gibi kahkaha attı ve kabul etti.

 

Jue Ming Vadisi Zhao ülkesinin güney kıyısında yer alıyordu. Vadi son derece büyüktü. Birkaç ormana ve nehre ev sahipliği yapıyordu. Dış savaş alanına giriş yarışmasının yapılacağı yer olarak kullanılmaya başlandığından beri, bu bölge yıl boyunca sisle kaplı oluyordu.

 

Bu nokta da, vadinin güney bölgesinde, geniş bir kapı açılırken, arkalarında süzülen tabutlarıyla gelişimciler bir bir vadiye girdi.

 

Son kişi de geldikten sonra, devasa kapı altın ışık noktalarına dönüşerek yavaşça dağıldı.

 

Tam o anda, üç geç aşama Temel Oluşturma gelişimcisi elleriyle ruh şeritleri taşıyan yeşimtaşlarını kırmak üzere harekete geçmişti!

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr