Çevirmen: Mavimsigrii

Düzenleyen: Cqnn

Lin Dong kırık Yuan parçalarıyla oluşmuş kara kılıca dikkatle baktı ve odanın içinde bir oraya bir buraya hareket etmeye başladı. Kılıcı kontrol etme şekli çirkin sayılabilirdi ama bu kılıcın üstüne atlamış odasında gezinen gencin yüzündeki mutluluk ifadesini silmeye elbette ki yetmedi. Peri masallarından çıkıp gelmiş gibi görünen bu şeyi oluşturabileceğini hiç mi hiç düşünmemişti. 

Lin Dong Parçalanmış Yuan Kırıntılarının üzerinde odasının içinde uçarken aklına bir fikir geliverdi. 9 kara gölge yeniden parçalanıp kolunun içindeki yerini aldı. Lin Dong ise hünerli bir şekilde yere indi. 

“Hiç de fena değil, ama Zihinsel Enerjimi tüketiyor…” 

Lin Dong ellerini ovuşturdu, şaşkın olduğu kadar pişman da olmuştu. Zihinsel Enerjisi biraz daha güçlü olsaydı eğer, efsanevi kahramanlar gibi gökyüzünde uçabilirdi işte. Ama şimdiki Zihinsel Enerjisi yalnızca birkaç dakika havada kalmasına yetiyordu. 

Parçalanmış Yuan kırıntılarını geri çağıran Lin Dong, Ni Wan Sarayındaki Kader Mührünü incelemeye koyuldu. Zihnindeki Kader Mührü şuanda donuk ve bulanık gözüküyordu. Lin Dong’un mührü canlı tutabilmesi için uzun süre çalışması gerekiyordu. 

“Bir Mühür…” 

Nİ Wan sarayındaki Kader Sembolüne bakan Lin Dong kendine engel olamayıp gülümsedi. Bu günden itibaren gerçek bir mühür ustası sayılabilirdi. Silahların üzerlerine kazınan mühürler çok fazla ilgisini çekemese de Zihinsel Enerjisini geliştirmeyi çok istiyordu. Yaşlı ustanın da söylediği gibi Zihinsel Enerjinin sahip olduğu güç Yuan Gücü kullanıcılarından hiç de zayıf değildi. İleri seviyelere ulaştığında dağları taşları yerinden oynatıp denizleri bölmek yalnızca aklından geçen bir düşünceye bakacaktı. 

Ama Zihinsel Enerjisinin bulunduğu yer Yuan Gücü’nün bulunduğu Dan Tian’a kıyasla çok daha boş gözüküyordu. Yeteneği olmayan kişilerin ilerleme kaydetmesi oldukça zordu. 

Yatkınlık Zihinsel Enerjiyi geliştirmek için sahip olunası gereken çok önemli bir özellikti. Yan şehrindeki ustanın kendisiyle neden yakından ilgilendiğini çok iyi anlıyordu artık. 

Nehirleri tersine akıtan ve denizi köpürten türden bir Göksel Yuan gücüne ulaşmak Lin Dong’un derinden arzuladığı bir şeydi. Kader Mührünün başarıyla oluşması sonunda Zihinsel Enerjisini daha iyi kontrol edebiliyordu artık. Lei Pi tarafından bir kez daha tuzağa düşürülürse onun kaçmasına asla müsaade etmeyecekti. 

Lin Dong oldukça tatmin olmuş hissediyordu. Lei Pi’nin sergilediği davranışlar Lin ailesine saldırma planlarının yalnızca başlangıcıydı. Qingyang Kasabasında onlarca yıllık tecrübeye sahip olan bu gurup karşısında Lin ailesinin her şeyini ortaya koymalıydı. Dikkatli davranmazlarsa sonları kan revan içinde bitebilirdi. 

Lin ailesi kayıp vermeye başladığı anda Lei ailesi onları yok etmek için elinden geleni yapardı. Lin Dong bu manzarayla kesinlikle karşılaşmak istemiyordu.  

Bu yüzden Lei ailesi saldırmadan önce ne kadar güçlenebilirse kârdı. Böylece daha güvende olurlardı. 

“Lei ailesi...” 

Lin Dong’un gözleri kısıldı, bakışlarındaki soğukluk rahatça okunabiliyordu. Lin Dong’a, öldürme niyetiyle saldırmalarından sonra Lin Dong onlara düşman gözüyle bakmaya başlamıştı. Eline bir fırsat geçerse Lei ailesinin davranışlarını tek tek ödetecekti.  

… 

İlerleyen günlerde Qingyang Kasabasının genelde sessiz olan ortamı gerilmeye başlamıştı. Lei ve Xie aileleri giderek daha sık görüşmeye başlamışlardı. Bilgi sahibi olan birkaç gurup ortada ters giden bir şeylerin olduğunun farkındaydı.  

Lin ailesi de normal olmayan şeyleri sezmişti doğal olarak. Lin Zhentian seviye atlama döneminde çok önemli bir döneme girdiği için kimse onu rahatsız etmeye cesaret edemiyordu. Lin Zhentian’ın Yuan Dan seviyesine ulaşması halinde Lei ve Xie ailelerinden korkmalarına gerek kalmayacaklarını biliyordu, Lin ailesinin kazanma şansı artardı.  

Lin ailesinin temelleri Lei ve Xie ailelerinden zayıf değildi çünkü Yang Yuan madenine sahiptiler ama iki aile birlik olursa dezavantajlı duruma düşerlerdi. 

Bu yüzden sabredip Lin Zhentian’ın inzivadan çıkmasını beklemeliydiler. 

… 

Qingyang Kasabasının değişen atmosferinden etkilenen Çelik Koru Malikanesi çok dikkatli davranıyordu. Korumalar arttırılmıştı, gece nöbetlerinde devriye gezenler vardı. 

Gergin ortamın etkisinde iki hafta daha geçti.  

Serin ve karanlık bir toprak parçasının üzerinde duran Lin Dong göklerden inen bir tavşana benziyordu, yumruklarını savurdukça yerdeki kuru yapraklar etrafa savruluyordu.  

“Bam!” 

Lin Dong genişçe bir ağacın gövdesine bir yumruk indirdi. Vücudundaki Yuan Gücü ağacı titretip ortadan ikiye yardı.  

“Lin Dong-ge, babam ve diğerleri seni acilen toplantı odasına bekliyor!” 

Lin Dong yumruklarını geri çekmişti ki ince bir figürün yaklaşmakta olduğunu gördü. Lin ailesinin mekanını inleten ses duyuldu. 

“ne?” 

Lin Dong bunu duyunca bir anlığına donup kaldı. Sonra aniden başını salladı, Lin ailesinin ne kadar gergin olduğunu ve yapılacak bi sürü şey olduğunu gayet iyi biliyordu. 

“gidelim hadi” 

Lin Dong karşısında dikilen Qing Tan’a eliyle işaret etti ve hiç tereddüt etmeden topantı odasının bulunduğu yöne doğru koşmaya başladı. Qing Tan bu duruma biraz darılmıştı doğrusu, aceleyle peşinden gitti. 

-Toplantı Odası- 

Lin Dong içeri girince yalnızca Lin Xiao ve yetişkinlerin değil Lin Hong gibi gençlerin de orada bulunduğunu gördü. Yüzlerinden düşen bin parçaydı. Lin Dong bunu görünce nabzı hızlanmıştı. 

“Sorun ne?” Lin Dong adımlarını hızlandırdı ve içeri girip sordu. 

Lin Dong’un geldiğini gören Lin Xiao ve Lin Ken dahil herkes rahat bir nefes aldı. Farkında olmadan Lin Dong’a ailenin direğiymiş gibi davranıyorlardı.  

“Şu zaman içinde Lin ailesi üyelerini gizlice Çelik Koru Malikanesine taşıdık.” 

Lin Dong başını salladı. Lei ailesi Lin Dong’u yalnız yakaladıysa kim bilir daha neler yaparlardı. Aile üyeleri Lei ailesi tarafından kaçırılırsa Lin ailesi oldukça zor duruma düşerdi. Lei ailesi bu insanları tehdit edip onları kullanabilirdi. 

“Lei ve Xİe ailelerinin niyetimizi anlamalarından endişelendiğimiz için yavaş hareket ettik bu yüzden çok etkili çalışamadık. Ama Lei ve Xie aileleri duruma uyanmış. Edindiğimiz bilgiye göre Lei ailesi Çelik Koru Malikanesine gelmekte olan son guruba saldırı düzenlemeyi planlıyor!” Lin Xiao’nun yüzünde kasvetli bir ifade vardı. 

Lin Dong kaşlarını çattı. Yanaklarından yaşlar süzülen Lin Xia’ya ve yüzündeki kasvetli havanın esiri olmuş Lin Xiao’ya baktı. Huzursuz olmuştu. “Lin ailesinin son gurubunda kimler var?” 

“Çoğu kadından oluşuyor. Baldızım ve annen de onların arasında” Lin Xiao titriyordu. Ses tonundaki hüzün korkutucuydu. 

“Annem mi?” Lin Dong’un benzi atmaya başlamıştı. Yumrukların sıkmaya başladı, yüzüne ciddi bir ifade hakimdi. 

“Lei ailesinin lideri şu sıralar Xie Qian. Hiddetli Bıçak Dojosuna haber salacaktık ama Lei ailesi onları yakından takip ediyor. Bu sebeple haber gönderemeyiz” Lin Ken’in yüzündeki ifade hiç de hoş değildi. 

“Şu Xie Qing Göksel Yuan Gücünün son aşamasında. Onu durdurmak için Lin Xiao ile birlik olmam gerek. Ama ikimiz birden gidersek Çelik Koru Malikanesini savunmasını zayıflatmış oluruz. Büyükbaba şu anda çok önemli bir dönem geçiriyor bu yüzden onu rahatsız edemeyiz!” 

Lin Ken’in kelimeleri dudaklarından dökülürken tüm salon sessizliğe gömülmüştü. O insanları kurtarmak için yeterli adama sahip olmadıklarını söylüyordu… 

Lin Xia’nın dolu dolu olmuş gözlerinden yuvarlanan bir damla yaş daha yanaklarından süzülüverdi, dudaklarını ısırmış Lin Ken’e bakıyordu. 

Lin Ken ise yumruklarını sıkmış gözlerini sımsıkı yummuştu. Yüzünde acı ve hüzünden başka bir şey yoktu. Lei ve Xie aileleri çoktan plan yapmış Lin ailesine saldırmaya hazırlanmışlardı. Tek umutları Lin Zhentian’ın Yuan Dan seviyesine ulaşmasıydı. Yoksa gelmekte olan aile üyelerini kurtarmayı başarsalar bile aynı duruma düşmeleri çok uzun sürmezdi. 

“Baba, siz ikiniz Çelik Koru Malikanesini koruyun. Annemi kurtarmaya ben gideceğim!” 

Bir genç adamın sert ve ölümcül ses tonu salonda yankılanarak sessizliği bozdu. 

//EN: Heyt be heykelini yapsak billurlarına beton yetmez Dong reyiz.