Çevirmen: Zawoske

Editör: Mehmet Uyar

Huang Long şişelere bakıp bir homurtuyla karşılık verdi. ‘’Arka dağdaki nehir suyunun alınması yasaktır. Bu iki şişeyi alıyorum. Gidip dinlenebilirsin. Yarın beni bulmayı unutma, böylece uygun bir geliştirme tekniği bulman için seni kutsal kütüphaneye götürebilirim.’’

Sözlerini duyduktan sonra, genç adam aşırı heyecanlanmıştı. Ayrılırken, saygıyla veda etmişti. Gelişimi yüksek olsa da, tek bildiği teknik Çekim Gücü Tekniği idi.

Wang Lin’in ayrılmasının ardından, Huang Long dönmüş ve saygıyla kafasını eğmişti. ‘’Üstat Shangguan, Wang Lin’in doğru söylediğini düşünüyor musunuz? Ve onunla nasıl ilgilenmeliyiz?’’

Mavi bir cübbe giymiş sıska yaşlı bir adam ana avluya doğru yürüdü. Yüzü aşırı kasvetliydi. ‘’Ne kadarı doğru? Huang Long, bu gencin tek bir doğru söz söylemediğini göremiyor musun?’’

Huang Long utanmış bir ifadeyi gözler önüne vurmuştu. Bu kişi on Temel Oluşturma seviyesindeki üstattan biriydi. Gelişim dünyasında, en çok önemli olan şey güçtür. Tarikat lideri olması ve dövüşçü kardeşlerinin üstatlar olması sadece dış dünyaya bir çizgi çekmek içindi.

Heng Yue Tarikatı’nın kurallarına göre, birisi Temel Oluşturma aşamasına ulaşırsa, bir üstat olur ve bu konumun ayrıcalıklarının keyfini çıkarırdı. Eğer birisi Merkez Oluşturma aşamasına ulaşırsa, Heng Yue Tarikatı’nın gerçek üstatlarından birisi olurdu. Ve eğer birisi Kadim Ruh seviyesine ulaşırsa, o zaman Heng Yue Tarikatı’nın bir atası sayılırdı.

Normalde, on Temel Oluşturma üstadı kapalı kapı eğitiminde olurdu, ancak, Yuan Dao Tarikatı’nın getirdiği şok edici haberleri duyduktan sonra, Huang Long, iki Merkez Oluşturma seviyesindeki gerçek üstada konudan bahsetmek için hızlıca on üstadı bulmuştu.

Wang Lin’in ortaya çıkması Huang Long için aşırı beklenmedik bir olaydı, bu yüzden Wang Lin’i sorgulamak için buraya getirme şansını yakalamıştı. Ayrıca Temel Oluşturma üstatlarına da sorgulama şansı vermişti.

Üstat Shangguan, Huang Long’un elindeki şişelere bir bakış attı ve ilahi hissiyle ikisini de taradı, ardından konuşmaya başladı. ‘’Bu velet doğru olan tek bir şey söyledi. O da bu şişelerin içindekilerin arka dağdaki nehir suyu olduğuydu. Bu gerçekten de doğru, ayrıca, eğer her gün tüketilirse, gelişime yardımcı olacaktır.’’

Huang Long bir süre tereddüt etti. ‘’Üstat Shangguan, Wang Lin’in kullandığı tekniğin gerçekten Çekim Gücü Tekniği olduğuna inanıyor musunuz?’’

Üstat Shangguan, Huang Long’a bir bakış atıp yanıt verdi. ‘’Hareketlerini gördüm ve kullandığı tekniğin gerçekten Çekim Gücü Tekniği olduğunu onaylayabilirim.’’

Huang Long’un ifadesi tamamen değişmişti. ‘’Gerçekten Çekim Gücü Tekniği mi? Ama nasıl büyülü hazineleri dahi yakalayacak kadar güçlü olabilir?’’ Diye sordu.

Üstat Shangguan soğukça homurdandı. ‘’Her teknik, uzun bir çalışma döneminden sonra, bazı özel etkilere sahip olacaktır, ancak Temel Oluşturma seviyesindeki gelişimciler için bir şey yok. Bu Çekim Gücü Tekniği ölümsüz dünyasındaki en basit teknik. Hala daha basit tekniklerin daha eskiye dayanan bir tarihe sahip olduğunu anlamıyor musun?’’

Huang Long çabucak olumlu anlamda kafa salladı.

Üstat Sangguan bir süre düşündükten sonra konuşmaya devam etti. ‘’Bu çocuğun gelişimi dışarıdan 3.katmanda, ancak bedeninde çok fazla ruhsal enerji var, bu yüzden düzgünce kontrol edemedim. Tahmin etmem gerekirse gücü Qi Yoğunlaştırması’nın 14.katmanında, yani yakında Temel Oluşturma aşamasına ulaşacaktır. Böyle bir öğrencinin sırrının olması normal, çünkü tarikat tehlikeli bir durumda. Hmph, Yuan Dao Tarikatı gerçekten küçük bir tarikat olarak görülmeyi hak ediyor. Birkaç tane Qi Yoğunlaştırma aşamasındaki genci üstatmış gibi gönderiyor ve Wang Lin’i ses iletimi ile önümüzdeyken kazanmayı denemeye cüret edebiliyorlar!’’

Huang Long afallamıştı. Ses iletimi hakkında başka bir şey sormamıştı, bunun yerine:’’ Dediklerinizi dinleyeceğim. Üstat Shangguan, atalarla ilgili konuda…’’

Üstat Shangguan iç çekti. Yüzünde somurtkan bir ifade belirmişti. Kafasını iki yana salladıktan sonra söylendi. ‘’30 yıldır atalar hiç geri dönüş yapmadı, korkarım ki… Ne yazık ki, bu bir şey yapabileceğiniz bir konu değil. Eğer Yuan Dao Tarikatı gerçekten Heng Yue Tepesini istiyorsa, 0 zaman yapabileceğimiz bir şey yok. Zhao ülkesi büyük bir yer ve Heng Yue Tarikatı’mız bir noktaya sahip olacaktır. Hele iki gerçek üstat Kadim Ruh seviyesine geçsin, Hmph, bütün bu aşağılama geri ödetilecek!’’

Huang Long hüzünle gülümsemiş ve sessizce kafasını sallamıştı.

Wang Lin’e gelirsek, ana avludan ayrıldıktan sonra, tüm iç tarikat öğrencileri genç adama yol vermişti ve hepsi de oldukça saygılıydı. Bu muamele, bir gün öncesiyle karşılaştırıldığında tamamen farklıydı.

"Güç, ölümsüz dünyasında güç her şeydir.’’ Wang Lin, Sun DaZhu’nun bahçesine geri dönerken biraz duygusal hissetmişti.

Bahçeye girdiği an, direkt olarak yüzündeki gülümsemeyle kendisine doğru gelen Sun DaZhu’yu görmüştü. ‘’İyi öğrenci, ustan uzun zamandır seni bekliyordu. Buyur, ustanın yaptığı en kaliteli toparlanma çayından biraz al. Bir kere içtiğinde daha iyi hissettirecektir.’’

Bununla birlikte, bahçedeki taş masadan bir fincan almış ve Wang Lin’e uzatmıştı.

Wang Lin’in ifadesi azıcık garipleşmişti. Sun DaZhu’nun tavırları çok hızlı değişmişti, bu da Wang Lin’i biraz şaşırtmıştı.

Sun DaZhu, Wang Lin’in ifadesini görünce, beceriksizce gülümsemiş ve gözlerindeki sıcak bakışlarla konuşmaya başlamıştı. ‘’Wang Lin, öğretmenin olarak, her zaman iyi değildim ve bir sürü sorun yaşadık.’’

Wang Lin fincanı almamıştı. Çayı ilahi hissiyle taradığında, ruhsal enerjideki dalgaları keşfetmiş ve konuşmaya koyulmuştu. ‘’Öğrenciniz çok yoruldu, bu yüzden çayı içmeyeceğim.’’

Sun DaZhu çabucak karşılık verdi, ‘’Yorgun? O zaman biraz dinlenmelisin. Önceden kaldığın yer çok küçüktü. Bugünden itibaren, benim odamda kalabilirsin.’’

Wang Lin’in ifadesi sakin kalmıştı, ancak içten içe aşırı ihtiyatlıydı. Tarikat içinde, kendisinden en çok şüphe duyacak kişinin Sun DaZhu olduğunu söyleyebilirdi, bu yüzden Wang Lin kafasını sallayıp söylendi. ‘’Gerek yok usta, uzun süre kalmayacağım. Birkaç gün içinde kapalı kapı eğitimi yapmak için arka dağa döneceğim.’’

Sun DaZhu bir şeyler demek için ağzını açmıştı, fakat Wang Lin çabucak veda etmiş ve ayrılmıştı. Sun DaZhu elindeki çaya bir bakış atmış, gözleri soğuk bir ışıkla doluvermişti…

Wang Lin aniden yüzündeki soluk bir gülümsemeyle arkasını dönmüş ve Sun DaZhu’ya düşünceli bir bakış atmıştı.

Sun DaZhu’nun yüzü birdenbire kaskatı kesilmişti. ‘’İyi öğrencim, başka bir şey var mı?’’

Wang Lin alaycı bir ifade sergileyerek birkaç adım öne çıkıp konuşmaya başladı. ‘’Usta, çok gergin görünüyorsun.’’

Sun DaZhu’nun kalbi teklemişti. Birkaç adım gerilemiş ve sakinliğini yeniden kazanmıştı. ‘’Ustan gerçekten gergin. Sen, öğrencim, benden daha güçlüsün. Bense sadece Qi Yoğunlaştırması’nın 6.katmanındayım.’’

Wang Lin çaya bir bakış attıktan sonra söylendi. ‘’Usta, öğrenciniz yerine çayı siz için.’’

Sun DaZhu’nun ifadesi aniden değişmiş ve kendini gülmeye zorlamıştı. ‘’Bu da ne demek? Eğer içmek istemiyorsan, sadece çöpe atacağım.’’ Bununla birlikte, fincanı yere atmış ve kapının önüne gelene kadar, geriye birkaç adım daha atmıştı.

‘’Usta, için şunu.’’ Wang Lin’in ifadesi değişmemişti. Çekim Gücü Tekniği’ni aktifleştirdi. Zemine düşmekte olan fincan durmuş ve Sun DaZhu’ya doğru uçmuştu. Wang Lin iç çekti. Sun DaZhu’nun düşmanca niyetleri olduğunu biliyordu. Çay da gerçekten bir şeyler yanlıştı.

Sun DaZhu’nun ifadesi huzursuzlaşmıştı. Uzun bir süre düşündükten sonra, aniden kaşlarını çatıp söylendi. ‘’Wang Lin, görünüşe göre hala ustanı yanlış yorumluyorsun. Çayla alakalı bir sorun olduğuna mı inanıyorsun? İyi, içeceğim.’’

Sun Dazhu çayı aldı ve içti. Ardından, fincanı zemine fırlatmış ve hoşnutsuzlukla söylenmişti. ‘’Oldu mu? Tarikat lideri konuşup konuşamayacağımızı sormuştu. Geç kalırsam kötü olur. Eğer başka bir şey yoksa, başka bir zaman konuşuruz.’’ Bununla birlikte, ayrılmak için arkasını dönmüştü.

Wang Lin’in gözleri parlamış ve harekete geçmişti. Sun DaZhu’nun ifadesi değişmiş ve çabucak gerilemeye yeltenmişti, ancak nasıl olur da 5.katmandaki gücü Wang Lin’le karşılaştırılabilirdi?

Kısacık bir süre zarfında, Sun DaZhu’nun yanına varmıştı. Gözlerinde bir ışık belirmiş ve Sun DaZhu’nun göğsüne bir tokat atmıştı. Biraz önce, Sun DaZhu çayı içtiğinde, Sun DaZhu’nun gerçekten çayı içmediğini fark etmişti, bunun yerine ruhsal enerjisiyle çevrelediğini fark etmişti.

Bir tokatla, Sun DaZhu’nun ruhsal enerjisi dağılmış ve çay da hızlıca Sun DaZhu’nun bedenine karışmıştı.

Sun DaZhu’nun ifadesi aniden öfke izleri taşıyarak değişmişti. Hızlıca konuşmaya başladı. ‘’Wang Lin, ne yapıyorsun? Ustanı öldürmek mi sitiyorsun? Eğer beni öldürürsen, Heng Yue Tarikatı seni affetmeyecektir!’’

Wang Lin sessizliğini korudu. İlahi hissini yaymış ve çayın tamamen Sun DaZhu’nun bedenine karıştığını fark etmişti. Ardından, çaydan çıkan şeritlerin Sun DaZhu’nun kafasına doğru gittiğini hissetmişti.

Sun DaZhu da bir şeylerin yanlış gittiğini hissetmişti, ancak konuşamadan, şerit benzeri şeyler çoktan kafasına ulaşmıştı. Anında, sert ifadesi yumuşamaya başlamıştı.

Wang Lin, Sun DaZhu’Ya bakmış ve hemen bir şeylerin yanlış olduğunu fark etmişti. Sun DaZhu’nun ifadesi biraz donuk görünüyordu.

Kısacık bir süre zarfı düşündükten sonra, sordu: ‘’Usta, öğrencin seni öldürmeyi denemedi, fakat sen bana karşı harekete geçti. Ne var ki, gerçekten bu çayı içseydin usta, bir şey yapmazdım.’’

Sun DaZhu’nun ifadesi donuk kalmaya devam ediyordu. Hızlıca söylendi. ‘’Bu çay içilmemeliydi.’’

Wang Lin afallamıştı. Bir süre dikkatle Sun DaZhu’yu inceledikten sonra sordu: ‘’Neden içilmemeliydi?’’

Sun DaZhu donuk ifadesiyle konuşmaya devam etti. ‘’Çayın içinde Üç Telli Yuvarlak Solucan Otu vardı.’’

Wang Lin’in gözleri parlamış ve ‘’Bu Üç Telli Yuvarlak Otu’nun ne gibi etkileri var?’’ diye sormuştu.

‘’İçen kişiyi kısa bir süre zarfı boyunca kontrol edebilme özelliği. Kukla yapmak için önemli bir bileşendir."

Öldürme arzusu Wang Lin’in gözlerinde parlamıştı. ‘’Neden bunu içmemi istedin?’’

‘’Su kabaklarını ortaya çıkardığından beri içimde bazı şüpheler vardı, bu yüzden seni öğrencim olarak aldım. Aslında, seni ilk katmana ulaştırmak istedim, böylece üzerinde Ruh Arama Tekniği’ni kullanabilirdim, ama sana çoktan Qi Tahrip Eden Ottan vermiştim, bu yüzden ilk katmana ulaşmanın 10 yılı aşkın zaman alacağını düşündüm ve bu fikrimden vazgeçtim. Yarışmada, birden bire muazzam gücünü gösterdin, bu da daha fazla kabak olması gerektiğini hatta başka sırlarının olabileceğini bile düşünmemi salladı. Gelişimimi yükseltmek istiyordum, bu yüzden sana bu çayı vermeyi düşündüm.’’

Wang Lin derin bir nefes alıp soru sormaya devam etti. ‘’Qi Tahrip Eden Ot da ne? Ayrıca, bundan başka birine bahsettin mi? Ve neden Üç Telli Yuvarlak Solucan Otu’nu daha önce üzerimde kullanmadın?’’

‘’Qi Tahrip Eden Ot gelişim yapmanı engellemek içindi. Senin hakkındaki meseleye gelirsek, hiç kimseye söylemedim. Benden başka kimsenin su kabaklarını çalmasını istemedim ve sonuç olarak her şey çok ani değişti, şu sıralarda meseleden bahsetmek bana yarar yerine zarar getirecekti, bu yüzden de harekete geçmeye karar verdim.’’

‘’Üç Telli Yuvarlak Solucan Otu’na gelirsek, daha önce bende yoktu. Başka bir gelişimciden geçen yıl dağdan ayrılırken aldım. Bu gelişimci eğer Temel Oluşturma seviyesine ulaşmamış bir gelişimci üzerinde kullanılırsa,%90 başarı oranına sahip olduğunu söylemişti. Aslında bunu biraz hap alabilmek için Lun Yunjie’nin üzerinde kullanmak istiyordum."

Wang Lin öfkelenmeye başlarken alayla gülümsemişti. ‘’Öğrenmemden korkmadın mı?’’

‘’Tutuğun sırrı bulmak oldukça fazla şey arasında endişelenemeyeceğim bir şey. Zaten yaşlandım. Eğer düzelmezsem, hayatım boyunca Temel Oluşturma aşamasına ulaşamayacağım. Aslında, bugün gelip gelmeyeceğinden emin bile değildim, bu yüzden bir kumar oynamaya karar verdim ve bu çayı hazırladım. Eğer geri gelirsen, çayı teklif edecektim, eğer gelmezsen de, tarikat lideri ile kalacağını ve zamanının çoğunu arka dağda geçireceğini varsayıyordum, yani harekete geçmek için başka şansım olmayacaktı."

Soğuk bir ışık Wang Lin’in gözlerinde belirdi. Soğukça söylendi: ‘’Az önce, tarikat liderinin sana bakındığını söyledin. Bu doğru mu?’’

‘’Hayır!’’

Sun DaZhu’nun sözlerini duyduğunda, Wang Lin’in gözleri parlamış ve elini Sun DaZhu’nun kafasına savurmuştu. Kan, sun DaZhu’nun ağzından akmaya başlamıştı ve yaşlı adamın bedeni yere düştü.

Wang Lin, Sun DaZhu’nun bedenine baktı. Tanımlanamaz bir duygu hissediyordu. Bu birisini öldürdüğü ilk seferdi ve öldürdüğü kişi de ustasıydı.

Uzun süre düşündükten sonra, Wang Lin Sun DaZhu’nun bedenini boyutsal çantasına kaldırmıştı.  Dağa ulaşana kadar Heng Yue Tarikatı’nda donuk bir ifadeyle ilerlemiş, ardından bedeni dağdan aşağıya atmıştı…

//Şu ana kadar ki en uzun bölümü de bitirdik bakalım.