Çeviren: Mavimsigri

Düzenleyen: Ichigollum

Atın sırtında oturan Lin Dong Lin ailesinin mekanı ufukta görülünce rahat bir nefes aldı. Qingyang Kasabası ile Yan Şehri arasındaki yolda çok fazla haydut olmazdı ama yankesiciler olmadık yerden çıkıveriyorlardı. Tüccarların soyulduğuna dair haberler çok yaygındı. En güçlü kişileri de yanlarına aldıklarından bu defa belaya yol açan pek kimse çıkmamıştı.

Hasılatın bolluğunu görenler neşelenip alkış tutturmaya başladı. Lin Dong atın sırtından yere atlarken kendisine doğru koşmakta olan kırmızı figüre gülümsüyordu.

Ona doğru koşan Alev Topundan başkası değildi tabii ki. Başını Lin Dong’a sürtüp kedi gibi mırıldanmaya başladı.

Lin Dong Alev Topu’nu okşarken gülümsüyordu. Sonra başını kaldırdı ve kendisine doğru yürümekte olan Qing Tan’la buluştu gözleri. Kristalden yapılma bir bilezik çıkardı ve kıza uzattı: “Bu senin için”

“Teşekkür ederim Lin Dong-ge” beklenmedik hediye karşısında neşelenen genç kız koşarak bileziği aldı ve kardeşine teşekkür etti.

“Haha hava kararıyor. Hadi geri dönelim de biraz dinlenelim yahu…” kenarda duran Lin Zhentian el işaretiyle kalabalığı dağıttı.

Lin Dong eve dönerken kıkırdıyordu. Eve dönüş yolunda yanında yürüyen genç kıza Yan Şehrinde garip ve ilginç bulduğu yönleri anlattı durdu. Genç kız heycanla dinlemekteydi.

…

Soluk ışık düzenli ve göze hoş gelen odayı aydınlatmaktaydı. Lin Dong gözlerini sımsıkı kapatmış yatağında oturuyordu. ‘Qingyun Sanatları’nı çalışıyordu, Cennet ile Dünya arasında bulunan Yuan Enerjisi daha önce açılmamış iç damar yollarına doluyor, açlığını tatmin etmeye çalışıyordu.

Sessizlik içindeki eğitim yaklaşık bir saat kadar devam ettikten sonra Lin Dong nihayet gözlerini açtı. Qian Kun Çantasının içinden cam bir şişe çıkardı. Şişenin içinde 5 adet açık kırmızı renkli hap vardı. Bunlar Yang Yuan haplarıydı.

Lin ailesi 300 adet Yang Yuan taşı satmayı başarıp 32 Yang Yuan taşıı elde etmişti. Lin Zhentian’ın emirleri doğrultusunda bu haplardan 5 tanesi Lin Dong’a verilmişti. Sonuçta maden yatağını keşfeden Lin Dong’tu, bu duruma kimse itiraz etmedi.

Geriye kalan Yang Yuan hapları da Lin Zhentin, Lin Ken, Lin Mang ve Lin Xİao arasında pay edilmişti. Dördü de Göksel Yuan Gücü kullanıcısı olduğundan bu tür hapların üzerlerinde etkisi büyüktü. Bu hapları düzenli kullanırlarsa eğitim hızları gözle görülür biçimde hızlanırdı.

Durum böyle olmasına rağmen haplardan birkaçı Lin ailesinin gençlerine dağıtılmıştı. Örneğin Lin Xia ve Lin Hong birer adet hap almışlardı. Lin ailesi maden sayesinde gün geçtikçe güçleniyordu. Önceden genç nesle yalnızca bir hap verebilmeyi bile hayal etmesi güçtü.

“Bu hapların kalitesi Taş Tılsımın oluşturduklarının yanında bir hiç kalır…”

Lin Dong, Yang Yuan hapını incelerken kaşlarını çatmıştı. Taş Tılsım tarafından oluşturulmuş son Yang Yuan hapını çıkardı. İkisini de avucuna koyup hapları karşılaştırdı, görünüşlerindeki farklılık ve parlaklık barizdi.

“Yang Yuan Taşlarını yoğunlaştırıp Yang Yuan haplarına dönüştürmek için Dan Yuan seviyesine ulaşmak gerektiğini söylüyorlar. Ama güçlü olan bazı guruplar Mühür Dizilerini kullanarak düşük kalitede Yang Yuan hapı üretebiliyorlar. Bu haplar bu şekilde üretilmiş olmalı…” Lin Dong, Yang Yuan haplarıyla avcunda yuvarlarken kendi kendine mırıldanıyordu.

Mühür Dizilerini düşünen Lin Dong’un aklında bir fikir belirdi. Griler giyinmiş yaşlı adamın ona verdiği elkitaplarını Qian Kun Çantasına koyduğunu hatırladı.

“Ruhani İlerleyiş Bölümü”

El kitabının ismi derinden etkileyiciydi. Lin Dong sayfaları çevirince bu bölümün Zihinsel Enerjiyi geliştirmek üzere yazıldığını anladı. Kitapta yalnızca 3 bölüm yer alıyordu. Bu kısacık el kitabı çok değerliydi, yaşlı adamın ilk buluşmalarında böylesine değerli bir nesneyi kolayca ona verebileceğini düşünmemişti.

Basitçe açıklamak gerekirse Mühür Ustaları Yuan Gücünü yoğunlaştırmak için farklı yöntemler kullanan insanlardı. Bu yöntemler kuvvetli bir Zihinsel Enerji gerektiriyordu.

Yani “Ruhani İlerleyiş Bölümü” Zihinsel Enerjiyi kuvvetlendirmek için yazılmış bir bölümdü.

Lin Dong ilgiyle bölümün sayfalarını çevirmeye başladı. Uzun bir süre sonra anlayışla başını salladı. Elkitabındaki yönergeler açık ve netti, Lin Dong kitabı mükemmel biçimde anlayabiliyordu. Bu sanatları çalışmak için yaratılmıştı sanki.

Bu keşif Lin Dong’u sersemlemiş bir halde bıraktı. Belki de bu ona herhangi bir nesnenin kazandırdığı özellik değildi, belki de doğuştan gelen bir yetenekti.

Bu onun şimdiye kadar keşfedilmemiş kalan bir parçasıydı.

Lin Dong “Ruhani İlerleyiş Bölümü”nü Qian Kun çantasına koydu. Ufak bir tereddüt etse de gözlerini kapattı ve 5 duyusunu da kullanarak göklere odaklandı.

“Ruh Yang ve Ying olarak ikiye ayrılır, Ruhani İlerleyiş yaşamın doğuşuyla başlar…”

Lin Dong gizemli tılsımı tekrar etmeye devam ederken düşünceleri de yoğunlaşmaya başladı. Bir heykel gibi dikiliyordu, yarım saat geçtikten sonra Zihinsel Enerjisi yavaş yavaş genişlemeye başladı. O kadar genişledi ki zihnini aştı ve yayılmaya devam etti.

Zihinsel Enerji yavaşça genişlerken, Lin Dong’un gözleri sımsıkı olsa da odanın içini net bir şekilde ‘görebiliyordu’. Görüşü netleşmeye başladı, havada süzülen Zihinsel Enerji sayesinde malikanede olup bitenler aklında net bir şekilde canlanıyordu.

Bu mucizevi sahne Lin Dong için yeni ve heyecan vericiydi. Yuan Enerjisiyle karşılaştırınca Zihinsel Enerji var olduğu kesinleşmiş olsa bile sezmesi güç türdendi.

Lin Zhentian malikanenin içindeki odalardan birinde koltuğunda oturmuştu, Yuan Enerjisi bedeni sarmış parlıyordu. Ama sakinliği uzun sürmedi. Birden bire gözlerini açtı ve şeytani bir bakışla haykırdı: “Kim olduğunu bilmiyorum ama Lin ailemi ne cüretle gözetlersin?!”

Lin Zhentian haykırınca kalın bir Yuan Enerjisi vücudundan fışkırmaya başladı ve şiddetle havadaki bir şeylerle çarpıştı.

“Bam!”

Şekli şemali olmayan bu çarpışmadan sonra bir yankı duyuldu ve etraf yeniden bir avuç hiçliğe gömüldü. Lin Zhentian’ın yüzündeki ifade çok ciddiydi. Az önce sezdiği enerji Mühür Ustalarından birine ait olan Zihinsel Enerjiydi. Ama… Lin ailesi ne zaman bir Mühür Ustasıyla çıkmaza düşmüştü ki? Lei ailesi tarafından gönderilmiş olabilir miydi?

Lin Zhentian’ın yüz ifadesi karanlıklaşırken odasında oturan Lin Dong’un gözleri aniden açıldı. Yüzü bembeyaz ve soluk gözükse de gözlerine mutluluk ve heyecanın romantik dansı yansımıştı.  

 Normalde dün gelmesi gereken bir bölümdü ancak yaşanan sıkıntılardan ötürü bölümü bir türlü atamadık. Anlayışınız için teşekkürler :)