Çevirmen: Mavimsigrii

Düzenleyen: Cqnn

“Ailenin yüz karasısın, seni işe yaramaz piç!” 

Lei ailesinin malikanesinde öfkeli bir haykırış yankılandı. Bu kükremeyi duyan Lei ailesi üyeleri titriyordu. Çıt çıkarmaya cesaret edemiyorlardı. 

“Pa!” 

Lei Bo, Lei malikanesinin bahçesinde cansız yatan bedene bakıyordu, yüzünde düşmanca bir bakış vardı. Durmadan titriyordu, şiddetli bir tokadı Lei Pi’nin yanağına indirdi. Lei Pi, Lei Bao’nun önünde eğilmiş bekliyordu. Lei Pi’nin bedeni sert tokadın etkisiyle savrulup duvara çarptı. Zaten yaralı olduğu için bir ağız dolusu kan kustu.  

Bu olaya tanık olan Lei ailesi üyelerinin kanı donmuştu, sessizliklerini sürdürdüler. Nefes alırken bile sessiz olmaya özen gösteriyorlardı. Lei Bao’nun öfkeden kendini kaybettiğini biliyorlardı.  

“İki Göksel Yuan kullanıcısına ek olarak 10 yetenekli Lei ailesi üyesi. Ama yine de 16 yaşındaki bir çocuğu gebertmeyi beceremediniz ha? Kaç kişi gittiniz lan bi sen mi dönebildin? Buraya gelip kıçtan farksız suratını bana göstermeye nasıl cesaret ediyorsun lan sen?!” Lei Bao manyakça bağırıyordu, yüzünde düşmanlığın 50 tonu rahatça görülmekteydi. 

Lei Bao’ya bakan Lei Pi’nin tek yapabildiği başını eğmek oldu. Lei Pi de yüz karası olduğunun farkındaydı. Sonuçta onca adama liderlik etmişti ama dönen sadece kendisi olmuştu. Ayrıca kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırmış, tıpkı bir köpek gibi kaçmıştı. Lei ailesinde önemli bir yere sahip olmasa Lei Bao onu çoktan öldürmüştü. 

Lei Bao’nun kızgın bir boğadan farkı yoktu. Yüzü bembeyaz kesilmişti, odanın içinde volta atıyordu. Göksel Yuan kullanıcısını kaybetmek olağanüstü derecede üzücüydü. Bunu hatırlayınca yine gözü dönmeye başladı. 

Odadaki herkes ölüm sessizliğine gömülmüştü. Lei Bao’nun adımları nihayet yavaşladı. Ailenin başındaki kişi olduğundan kendini kontrol etmek durumundaydı. 

Sandalyesine oturdu ve katı bir sesle sordu: “Lin ailesi tarafından pusuya mı düşürüldünüz?” 

Lei Pi’nin yüzünde acıdan başka bir şey yoktu, başını iki ana salladı ve cevapladı: “Lin Xiao ve diğerleri gelmeden önce verdik kayıplarımızı. Lei Xing dahil ailemizin tüm üyeleri Lin Dong’un elinde can verdi.” 

Ortamın gergin olduğu belliydi ama bu kelimeleri duyunca Lei ailesi üyeleri şaşkınlıkla doldu. Bu kadar çok insan 16-17 yaşlarındaki bir gencin elinde nasıl can verebilirdi ki? 

“Açıklamanı yap” Lei Bao’nun elleri titriyordu, başını kaldırdı ve güçlükle bir nefes çekti. Konuşurken sesi de titriyordu. 

“Lin Dong’un sahip olduğu güç Göksel Yuan Gücünün ortanca seviyesine eşit. Birebir kavgaya tutuşsak da korkarım onu yenemezdim. Dahası gizli silahları kullanmada epey ustalaşmış. Bir saniyelik dikkatsizliğin sonucu Lei Xing’in ölümüyle sonuçlandı” Lei Pi kısık sesle konuşuyordu, koluna sakladığı Yuan Parçasını çıkardı ve Lei Bao’ya uzattı. 

Lei Bao yüzünde karanlık ifadelerin en kötüsüyle ileri uzandı ve siyah parçayı alıp keskin kenarlarına parmaklarıyla dokunmaya başladı. Siyah parçanın üzerinde keskin dişler vardı, bu da silahın ölümcüllüğünü arttırıyordu. 

"Ne olursa olsun çok dikkatsizce davrandınız. Lin ailesinin piçi Göksel Yuan Gücünün ortanca seviyesinde olsa bile ikiniz bir olunca onu gebertmeniz çok kolay olmalıydı.” Lei Bao’nun sesi buz gibiydi. 

“Git dinlen önce. Bu meseleyi şimdilik rafa kaldıralım. Lin ailesinin icabına baktıktan sonra cezanı çekeceksin” 

“Tamam” 

Lei Pi red etmeye çalışmadı, saygıyla kabullendi.  

“Lei ailesinin tüm adamlarını toplayın, Xie ailesine de haber salın. İki ay içinde Lin ailesini tamamen yok etmiş olacağım!” 

Lei Bao’nun parmakları elindeki Yuan parçasında gezinirken yüzünde kindar bir ifade vardı. Hiddetle şarapnel parçasını fırlattı ve siyah parça sütunlardan birine geçti. 

… 

-Çelik Koru Malikanesi- 

“Ne? Lei ailesi Lin Dong’a mı saldırdı?” 

Lin Zhentian Lin Xiao’nun raporunu duyunca gülümseyen yüzü soluverdi.  

“Haha baba, endişelenme sakın. Lei Pi ve Lei Xing tamamen başarısız oldular hatta Lei Xing, Lin Dong’un ellerinde can verdi. Lei Pi de ağır yaralandı ve kaçmak zorunda kaldı. Yaşlı adam Lei Bao o kadar kızacak ki kan kusacak bence” Lin Xiao konuşurken gülümsüyordu. 

Lin Xiao’nun sözleri tüm salonu sessizliğe gömdü. Lin Zhentian ve diğerlerinin yüzünde şaşkın bakışlar vardı. 

“Bu velet cidden de mükemmelin yan anlamı be!” 

Uzun süren bir şaşkınlıktan sonra kendine gelen kalabalığın yüzündeki korku yerini neşe ve coşkuya bıraktı.  

“Baba, Lei ailesi Lin ailemize savaş açmak istiyor gibi görünüyor. Ne yapmalıyız?” Lin Mang sorusunu sorarken gözlerinde soğuk bir ışık vardı. 

“Doğru” Lin Zhentian onayladı. Bir gülümseme takındı ve devam etti: “Lei Bao’yu tanıyorsam bu kadar büyük bir kayıp karşısında sessiz kalacak adam değildir o. Lin ailesindeki herkese haber sal da ekstra dikkatli olsunlar, gözlerini de Lei ailesinden ayırmasınlar” 

“Baba, Yuan Dan seviyesine ne zaman ulaşacaksın?” Lin Xiao sordu. Yuan Dan seviyesi hayat değiştiren bir gelişimdi. Lin Zhentian başarıyla seviye atlarsa Lei ailesi onlara sataşmaya cesaret edemezdi bir daha. 

“Vakit neredeyse geldi. Bir ya da iki ay içinde kesinlikle seviye atlamış olacağım!” Lin Zhentian konuşurken adeta gözleri parlıyordu. 

“Zamanı geldiğinde, Lei ailesinin bu denli küstahça davranıp davranamayacağını çok merak ediyorum!” 

… 

Lei ailesi tarafından tuzağa düşürülen Lin Dong Çelik koru Malikanesine dönmeye karar verdi. Lin ailesinin en iyi korunan yeriydi şuanda orası. Bu yüzden en güvenli yerdi. 

Lin Dong yatağında oturdu. 9 adet Parçalanmış Yuan Kırıntısı önünde belirdi. Şarapnel parçaları Lin Dong’un bedeni etrafında dönüyorlardı, bir balık sürüsünü andırıyordu bu görüntü. Gizemli hareketleri oldukça çevikti. 

Günün yoğun geçen savaşında Lin Dong Zihinsel Enerjinin gücünü keşfetmişti. Dahası Zihinsel Enerjisinin yardımıyla Parçalanmış Yuan Gücü Kırıntıları da ölümcül birer silaha dönüşmüşlerdi. Ne tarafa doğru yöneldiklerini tahmin etmek imkansızdı. Lei Pi gibi güçlü kuvvetli bir adam bile ağır yaralanmıştı. Hatta Lei Xing bu sebeple hayata gözlerini yummuştu. 

Lin Dong gözlerini kapadı ve Ni Wan Sarayındaki Zihinsel Enerjisine yöneldi. Zihinsel Enerjisi üzerindeki kontrolünün hala yeterli olduğunu düşünmüyordu. Zihinsel Enerjinin gerçek gücünü kullanmayı becerebilseydi Lei Pi kesinlikle kaçamazdı. 

“Zihinsel Enerjinin gücünü hafife almışım…” Lin Dong sessizce iç çekti. Yan Şehrindeki Ruo Ustanın mühür ustalarının tek silahının mühür kazımak olmadığını söylediğinde ne kadar da haklı olduğunu anladı. Sahip oldukları güç dağları yerinden oynatıp ikiye bölebilirdi.  

//EN: Ahh ahh mal bu çocuk ya. 

 Ama Lin Dong hala bunları yapabilecek güçte değildi. 

Lin Dong bunları düşünürken çaresizce başını salladı. Sonra aniden bir şey geldi aklına. Qian Kun çantasının içinden otlarla kaplanmış Yaşlı Ağaç Parçasını çıkardı. 

Bu Yaşlı Ağaç Parçasını bu gün pazardayken satın almıştı. Üzerine kazınmış olan semboller mühür ustalarını yakından ilgilendiriyordu… 

Lin Dong sahip olmadığı şey Mühür Ustalarının eşyalarıydı işte. Zihinsel Enerjisini tam anlamıyla kullanmaya başladığında neler yapabileceğini görmek için can atıyordu Lin Dong.