Çeviren: Mavimsigrii 

Lei ailesinin arka bahçesi devasa büyüklüğe sahip bir alandı. Bahçeye akın eden insanlar yanlarında getirdikleri kahkaha ve neşeyle orayı daha da kalabalıklaştırıyordu.

Lin Zhentian ve diğerleri geniş alana giriş yaptılar. Kalabalık şaşkın şaşkın onları izlerken oturacak bir yer bulup oraya yerleştiler.

İnsanların bazıları Lin Zhentian ve diğerlerine bakıyordu ama içlerinden bir kişi bile kalkıp bir hoş geldiniz demedi ve kimse onlara selam vermedi. Lei ve Xie aileleri çok güçlenmişti ve Lin ailesine ters düştükleri herkes tarafında biliniyordu, onlara selam verirlerse Lei ve Xie aileleri tarafından hedef alınacağını düşünen insanlar bu kumarı oynamamaya karar vermişti.

Lin ailesinin oturduğu masanın etrafı boşalmıştı, insanlar onlardan uzaklaşıyordu.

Lin Zhentian bu durumu şaşırtıcı bulmuyordu, ilgisiz kalmayı tercih etti.

Zaman geçtikçe koca salon dolmaya devam etti. Qingyang Kasabasının 100 mil çevresinde kurulmuş guruplar içeri akın ediyor, boş sandalyeleri dolduruyorlardı.

Bu gurupların birçoğu oldukça güçlü ailelerdi. Lin ailesiyle karşılaştırıldığında hiç biri Lin ailesinden daha güçlü değildi ama birlik olacak olsalar sağlam bir rakip olacakları da su götürmez bir gerçekti.

Gurupların çoğu yerlerini almıştı ki malikanenin girişinde bir karmaşa çıktı. Kısa bir süre sonra bir gurup insan içeri daldı.

“Hiddetli Bıçak Dojosu geldi”

Kalabalık gurubun içeri girdiğini görenler kendi aralarında fısıldaşmaya başladı.

Karmaşanın farkına varan Lin Dong da ne olduğunu görmek için başın çevirdi. Luo Cheng’in tanıdık yüzünü hemen fark etti, arkasında da Wu Yun vardı. Uzun zamandır görüşmemişlerdi.

Hiddetli Bıçak Dojosu içeri girer girmez Lin ailesini aradı. Luo Cheng’ın yara iziyle paylaştığı yüzü, Lin ailesini görünce aydınlandı. Kalabalığın içinden geçip Lin ailesinin yanına gittiler.

“Yaşlı Usta Lin, bakıyorum da hala zinde gözüküyorsun” Luo Cheng, Lin Zhentian’la el sıkıştı ve onları selamladı. Daha sonra adama inceleyici gözlerle baktı ve titremeye başladı. Lin Zhentian’ın bedeninden yayılan etki altına alıcı havayı sezebiliyordu. Daha önce böyle bir şey hissetmemişti. Lin Zhentian, Yuan Dan seviyesine başarıyla ulaşmıştı.

“Haha, senin de arda kalır yanın yok Usta Luo” Lin Zhentian gülümseyerek cevapladı.

Lin Zhentian ve Luo Cheng kendi aralarında konuşurlarken Wu Yun da Lin Dong’un yanına gitti. Genci şöyle bir süzdü ve fısıldayarak konuştu:

“Ustamdan öğrendiğim kadarıyla Lei Xing’in icabına bakmışsın ha…” Wu Yun son kelimelerini söylerken eliyle boğazını keser gibi yapmıştı.

Lin Dong gülümsedi ve başını salladı.

“Oha be efsanesin yemin ederim!” Lin Dong’un onayladığını gören Wu Yun istemsizce gözlerini yere dikti. Dünyevi Yuan Gücünün ilk seviyesine ulaşmak için çok sıkı çalışmıştı, kaydettiği aşamanın hızlı olduğunu bile düşünüyordu. Ama Lin Dong’un bir Göksel Yuan Kullanıcını öldürebilecek güçte olduğunu düşünmemişti.

Wu Yun’un üzgün yüzünü gören Lin Dong konuyu değiştirmeye karar verdi.

Lin Zhentian ve Luo Cheng kendi aralarında bir süre sohbet ettikten sonra Wu Yun’la konuşan Lin Dong’u da yerine oturttular.

Luo Cheng ve diğerleri de yerlerini alınca kalabalık salondaki gürültü azalmaya başladı. Bahçenin girişinde bir gürültü kopmaya başladı. Siyah ipeklere bürünmüş Lei Bao girişte gözüktü, yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Lei ve Xie ailelerinden oluşan koca kalabalık onu takip ediyordu.

Lei Bao, Qingyang Kasabasında önemli bir yere sahipti ne de olsa. İçeri girdiğini gören gurupla hemen ayağa kalkıp onu tebrik etmeye gittiler.

Lei Bao halinden oldukça memnundu. Yüzünde güller açıyordu.

Lei Bao’nun arkasından gelen Xie Qian ve diğer aile üyeleri de gayet güler yüzlüydü.

Lei Bao içeri girer girmez Lin Dong adama odaklandı. Aniden kaşlarını çatıverdi. Nedenini tam olarak anlayamasa da Lei Bao’da bir değişiklik olduğunun farkına varmıştı.

Lin Dong kaşlarını çatmış bakarken Lei Bao, Xie Qian ve diğerleri Lin ailesinin yanından geçtiler. Salondan çıt çıkmıyordu, herkesin gözlerini üzerlerindeydi.

Lin Zhentian gözlerini masadan hiç ayırmadı, sessizliğini korudu ve Lei Bao ve diğerlerini görmezden geldi. Onları kutlayacak falan değildi, öyle de davranmadı.

Lin Zhentian yerinden kalkmadığı için diğer aile üyeleri de hiç kıpırdamadılar. Sanki hepsi aynı anda kör olmuştu.

Buna tanık olan Lei Bao’nun yüzündeki ışık solmaya başladı. Lei ve Xie ailelerinin diğer üyeleri yüzlerine soğuk birer gülüş yerleştirirken ortam garipleşmeye başladı.

Aradaki gariplik fazla sürmedi. Lei Bao başını çevirip Lin Zhentian ve diğerlerine baktıktan sonra bir şey yapmadan sessizce geçip gitmeyi tercih etti.

İki gurubun da birbirini göz ardı etmeyi seçtiğini görenler rahat birer nefes aldılar. Gerçi Lin ailesinin Xie ve Lei ailelerini hiçe saymasına çok şaşırmışlardı. İki ailenin sahip olduğu güçler karşılaştırıldığında Lin ailesinin arayı kapaması gereken durumlar vardı yani sonuçta.

Lei Bao salonun tam ortasına yerleştirilmiş koltuğa oturdu ve neşeli bir ses tonuyla konuşmaya başladı: “Bu gün Lei ve Xie aileleri için uğur getirecek bir gündür. Ben, Lei Bao, nazik davetimizi kabul edip bize zaman ayırdığınız için sizlere minnettar olduğumu belirtmek istiyorum. Bu gün gençler için mutlu bir gün. Daha fazla vakit kaybetmeden seremoniyi başlatalım”

Lin Dong esnedi, bu düğün hakkında umursadığı en ufak bir detay yoktu. Ama Lei ve Xie ailelerinin bu olayı neden bu kadar büyüttüğünü öğrenmek için sabırsızlanıyordu. Bundan sonra müttefik olacaklarını açıklamak için böyle büyük bir düğün yapmaları mantıksızdı cidden.

Günün geri kalanı oldukça sıkıcı geçti. Günün iki önemli ismi Xie Yingying ve Lei Li yaşlıları selamladıktan sonra büyüklerinin eşliğinde konukları selamlamaya başladılar.

Lei ve Xie aileleri kocaman bir üne sahipti, gelen guruplar da çoğunlukla Qingyang Kasabasında az çok sözü geçen ailelerdi. Bu yüzden iki gencin hayatlarını birleştirmelerini önemseyen çok az kişi vardı aralarında ama yine de heyecanla izlemeye devam ettiler. Lei ailesinin yalnızca bir düğün için bu kadar zahmete girmeyeceğini çok iyi biliyorlardı.

Bu canlı ama bir o kadar da garip atmosferde Lei Li ve Xie Yingying ortadan kayboldular. Tüm gözler ağzı kulaklarına varan Lei Bao’ya çevrildi.

Odak noktası olduğunu fark eden Lei Bao gülümsedi ve kadehindeki şarabı bitirdi. Sonra ayağa kalktı ve yüksek bir ses tonuyla konuşmaya başladı:

“Sizleri bugün buraya davet etmenin iki sebebi vardır. Öncelikle Lei ve Xie ailelerimiz arasında yapılan düğünü kutlamaktır. İkincisi ise size yapacak bir teklifim olmasıdır”

“Asıl olay başlıyor nihayet” sıkıntıdan patlayan Lin Dong bu sözleri duyunca hemen kendine geldi.

“Haha, Yaşlı Usta Lei’nin bizim için ne planları var merak ediyorum?” İnsanlar kendi aralarında gülüşmeye başladılar.

“Qingyang Kasabasının 100 mil kadar etrafına kurulmuş bir sürü gurup var. Alınmayın ama bu gurupların çoğu hiçbir önem teşkil etmiyor. Önem kazanmak isteyen aileler Yan Şehrine yönelmeli. Buradaki herkes Yan Şehrinin sunduğu fırsatları çok iyi biliyordur eminim. Tabiri caizse Qingyang Kasabası bir nevi çöplük.”

“Fakat, Yan Şehrini çok güzel fırsatlara sahip olsa da orada bir yer edinmek için hiç birimizin gücü yetmez. Bu nedenle uzun süren tartışmalar sonucunda Xie ve Lei aileleri bir iş başlatmaya karar verdi. Herkesi buraya davet ettik çünkü yaptığınız işlerde birlik olup karı paylaşmak istiyoruz!” Lei Bao kahkaha atmaya başladı.

Lei Bao’nun kahkahaları devasa salonda yankılanırken herkes sessizleşmeye başladı. Sertçe çatılan kaşlar vardı. Lei ve Xie ailelerinin iş birleşme projesini öne süreceklerini hiç düşünmemişlerdi. Herkesi de işin içine sokmaya niyetliydiler.

Bunu kabul ederlerse Lei ve Xie ailelerinin himayesi altına gireceklerdi. Bu… inanılmaz bir aptallıktı, öyle değil mi?”

“Bu bunak adam aklını yitirmiş olmalı…”

Lin Dong içinden bunları geçirirken başını iki yana salladı. Lei ve Xie aileleri Qingyang Kasabasında önemli birer yere sahiptiler evet ama milyonları parmaklarında oynatacak seviyede de değillerdi yani. Bu iş birleştirme projesi kar sağlayacak olsa da bu salonda dikilen kaç gurup bile bile Xie ve Lei ailelerinin emri altına girerdi ki?

Bu teklif saçmalıktan başka bir şey değildi. Lei ve Xie aileleri böyle bir şey talep edecek pozisyonda değillerdi…

Lin Dong’un beklediği gibi, Lei Bao’un sözleri biter bitmez biri ayağa kalktı ve konuşmaya başladı:

“Yaşlı Usta Lei’nin bilgeliği ve hırsı beni aşar. Fakat benim dileğim kendi küçük bölgemin yönetimini sağlamaktır. Yan Şehrinin sunduğu fırsatlar muazzam olsa da orada savaşacak gücüm olduğunu sanmıyorum. Bu yüzden iş birleştirme projesine katılmayacağımızı bildirmek isterim. Sağlıcakla kalın” Adam sözlerini bitirdikten sonra bir gurup yağa kalktı ve ayrılmak için hazırlanmaya başladılar.

“Bu işe ortak olmamanızın sebebi Lin ailemin size önderlik edecek güce sahip olmadığını düşünmenizdendir.”

Lei Bao gitmeye hazırlanan guruba tebessüm etti. Ayağa kalktı, ayağa kalkarken kalın bir Yuan Gücü de onuna birlikte büyüdü ve tüm alanı sardı. Ortaya çıkan gücün muazzamlığı birkaç insanın kıpkırmızı kesilmesine neden oldu.

“Yuan Dan Seviyesi!”

Etkileyici aurayı sezenler şaşkınlık içinde haykırmaya başladı. Gitmeye hazırlanan gruptakiler oldukları yerde öylece kala kaldılar.

Göksel Yuan Gücünün son aşamasında olan Lei Bao ona saygı duyup ondan korkmaları için yeterli güce sahip değildi. ama Yuan Dan seviyesine ulaştıysa durum tamamen değişirdi!

Qingyang Kasabasının içinde Yuan Dan seviyesine ulaşabilecek tek kişi muhtemelen Lei Bao’ydu!

“Bu yaşlı adam ağzını açıp konuşma cesaretini gösteriyorsa birkaç yeteneğe sahip demektir. Peki ya şimdi? Lei ailemin yeterince güçlü olduğunu düşünüyor musunuz?” Lei Bao insanların sersemlemiş yüzlerine bakarken kayıtsız bir şekilde gülümsüyordu.

Bu defa kimse ona karşı çıkmaya cesaret edemedi. Yüzlerinde rahatsız olduklarını belirten birer ifade vardı. Lei Bao’nun hareketlerinin arkasındaki amaç Lei ailesinin ne kadar güçlü olduğunu göstermekti. Bu defa Lei ailesi ile iş birliği yapanlar onlarla iyi ilişkiler kurup dost olarak kalırken teklifini ret edenler kesinlikle düşman bellenecekti.

Bir Yuan Dan kullanıcısı kalabalıktaki bir çok insanın korku içinde titremesine yetiyordu.

“Kabul etmek istemeyen varsa sizi zorlayacak değilim. Herkes gitmekte özgürdür”

Lei Bao’nun sözlerini duyanlar içlerinden ona küfürler yağdırdılar. Hiç biri ayrılmaya cesaret edemedi. Salondaki atmosfer gerici ve garip bir hal almıştı.

Lei Bao’nun bu sahne karşısında ne kadar gururlandığı gözlerinden okunuyordu. Yuan Dan gerçekten de bambaşka bir seviyeydi.

“Lei ailesinin böyle mükemmel planları olduğuna göre, Lin ailemiz size yük olmak istemez. Hadi eyvallah”

Lei Bao’nun yüzündeki gülümseme umursamaz bir ses tonunu işitir işitmez solmaya başladı. Gözlerinde düşmanca bir ifadeyle gitmeye hazırlanan Lin ailesi üyelerine baktı.

// Yayınlandıktan sonra arkadan düzenleme yaparak okuyan Cqnn: Dede bu Lei Bao'yu tokatlar gibime geliyo.