Bölüm 20: Dokuz Bulut

avatar
5874 48

Xian Ni - Bölüm 20: Dokuz Bulut


 

Çeviri: Zawoske

Editör: Mehmet Uyar

 

Wang Lin aslında oldukça mutluydu. Avludan atılmasına ve bir sürü isimsiz öğrencinin ay boyunca dalga geçmesine rağmen, ölümsüzlük yolu ile ilgili bir sürü şey öğrenmişti. Genç adamın öğrendiklerine göre 5 aşama vardı: Qi Yoğunlaştırması, Temel Oluşturma, Merkez Oluşturma-Jie Dan- Kadim Ruh-YuanYing- ve Ruh Oluşturma.

 

Heng Yue Tarikatında, sadece iki tane Merkez Oluşturma aşamasında olan uzman vardı. İkisi beraber, Ling Qi’ nin en yoğun olduğu yer olan dağın zirvesinde yaşıyordu. İkili her zaman kapalı kapılar ardında pratik yapar ve asla tarikatın sorunlarına ilgi göstermezdi. Tarikatta Temel Oluşturma seviyesine ulaşan sadece on kişi vardı. Tarikattaki en yüksek ikinci pozisyonu ellerinde tutuyorlar ve istedikleri büyülü hazineyi kullanmak gibi ayrıcalıkların tadını çıkarıyorlardı.

 

Bu insanlar dışında, herkes Qi Yoğunlaştırma aşamasında tıkanmıştı. Sun DaZhu bile sadece Qi Yoğunlaştırması’ nın 5. Katmanındaydı.

 

Ölümsüzlük yolu sadece zor değildi, aynı zamanda oldukça zaman harcıyordu. Eğer biri yeterli yeteneğe sahip değilse, geliştirme yapmaya tüm yaşantısını adasa bile yeterli olmazdı. Temel Oluturma, sadece Qi Yoğunlaştırması’ ndan zor olmakla kalmıyor, aynı zamanda kişilerin yüksek bir Ling Qi’ ye sahip olma koşulunun yanında, bir de şans ve algı faktörlerinin birleşimiyle  elde edilebiliyordu.

 

Wang Lin Ling Qi’ nin önemini biliyordu. Bu yüzden taş boncuğu çabucak geri almak istiyordu.

 

Genç adamın vücudunda hala Ling Qi yoktu, lakin boncuğu kullanarak zenginleştirdiği sudan yeteri kadar içtiği zaman sürecin hızlanacağına inanıyordu. Sonuçta Qi Yoğunlaştırması sadece Ling Qi toplamak olarak görülüyordu.

 

Sun DaZhu’ nun tepkisine göre taş boncuğu batırdığı su muazzam miktarda Ling Qi barındırıyor olmalıydı. Bunu düşünürken Wang Lin daha çok heyecanlanmış ve taş boncuğun içerdiği kaynak suyu aklından çıkmıştı. Çiy damlalarıyla ağzına kadar dolu üç su kabağı vardı; bunların daha fazla Ling Qi içermesi gerekiyordu.

 

Eğer bunları içerse yaşayacağı değişim bir ay boyunca aldığı ilaçlardan daha kötü olmazdı, hatta büyük ihtimalle daha iyi olurdu. Bu yüzden atıldığı için kötü hissetmiyordu. Aslında heyecanlı hissediyordu!

 

O iç tarikat öğrencisiydi, yani ana avluda kalmak zorunda değildi. Diğer beş saray avlusundan herhangi birinde kalabilirdi. Genç adam avlunun doğu kapısına yakın ücra köşelerinden bir ev seçmişti.

 

//Önceden Gerçek Öğrenci olarak geçiyordu ama İngilizcesinde değiştirmişler ve ben de İç Tarikat Öğrencisi olarak değiştirmek zorunda kaldım, ikisi aynı anlama geliyor kafanız karışmasın.//

 

İç tarikat öğrencileri kıyafetlerinin rengine göre farklı muamele görüyordu. Sun DaZhu’ yla geçirdiği bir ayda, her ayın onunda, iç tarikat öğrencilerinin gidip, bir parça düşük kalite ruh taşı ve bir tane Qi Toplama Hapı aldığını öğrenmişti.

 

On ruh taşı parçası topladıktan sonra da herhangi bir üstada gidip bütün bir düşük kalite ruh taşı ile değişim yapabilirlerdi.

 

Evini temizledikten sonra Wang Lin, taş boncuğu acele edip bulmayı denememişti. Sun DaZhu’ nun hala –onu-gizlice izleyeceğinden korkuyordu. Sıradan rutinine devam ederek gün boyunca pınarın yanında pratik yapmış ve geceleri de evinde pratik yapmaya devam etmişti.

 

Gerçekten de Sun DaZhu vazgeçmek istemiyordu. Pes etmeden önce 10 günü aşkın bir süre zarfı boyunca genç adamı izlemeye devam etmişti.

 

Bir ay sonra, Wang Lin gece yarısı gizlice dışarı sıvışmıştı. Dağda bir sürü sağa ve sola dönüş yaptıktan sonra, kimseye fark ettirmeden taş boncuğu ve su kabaklarını geri almıştı.

 

Dikkatli davrandığı birkaç günün ardından, hiçbir anormallik olmadığını fark etmiş ve sonunda rahat bir nefes alabilmişti. Artık pınarın yanına gitmiyordu ama evde kalıp tüm gün taş boncukla ilgileniyordu.

 

Wang Lin boncuğa dokunmuş ve anında üzerindeki bulut sayısının yediden dokuza çıktığını fark etmişti. Dağdaki yüksek nem oranından dolayı, büyük ihtimalle taş boncuk büyük miktarlarda su özümsemişti.

 

Wang Lin’ in incelediği üç su kabağına gelince, içlerindeki çiy damlalarının yapışkan hale geldiğini, özellikle sabah çiyini depoladığını, fark etmişti. Sabah çiyi neredeyse jöle haline gelmişti.

 

Wang Lin taş boncuğa bir bakış atmış ardından üç su kabağına bakmıştı. Heyecanlanmaya başlıyordu; eğer taş boncuğun su özümsemesi gerekliyse, ya bu üç su kabağındaki suyu kullanırsa ne olurdu? Onuncu bulut belirebilir miydi?

 

Kalp atışları düzensizleşmişti. Boncuk zaten küçüktü. Şu anki durumda, dokuz bulut neredeyse boncuğun tamamını kaplıyordu, üzerinde sadece bir tırnak boyu boşluk kalmıştı. Wang Lin onuncu bulutun nerede ortaya çıkacağını çoktan tahmin etmişti.

 

Biraz düşündü. İçten içe, onuncu bulut belirdiğinde ne olacağını merak ediyordu. 11. Bulut için yer yoktu, yani 10. Bulut sonuncu olmalıydı.

 

Lakin bugün ruh taşı parçasını alması gereken gündü. Wang Lin havanın karardığını fark etmişti. Odadan ayrılmadan önce taş boncuğu ve su kabaklarını boyutsal çantasına koymuştu.

 

Wang Lin tarikatı çok iyi biliyordu. Kısa bir süre sonra, ana avluya ulaşmıştı. Hava kararmadan önce aceleyle ilaç binasına doğru ilerlemişti.

 

İlaç binasına varmadan önce uzaktan tanıdık bir ses duymuştu.

 

‘’Dövüşçü kız kardeş Zhou, Qi Yoğunlaştırması’ nın birinci aşamasına ulaşmam için ustam üç aylığına kapalı kapı eğitimi yapmama izin verdi ancak ben sürekli sizi düşünmeye devam ettim. Bu süreçte kalbimi hiç sakinleştiremedim! Qi Yoğunlaştırması’ nın birinci katmanına sırf sizi görebilmek için hızlıca ulaşmak istedim durdum! Dün gece, sonunda Qi Yoğunlaştırması’ nın birinci katmanına ulaştım, bu yüzden senin için dağlarda çiçek aramaya başladım. Şu tatlı çiçeğe bakın. Bu çiçeği koruyan dev bir yılan vardı, yani bu çiçeği koparabilmek için oldukça uğraştım. Bakın, sırf bu yüzden dirseğim ne hale geldi!’’

 

Wang Lin kaşlarını çatmış ve durmuştu, ardından kalbinde alayla gülümseyip devam etmişti.

 

Daha sonra, tatlı bir kız sesi duydu. ‘’Dövüşçü Kardeş Wang, benim ailem doktorlardan oluşmakta. Bu çiçeğin doğada yaygın bulunan Asuka çiçeği olduğuna şüphe yok. Dağa tırmanırken bunlardan bir sürü görmüştüm. İlk defa bir asuka çiçeğinin yılan tarafından korunduğunu duyuyorum. Eğer bu doğruysa, Heng Yue tarikatımız yılanlarla çevrelenmiş olabilir.’’

 

‘’Dövüşçü kız kardeş Zhou, inanmayın şu salağa.’’

 

O anda, Wang Lin yürüyerek ilaç binasının avlusuna girmişti. Avluda dört öğrenci duruyordu, iki kız ve iki erkek, hepsi kırmızılara bürünmüştü.

 

Erkeklerden birisi çok yakışıklı ve bakımlı duruyordu. Duyduklarıyla utanmış ve tam sert bir cevap vermeye hazırlanmıştı ki Wang Lin’ i fark etmişti. İnanamadığını belli eden ifadesiyle aniden kapıya doğru baktı ve söylenmeye başladı. ‘’Wang Lin! Sen… Sen neden buradasın, babanla birlikte salak odunlarınızla ilgileniyor olmalıydın!’’

 

Yan taraftaki kızlardan birisi homurdanarak, ‘’Wang Lin? Ah, sen intihar etmeye teşebbüs ederek isimsiz öğrenci olan ardından da Üstat Sun’ ın tabiri caizse uygunsuz bölgelerini yalayarak iç tarikat öğrencisi olan salaksın!’’ Kızın parlak siyah saçları at kuyruğu şeklindeydi. Kalın kaşlara ve büyük siyah gözlere sahipti. Oldukça tatlı bir kızdı.

 

Diğer iki yüz şokla doluydu, bakışları Wang Lin’ e kilitlenmişti. Kızlardan birinin, güzel kirpiklerle süslenmiş büyük, çocuksu gözleri vardı. Kızın gözleri iki kristal topa benziyor ve ilgi çekici bir görüntüyü gözler önüne seriyordu.

 

Wang Lin’ in yüzü, önündeki insanları incelerken ifadesizdi. O anda duyduğu kız sesinin, Wang Zhuo ile alay eden kıza ait olduğunu anlamıştı. Lakin kız ona oldukça tanıdık gelmişti. Wang Lin dikkatle düşünmüş ve bu kızın, birkaç ay önceki öğrenci seçiminde seçilenlerden biri olduğunu hatırlamıştı. Kızı tanıdıktan sonra, bu kızın, Wang Zhuo’ nun çiçek vermeyi denediği Dövüşçü kız kardeş Zhou olması gerektiğini düşünmüştü. (?)

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr