Bölüm 55: Ölümüne Çarpışma

avatar
4892 7

Wu Dong Qian Kun - Bölüm 55: Ölümüne Çarpışma


 

Çeviren: Mavimsigrii

Düzenleyen: Ichigollum

 

Dai En ve ortağı gözlerinde öldürücü bakışlarla Lin Dong’a yaklaşmayı sürdürdüler.

“Bam!”

Attıkları her adım onları hedeflerine daha da yaklaştırıyordu. Avuçlarında vahşi bir Yuan Gücü birikmişti, aynı anda ileri atıldılar. Kayaları parçalara ayırabilecek güçte yumruklarını sağ ve sol taraftan aynı anda Lin Dong’un kafasına indirdiler.

İkili hamle yaparken mükemmel bir uyum içinde hareket ediyorlardı. Aynı anda iki taraftan saldırdıkları için hamleleriyle başa çıkması oldukça zordu.

Lin Dong kendisine saldırmakta olan figürlere odaklandı, kalbi deli gibi çarpmaktaydı. Sol elini yumruk yaparken sağ eliyle tokat atmaya hazırlandı. Delip Geçen Yumruğu ve Sekizli Yok Edici Tokat’ı aynı anda sergiliyordu.

“Güm güm!”

Yumruklar ve tokatlar havada uçuşuyor güm güm sesleri yankılanıyordu. Dai En ve ortağının yüzündeki vahşi ifade git gide solmaya başladı. Rakibin savurduğu yumruk ve tokadın gücü ikiliyi iliklerine kadar sarsmıştı, acı içinde kıvranıyorlardı. Ama ikiliyi asıl şaşırtan şey rakibin sahip olduğu Yuan Gücüydü. Yuan gücünün içinde dondurucu soğuk parçaları vardı, ciltleriyle temas eden yerler bıçak saplanıyor gibi acıyordu.

“Gücünün son damlasına kadar kullan! Merhamete yer yok!”

Dai En ve ortağı Lin Dong’un kendilerinden daha üstün olmasını beklemiyorlardı, Lin Dong’un yaptığı hamleden ne kadar güçlü olduğunu anladılar. Belki de Lin Dong’un bu ölüm kalım savaşını kazanamayacak gibi görünmesinin sebebi genç yaşıydı.

“Rüzgarı İkiye Bölen Pençe!”

“Gücü Saklı Yumuşak Tokat!”

İkilinin kullandığı Dövüş Sanatları anında değişiverdi sergiledikleri teknikler süratle Lin Dong’a isabet ediyordu. Kullandıkları teknikler kalıcı hasar bırakmayı amaçlayan acımasız hamlelerden oluşuyordu.

Böyle insafsız hamlelerle karşılaşan Lin Dong bocalamıştı. Ama şaşkınlığı fazla sürmedi, soğukkanlılığını hemen geri kazandı ve savunma pozisyonuna geçti. Lin Dong bedeninde dolaşan vahşi Yuan Gücüne sonsuz bir güven duyuyordu, Yuan Gücünü Dövüş Sanatlarındaki ustalığıyla harmanlamaya başladı ve hamleleri savunma tekniklerinden sıyrılıp saldırı tekniklerine geçti. Dai En ve ortağının geri çekilmekten başka şansları kalmamıştı.

Lin Dong’un saldırısı bazen keskinleşiyor bazen de vahşiliğe bürünüyordu, kısa süren 10 turdan sonra ikili oldukça zor bir durumun içine düşmüştü.

“Lanet olsun be, bu çocukta şeytan tüyü var!”

Lin Dong’un gittikçe ustalaşan hamleleri karşısında Dai En ve 6. kardeşinin yüzünde acı bir ifade belirmişti. Çarpışma sırasında rakibin giderek güçlendiği fark etmişlerdi, sanki kılıcını bileyip keskinleştiriyordu.

“Defol!”

Kısa bir süre sonra Dai En ve kardeşi git gide kötü bir duruma düştüklerinin farkına vardılar. Aldatıcı bir haykırışla aynı anda geri çekildiler.

İkilinin gerilediğini gören Lin Dong’un gözleri parladı ve hızla iki adım attı. Ellerindeki iki parmağı kıvırıp göğüslerine bitmek bilmeyen darbeler indirdi.

Lin Dong’un saldırısı hızlı ve etkiliydi. Dai En ve kardeşi korku dolu gözlerle Lin Dong’a bakıyorlardı. Göğüslerini korumak için kollarını siper etmişlerdi. Koyu mavi bir Yuan gücü Lin Dong’un parmaklarında birikti ve sertçe göğüslerini koruyan kollarına isabet etti.

“Bam!”

Parmakları kollarına temas edince derinden bir ses duyuldu. Taze kan oluk oluk akarken ardında delikler bırakıyordu.

Lei ailesinin diğer korumalarıyla ilgilenen Qin Ying bu sesi duyar duymaz başını Lin Dong’a çevirdi. Adamların kolları kanla kaplı bir şekilde yerde yattığını görünce dudakları şaşkınlıkla titredi.

“Dünyevi Yuan Gücünün ilk seviyelerinde olan iki kullanıcıyı tek başına böyle kolay yere serebildiyse eminim bu çocuk Dünyevi Yuan Gücünün ortanca seviyesine ulaşmıştır bile…”

Qin Ying iç çekti. Böylesine bir yetenek karşısında kim olsa güçsüz hissederdi.

“Dai En ve kardeşinin üstesinden geldik, siz de hale köşeye sıkışmış sıçanlar gibi saldırmaya devam mı ediyorsunuz?”

Kendi kendine iç çeken Qin Ying aklını topladı ve hala direnmeye çalışan Lei ailesi korumalarıyla konuştu.

Haykırışını duyan korumaların yüz ifadeleri değişti ve adımlarını yavaşlattılar.

“Siktir ya, bu piçler nerden çıktı birden bire? Çelik Koru Malikanemizde böyle tantana çıkabileceklerini düşünüyorlar, gebermek için bu kadar mı can atıyorlar be?” korumalar geri çekilmeye başlamışlardı ki uzaktan gök gürültüsünü andıran bir haykırış yankılandı. Kara bir kule gibi dimdik duran bir figür yaklaştı.

“Lei Shan!”

Kara bir kuleyi andıran figürün Lin Shan olduğunu gören Qin Ying bembeyaz oldu, korumaların yüzleriyse hayalet görmüşe dönmüştü.

“Genç efendi Lin Dong, lütfen hemen geri çekilin. Lei Shan Dünyevi Yuan Gücünün son aşamasında!” Qin Ying çevik bir adımla Lin Dong’un yanında belirdi ve alçak bir sesle uyarısını yaptı.

“Bunun için çok geç!”

Lin Dong cevap olarak başını iki yana salladı. Kara kuleye benzeyen figür iri yapılı olmasına rağmen hareketleri yavaş değildi. Sadece on saniye içinde Lin Dong’un ve diğerlerinin on metre yakınına ulaşmıştı. Sağ bacağında yüklü miktarda Yuan Gücü birikti ve sert bir adımla havaya yükseldi. Küstah ve zalim güç karşısında Qin Ying’in yüzü bembeyaz kesildi.

“Genç Efendi Lin Dong hadi gidelim!”

Qin Ying, Lin Dong’un kolunu çekiştiriyordu ama Lin Dong onu itti.

Qin Ying’i iten Lin Dong, Yuan Gücüyle ateş gibi yanan demirden kuleye benzer adama bakıyordu. Elleriyle seri bir şekilde karmaşık yapılı birkaç mühür çizdi.

“Küçük oroooospu, gel babaya da seni kıymaya çevirsin!!”

Kara kuleye benzer figür tek bir adım bile atmayan Lin Dong’a bakıyordu. Sağ bacağında yoğunlaşan Yuan Gücü miktarı giderek kalınlaşıyordu, yüzünde alaycı bir gülümseme belirdi.

Lin Dong’un yüzü sakindi. Mühürleri çizme hızı giderek artıyordu, Dan Tian’ındaki koyu mavi Yuan Gücü giderek yoğunlaşmaya başladı ve yıldırım hızıyla avucunda birikti.

“Geber!”

Lin Dong’un çizdiği mühürler değişmeyi bıraktığında dimdik duran gölge önünde belirmişti. Lin Dong kafasına acımasız bir tekme yemek üzereydi.

“Bam!”

Tekme Lin Dong’a doğru ilerlerken, Lin Dong’un elinden de koyu mavi bir Yuan Gücü fışkırmaktaydı. Kemik dondurucu soğuk hava dalgası mührün şeklini aldı ve yaklaşmakta olan merhametsiz tekmeye karşı çıktı.

Derinden gelen güçlü bir bam sesi yankılandı ve Lin Dong yarım metre kadar yere gömüldü. Dimdik duran figür de geri savrulmuştu, yalpalayarak birkaç adım attı ve yere yapıştı. Gence bakan gözler şaşkınlık doluydu, rakibin hamlesine karşı gelebileceğini hiç düşünmemişlerdi!

“Sen şu Lin ailesindeki veletsin ha?”

Lin Shan şok olmuştu, hiddetle Lin Dong’a bağırıyordu.

Lin Dong doğru kelimeleri bulmakta zorlanıyordu. Bütün kolu uyuşmuştu. Karşısındaki genç gerçekten de Dünyevi Yun Gücünün son aşamasındaydı.

“Bu velet cidden de sıradan bir genç değil ha”

Lei Shan, Lin Dong’a bakarken yüz ifadesi sinsileşti. Lin Dong’un yeteneği ne kadar büyürse Lei ailesi için oluşturduğu tehdit de o kadar büyüyordu.

Lei Shan ayağa kalktı, aklında ardı ardına yankılanan tek bir kelime vardı; gebert. Sinirli bir boğa gibi Lin Dong’a doğru atıldı, Yuan Gücü yumruklarını sarmıştı. Bu defa Lin Dong’tan kalıcı olarak kurtulmayı planlıyordu.

“Siktir git!”

Yuan Gücünü yoğunlaştıran Lei Shan’a bakarken Lin Dong’un ifadesi karanlıklaşıyordu. Yaklaşmakta olan saldırıyı engellemek üzere hamle yapacaktı ki buz gibi soğuk bir haykırış duyuldu.

Yankılanan ses solmaya başlarken Lin Dong’un önünde bir figür beliriverdi. Basit bir yumrukla Lei Shan’ı sertçe geri püskürttü. Lei Shan vahim bir şekilde yerde sürükleniyordu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44245 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr