Bölüm 34: Lei Li

avatar
4925 9

Wu Dong Qian Kun - Bölüm 34: Lei Li


 

Çeviren: Mavimsigrii

Düzenleyen: Puakk

 

Tüm gözler, Lin Dong’un tokadıyla yanağı kıpkırmızı olan Xie Ting’a çevrildi. Gürültüyle kaynayan kalabalık bir anda sessizliğe gömüldü.

Sessizlik bir süre devam etti, kendine gelen insanlar Lin Dong’a dönmeye başladı, Lin Dong’un verdiği karar karşısında herkes şaşkına dönmüştü. Ağzından ne tür iğrenç kelimeler çıkarsa çıktın Xie Ting güzel bir kızdı. Ama Lin Dong için Xie Ting’in güzelliği beş para etmezdi.

“Öfkeli ve azimli.” kalabalıktaki insanlar gizlice Lin Dong’u eleştirdi. Lin ailesinde son zamanlarda yükseliş gösteren bu dahi çocuğun yöntemleri gerçekten de farklıydı.

Lin Xia ve diğerleri de Lin Dong’un davranışlarına hayret etmişlerdi. Elini yanağına koymuş Xie Ting’e bakarlarken kalpleri heyecan doldu. Bu orospu her zaman Lin ailesini küçük görmüştü ve şimdi Lin Dong tarafından tokatlandığını görmek harika şekilde tatmin ediciydi.

Lin Dong, Xie Ting’in yüzüne bir tokat indirir indirmez diğer elini havaya kaldırdı ve kendine doğru gelmekte olan küçük bir nesneyi yakaladı. Kendisine doğru gelen şey bir parça kayaydı. Ama kayanın gelme hızı Lin Dong’un kolunu zorlamadı bile.

“Sen… Bana vurdun… Gerçekten de bana vurmaya cüret ettin!”

Lin Dong kaya parçasını yakalayınca, Xie Ting sonunda kendine gelebildi. Yanağındaki yanma hissi bedeninin titremesine sebep oluyordu. Başını kaldırdı ve iğrenç bir ifadeyle Lin Dong’a baktı. Kibirli ifadesinden eser kalmamıştı.

“Düşünmeden konuşmak her zaman bir cezayı beraberinde getirir.” Lin Dong kıza baktı ve umursamaz bir şekilde cevapladı.

“Sen kim olduğunu sanıyorsun da bana el kaldırıyorsun be?” Lin Dong’un umursamaz halleri Xie Ting’i çileden çıkarıyordu. Küçüklüğünden beri kimse ona el kaldırmaya cesaret etmemişti.

Güzel yüzü titriyordu. Elini kaldırdı ve tüm kuvvetiyle Lin Dong’un yüzüne doğru savurdu.

“Pa!”

Lin Dong elini uzattı ve Xie Ting’in hamlesini kolayca durdurdu. Kızı itmeye hazırlanıyordu ki kalabalığın içinde, uzaktan bir ses yankılandı.

“Bana sorarsan yetti artık.”

Lin Dong’un avucunda biriken Yuan Gücü kimin geldiğini görmek için kafasını çevirince geri çekildi, Tilki kürkünden bir kaban giymiş genç kadın onlara doğru yaklaşıyordu.

“Abla!”

Genç kadını gören Xie Ting’in gözleri kızardı.

“Xie ailesinden Xie Yingying.” Lin Dong da bu gelenin kim olduğunu anlamıştı. Bu genç kadın Xie ailesinin en önde gelen genci, Xie Yingying’di.

“Sen Lin Dong olmalısın. Az önce sergilediğin davranış uygun değildi. Bazen kişinin öfkeli davranması, tüm ailesinin acı çekmesine sebebiyet verir.”  Xie Yinying sonbahar nehri gibi gözleriyle Lin Dong’a baktı. Konuşurken sesi soğuktu.

“Lin ailesinin üyelerine zorbalık edilirken neredeydin?” Lin Dong alayla sordu. Xie Ting’i bırakırken gözleri, önünde duran zayıf genç kadınla buluştu.

Xie Yingying kaşlarını kaldırdı. Cevaplamak üzereydi ki Lin Dong sözlerine devam etti: “Boş laflarını kendine sakla. Ancak güçlü olanlar saltanat sürer. Böyle bir yeteneğe sahip olsaydınız bizi çoktan Qingyang şehrinden kovardınız. Hayatta kalmamızın tek sebebi, sizin bu türden bir güce sahip olamamanız. Biliyorsun ki, bu kadar güçlü olsanız bile davranışlarınızın bedelini ödemek ağır olurdu!”

“Kardeşin Lin ailesinden birine el kaldırdı. Ben de ona aynı şekilde bedelini ödettim. Daha fazla belaya sebep olmak istiyorsan buyur, seni durduran yok. Ama zırvalıklarını dinleyecek halim yok.”

Bu sözleri duyan kalabalıktaki birçok insan onaylar biçimde başlarını salladılar. Lin Dong’un sözleri sert olsa da oldukça mantıklı konuşmuştu. Bunca yıldır Xie ailesi ya da Lei ailesine kılıç bile çekmemişlerdi, buna rağmen Lin ailesi hızla gelişmeye ve genişlemeye devam ediyordu. Birçok insan Lin ailesinin, Xei ya da Lei ailesine karşı yenilmeyeceğini biliyordu.

Gerçi bu iki aile müttefik olsalar, Lin ailesini ezip geçerlerdi. Ama Hiddetli Bıçak Dojosu bunun olmasına izin vermezdi. Lin ailesi listeden silinince sıranın kendilerine geleceğini biliyorlardı sonuçta.

Bu sebeple, grupların arasında kurulmuş görülmez bir denge yıllar boyu devam etmişti. Hangi grubun önce eleneceğini tartışmak çocukça kaçardı.

Lin Dong’un karşı çıkınca, Xie Yingying söyleyecek kelime bulamamıştı. Yüz ifadesi hemen çirkinleşti.

“İyi dedin. Güçlü olan saltanat sürer.”

Xie Yingying söyleyecek söz bulamıyordu ki bir kahkaha duyuldu ve bir figür ikinci kattan yere atladı. Sırtını düzleştirdi, orada bulunan tüm gençler hafifçe gerilmişti.

“Lei Li!”

İri yapılı genç adama bakarlarken Lin Xia’nın ve diğerlerinin yüz ifadesi değişti, hemen Lin Dong’un arkasında toplandılar. Yüzlerinde endişe vardı.

“Lei Li abi!” Xie ailesinin gençleri mutlulukla haykırdı. En çok da Xie Ting coşkulanmıştı.

“Lei Li, Xie Yingying’in nişanlısı, ayrıca sözde Qingyang şehrinin bir numaralı genciymiş ha?”

Lin Dong genç adama bakarken kaşlarını çattı. Çocuk yaklaşık 17-18 yaşlarındaydı ve boyu oldukça uzundu, iri yapılı biriydi. Ciddi derecede yakışıklıydı ve yüzündeki kendine güvenmiş gülümsemesi sayesinde, diğer gençlerde olmayan bir cazibeye sahipti.

“Yingying, senin için onların hakkından geleyim.” Lei Li şefkatle Xie Yingying’e baktı.

“Olur.” Lei Li’nin bakışına karşılık olarak Xie Yinying de gülümsedi. Bakışlarını yeniden lin Dong’a çevirince dudaklarında kendini son derece beğenmiş bir ifade oluştu.

“Demek sen Lin Dong’sun. Hahaha, itiraf etmeliyim ki az önce söylediklerine katılıyorum. Ama gel de bir meseleyi netleştirelim. Hiddetli Bıçak Dojosu’nun müdahaleleri olmasaydı, Lin ailesi Qingyang şehrinden kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırmış köpekler gibi kaçışırlardı.” Lei Li, Ling Dong'a bakarken kahkaha attı.

“Lei ve Xei aileleri müttefik olmasaydı böyle söyler söylemeye yüz bulamazdın… Sonuçta… Bu sadece bir varsayım…” Ling Dong yüzümde bir gülümsemeyle rahatça cevapladı.

“Hoş. Kelimelerle aran bayağı iyi ha…”

Lei Li gözlerini kıstı ve omuz silktikten sonra ellerini kütletti. Lin Dong’a dik dik baktı ve gülümsedi: “Şunu söylemeliyim ki az önce yaptığın konuşmada söylediğin bir şeye daha noktasına kadar katılıyorum. Güçlü olan saltanat sürer. Ama belki de… Ben senden çok daha güçlüyüm ve Ting-er’e attığın tokadın bedelini sana ödetmek istiyorum.”

Lei Li’nin sözlerini duyan Lin Xia ve diğerlerinin yüz ifadeleri değişti. Lei Li’nin 9. Seviyeye çok uzun zaman önce ulaştığı söylentisi dolaşıyordu. Lin dong Eğitimli Bedenin 8. Seviyesinde olsa da, Lei Li’ye rakip olamazdı.

“Güm!”

Lei Li, Lin Dong’a karşı çıkması ya da cevap vermesi için hiç zaman tanımadı. Sözlerini bitirir bitirmez ileri atıldı ve hızlıca Lin Dong'un önünde bitiverdi. Yumruğunun etrafında kalın bir ışık huzmesi vardı, yumruğunda ki güç Lin Xia’nın yüzünü soldurdu.

“Geri Çekilin!”

Lei Li’nin hızla saldırdığını gören Lin Dong, Lin Xia ve arkasında duran diğerlerini kenara geçmeleri için sertçe itti. Şehir meydanından ardı ardına gelen sert yankılar duyuldu.

“Pa Pa Pa Pa…”

“Delip Geçen Yumruğun 9 yankısı mı?” tanıdık sesleri duyan kalabalıktaki gözler Lin Dong’a çevrildi, neredeyse dillerini yutacaklardı. Bu genç adamın böylesine küçük yaşta Delip Geçen Yumrukta tamamen ustalaşabileceğini düşünmemişlerdi. Yine de Delip Geçen Yumruğun gücü Lei Li’yi durdurmaya yetmezdi.

“Pa!”

Lin Dong kalabalığın aklından geçenleri tahmin edebiliyordu, 9 yankı da sertçe duyulduktan sonra bir tane kısık sesli yankı daha oluştu, bu yankı Lin Dong’un bedeninin içinden geliyordu ve yalnızca Lin Dong duyabilmişti.

“Bam!”

Kalabalığın meraklı bakışları altında, iki genç güçlü yumruklarını çarpıştırdığı anda devasa bir şok dalgası yayıldı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr