Bölüm 118: Gelirler ve Giderler

avatar
4952 6

Wu Dong Qian Kun - Bölüm 118: Gelirler ve Giderler


Çeviri: Deuce

 

Kazançlı bir yolculuğun ardından, kalabalık bir grup Yan Şehrine doğru gidiyordu. Kayda değer, zengin bir hasat elde ettikleri için grubun çevresinde oldukça neşeli ve sevinçli bir hava hakimdi. Şehre geri dönerken Xia Wanjin ise, Lin Dong’a, onu klana dahil edebilme niyetiyle, kökeni ve geçmişiyle alakalı sorular soruyordu.

 

Onun bu ilgisine karşılık Lin Dong, soruları geri çevirmeden önce bir süre düşündü: Bin Altın Derneğine Kanlı Kurt Klanını yenmesinde yardım ettiğinden dolayı, Kanlı Kurt Klanının hal ve hareketlerinden anlaşılıyordu ki onları çok fazla gücendirmişti. Bu gerçek göz önüne alındığında; Yan Şehrinde sözü geçen ve büyük klanlardan biri olan Bin Altın Derneğiyle yakın ilişkiler kurmak, hiç şüphesiz, onun için en akıllıca karar olacaktı.

 

Bu nedenle Lin Dong kökenini saklamadı. Ne de olsa Bin Altın Derneği gibi büyük bir klan, istese, böyle bir şeyi küçük bir araştırmayla öğrenebilirdi.

 

“Qingyang Kasabasından Lin Ailesi mi?”

 

Lin Dong’un, Qingyang Kasabasından Lin Ailesine mensup olduğunu işitmeleri üzerine, Xia Wanjin çok fazla tepki göstermezken Xuan Su biraz şaşırmıştı. Kısa bir süre sonra eliyle ağzını kapatıp kahkaha atarak: “Lin Ailesinin son zamanlarda sattığı Yang Yuan Taşlarının çoğu Bin Altın Derneğimiz tarafından satın alındı. Genç arkadaşımızın Lin Dong’un Lin Ailesinden olabileceğini hiç aklıma gelmezdi. Şehre döndüğümüzde klanımızdaki insanlara, gelecekte Lin Ailesiyle iş yaparlarken daha özenli olmaları konusunda emirde bulunacağım.”

 

“Hehe, o halde ben de Yönetici Su’ya teşekkürlerimi sunarım.” Lin Dong, Xuan Su’ya doğru nazikçe ellerini birleştirirken gülümsüyordu.

 

“Sizin Lin Ailenizin, son zamanlarda işittiğim kadarıyla Yan Şehrindeki Kanlı Kumaş Tarikatı ile aralarından bir husumet varmış. Dahası, bir ay içerisinde Kanlı Kumaş Tarikatının lideri Wei Tong’la Lin Aileniz arasında Yan Şehri Mücadele Arenasında ölümüne bir dövüş olmayacak mıydı?” Xia Wanjin, bir anda aklına gelmişçesine sormuştu.

 

Bunu duymaları üzerine Xuan Su, Xia Zhilan ve diğerlerinin bakışları Lin Dong’a dönerken suratlarını şaşkınlık kaplamıştı. Kanlı Kumaş Tarikatı, her ne kadar, Yan Şehrinde Bin Altın Derneğiyle aşık atamasa da azımsanmayacak da güçleri vardı ve ayrıca, liderleri Wei Tong ise Gelişmiş Yuan Dan Seviyesinde biriydi. Lin Ailesi böyle bir güce karşı nasıl mücadele edebilirdi ki?

 

“Evet, aramızda bir anlaşmazlığın olduğu doğru.” Karşısındakilerin şaşkın bakışlarına karşılık Lin Dong gayet sakin bir şekilde cevap verdi: “Buna ek olarak da, Wei Tong’un ölüm-kalım mücadelesindeki rakibiyse, benim.”

 

“Nee?”

 

Lin Dong’un bu açıklaması üzerine Xia Wanjin kaşlarını hafif kaldırdı. Diğer yandansa Xia Zhilan, görüşünü belirtmekten kendini alıkoyamadı: “Eceline mi susadın sen, daha fazla yaşamak istemiyor musun? Wei Tong, Gelişmiş Yuan Dan Seviyesinde bir uzman ve bugünkü yarım akıllı Jiang Li bile onun karşısında ezik kalır!”

 

“Evet, Zhilan haklı. Ölümüne bir maç, hiç de hafife alınacak bir mesele değil. Eğer yardımı dokunacaksa, arabuluculuk yapmak için devreye girebilirim.” Xuan Su teklifte bulunurken başıyla onaylıyordu.*

*Deuce: Bir Xuan Su’nun nazik, cana yakın ilgisine bakın birde meymenetsiz, şükürsüz, nursuz Xia Zhilan’ın çemkiren suratına… başka da bişey demiyorum     -_-

 

“Korkarım ki bu biraz zor. Kanlı Kumaş Tarikatına önderlik eden Kanlı Kurt Klanı. Lin Dong, Göksel Dan Havuzunda onların kayıp etmelerine sebep olduğu için, Bin Altın Derneğimiz araya girip olaya müdahale etse bile Kanlı Kurt Klanının pes etmesi çok zor olur.” Xia Wanjin araya girerek konuştu.

 

“Hehe, aslında bu mesele, başkalarının müdahale etmemesi gereken bir konu. Ama yine de, her ikinize de çok teşekkür ederim.” Lin Dong cevap verirken gülümsüyordu.

 

“Peki ya neden Kanlı Kumaş Tarikatıyla bir anlaşmazlığa düştünüz?” Xia Zhilan sormadan edememişti.

 

“Sanırım onların lider yardımcısı, Gu Ying’i öldürdüğümden dolayı.” Lin Dong rahat bir şekilde cevap verdi.

 

Bu sözleri duymaları üzerine, etraf anında sessizliğe büründü. Lin Dong kafasını çevirdiğinde yanındakilerin kendisine küçük dillerini yutmuş bir şekilde baktığını gördü.

 

“Gu Ying, 2.Mühür Sembol Ustası değil miydi?” Xuan Su da aynı şekilde şaşırmıştı. Hemen sonra, kendisini toparlamış ve çaresizce sormuştu. Ardından devam etti: “Genç arkadaşım, onu öldürdüğünden dolayı sanırım müdahale edebilmemizin hiçbir yolu yok.”

 

“Ne kadar da iğrenç biri.” Xia Zhilan düşük bir sesle kendi kendine mırıldandı. 2. Mühür Sembol Ustasının, Başlangıç Yuan Dan Seviyesindeki biriyle eşit olduğu söylenebilirdi. Ancak onun gibi güçlü biri aslında Lin Dong denen genç biri tarafından öldürülmüştü. Lin Dong’un Jiang Li ile karşılarken zerre panik yapmadığına adı gibi emindi. Neticede, Lin Dong kazanacağını en başından beri biliyordu.

 

Lin Dong, ‘elden bir şey gelmez’ dercesine ellerini iki yana açtı. O da biliyordu ki elinde başka seçeneği yoktu. Eğer Gu Ying’i orada öldürmeseydi, gelecekte Lin Ailesinin başını çok ağrıtırdı. Olmuş ile ölmüşe çare olmadığından, pişmanlık duymanın bir manası da yoktu. Wei Tong meselesine gelirsek de, bir ay sonra ölüm-kalım maçında kimin galip veya kimin mağlup olacağını söylemek için henüz çok erkendi.

 

“Hehe, genç arkadaşımız Lin Dong, gerçekten de gözü kara biriymiş Gu Ying denen herif özünde iğrenç biri olduğundan onun ölmesi iyi olmuş.” Diyerek kıkırdadı Xia Wanjin. Kısa bir sürenin ardından konuyu değiştirdi ve: “Genç arkadaşım Lin Dong, seni Bin Altın Derneğimize sinekür* bir pozisyonda çalışan olman için davet ediyorum. Bu teklife ne dersin?”

*Deuce: Sinekür; az iş yapıp çok para kazanma veya ense yaparak, yatarak para kazanma durumudur. Argoda; arpalık veya yemlik olarak geçiyor. O yüzden Türkçede tam bir karşılığı olmadığından, müsaadenizle, bu haliyle devam edeceğim :)

 

Xia Wanjin’in bu teklifi karşısında Lin Dong biraz afallamıştı. Ancak yaşlı adamın gülümseyen ifadesine bakınca jetonu daha yeni düşmüştü. Xia Wanjin, Bin Altın Derneği ile Lin Ailesi arasında bir bağın kurulmasına izin vererek aslında Lin Ailesine gizlice yardım etmek istiyordu. Ve böylece gelecekte Lin Ailesi, Yan Şehrinde kendilerine destekçi bulmuş olup bir daha Kanlı Kumaş Tarikatının veya Kanlı Kurt Klanının misillemelerine karşılık endişe etmelerine gerek kalmayacaktı.

 

“O halde ben de iyi niyetlerinden dolayı Başkan Xia’ya minnettarlığımı sunuyorum.”

 

Lin Dong ellerini saygıyla birleştirmeden önce bu durumu bir an için düşünmüştü. Bin Altın Derneği, şu anki Lin Ailesi için tıpkı devasa bir ağaç gibiydi. Eğer Lin Dong tek tabanca takılsaydı, gelecekteki sorunları pek dert etmezdi. Fakat şuan, tüm Lin Ailesinin ihtiyaçlarını düşünmek zorundaydı ve bu yüzden, bu teklifi kabul etmeye karar vermişti.

 

Lin Dong’un teklifi kabul ettiğini gören Xia Wanjin ise, içten bir kahkaha koyvermişti. Lin Dong’un mevcut gücü her ne kadar ahım şahım olmasa da Xia Wanjin için önemli olan onun gelecekteki potansiyeliydi. Tüccar bir zekaya sahip olduğundan, uzun dönemli yatırımların ne kadar karlı bir iş olduğunu herkesten daha iyi biliyordu. Eğer bu şansın ellerinden kayıp gitmesine izin verirse, gelecekte Lin Dong tüm potansiyelini sergilediğinde ona iyi niyetlerini tekrar göstermede yeterli niteliğe sahip olamayacaklarını çok iyi biliyordu.

 

Bu sahneye tanıklık eden Xuan Su da küçük bir kahkaha atmıştı. Lin Dong için her zaman iyi düşünceleri vardı. Bu yüzden, Bin Altın Derneğinin onunla bir bağ kurmasını gördüğüne oldukça memnun kalmıştı.

 

 

Yan şehrine dönmeleri üzerine Lin Dong, Xia Wanjin ve diğerlerine veda ettikten sonra herhangi bir yere uğramayıp doğruca kaldığı hana doğru gitti.

 

Odasına varmasının hemen ardından Lin Dong’un bedeni sersemledi. Her ne kadar bugün zengin hasat elde etmiş olsa da, ayakta duracak mecali kalmamıştı. Dahası, havuzun en dibine yolculuk etmiş, neredeyse tüm Yuan Gücünü küçük sansara vermişti. Üstüne üstlük, kalan bir gıdım gücünü de geri dönüş yolculuğunda harcamıştı. Sonunda bedeni rahata erdiğinden, doğal olarak yorgunluk ve halsizlik hissi tüm bedenini çepeçevre sarmıştı.

 

Lin Dong yorgunluk ve halsizlik durumundayken, daha önce elde ettiği Yin Yang İncilerini hemen incelemeye koyulmadı. Onun yerine, yatağına yerleşip yavaşça bedenini güçlendirme durumuna geçerken yorgunluğa ve halsizliğe katlanmaya karar verdi.

 

Lin Dong tekrar gözlerini açmadan önce, bu haldeyken tam yarım gün geçmiş ve gün, çoktan yerini gece yarısına bırakmıştı.

 

Yarım günlük gelişimin ardından, Dantian’ında neredeyse bitmiş olan Yuan Gücü oldukça yenilenmişti. Halsizlik hissi de yavaş yavaş kaybolmuştu.

 

Yorgunluğunun büyük bir kısmından kurtulan Lin Dong, Qiankun Çantasından Göksel Dan Havuzunun diplerinde bulduğu üç Yin Yang İnciyi çıkardı.

 

Bu siyah-beyaz üç yuvarlak inci, Lin Dong’un hemen önünde havada yüzüyordu. Güçlü ve saf enerji oda boyunca çağlayarak akmadan önce, incilerin içinden dışarıya doğru sürekli yayılıp dalgalanıyordu.

 

Lin Dong, üç Yin Yang İnciye heyecanlı heyecanlı bakıyordu. Sadece bir adet incinin sahip olduğu enerji, Lin Dong ve diğer üçlünün Göksel Dan Havuzundan soğurdukları toplam enerjiden bile çok daha fazlaydı.

 

“Bu, gerçekten de Göksel Dan Havuzunun hakiki hazinesi!”

 

Lin Dong, Göksel Dan Havuzunun aşağı kısımlarının çok karmaşık olmasına gülerek seviniyordu. Eğer bu kadar karmaşık olmasaydı, bu tür bir hazineyi katiyen elde edemezdi. Ayrıca, Xia Wanjin ve Yue Shan’ın sahip olduğu gücü baz alırsak, bu incileri çoktan keşfederlerdi. Eğer havuz tabanının sayısız su kanallara sahip olduğu gerçeği olmasaydı, belki de bu hazinen keşfedilmesi çok daha uzun zaman alacaktı.

 

Sıradan insanlar Göksel Dan Havuzunun sahip olduğu hazineyi, havuzdaki enerji olarak biliyordu, fakat ‘Yin Yang İncisi’ gibi gizemli bir hazineyi üretebileceğini sittin sene düşünseler yine akıllarına gelmezdi.

 

Bir süre mutluluğunun tadını çıkardıktan sonra, gözlerini kapamadan önce incilerden birini sağ avucuna doğru dikkatli bir şekilde hareket ettirdi. Qingyuan Sanatını etkinleştirirken aynı zamanda Zihinsel Enerjisini de Dantian’ının üstündeki ‘Qi Toplayan Zihinsel Girdap’ içinde yoğunlaştırdı.

 

“Huu!”

 

Lin Dong soğurmaya başlarken, Yin Yang İncisi de aynı anda titremeye başladı. Tıpkı siyah-beyaz değişken ve dalgalı su kolonuna benzeyen şok edici saf bir enerji Yin Yang İnciden adeta fışkırırken, en sonunda Lin Dong’un bedeni tarafından soğurma kuvveti sayesinde emildi.

 

Lin Dong hummalı soğurma işleminin altındayken, nemli bir enerji sisi sanki bedeninin etrafını sarıyordu.

 

Bu tür bir soğurma işlemi, Göksel Dan Havuzundaki enerjiyi soğurmaktan kat be kat daha iyiydi.

 

Lin Dong, Dantian’ın içindeki Yuan Gücü Qi topunun neredeyse tıka basa dolduğunu hissederken, çoktan yarım saat geçmişti. Birden, doyumsuz soğurma işlemini durdurdu ve Qingyuan Sanatını, Yuan Gücü Qi topunu yoğunlaştırmak için etkinleştirdi.

 

Bu düzeydeki yoğunlaştırma Lin Dong’u hiç memnun etmiyordu. Ancak elinden başka bir şey de gelmiyordu. Qingyuan Sanatı, sadece 3. Seviye bir Gizli Sanattı ve çoktan en üst seviyesindeydi. Eğer Lin Dong soğurma ve Yuan Gücünün yoğunlaştırma hızının artmak istiyorsa, sorunun köklerine bakacak olursak, elindeki Gizli Sanatı daha yüksek bir Gizli Sanatla değiştirmek zorundaydı.

 

Ancak tabii ki, mevcut haliyle daha yüksek Gizli Sanat alamayacağından şimdilik elindekiyle idare etmesi gerekiyordu. Dolayısıyla, bir süre daha bu probleme dayanmak zorundaydı.

 

 

Bunu takip eden birkaç gün boyunca hayat, Lin Dong için oldukça sakin ve huzurlu geçmişti. Yin Yang İncileri sayesinde, Lin Dong’un Yuan Gücündeki gelişim hızı bayağı artmıştı. Kendisini, Yuan Dan Seviyesinin sınırlarına daha da yaklaştığını hissedebiliyordu. Şuan ihtiyacı olan tek şeyse; doğal bir şekilde atılım yapacağı günü beklemekti.

 

Sahip olduğunu mevcut ilerleme sayesinde, o güne çok da uzak sayılmazdı.

 

Yuan Gücünün olabildiğince gelişimini yaparken Lin Dong, Zihinsel Enerjisini de ihmal etmiyordu. Seviye 5 İksirden beş tane alabilmek için büyük miktarda para harcaması ve onları iksir hapına çevirmesinin ardından, Lin Dong’un Zihinsel Enerji konusundaki gelişim hızı da ayrıca artmıştı. Niwan Sarayındaki Kader Tuh Sembolünün üzerindeki çatlak, aynı zamanda giderek büyümüş, sanki her an iki parçaya ayrılacakmış gibi görünüyordu.

 

Ancak her şey bir anda durmadan önce, bu laylaylom günleri sadece on gün sürmüştü. Bunun sebebiyse, Lin Dong’un Yan Şehrine gelmesinden sadece yarım ay sonra, garip bir şekilde, yanında getirdiği bin Yang Yuan Hapının (bu da on bin yang yuan taşı yapar) suyunu çekmiş olmasıydı. Bu sebeple, Seviye 5 İksirden alacak daha fazla kaynağı yoktu.

 

Bu düzeydeki bir harcama, eğer Lin Zhentian ve diğerlerinin kulağına giderse, onları anında kalpten götürecek cinstendi. Lin Dong gelişimi için sadece Lin Ailesine bel bağlayamazdı.

 

“Sanırım biraz para kazanmanın vakti geldi…”

 

Lin Dong, boş Qiankun Çantasına bakarken, başını iki yana sallayıp acı acı kahkaha atmaktan kendini alamamıştı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44296 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr