Çeviren: Mavimsigrii

Düzenleyen: Puakk

“Güm!”

İki gencin yumrukları çarpışınca ortaya boğuk bir ses yankılandı. ortaya çıkan güç dalgası yerdeki tüm tozların havalanmasına sebep oldu.

Kalabalığın beklediği sonuç gerçekleşmedi. Lei Li’nin Eğitimli Bedenin 9. Seviyesinin gücüyle savurduğu yumruk karşısında Lin Dong bir santim bile kıpırdamadı. Koca bir kaya gibi yerinde duruyordu.

“Dım Dım!” (ayak sesleri)

Çarpışmadan sonra her iki taraf da birkaç adım geri çıktı. Lei Li iki adım gerilerken Li Dong üç adım gerilemişti. Lei Li’nin yumruğu kalabalığın beklentilerini karşılayacak nitelikte değildi.

“Bu güçlü yumruğa karşı gelmeyi başardı…”

Lie Li’ye direnmeyi başaran Lin Dong’a bakakalan kalabalıktaki tüm genç yüzler hayrete düşmüştü. Lei Li Qingyang şehrine efsanevi bir üne sahipti ve yarım seneden az bir süre içinde herkes onun 9. Seviyeyi tamamlayıp Dünyevi Yuan gücüne ulaşacağını düşünüyordu. Bu olunca Lei ailesinin öz güveni gücü tavan yapacaktı.

Qingang Şehrinin gençleri arasında Lei Li kesinlikle bir numara sayılırdı. Ama bugün sözde bir numara olan Lei Li, Lin ailesinin genç bir üyesi tarafından durdurulmuştu. Bu şaşırtıcı gelişme insanların gözlerini yuvalarından fırlatmıştı.

Xie Yingying'in ve Xie Tin’in surat ifadeleri değişti, Lei Li’nin yüzündeyse endişe vardı. Sahada yeni boy gösteren Lin Dong gerçekten de yetenekliydi demek ki.

Xie Yingying göz açıp kapayıncaya kadar sakinleşmeyi başardı. Lin Dong şaşırtıcı bir şekilde Lei Li’nin saldırısına dayanabilmiş olsa da, bu Lei Li’ye  bir rakip olmayı başardığı anlamına gelmiyordu.

Lei Li Eğitimli Bedenin 9. Seviyesine ulaşmıştı sonuçta. Eğitimli Bedenin 8. Seviyesinde olan Lin Dong ile karşılaştırılınca, çok daha güçlüydü. Dahası, az önceki çarpışmada Lin Dong gücünü arttırmak için dövüş sanatları kullanmıştı ama Lei Li dövüş sanatlarına başvurmamıştı!

Gerçekten savaşırlarsa Lin Dong’un yenileceği su götürmez bir gerçekti.

“Delip Geçen Yumruğun 9 yankısı ha? Fena değil…”

Lei Li geri çekilirken şaşırmış bir ifadeyle Lin Dong’a baktı. Gülümsedi ve başını salladı: “Böyle öz güvenle davranmana şaşmamalı, yeteneğin varmış. Bir daha ki sefere bu kadar şanslı olmayabilirsin dikkat et…”

Lei Li sözlerini bitirince pençeye benzeyen ellerinin etrafında Yuan Gücü ışığı dalgalandı. Rakibini alt etmek için Yuan Gücü kullanacağı belliydi.

Bu sahneye tanık olan Lin Xia ve diğerlerinin mutluluğu çöl olup gitti. Lei Li’nin ifadesi sonunda ciddileşmişti.

Lin Dong sakinliğini korudu. Eğitimli Bedenin 8. Ve 9. Seviyeleri arasında bir uçurum olduğunu biliyordu. Delip Geçen Yumruğun 10. Yankısını kullansa dahi Lei Li’ye zar zor karşı koyabilirdi. Dahası genç adam kesinlikle Dövüş Sanatları çalışıyordu ve ailesinin sahip olduğu zenginlik sayesinde, usta seviyede olduğu belliydi. Bu nedenle, gerçekten savaşırlarsa Lei Li’nin kazanma şansı daha yüksek olurdu.

Ama Lin Dong, Lei Li kazansa bile bunun büyük kayıplara neden olan bir zafer olacağından emindi!

“Hu…”

Lin Dong parmaklarını gerdi ve derin bir nefes aldı. Mucize Geçidinin Mührü, kendine gelmiş ve tam gücündeyken ne kadar fazla olacaktı, merak ediyordu doğrusu. Mucize Geçidi Mührünün sadece ilk kısmını sergilese de Lin Zhen ve Lin Xia’nın çalışmayı bıraktığı teknik, Taş Tılsımın parıldayan gölgesinin ellerinde çok büyük bir güce sahip oldu.

Artan gerginliği görenler de kalabalığa katıldı. Lin ailesinde son zamanlarda ün kazanmış dahi Lin Dong, Qingyang şehrinin efsanevi yeteneği Lei Li’ya karşı dayanabilir miydi herkes merak ediyordu…

Lei Li ellerini arkasına aldı ve gözlerini uğursuz bir bakışla Lin Dong’a dikti. Lei ailesi, Qingyang şehrinin önde gelen gruplarından biriydi ve Lin ailesi gibi diğer grupları her zaman küçümser, onları aşağılardı. Bu yüzden Lin Dong’u yenemezse çok büyük bir alay konusu olacağının farkındaydı.

“Hehe, burası giderek kalabalıklaşıyor…”

Lei Li’nin yumruğunda ki Yuan Gücü şiddetli parlamaya devam ederken alaycı bir gülümseme duyuldu. Yakındaki bir binadan 10 figür yere atladı ve kalabalığa doğru yaklaştılar.

Bu 10 kişilik gurup, 16-17 yaşlarındaki gençlerden oluşuyordu. Hepsi aynı kıyafetleri giymişlerdi, giysilerinin göğüs bölümünde işlenmiş dans eden bir bıçak figürü vardı.

“Hiddetli Bıçak Dojosu!”

Lin Dong bu insanları görünce hafifçe sersemlemişti. Giysilerin üzerindeki figür kimliklerini belirtiyordu. Onlar Hiddetli Bıçak Dojosundan, Lei ve Xie ailelerinin yanında yer alan 3. Gruptandı.

Gruba liderlik eden, yumuşak görünüşlü zayıf bir gençti. Bu gencin normale göre çok daha geniş elleri vardı, vücudu bıçaklarla çalışmak yüzünden olduğu belli olan yara izleriyle doluydu. Lei Li’ye baktıktan sonra Lin Dong’a döndü ve başparmağını yukarı kaldırdı: “Sen Lin ailesinden Lin Dong olmalısın? Cesaretin ve kararlılığın gerçekten de yüksek!”

“Wu Yun, bu benimle onun arasında. Başkalarının işine burnunu sokma!!” Lei Li gülümseyen gence sert bir ifadeyle baktı.

“İşinize karışmazsam tüm Qingyang Şehri sizinmiş gibi mi davranacaksınız yani?” Wu Yun gözlerini devirdi, belli ki Lei Li ile arasında yaşanan kötü şeyler vardı.

“Heh heh. Lei Li, kaşınıyorsun demek, ben de katılsam olur değil mi?” Wu Yun cevap verirken coşkuyla Lei Li’ye baktı ve dudaklarını ıslattı.

Bu sözleri duyan Le Li’nin ifadesi daha da karardı. Wu Yun’u yenebileceğinden emindi. Ama Hiddetli Bıçak Dojosu’nun üyeleri tam bir düzenbaz ve savaşmaya bayılırlardı. Savaşmaya bir başladılar mı, deliler hastanesinden kaçmışa dönene kadar çarpışmaya devam ederlerdi. Lei Li bu yüzden elinden geldiğince bu gençlerle kavga çıkarmamaya çalışıyordu.

“Wu Yun, Lei Li abi seninle savaşmak istemiyor. Öylesine ortalığa çıkıp kavga mı başlatacaksın yani? Hiddetli Bıçak Dojosu’nun tarzı bu mu şimdi? Xie Yingying umursamaz biçimde sordu.

Hiddetli Bıçak Dojosu'nun tarzı bu mu bilemem ama, bu yol kesinlikle benim tarzım. Eğer itirazın varsa, tartışmaya açığım. Bunun bir fark yaratacağından da şüpheliyim doğrusu ama yine de senin kararın.” Xie Yingying’in sözlerindeki kinayeyi sezen Wu Yun ciddiliğini korudu ve başını sallayarak cevap verdi.

Xie Yingying kırmızı dudaklarını ısırdı, surat ifadesi daha da çirkinleşti. Bugün hiçbir işi yolunda gitmiyordu. Önce çenesi düşük Lin Dong’a rastlamıştı şimdi de tam bir kabadayıyla karşı karşıyaydı. Tüm vücudu öfkeyle titriyordu.

Wu Yun’un sözlerini duyan Lin Dong kendine engel olamayıp güldü. Bu zeki çocuğu sevmeye başlamıştı.

Lei Li’nin yüzü değişti ve ifadesi daha da karardı.

“Tamam, siz ufaklıklar yeterince belaya sebep oldunuz. Eve gitme vaktiniz geldi. Bu mekandaki maksat iş yapmaktır.”

Wu Yun atmosferi dağıtmayı başarmıştı ki yan binadan bir ses yankılandı. Kalabalık sesin geldiği yöne bakınca orta yaşlarda bir adamın binanın üst katlarından onlara baktığını gördüler. Arkasında iri yarı devasa bir adam dikiliyordu.

“Bu adam mekanın sahibi. Adı Wang Jin ve Dünyevi Yuan Gücü kullanıcısı.” Lin Dong’un arkasında duran Lin Xia fısıldadı. Lin Xia adamın gelişine sevinmişti, rahat bir nefes aldı. Bu adam ortaya çıktığına göre herkes dağılır olay da kapanmış olurdu.

Wang Jing’in geldiğini gören Lei Li kaşlarını çattı, kendini kanıtlamak için bir şansı olmayacaktı bugün. Avucunda ışıldayan Yuan Gücü soldu, Lin Dong’a baktı ve buz gibi bir sesle konuştu: “Bu günlük şansın yaver gitti. Ama sen hiç merak etme, Qingyang Avı zamanı gelince seninle özel olarak ilgileneceğim. Ting-er’e attığın tokadın bedelini ödeyeceğini söylemiştim sana, sözlerimi her zaman tutarım…”

“Ayrıca, Wu Yun, Av sırasında senin de kıçına tekmeyi basacağım canım. Zamanı gelince korkudan altına etme sakın…”

Lei Li sözlerini bitirince alayla kahkaha attı, Xie Yingying ve diğerlerini yanına alarak uzaklaştı. Dünyevi Yuan gücüne ulaştığında hem Wu Yun’u hem de Lin Dong’u parçalayıp atabileceğini biliyordu.

Lei Li’nin gidişini izlerken Lin Dong’un gözleri kısıldı ve dudakları hafifçe kıvrıldı. Qingyang Şehri Avı’nı dört gözle bekliyordu…