Bölüm 86: Takviye

avatar
5181 4

Wu Dong Qian Kun - Bölüm 86: Takviye


 

Çevirmen: Mavimsigrii

Düzenleyen: Cqnn

 

“Seni mi gönderelim?” 

Geniş salonda oturanlar Lin Dong’un sözlerini duyunca şaşkına döndüler. Yüzünde sert bir ifadeyle Lin Ken ve diğerlerine bakan Lin Xiao sonunda konuşmaya karar verdi:  

“Burada bahsettiğimiz kişi Xie ailesinden Xie Qian. Pişmiş kelle gibi sırıtan o yaratık Göksel Yuan Gücü Kullanıcısı bilesin. Lei Pi ve diğerlerine hiç benzemez!” 

“Kim gidecek ki o zaman?” Lin Dong sakin bir tavırla sordu. 

Sözlerini duyan Lin Xiao ve diğerleri sessizliğe düştüler, söyleyecek kelime bulamıyorlardı.  

“Burada oturup annem ve diğerlerinin Xie ailesi tarafından kaçırılmalarını mı bekleyelim yani?” 

“Kaybedeceğimizi bilsek bile birini liderlik etmek üzere görevlendirmelisiniz. Hayatımı ortaya koyup onları geri getireceğim.”  

Genelde sessiz kalmayı tercih eden Lin Mang’ın sesi duyuldu birden bire. Gözleri parlıyordu, Lei ve Xie aileleri, Lin ailesini yok etmeyi planladıkları için acı son gelene kadar tek yapabilecekleri onlara karşı koymaktı. 

Lin Ken ve Lin Xiao derin birer nefes aldılar. Lin Mang liderlik ederse büyük ihtimalle diğerlerini kurtarabilirdi. Ama dönme ihtimali imkansıza yakındı. 

Koca salon yeniden sessizliğe düştü, Lin Xiao ve Lin Ken sakinliklerini korumaya uğraşıyordu. Lin ailesi çok büyük bir tehlike içindeydi. Yanlış atılan bir adım yok olmalarına sebep olabilirdi. 

“Baba, Lei Xing’i öldürüp Lei Pi’yi yaraladım ben. Bunun anlamı şu, ben hepinizden daha güçlüyüm!” Lin Dong, Lin Xiao üçlüsüne bakarak konuştu. 

Sözleri can yakıcı olsa da Lin Xiao ve diğerlerinin buna karşı çıkması mümkün değildi. Sonuçta Lin Dong’un sahip olduğu güç kendilerininkinden kesinlikle daha fazlaydı. 

“Seçkinlerden oluşan bir gurubu emrine vereceğim!” 

Salonun ortasında dikilen zayıf gence bakan Lin Xiao tereddüt etmekten vazgeçip yüksek sesle konuşmaya başladı.  

Lin Ken ve Lin Mang kendi aralarında bir süre fısıldaştılar, ikisinin de kaşları çatıktı. Sonunda onaylamaya karar verdiler. 

Lin Xiao sözünün eri bir adamdı, kararını verir vermez muhafızları çağırdı. Lin ailesinden yetenekli 20 kişi hemen toplandı ve verilecek talimatları beklemeye başladılar. 

“Swish!” 

Gurubuna bakan Lin Dong başını salladı ve ıslık çaldı. Malikaneden gelen bir kaplan kükremesi duyuldu ve bir ateş topunu andıran kırmızı gölge Lin Dong’un önünde belirdi. Bu Alev Topu’ndan başkası değildi.  

“Beni takip edin!” 

Lin Dong kaplanın sırtına atladı. Gözlerinde soğuk bir bakış vardı, daha fazla vakit kaybetmeden başını hafifçe eğip guruba takip etmelerini işaret etti. Hızlıca malikaneyi terk ettiler. 

“Lin Dong, dikkat et kendine!” 

Cılız olsa da huzur verici görünen çocuğun gölgesine bakan Lin Xia gözlerindeki yaşları sildi. 

“Meraklanma, hepsini sapa sağlam geri getireceğim!” 

Kaplanın sırtında oturan genç adam başını arkasına çevirmeden cevaplamıştı. Yalnızca el sallamıştı, sarı kumları birbirine katarak malikaneden uzaklaştı. Onu takip eden seçkin üyeler acımasız bir görüntü sergiliyordu. 

Uzaklaşmakta olan insanlara bakan Lin Xiao ve diğerleri sessizce yumruklarını sıktılar. 

… 

-Çelik Koru Malikanesinden birkaç mil uzaklıkta bulunan bir dağ- 

Çok sayıda insan toplanmış, gergin adımlarla uzun bir yolu izlemekteydi. Gurubun içinde silahlı muhafızlar da mevcuttu. Gözleri dikkatle etrafı tarıyordu. 

“Ji!” 

Hızla yolculuk ederlerken grili bir figür orman içinden çıka geldi ve silahlı muhafızlardan birinin önüne atladı. Adam etrafına bakınca yüzü soluverdi. 

“Sorun ne?” 

Bu manzarayı gören hoş görünümlü bir kadın gurubun arasından başını kaldırdı ve şaşkınlıkla sordu. Bu kadın Lin Dong’un annesi Liu Yan’dı. 

“Arkada kalan insanların hepsi öldü” Luo Ling isimli genç bir adam zorlukla nefes verdi. Kan içinde kalmış süvari kılıcını beline asmakla meşguldü. 

“Xie ailesi peşimizde, merhamet göstermeden her birimizi öldürecekler. Onlardan çok daha yavaş ilerliyoruz. Birkaç muhafızla birlikte onları oyalamak için geride kalacağım. Madam, lütfen acele edin ve Çelik Koru Malikanesine bir an önce ulaşın. Oraya gidince güvenilir ellerde olacaksınız.” 

Liu Yan ipekten elbiseler giymiş kadına baktı, birbirlerini anladıklarını gösterir şekilde sessizce başlarını salladılar. Giysilerinin arasına gizledikleri hançerleri çıkardılar, bu onların son şansıydı. Xie ailesi tarafından kaçırılacak olurlarsa, Xie ailesinin onlara bir çöp torbası gibi muamele etmelerine kesinlikle izin vermeyeceklerdi.  

“Herkes hazırlansın. Madamı takip edin!” Luo Ling kararlı bir adamdı, beline astığı kılıcı yerinden çekerken yüksek sesle talimatlar verdi. 

Sözlerini duyan gurup üyelerinin yüzlerinde dehşete düşmüş birer ifade belirdi, dişlerini sıkıyorlardı. 

“swoosh swoosh!” 

Muhafızlar geride kalıp Xie ailesine engel olmaya hazırlanıyorlardı ki, ormanın içinden ok yağmaya başladı. Atılan oklar birkaç adamı yaralamıştı bile, taze kan vücutlarından akıp gidiyordu. 

“Dikkat edin! Diğerlerini korumak üzere düzen alın!” 

Bu sahneye tanık olan Luo Ling’in yüz ifadesi değişmeye başladı, hızla talimat verdi.  

“Haha ben Xie Qian bizzat liderlik etmekteyim lan! Sizin gibi küçük böcekleri bile ezemeyeceksem bunun dalga geçilmekten ne farkı kalır?” Luo Ling talimat verirken ormanı yarıp geçen bir gürleme duyuldu. Ormanların arasından çıkagelen figür pürüzsüz bir iniş yaptı. Yüzünde bir sırıtış vardı, Luo Lin ve diğerlerine şöyle bir süzdü. Bu adam gerçekten de Xie ailesini yönetmekte olan Xie Qian’dı. 

 

//Cqnn Notu: Bölüm çevirildiğinde uyuyordum güzel çevirmen editlemiş sağ olsun bende okuyup size yolluyorum   

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44312 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr