Çeviri: Deuce

Sembol Usta Kulesinin dışında curcuna devam ederken, kalenin içindeki sekizinci seviye huzur dolu sakinliğini sürdürmeye devam ediyordu. Lin Dong’un yere oturmuş bedeni taş kitabenin önünde bir heykel gibi hareketsizce duruyordu.

Lin Dong her ne kadar santim kımıldamasa da son derece güçlü bir soğurma kuvveti, bedeninin çevresindeki havayı durmaksızın içine çekiyordu. Bu soğurma kuvvetinin altında, sekizinci seviyenin güçlü Zihinsel Enerji baskısı Lin Dong’un Zihnindeki Niwan Sarayının içine gece-gündüz sürekli akın akın dökülüyordu.

10 gün… Lin Dong, sekizinci seviyeye geldiğinden beri geçen süreydi. Bu on gün boyunca Lin Dong Zihinsel Enerjisinin oldukça büyüyüp geliştiğini hissedebiliyordu.

Normalde gelişim için on günlük bir süre çok kısadır. Fakat buradaki on gün, Lin Dong’un dışarıdaki neredeyse yarım yıllık gelişimine denkti.

Tabii ki de bu, doğal olarak iki Kader Ruh Sembolünün, Ruh Sembol girdabına dönüşmesinden dolayıydı. Bu inanılmaz emme kuvveti o kadar korkutucuydu ki; havadaki Zihinsel Enerji baskısını bile içine çekip kişinin Niwan Sarayının içine Zihinsel Enerji olarak depolayabiliyordu.

On günün ardından Lin Dong, Zihinsel Enerjisinin hızla 3. Mührün sınırlarına doğru yaklaştığını hissediyordu. Bu hızla devam ederse, yakın bir zamanda 3. Mühür Sembol Ustalığına başarıyla atılım gerçekleştirebilmesi işten bile değildi.

Bu düzeydeki bir hız, sadece tek bir kelimeyle açıklanabilirdi; korkutucu! Çünkü Büyük Usta Yan’ın önceki söylediklerine göre; Lin Dong sekizinci kata ulaşması halinde bir sonraki atılımını gerçekleştirebilmesi için en az yarım yıla ihtiyacı olacaktı. Ancak şimdiyse… Lin Dong çoktan bu süreyi on kat azaltmıştı bile!

Elbette ki bu muazzam ilerlemede en büyük katkı; Kader Ruh Sembolüne aitti  lakin yine de bu hız, duyanların endazesini kaydıracak cinstendi.

Zaman; yıldızlar gibi kayıp giderken, taş kitabenin önünde hareketsiz oturan figür birden hafifçe titremeye başladı. Kısa sürenin ardından Lin Dong sıkıca kapalı gözlerini usulca açtı ve gözlerinin derinliklerinde bir ışık dalgalandı.

Lin Dong gözlerini açmasının ardından, eliyle işaret edip Niwan Sarayından bir Zihinsel Enerji çizgisi dışarı çıkarmadan önce kendi kendine bir süre mırıldanmıştı. Zihinsel Enerji süratle havada bir araya geldi ve belli belirsiz bir şekil aldı. Bu Zihinsel Enerji çizgisi havada kaynaşırken, giderek bir-bir buçuk metre uzunluğunda gizemli ve derin bir sembol dizisi şeklini aldı.

Lin Dong’un gözleri, önünde yavaşça şekillenen sembol dizisi üzerine kitlenmişti. Bu on gün boyunca, sayısız kez başarısız olmuştu. Zihinsel Enerjiyi böyle arap saçı gibi karmaşık sembol dizilerini çizmek için yönlendirmek sadece çok titiz bir Zihinsel Enerji kontrolü istemekle kalmıyor, aynı zamanda da en ufak bir dikkat dağınıklığına dahi müsamaha göstermiyordu. Aksi takdirde, en ufak aksilikte kişinin Zihinsel Enerji dizisi çizerken önceki emeklerini tamamen yok ediyordu.

Şükürler olsun ki, defalarca başarısız girişiminin ardından Lin Dong sembol dizisi çizimdeki maharetini geliştirmişti. Sembol dizisi çizerken, artık eskisi gibi amatör hissetmiyordu kendini…

Lin Dong’un bütün dikkatini buna yoğunlaştırarak, sembol dizi yapısı havada yavaş yavaş şekil almaya başlıyordu. Uzun bir sürenin ardından nihayet, son adım mükemmel bir halde şekil aldı…

“Vızz!”

Sembol dizisi başarılı bir şekilde bir araya geldiğinde, garip bir vızıldama sesi sekizinci seviyenin boş duvarlarında yankı bulmuştu. Hemen ardından, sembol dizisinden dışarıya son derece muhteşem bir Zihinsel Enerji dalgası yayılmaya başlamıştı.

“Ne kadar da güçlü Zihinsel Enerji dalgası böyle!”

Sembol dizisinden yayılan güçlü dalgalanmayı hissetmesi üzerine Lin Dong yerinden hafif kımıldamaktan kendini alamamıştı. Bu Qi seviye Gizli Ruh Yeteneğinin gücü de neydi böyle? Bu seviyede böylesi bir güç…

Eğer Lin Dong Cisimleşen Sembol Dizisinde şimdiki gibi mahir olsaydı, Wei Tong ile yaptığı önceki maçta rakibinin karşı ayak yapmasına fırsat dahi vermeden onu alaşağı ederdi.

Cisimleşen Sembol Dizisi’nin gücüne şahitlik eden Lin Dong bu durumdan oldukça memnundu. Kısa bir zamanın ardından, Lin Dong elini salladı ve havada süzülen sembol dizisi hızlıca daralıp küçüldükten sonra doğruca ilerleyip Lin Dong’un gözlerinde şekilsiz parlayan gölgeye dönüştü.

Bu tür bir sembol dizisi bir kez başarılı bir şekilde inşa edilip düzenlendiğinde, artık o tohum benzeri veya örnek bir şablon sembol dizisi olmuş olurdu. Şöyle ki; bunu kullanan bir kişi başka biriyle dövüşürken, daha önceden sembol dizisini başarıyla inşa etmiş olduğundan dolayı, tekrar bu sembol dizisini kullanacak olsa en baştaki o sancılı sürece ve kılı kırk yaran titizliğe gerek kalmayacaktı. Sembol dizisi ortaya çağırılıp Zihinsel Enerjiyle desteklendiği sürece dövüş esnasında çok hızlı bir biçimde şekil alabilirdi. Ancak eğer bu sembol dizisi başka biri tarafından dağıtılırsa bu diziler kullanıcının bedenine nüfuz ederek onun ciddi bir şekilde yaralanmasına mahal verirdi. Mevzubahis bu sembol dizisi bir bütün olarak ele alındığında, kullanıcının hem en büyük silahı hem de en büyük zaafıydı.

Sembol dizisi gözlerine girip Niwan Sarayına geçmesiyle Lin Dong rahat bir nefes aldı. Bu kata girdiğinden beri durmaksızın devam eden eğitiminin ardından, Cisimleşen Sembol Dizisi üzerine az da olsa bir ustalık kazanmıştı. Bu tekniğe daha fazla çalıştıkça, gelecekte onun ölümcül silahı olacaktı.

Cisimleşen Sembol Dizisi üzerindeki eğitimini tamamlamasının ardından Lin Dong sonunda tüm odağını Zihinsel Enerji gelişimine verebilecekti.

Taş kitabenin önüne kurulmasından sonra, Lin Dong bir süre gerildi ve Niwan Sarayına doğru yolculuğuna çıkmadan önce zihnini şöyle bir boşalttı. Şu an Niwan Sarayındaki kudretli Zihinsel Enerjisi bir çağlayan gibi dalgalanıyordu. Saf Zihinsel Enerjinin sonu gelmeyen akımı, dış dünyadan doğruca girdaplara akarken iki Kader Ruh Sembolü girdabıysa aralıksız dönmeye devam ediyordu.

Bu bitmek tükenmek bilmeyen akıntılar içeriye dökülmesine karşılık, Ruh Sembol girdapları bir türlü dolmayan dipsiz kuyular gibiydiler. Ancak bir usta olarak Lin Dong, son derece muazzam güçteki Zihinsel Enerji akıntılarının girdapların içinde yoğunlaştığını hissedebiliyordu. Ruh Sembol girdapları tamamen durduğundaysa, kim bilir belki de 3. Mühür Sembol Ustalığına başarılı bir şekilde atılım gerçekleştirebilirdi.

Bir süre Ruh Sembol girdaplarını gözlemleyen Lin Dong, atılım için çok fazla bir şey yapmasına gerek olmadığını birden fark etmişti. Zira Ruh Sembol girdapları çalışmalarına devam ederken tamamen bağımsızdılar. Lin Dong bilinçli olarak müdahale etmese bile bu girdaplar sekizinci seviyenin sınırsız Zihinsel Enerjisini yorulmaksızın soğururken bir yandan da dönmeye devam edeceklerdi.

Akıl sır ermeyen bu durum karşısında Lin Dong ise çaresizce kafasını kaşımaktan başka elinden bir şey gelmiyordu. Daha sonra Qiankun çantasından bir kurabiye çıkarıp gözlerini kapamadan önce mideye indirdi. On günlük eğitim, buranın ne kadar gizemli ve büyülü olduğunu anlamasını sağlamıştı. Bu seviyeye dek bin bir güçlükle tırmandığından, kuleden ayrılmadan önce buranın nimetlerinden azami derecede yararlanmak istiyordu.

Böylece, Lin Dong bu düşünceler içerisindeyken on gün hiç farkında olmadan sessiz sedasız geçti…

Şu an Sembol Usta Kulesinin dışarındaki kalabalık oldukça azalmıştı. Sadece Büyük Usta Yan ve beraberindekiler on beş günden fazla kulenin içinde kalan genç için her gün buraya geliyordu.

Başlarda, Lin Dong’un sekizinci katta on gün kalmasından dolayı Büyük Usta Yan ile yanındakiler çoktan hayretler içerisinde kalmışlardı. Herkes sekizinci seviyedeki Zihinsel Enerji baskısının ne kadar şiddetli olduğunu biliyordu ve onlar için o katta 2-3 gün durmak bile oldukça şaşılacak bir şeydi. Ancak Lin Dong onuncu günde bile kuleden çıkacağına işaret eden herhangi bir belirti göstermemişti.

Hal böyleyken, zaman ilerledikçe insanlardaki şaşkınlık giderek, alışkanlıktan dolayı, uyuşukluk hissine dönmeye başlamıştı. Özellikle de Lin Dong kulede yirmi günlük kalma rekorunu egale edene dek yüzlerinde şaşkınlığın en ufak bir izi bile kalmamış. İşte o vakit, herhangi biri Lin Dong’un geri kalana hayatını artık sekizinci seviyede devam ettireceğini söyleseydi, oradaki herkes bunu hissiz bir şekilde başlarını sallayarak kabul ederdi.

…

Kulenin dışında Büyük Usta Yan başını kaldırdı ve sekizinci seviyedeki ışık beneğine bakarak sakalını sıvazlarken sordu: “Sekizinci kata çıktığından beri yirmi güç geçti. Acaba bu çocuğun aşağı gelmeye niyeti yok mu?”

“Hayır bir de kuledeki Zihinsel Enerji baskısı günden güne sürekli artıyor. Bu çocuk buna nasıl dayanabiliyor ki?” Yaşlı adamın hemen yanındaki Zi Yue da koyu kestane kaşları çatık bir halde sormadan edememişti.

“Kim bilir…”

Büyük Usta Yan acı ve mat bir kahkaha koyverdi. Her ne kadar Büyük Usta Yan, Lin Dong’a sarsılmaz bir güven duyuyor olsa da onun hem sekizinci seviyeye çıkmasını hem de orada yirmi dört gün boyunca kalmasını hiç beklemiyordu. Gelip geçen bunca yıldır, Yan Şehrinde Sembol Usta Kulesinde yirmi gün civarı kalanların sayısı bir elin parmağını geçmezken geçtiğimiz son yirmi yılda ise sekizinci kata çıkanlar o kadar nadirdi ki; Anka tüyü veya tek boynuzlu atın* boynuzu kadar enderdi. Kısacası yok denecek kadar azdı.

*Deuce: Unicorn.

Böyle bir başarı elde eden kişiler ise, gelecekte herkesin tanıdığı bir figür haline geleceği ve Büyük Yan İmparatorluğunda üst düzey uzmanlar arasında olacağı su götürmez bir gerçekti.

“Acaba yanlış giden bir şey olmasın?” Zi Yue sorarken hafif endişeliydi.

Bu sözleri işitmesi üzerine Büyük Usta Yan’ın da ifadesi belli belirsiz değişmiş ve içine bir kurt düşmüştü. Hemen konuşmadan önce bir süre sessiz kaldı: “Hiç şüphe yok. İki gün daha bekleyelim eğer Lin Dong’dan yine haber almazsak bizzat kendim gidip bir göz atacağım. Aah ah, Sembol Usta Kulesindeki Zihinsel Enerji baskısı çok güçlü. Ben bile dikkatsizce içeriye adım atamıyorum…”

Zi Yue başını hafif sallayarak onayladı. Tam konuşmak üzereydi ki, hızla başını kaldırırken güzel yüzündeki ifade birden değişti. Ceylan güzeli gözleri Sembol Usta Kulesinin sekizinci katına yoğunlaşmıştı ve oradan birdenbire yayılan şiddetli Zihinsel Enerji dalgalarını hissetmeye başladı.

“Bu, Lin Dong’un Zihinsel Enerji dalgaları!”

Büyük Usta Yan da aynı şekilde Sembol Usta Kulesinin sekizinci katından yayılan şiddetli dalgalanmayı hissetmiş ve başını o yöne doğru hızlıca çevirmişti. Yüzüne ufak bir ciddiyet yerleşirken konuşmaya başladı: “Bu çocuğun… bu zamana dek neden aşağı gelmemesine şaşmamalı. İlk denemede 3. Mühür Sembol Usta Seviyesine yükselmeye çalışıyor!”

“Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir?”

Zi Yue bir anda panikledi. Sembol Usta Kulesinin Zihinsel Enerjiyi yoğunlaştırma konusunda inanılmaz bir etkisi vardı. Bu inkar edilemez bir gerçekti. Fakat 2. Mühür Sembol Usta seviyesinde olan birini nasıl olur da yarım ay gibi kısa sürede 3. Mühür Sembol Usta seviyesine yükseltebilirdi?

“Gerçekten de imkansız ama bir o kadar da gerçek. Ancak başarılı olabilir mi, işte bunu söylemek zor…” Büyük Usta Yan için için kahkaha atıyordu. Dışarı yayılan bu Zihinsel Enerji dalgaları hiç şüphe yok ki Lin Dong’a aitti.

İkili konuşmaya devam ederken, kuleden yayılan Zihinsel Enerji dalgalarının şiddeti giderek artıyordu. Nihayetinde, Büyük Usta Yan’ın bile az buçuk geriye sendelemesine neden olmuşlardı. Bu tür bir dalgalanma hiç de sıradan bir 3. Mühür Sembol Ustadan yayılan bir dalgalanmaya benzemiyordu. Bu çocuğun hakikaten de birkaç sırrı olmalıydı.

…

Büyük Usta Yan ve beraberindekiler kuleden yayılan dalgalanmalar sonucu hayretler içerisinde put kesilmişken, sekizinci katta ise Lin Dong’un Niwan Sarayından büyük bir şans ortaya çıkmıştı. Zira iki Ruh Sembol girdabı neredeyse birbiriyle kaynaşmış ve girdabın içerisinden ortaya muazzam bir Zihinsel Enerji dalgası yayılmaya başlamıştı.

“Vızzz bızzz!”

Zihinsel Enerji dalgası yayılmaya devam ederken, kaynaşmış Ruh Sembol girdabı ise hızlıca dağıldı. Kısa bir sürenin ardından, gizemli ve derin bir ışık sembolüne dönüştü. Işık sembolünün üzerinde iki çatlak meydana geldi ve hemen ardından parçalanıp açılmasıyla birlikte ortaya Niwan Sarayında havada süzülen üç küçük Ruh Sembolüne dönüştü.

“Güümm!”

Üç Kader Ruh Sembolü belirdiği vakit, Lin Dong’un Niwan Sarayında şiddetli bir Zihinsel Enerji fırtınası meydana gelmiş gibiydi. Şiddetli dalgalanmalar Lin Dong’un bedeninin tepeden tırnağa her yerine yayılmadan önce vahşi bir şekilde etrafa yayıldı.

Lin Dong’un bütün kası ve kemiği birden zangır zangır titremeye başladı. Zihinsel Enerji dalgası patlayıp ortaya çıkacakmış gibi görünen gözlerini de sımsıkı kapattı. Keskin bir tıslama sesi taşıyan, gaddar Zihinsel Enerji tıpkı bir volkan gibi içerden dışarıya doğru şiddetli bir şekilde patlıyordu.*

*Deuce: Olmaz olsun böyle atılım, çocuk öldü ya

Son derece gaddar ve acımasız Zihinsel Enerji patlaması yaşanırken Sembol Usta Kulesinin hemen aşağısındaki Büyük Usta Yan ile Zi Yue nefeslerini tutarak bu olanlara şahitlik ederken kendi kendilerine mırıldanıyorlardı: “Bu çocuk… gerçekten de başardı…”