Çevirmen: Mavimsigrii

Düzenleyen: Cqnn

2 Kader sembolü taşıyan bir Mühür Ustasının savaşa dahil olması Hiddetli Bıçak Dojosu ve Lin ailesi için hiç de iyi olmamıştı. Olaylar da geri alınması imkânsız bir noktaya gelmişti. Kurtuluşa giden tek yol ölümüne savaşmaktan geçiyordu. Teslim olsalar bile Lei Bao gitmelerine izin verecek türde bir adam değildi. 

“Hepiniz dikkat edin!” 

Lei Bao’nun kendilerine doğru koşmakta olduğunu gören Lin Zhentian geri çekilmek yerine Lin Xiao ve diğerlerini uyarmaya karar verdi. Yumruklarında muazzam miktarda Saf Yuangang Enerjisi birikmişti. Hızla ileri atılan Lei Bao şiddetli bir şekilde Lin Zhentian ile çarpıştı.  

“Bam bam bam!” 

Yumrukları birbirine çarpınca inanılmaz büyüklükte bir şok dalgası oluştu. Dalga etrafa yayılırken havayı büzüyor, insanların yüzlerine acı dolu birer ifade yerleştiriyordu! 

Yuan Dan kullanıcıları arasında yapılan bir karşılaşma elbette Göksel Yuan Gücü kullanıcılarının savaşlarından kat kat farklıydı! 

Çarpışan figürlere bakanlar kendi aralarında fısıldaşmaya başladılar. Ortaya çıkan şok dalgasına yakalanan bir Göksel Yuan Kullanıcısı bu savaşta can verirdi. Yuan Dan seviyesi hakkında söylenen her kelimeyi hak eden yüce bir seviyeydi. 

“Saldırın!” 

Lei Bao yalnızca Lin Zhentian ile ilgilenirken Xie Qian yüzüne sinsi bir gülümseme yerleştirmişti. Bir gürleme sesiyle iki ailenin de askerlerini peşine takarak Lin Xiao ve diğerlerine saldırmaya başladı. 

“Herkes dikkat etsin!” 

Xie Qian ve adamlarının yaklaştığını gören Luo Cheng ve Lin Xiao aynı anda çığlığı bastı. Vücutlarındaki Yuan Gücünü aynı anda ileri yönlendirdiler ve Xie Qian’a karşı saldırıda bulundular. 

“İkisi de Göskel Yuan Gücünün son aşamasında mı lan?” 

Xie Qian ve diğerleri şok olmuş birer yüzle Lin Xiao’ya baktılar. Adamın bu kadar kısa süre içinde gelişip Göksel Yuan Gücünün son seviyesine ulaşacağını hiç düşünmemişlerdi. 

“Haha, sadece Göksel Yuan Gücünün son seviyesine ulaşmış insanlar işte. Bu kadar şaşıracak ne var?” Xie Qian ve diğerleri paniklemişti ki sarılar içindeki adam Luo Cheng ve Lin Xiao’nun önüne geçti. Sesindeki sakinlik Xie Qian ve diğerlerinin neşesini yerine getirmişti. 

“Bu ikisini bana bırakın. Siz de elinizi çabuk tutun diğerlerini halledin” Lin Xiao ve Luo Cheng’e gülümseyen Gu Ying, Xie Qian ve diğerlerine talimatlar verdi. 

“Haha, bunları sana bırakalım o zaman Muhteşem Usta Gu!” Xie Qian kahkaha attı ve Lin Xiao ile Luo Cheng’in yanından ayrıldı. 

“Hop!” 

Xie Qian ve diğerlerinin kendilerinden uzaklaştıklarını gören Lin Xiao ve Luo Cheng homurdanmaya başladı. Birbirlerine bir bakış attıktan sonra Xie Qian’ın peşine takıldılar. 

“vın!” 

İkili hamle yapmaya hazırlanırken kendilerini durduran bir gücün varlığını sezdiler. Kendilerine doğru yaklaşan kuvveti sezen Lin Xiao ve Luo Cheng rakibin hamlesinden son anda kaçabildiler. 

Gu Ying kollarını göğsünde kavuşturmuştu. Havada asılı duran Gu Ying’in bedeni etrafında tıpkı birer yılan gibi kıvrılan iki kılıç vardı. Bedeninin etrafını saran görünmez enerji Lin Xiao ve Luo Cheng’in gerilmesine sebep oluyordu. 

“Sizin gibi çöplük fareleri bir Mühür Ustasının neler yapabileceğini daha önce görmemiştir herhalde. Bugün sizin ufkunuzu genişletecek desenize” İkiliye bakan Gu Ying’in gözlerinde alaycı bir bakış vardı. Parmaklarını hızla ileri uzatınca bedeninin etrafında kıvrılmakta olan kılıçlar beyaz birer ışıkla doldu ve hızla ileri atıldılar. Hedefleri Lin Xiao ve Luo Cheng’di. 

“Dikkat et!” 

Kılıçların sahip olduğu hız şaşırtıcı dereceydi. Lin Xiao ve Luo Cheng kendilerine doğru gelen kılıçları zar zor fark edebilmişti. İkili çevik birer hareketle hamleden kaçındılar. 

“Dong!” 

İkilinin saldırısından kurtulduğunu gören Gu Ying umursamaz bir şekilde güldü ve Zihinsel Enerjisini genişletip Luo Cheng ve Lin Xiao’nun beynine ulaştı. İkili bedenlerinin kontrolünü kaybetmiş, kendilerinden geçmeye başlamışlardı. 

“Bızz!” 

İkili sersemlemiş bir haldeyken kılıçlar yeniden hareket geçtiler. Beyinlerinin uyuşukluğu geçtiğinde gördükleri ilk şey burunlarının dibindeki keskin kılıçlar oldu. Kılıçlar ikiliyi delip geçmeye hazır bekliyordu! 

“Ne sıkıcı bir karşılaşma” Gu Ying şaşkın yüzlere bakıp gülümsedi. Parmaklarının hareketiyle kılıçların Luo Cheng ve Lin Xiao’nun boğazına dayanmasını sağlıyordu. 

“Ding!” 

Kılıçlar Luo Cheng ve Lin Xiao’nun boğazını kesmek üzereydi ki iki kara gölge kılıçlara çarpma suretiyle kılıçları geri püskürttü. 

“Ne?” 

Olayların akışı hem Lim Xiao ve Luo Cheng’i hem de Gu Ying’i şaşırmıştı. Dönüp baktıklarında havada daireler çizen iki kara gölge gördüler. 

Üçünün de gözleri kara gölgeleri takip etti, ta ki gölgeler onlar kontrol eden genç adamın yanına gidene kadar. Kara gölgeler genç adamın bedeninin etrafında dans ediyordu. 

“Dong-er?!” 

Genç adamın kim olduğunu gören Lin Xiao şok içinde haykırdı. 

Lin Xiao’nun yüz ifadesini gören Lin Dong pişmanlık hissetmeye başlamıştı. Yeteneğini açık etmek istemiyordu sonuçta. Ama Lei ailesi kendi taraflarına bir Mühür Ustası kattığından yeteneğini ortaya koyması zorunlu hale gelmişti… 

Lin Dong’un gözleri Gu Ying’ten ayrılmıyordu. Gu Ying hala şaşkındı, soğuk bir ifade takınmıştı. Gu Ying’in kullandığı teknikler gerçekten de vahşiceydi, Lin Xiao ve Luo Cheng’i gebertmek istediği her halinden belliydi. 

Genç adam elini kaldırdı, Gu Ying’i işaret etti ve şöyle dedi: “Baba, onu ben hallederim…” 

… 

Lin Dong’un sözlerini duyan Lin Xiao iyice sersemlemişti. Bir şey söylemek üzere ağzını açtı ama dudaklarından hiçbir kelime dökülmedi. Lin Dong bambaşka biri olmuştu sanki. Lin Xiao, oğlunun bedeninden yayılan enerjiyi sezebiliyordu. 

Vücudundan yayılan enerji aynı Gu Ying’inkisi gibiydi! 

“Bu küçük Qingyang Kasabasında küçük yaşta bir Mühür Ustasıyla karşılaşacağımı hiç düşünmemiştim” 

Lin Xiao bir kenarda şok geçirirken Gu Ying’in bakışları Lin Dong’a odaklanmıştı. Gu Ying’in alaycı yüz ifadesi yerini şaşkınlığa bırakmıştı. 

“Mühür Ustası mı?” 

Lin Xiao ve Luo Cheng bu sözleri duyunca inanamayan gözlerle Lin Dong’a baktılar, neredeyse kalp krizi geçireceklerdi. Lin Dong’un Yuan Gücü Eğitiminde ne kadar aşama kaydettiğini bilmiyorlardı evet ama Lin Dong’un bir Mühür Ustası olacağını da hiç mi hiç düşünmemişlerdi! 

“Mühür Ustası… Çelik Koru Malikanesindeyken babamın gücünü sınayan kişi de Lin Dong olmasın sakın?” Lin Xiao yaşlılar arasında en zeki olanıydı doğrusu. Çelik Koru Malikanesinde Mühür Ustasıyla yaşadıkları anı hemen anımsamıştı. İçine su serpildi, Çelik Koru Malikanesi saldırı altında değildi. Ama aynı zamanda genç adamın bu durumu bir sır olarak saklamasına kızsa mı tebrik mi etse bilemiyordu.  

“O gün saldıran kişi gerçekten de Lin Dong’sa sahip olduğu güç Yuan Dan seviyesindeki bir kullanıcıyla baş edebilecek kadar büyük demektir…” 

Lin Xiao o gün yaşananların her ayrıntısını hatırlıyordu. Gurur ve minnettarlık duyguları kalbini doldurdu. Lin Dong’un hem Yuan Gücünde aşırı derecede yetenekli olup hem de kan dondurucu bir seviyede Zihinsel Enerji kullanma yetisi olabileceğini hiç kimse düşünmezdi. Lin ailesinin böyle bir üyeye sahip olması Gökler tarafından kutsandıklarına dair bir işaretti. 

Luo Cheng de gözlerini Lin Dong’tan ayıramıyordu. Lin Dong’u düşündükçe kalbindeki hayranlık duygusu daha da artıyordu. Lin ailesinin böyle bir üyeye sahip olması Qingyang Kasabasında tıkılıp kalmayacaklarına işaretti.  

Lin Xiao ve diğerlerinin şoka uğramış bakışlarıyla karşılaşan Lin Dong’un hiçbir şey açıklamak için vakti yoktu. Gözlerini Gu Ying’e dikmişti. Zihinsel Enerjisini kullanarak gireceği ilk gerçek savaştı bu, ayrıca rakibi sıradan bir Mühür Ustası değildi. Gu Ying’in tam iki kader sembolü vardı! 

Bu seviye Lin Dong’la karşılaştırınca epey üstteydi. Ama az önceki çarpışma göz önüne alınınca rakip ikinci kader sembolünü son zamanlarda oluşturmuş olmalıydı. Yoksa Lin Dong bu rakip karşısında hamle yapmaya cesaret edemezdi. 

“Baba, gir de diğerlerine yardım et” Lin Dong yumuşak bir ses tonuyla konuştu. 

“Tamam, lütfen çok dikkatli ol” 

Lin Xiao kalsa bile elinden bir şey gelmeyeceğini çoktan anlamıştı. Lin Dong da bir Mühür Ustasıydı sonuçta, Gu Ying’i yenemese bile onu oyalamaya yetecek güce sahip olmalıydı. İki Göksel Yuan kullanıcısı da bu zamanı Lei ve Xie ailelerine karşı savaşarak değerlendirse fena olmazdı yani. 

Sözler söylenince Lin Xiao ve Luo Cheng birbirlerine ısa bir bakış attılar ve dikkatle geri çekildiler. Gu Ying ikiliye baktı, kılıçları havadaki danslarını sürdürüyordu. Parmaklarını hareket ettirecekti ama dikkatini karşısında duran gence vermeye karar verdi. 

Lin Dong genç bir çocuk gibi görünse de Gu Ying rakibin bedeninden yayılan güçlü Zihinsel Enerjiyi rahatça sezebiliyordu.  

“Bir Kader Sembolüne sahip olan bir Mühür Ustası olmalısın, doğru muyum? Bu genç yaşta bu seviyeye ulaşmak herkesin yapabileceği bir şey değildir” Gu Ying yanına çağırdığı kılıcının üzerinde parmaklarını gezdirirken yüzünde umursamazca görünen bir ifade vardı.  

“İleride çok güçlü olacağın belli. Ama şimdiki halin benim rakibim olmaya pek de yeterli olmaz… Dahası yaptığım işlerde pürüz bırakmayı sevmem. Lei ailesinin yanında yer alıp Lin ailesini yok etmek isteyişim aramızda bir kin oluşmasına sebebiyet verdi bile. Bu yüzden ruhsuzca davranmama aldırış etme” Gu Ying son sözlerini söylerken yüzündeki gülümseme daha da büyümüş, daha korkunç bir hal almıştı. 

Lin Dong sessiz kaldı ve adamın sözlerini cevaplamamayı tercih etti. Niwan sarayındaki Kader Sembolü atmakta olan bir kalp gibi hareket ediyordu. 

“Bam, bam!” 

Bu ritme ayak uyduran Zihinsel Enerji de git gide büyümekteydi. Zihinsel Enerjisi tüm salonu kaplayacak kadar büyüdüğünde ayakları yerden kesildi ve havada asılı durmaya başladı. 

Zihinsel Enerjisinin oluşturduğu baskı kaos içindeki bahçenin aniden sessizliğe gömülmesine sebep olmuştu. Tüm gözler Lin Dong’a çevrildi. Genç adamın tıpkı Gu Ying gibi havada asılı durduğunu görenler nefes almakta zorluk çekiyorlardı. 

“Mühür Ustası…” 

“Lin ailesinde şu pezevenk bir Mühür Ustası'mıymış lan!” 

Guruplar birbirlerine inanamayan gözlerle bakıyorlardı. Lin ailesi sahip olduğu gücün ne kadarını gizlemişti acaba? Bir Yuan Dan Gücü ve bir Mühür Ustası. Bu büyüklükte bir güç Yan Şehrinde bile saygı getirecek türdendi! 

Bunu fark edince savaşın kazananın tahmin ettikleri gibi olmayabileceğini anladılar. Lin ailesinin parça parça sergilediği güç gösterileri terazinin sürekli değişmesine sebep oluyordu. 

“Bam!” 

Bahçenin ortasında çarpışan yumruklar ortaya inanılmaz bir güç çıkarıyordu. Oluşan kuvvet etrafı parçalayıp yerleri ikiye ayırırken Lin Zhentian ve Lei Bao birkaç adım gerilemek zorunda kaldılar. 

İkili yeniden sağlam adımlar atmayı başarabilince düşmanca bakışlar paylaşmaya devam ettiler. Tam bu anda tüm salonu saran Zihinsel Enerjinin farkına varmışlardı, şaşkınlık içinde başlarını çevirdiler. Zihinsel Enerjinin kaynağı tanıdık bir yüzdü, ifadeleri soğuk bir hal almaya başlamıştı. 

“Böylesine güçlü bir Zihinsel Enerji... Bu, Lin Dong’tan mı geliyor?” 

Lin Zhentian genç adama bakarken adeta yıldırım çarpmışa dönmüştü. Zihinsel Enerjinin sebep olduğu baskıda tanıdık olan bir şeyler vardı. 

Tanıdık bir şeyler mi? Lin Zhentian bir süre bu düşüncenin içinde kayboldu. Aniden kendine geldi ve yüzünde garip bir ifadeyle şu kelimeler döküldü dudaklarından: “Bu hayırsız evlat yok mu. Yeteneğini saklamış yani. Beni Zihinsel Enerji kullanarak kışkırtmaya çalışan kişi de Lin Dong olmalı. Bu biraz fazla oldu ama…” 

Üzülse mi sevinse mi bilemiyordu ama gözlerini dolduran hoş bir sürprizdi. Gu Ying’i kendi taraflarına çeken Lei ailesi avantajlı bir duruma gelmişti. İki Kader Sembolüne sahip olan bir Mühür Ustasını yenmek gerçekten çok zordu. Ama şans bu ya, Lin ailesinin de yeteneklerini bunca zaman saklamış olan Lin Dong’u vardı… 

“Haha, Lei Bao. Sırf bir yardımcın var diye Lin ailemi öylece yok edebileceğini mi sandın lan?” Lin Zhentian, Lei Bao’nun yüzündeki çirkin ifadeye bakarken kahkaha atıyordu.  

“Heh seni yaşlı kurnaz adam, ne diye bu kadar neşelendin be. Küçük piç bir Mühür Ustasıyla n’olmuş yani? Gu Ying’in karşısında bir boka yarayacağını mı sanıyorsun yoksa? Geri zekalı çocuk kendini gösterdiğine göre, Gu Ying onun icabına bakacaktır. Piç evladı geberince de böyle gülebiliyor musun bakalım!” Lei Bao derin bir şok içinde olsa da bozuntuya vermedi ve Lin Zhentian’ı aşağılamaya başladı. Lei Bao, Lin Dong’un İki Kader Sembolü olan bir Mühür Ustasını alt edecek kadar güçlendiğine inanmıyordu! 

Lin Zhentian’ın kalbi kırılmıştı biraz. Lin Dong yeteneklerini şimdiye kadar gizli tutmuş olsa karşısındaki rakip Lei Pi gibi insanlardan değildi. 

“Bekle de gör!” 

Lin Zhentian kalbindeki endişeye yenik düşmedi. Daha fazla vakit kaybetmeden iki parmağını bir kartal pençesi gibi kıvırdı ve güçlü bir hamle yaptı. Yaşlı adam var gücüyle Lin Zhentian’ın hamlesine karşılık verdi. 

//EN: Bir süredir uyku sürem uyuşmadığı için koca yürekli çevirmenimiz düzenlemeyi de kendisi yapıyordu. Bu günlük uykum kaçtığı için geldim düzenledim :D