Bölüm 130: Kule Savaşı

avatar
5338 7

Wu Dong Qian Kun - Bölüm 130: Kule Savaşı


Çeviri: Deuce

 

“Büyük Usta Yan’ın konakladığı yer burası mıymış…?”

 

Lin Dong sıradan gibi görünen avlunun dışında ayakta dikilirken, en ufak lüks bir hava taşımayan yapıya bakakalıp oldukça şaşırmış bir durumdaydı. Bir süreliğine Lin Dong, buranın gerçekten de o meşhur Büyük Usta Yan’ın yaşadığı yer olduğunu kabullenememişti.

 

“Hrrr!”

 

Lin Dong’un yanındaysa Alev Topu birden hırlamaya başladı. Lin Dong bu yolculuğunda onu yanında getirmeye karar vermişti. Her ne kadar Alev Topu’nun büyüklüğü oldukça fazla dikkat çekiyor olsa da bu durum, hala hoş görülebilir bir düzeydeydi. Neticede, Yan Şehri’nde Şeytani Canavarları kontrol edebilen birçok uzman gelişimci vardı. Dolayısıyla, çoğu insan dönüp Ateş Piton Kaplanına şaşkın gözlerle bakakalmışken, Lin Dong daha önceden bunu tahmin ettiğinden kalabalığın bakışlarını görmezden gelmişti.

 

Lin Dong, Alev Topu’nun başını okşarken sessiz olması için ona talimatta bulunuyordu. Daha sonra Lin Dong, avlunun daha da yakınına gelip kapısında kendisini dikkatli gözlerle izleyen iki muhafıza yaklaşıp ellerini birleştirdi: “Lütfen Büyük Usta Yan’a Lin Dong’un kendisiyle görüşmek istediğini iletir misiniz?”

 

İki muhafız Lin Dong ismini duyduklarında, hayretten donakalmışlardı. Belli ki, Yan Şehri boyunca yayılmış bu ismi çoktan duymuşlardı. İçlerinden biri hemen başıyla onaylayıp malikanenin içine yöneldi. Kısa bir sürenin ardından, tekrar belirdi ve nazik bir sesle: “Büyük Usta Yan sizleri bekliyor. Lütfen beni takip edin.”

 

Lin Dong başıyla hafifçe onayladı. Alev Topuyla birlikte avlunun içine doğru yürümeye başladılar. Lin Dong, binaya girdiğinde iç mekanın sadece son derece geniş olmadığını, aynı zamanda da yeşillikle dolu olduğunu ve bu yeşilliğin iç mekanda bir hayli huzur, sükunet ve ferahlık duygusu yarattığını fark etti.

 

Dahası, bu geniş avlunun içinde çoktan birkaç kişi vardı ve Lin Dong’u asıl şaşırtan şeyse, tüm bu insanların hepsi Sembol Ustasıydı.

 

“Tam olarak neresi burası?”

 

Lin Dong’un kafası allak bullak olmuşken, önünde kendisine rehberlik eden muhafız aniden durdu ve önündeki bambu evi eliyle içeri girmesini nazik bir şekilde işaret etti.

 

“Lütfen, buyurun!”

 

Lin Dong’un aklındaki düşüncelerde sörf yaparken, kapıyı hafifçe aralayıp bambu eve girmeden önce kendisine yol gösteren muhafıza nazikçe selam verdi. Bambu evinin içerisi oldukça sessizdi ve kapının karşı köşesindeyse kül rengi cübbe giyen ve sanki meditasyon yapar gibi gözleri kapalı olan yaşlıca bir adam vardı.

 

Lin Dong bambu eve girer girmez, evin her köşesini tıpkı örümcek ağı gibi saran oldukça iyi ve hassas Zihinsel Enerji akımlarını anında hissetmişti. Bunların Büyük Usta Yan’a ait olduklarını çok iyi biliyordu. Bu yüzden, Büyük Usta Yan’ın her ne kadar gözleri tamamen kapalı olsa da Lin Dong çok iyi farkındaydı ki, her hareketinin bu adam tarafından çok iyi biliniyor ve takip ediliyordu.

 

“Büyük Usta Yan!”

 

Lin Dong, kendisini Zihinsel Enerjiyle tanıştıran bu adama her zaman derinden bir saygı besliyordu. Dolayısıyla, birden saygıyla eğilerek yaşlı adamı karşılamıştı.

 

“Haha, demek sonunda geldin. Geç şöyle otur…”

 

Büyük Usta Yan usulca gözlerini açarken nazikçe gülümsüyordu. Gözleri yaşlılığın izleriyle değil de, daha çok, esrarengiz bir aura ve bilgelik ile dolu görünüyordu.

 

Lin Dong yerde oturmadan önce saygıyla başını sallayıp onayladı. Yanındaki Alev Topu ise sessizce karnı üzerine uzanıp Lin Dong’un yanına kıvrıldı. Sahip olduğu keskin duyuları Alev Topu’na, karşısındaki kırılgan ve nazik görünen bu yaşlı adamın aslında oldukça güçlü olduğunu söylüyordu.

 

“Ne kadar zeki Şeytani Canavar. Ateş Piton Kaplanı olmalı ancak sergilediği zeka sıradan bir Ateş Piton Kaplanını fazlasıyla aşıyor.” Büyük Usta Yan ilgisini cezbeden Alev Topu’na bakarken onda kendisinde merak uyandıran bazı noktalar keşfetmişti.

 

“Evet.” Lin Dong başını sallayıp onaylamasını ardından gülümseyerek: “Büyük Usta Yan bu genci yanına çağırma sebebi nedir? Acaba bu genç için herhangi bir emri mi vardı?”

 

“Haha emir mi? Söz konusu dahi olamaz!” Büyük Usta Yan dönüp Lin Dong’a bakarken gülüyordu. Yüzündeki nazik gülümsemeyle birlikte sordu: “Şu an, 2.Mühür Sembol Ustası olmalısın, öyle değil mi?”

 

“Evet.” Lin Dong hemen cevap vermeden önce bir süre tereddüt etmişti. Karşısında oldukça keskin hislere sahip olan bu yaşlı adamdan her şeyi gizleyemeyeceğini çok iyi biliyordu.

 

“Üstüne üstlük sahip olduğun Zihinsel Enerji seninle aynı seviyede olanlardan çok daha fazla güçlü. Eğer yanılmıyorsam, yoğunlaştırdığın Kader Sembolü bir Kader Ruh Sembolü olmalı.”

 

Büyük Usta Yan’ın hemen peşinden sarf ettiği sözler, Lin Dong’un yüz ifadesinin değişmesine neden olmuştu. Kader Ruh Sembolünün ne kadar nadir olduğu keşfettikten sonra Lin Dong bunu bir sır olarak saklamanın en iyi çözüm olacağına karar vermişti. Büyük Usta Yan’ın bunu da keşfedebileceğini hiç beklemiyordu.

 

“Zihinsel Enerji ile olan yakınlığın ve uyumluluğun şu zamana dek gördüklerimin en güçlüsü.” Büyük Usta Yan, Kader Ruh Sembolüyle alakalı mevzunun çok üzerinde durmayıp kıkırdayarak konuyu değiştirmişti.

 

“Her şey, Büyük Usta Yan’ın en baştaki rehberliği sayesinde oldu.” Lin Dong nazikçe konuştu.

 

“Ben sadece sana "Ruhsal İlerleyiş Bölümü"nün ilk üç kısmını verdim. Üstelik bu, Zihinsel Enerji kaynağını geliştiren bir teknik de değildi. Şu ana dek elde etmiş olduğun tüm başarıların hepsi sana ait. Benlik bir durum yok.” Büyük Usta Yan cevap verirken oldukça nazikti.

 

“Ancak şimdiki Zihinsel Enerji gelişimin sadece başlangıç seviyelerde.”

 

“Lütfen eğitin beni Büyük Usta Yan!” Lin Dong ciddi bir şekilde karşılık verdi.

 

“Haha, gerçeği söylemek gerekirse senden çok da iyi değilim.”

 

“Büyük Usta Yan, oldukça alçakgönüllüsünüz. Siz, tüm Yan Şehrindeki en güçlü Mühür Ustası, 4.Mühür Sembol Usta Seviyesinde bir uzmansınız.” Lin Dong hemen, alelacele cevap verdi.

 

“Aaah ah… 4.Mühür… 4.Mühür olsam bile, bu daha başlangıç sayılır…” Büyük Usta Yan konuşmaya devam etmeden öncesinde derin derin bir ah çekmişti: “4.Mühür Sembol Ustalığından sonra ne geliyor biliyor musun?”

 

“Bilmiyorum.” Lin Dong dürüst bir şekilde başını iki yana salladı. Bu seviyeler kendisine hala çok uzak geliyordu.

 

“4.Mühür Sembol Ustalığından sonra bir kimse, artık Ruh Sembol Ustası olur. Bu seviyeye ulaşan bir kimsenin Kader Sembolü, birçok ruhani özelliklere haiz olur. Bu seviyedeki bir uzman, sadece düşünce gücüyle dağları hareket ettirip okyanusları havaya kaldırabilir. Biriyle mücadele ederken, koca bir dağı bile rahatlıkla havaya kaldırabilir.”

 

Lin Dong’un çenesi neredeyse yere düşmüştü. Tek bir düşünceyle, koca dağı hareket ettirmek, ne kadar da muazzam bir güçtü bu böyle... Yolunun üzerinde duranları geride hiçbir şey bırakmadan koca dağ ile ezebilirdin. Bu çeşit bir güçle, koca bir şehri sadece elinin tersiyle yok etmek mümkün olmaz mıydı?

 

“Ancak bu güç, öyle herkesin vakıf olabileceği sıradan bir güç değil. Bu seviyeye ulaşan sadece birkaç kişi var. Tüm Büyük Yan İmparatorluğunda bile Ruh Sembol Ustaları, efsanevi ve oldukça nadir kimselerdir.”

 

“Ruh Sembol Ustalığından sonra bile dört aşama daha var. Ancak gel gör ki bu seviyeler benim için bile, hayallerimde dahi sahip olmayı ümit edemeyeceğim çok uzak hedefler.”

 

Yüzünde derin bir hayranlık ve özlem bulunan yaşlı adama bakarken Lin Dong, sessizce başıyla onayladı. Ancak kalbinin derinliklerinde bir kıvılcım alev almıştı. Böyle bir gücü tüm kalbiyle arzu ediyordu…

 

“Haha, konudan çok fazla saptık…” Lin Dong bu düşünceler içinde yüzerken, Büyük Usta Yan ise gülümserken başını salladı: “Daha önceden hiç Sembol Usta Loncası’nı duymuş muydun?”

 

“Hayır.” Lin Dong, duymuş olduğu sözler üzerine şok olmuş şekilde başını sallarken afallamış durumdaydı.

 

“Bu, Sembol Ustalarının bir araya geldiği bir oluşum türü. Her büyük şehrin kendisine ait Sembol Usta Loncası vardır ve Yan Şehri de buna istisna değil. Ben, Yan Şehri’nin Sembol Usta Loncası’nın başıyım. Sıradan insanlar Yan Şehri’nde sadece üç büyük güç var diye biliyor. Ancak gerçek şu ki, Sembol Usta Loncasının gücü bu üç büyük klanla eşdeğerdir. Sembol Usta Loncamız diğerleri gibi sıkı ve sert bir şekilde organize değil onun yerine daha çok konuşkan ve uysalızdır. Ancak bu bizim nüfuzumu ne engeller ne de aksatır.” Büyük Usta Yan bildiklerini detaylıca Lin Dong’a anlatıyordu.

 

Lin Dong ise bu duruma biraz hayret etmişti. İlk defa Yan Şehri’nde Bin Altın Derneğinin beğenilerine karşı mücadele edebilecek bir grubun var olduğunu duyuyordu. Hemen, bambu eve doğru gelirken avludakileri Sembol Ustalarının neden orada bulunduklarını sonunda kavramıştı.

 

“Sembol Usta Loncasını duymadığına göre tahmin ediyorum ki, Sembol Usta Kulesini de duymamışsındır şimdi?”

 

Lin Dong aval aval Büyük Usta Yan’a bakarken başını iki yana sallıyordu. Kendisini şu an, kuyunun dibinde her şeyden habersiz bir kurbağa gibi hissediyordu.

 

“Sembol Usta Kulesi, geçmiş dönemlerde sayısız, birçok Sembol Ustasının Zihinsel Enerjileriyle inşa edilmiş gizemli bir kuledir. Bu kulenin, birinin Zihinsel Enerjisini arındırmak ve temizlemek gibi büyülü güçleri var. Yan Şehri Sembol Usta Loncası da bu kulelerden birine sahip. Bu, Yan Şehri’ndeki sayısız Sembol Ustalarının geçmiş yüzlerce yıldır gayret ve çabalarının sonucunda elde ettiği bir meyvedir.”

 

“Yan Şehrimizin en çok gurur duyduğu başarısı da budur. Ne de olsa, Büyük Yan İmparatorluğu’ndaki binlerce büyük şehirler arasında bile, kendi Sembol Usta Kulesine sahip olanların adedi bunların onda biri kadardır.”

 

Büyük Usta Yan’ın gurur dolu yüzüne bakarken Lin Dong başıyla onayladı. Sayısız geçmiş neslin neredeyse binlerce yıldır yoğun çaba ve gayretleriyle elde ettikleri bu yapının hiç de sıradan, alelade bir şey olmadığını gösteriyordu.

 

“Fakat…”

 

Büyük Usta Yan’ın yüzündeki gurur dolu ifade çok uzun sürmemiş birden hafifçe solmuştu. Hafif bir iç çekmeyle birlikte konuştu: “Sembol Usta Kulesi, şehirdeki Sembol Ustaları için oldukça faydalı ve bu yüzden, çoğu Sembol Ustaları arasında bu yer kutsal sayılır. Diğer şehirdeki Sembol Usta Loncaları, bir Sembol Usta Kulesi elde edebilmek için ellerinden geleni her şeyi yapar. Ancak, birileri böyle ehem ve öneme sahip bir şeyi nasıl kolayca elde edebilir ki?”

 

Lin Dong birkaç kez gözlerini kırpıştırmıştı. Asıl konunun şimdi geldiğinin farkındaydı…

 

“Bazı şehirler, Sembol Usta Kulesi’ne sahip iken bazı şehirlerse sahip değildi. Bu durum doğal olarak kıskançlığı ve bazı sorunları da beraberinde getirdi. Mesela örnek verecek olursak, bazı uzman gelişimciler bu kuleleri zorla zapt edebilmesi gibi… Neyse ki, son yılarda bu durum İmparatorluk Mahkemeleri tarafınca yasaklandı. Ancak gel gelelim bu aynı zamanda, yazılmayan bir kuralı da beraberinde getirdi: Kule Savaşı gibi!”

 

“Kule Savaşı mı?!”

 

“Bu, farklı şehirlerdeki Sembol Ustalarının kendi aralarında savaşacağı anlamına geliyor. Daha açık olmak gerekirse, genç nesildeki Sembol Ustalarının savaşına denk geliyor. Galibin ödülüyse, Sembol Usta Kulesi.” Büyük Usta Yan iç çekerek konuşmuştu.

 

“Büyük Usta Yan’ın demek istediği şey, diğer şehirlerdeki Sembol Usta Loncalarının Yan Şehrinin Sembol Usta Loncasına karşı mücadele içerisinde olduğu ve eğer kazanırlarsa Sembol Usta Kulesini alacakları mı?” Lin Dong kaşlarını kaldırmış şaşkın bir şekilde sormuştu.

 

“Lakin eğer biri kuleyi elde etmek istiyorsa, ardışık üç galibiyet almalı ve her yıl sadece bir kez meydan okuma yapılabilir.”

 

“Şimdilik sorun yok gibi. Galip olmak tam üç yıl alıyor.” Büyük Usta Yan’ın açıklamasını duyması üzerine Lin Dong içinden oh çekerken gülümsüyordu.

 

“Yan Şehri Sembol Usta Loncası çoktan ard arda iki yenilgi aldı bile. Bu yıl son şansımız.”* Büyük Usta Yan ise gülümsemiyordu. Başını olumsuz bir şekilde iki yana sallarken yüzünde oldukça kederli bir ifade vardı.

*Deuce: Neden şaşırmadım acaba :)

 

Lin Dong’un yüzündeki gülümseme birden donmuştu. Çoktan iki yenilgi almışlardı… Yan Şehri Sembol Usta Loncası görünüşe göre oldukça zayıftı.

 

“Peki diğer grup hangi şehirden?” Lin Dong meraklanmış bir şekilde sordu. Hangi şehir Yan Şehri’nin Sembol Usta Loncasını ard arda iki kez yenilgiye uğratabilecek güce sahip olabilirdi ki?

 

“Gökyüzü Ateş Şehri.”

 

Bu ismi duyması üzerine Lin Dong sonunda nedenini anlamıştı. Tüm Tiandu Vilayetindeki en geniş şehirler arasında, Tiandu Şehri ilk sırayı alırken, onu Gökyüzü Ateş Şehri takip ediyordu ve üçüncü sırada da Yan Şehri yer alıyordu.

 

“Kule Savaşı, bu sefer Yan Şehri Sembol Usta Loncası için çok kritik ve çetrefilli bir dönemeçte. Eğer bir kez daha kaybedecek olursak, Sembol Usta Kulesi Gökyüzü Ateş Şehri’nin eline geçmiş olacak.” Büyük Usta Yan, Lin Dong’a bakarken yüzünde acı bir gülümseme vardı.

 

“O halde, Büyük Usta Yan’ın planı nedir?” Lin Dong dikkatlice sorusunu sorarken zorla gülümsemeye çalışıyordu.

 

Büyük Usta Yan, Lin Dong’a bakıp usulca konuşmaya başladı: “Senden, bu seferki Kule Savaşında yardımını istiyorum!”

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr