Bölüm 27: Dövüş Sanatları Kütüphanesi

avatar
5381 8

Wu Dong Qian Kun - Bölüm 27: Dövüş Sanatları Kütüphanesi


 

Çeviren: Mavimsigrii

Düzenleyen: Puakk

 

Lin Dong odasına girer girmez kapıyı kapattı ve kapıya yaslandı, derin bir nefes aldı. Masasına doğru yürüdü ve işlemeli kutuyu açtı.

İşlemeli kutu açılınca, iki sap kan kırmızısı, alev almış gibi gözüken iksir göze çarpıyordu.

“Alev Kızılı Reishi Mantarı!”

İki sap Reishi Mantarına bakarken Lin Dong’un yüzü mutlulukla doldu. Bunların oldukça pahalı iksirler olduğunu biliyordu.

“Bu Alev Kızılı Reishi Mantarları muhtemelen bin külçe gümüşten daha fazla ediyordur…” dedi Lin Dong. Daha önce bu kadar parayı bir arada görmemişti.

Lin Dong neşeli bir şekilde avuçlarını ovuşturdu, göğsünde sakladığı Taş Tılsımı dikkatlice çıkardı ve bir salkım Alev kızı Reishi Mantarının yanına yaklaştırdı.

Taş Tılsım ve iksir temas edince, Taş Tılsım Alev Kızılı Reishi Mantarının içinde bulunan Ling Qi sıvısını son damlasına kadar emdi.

İksirde bulunan Lin Qi Sıvısı tamamen emilince, Taş Tılsımdan 3 tane alev kırmızı hap düştü, Lin Dong hapları havada yakaladı.

Hapları elinde tutarken avucuna bir sıcaklık yayılıyordu. Lin Dong’un yüzündeki gülümseme genişledi. Bu Alev kızı Reishi Mantarının, daha önce şans eseri bulduğu Kırmızı Kristal Meyve’den daha çok Ling Qi içerdiğini anlamıştı.

Bolca hasat alan Lin Dong, ikinci Kızıl Mantarı da Taş Tılsıma temas ettirdi. İki sap Alev Kızılı Reishi Mantarından 6 adet alev kızılı hap elde etmişti.

Lin Dong memnuniyetle başını salladı ve elde ettiği hapları şeffaf şişesinin içine koydu. Yatağında oturdu ve yastığının altına saklamış olduğu diğer iki şişeyi de çıkardı. Birinci şişede kırmızı Kristal Meyve’den elde ettiği haplar vardı, ikinci şişe de ise 10 adet Yin incisi vardı. Bu Yin İncilerini, Qing Tan’ın vücudundaki Dondurucu Soğuğu emmesi için Taş Tılsımı kullandığında elde etmişti.

Lin Xiao’ya göre bu Yin incileri müthiş derecede değerliydi ve içlerinde bulunan Yin Enerjisi, Dünyevi Yuan Gücü kullanıcıları için hayati önem taşıyordu. Bu yüzden Lin Dong bu incileri, Dünyevi Yuan Gücüne ulaşıncaya kadar saklamaya ve ancak o zaman tüketmeye karar vermişti.

Kırmızı kristal Meyve’den elde ettiği hapların bulunduğu cam şişeyi elinde tutan Lin Dong, şişeyi dikkatlice eğdi ve içerisinden bir hap çıkardı. Dişlerini sıktı ve hapı bir anda ağzına attı. Bu nesnelerin ne kadar değerli olduğunu bildiği için çok büyük pişmanlık hissetse de, gücünü arttırmanın her şeyden önemli olduğuna karar vermişti.

Hap bedenine girince, Lin Dong içinde dolaşan saf ve güçlü ilaç etkisinin her yerine dağıldığını hissetti.

Bedeni açlıkla guruldarken, içinde büyümekte olan Yuan Gücü Tohumu da Ling Qi sıvısını emmeye başladı ve ilaç etkisinin bir kısmını emince büyümeye başladı.

Bu durum yaklaşık 10 dakika kadar sürdü. Daha sonra ilaç etkisi zayıflamaya başladı. Yaklaşık yarım saat sonra ise Lin Dong nihayet gözlerini açabildi.

“Ne kadar da kuvvetli bir ilaç etkisi…”

Lin Dong gözünü açar açmaz damarlarında dolaşan kuvvetli enerjiyi fark etti ve Yuan Gücü Tohumunun büyüdüğünü hissetti. Gözlerini akıl almaz bir şaşkınlık kapladı.

3.sınıf iksirden oluşmuş bir hapı ilk defa tüketiyordu, ortaya çıkan sonuçlar ise beklentisinin çok üstündeydi.

Birçok iksir, gelişmeye yardımcı olurdu ama çeşitli nedenler dolayısıyla yan etkilere de sahiptiler. Ama Lin Dong’un az önce tükettiği hap, hiçbir yan etkiye sahip değildi. Sanki Taş Tılsım, iksirlerin özünü çıkarırken içinde bulunan saf özellik taşımayan tüm maddeleri ve pürüzleri yok etmişti.

Hal böyle olunca, iksirlerin içinde bulunan tüm yararlı maddelerden faydalanabiliyordu.

Sadece bir adet hapın, iksirin kendisinden daha güçlü olması bu yüzdendi.

Emilme sürecinde hiçbir madde boşa gitmediği için, bir haptan elde edilen etki, birkaç sap iksirin gücüne eşit oluyordu.

“İçimdeki Yuan Gücü Tohumu büyüyor. Bu hızla gidersem, 8. Seviyeye ulaşmam fazla uzun sürmez.”

Lin Dong’un gözleri heyecanla parladı. Lin Xiao’nun ve diğerlerinin, Lin Dong’un Qingyang Şehri Avı’nda iyi bir sonuç alacağına olan güvenleri, Lin Dong’un üzerinde baskı oluşturmuyor desek yalan olurdu. Lei ve Xei ailelerinin kaynak bakımından daha avantajlı olduğunu biliyordu. Dahası, ailelerin gençleri arasında yetenekli üyeler olduğu söyleniyordu. Lin Dong onlara yetişmek istiyorsa, fazladan çalışması gerektiğini biliyordu.

Lin ailesinin bir üyesi olarak büyük düşünmesi gerektiğini biliyordu. Yaklaşan Qingyang Şehri Avı’nda iyi bir sonuç elde ederse, Lin ailesine duyulan saygı ve sahip oldukları güç artardı. Lin ailesi ileride Hiddetli Bıçak Dojosu’nun yerini alırsa, Lei ve Xei aileleriyle yan yana durabilecek pozisyona gelirdi.

“Delip Geçen Yumruk ve Sekizli Yok Edici Tokat’ta tamamen ustalaştım. Yarın Lin ailesinin Dövüş Sanatları Kütüphanesini ziyaret edip gücümü arttıracak teknikleri bulacağım.” dedi Lin Dong kendi kendine. Avantajı, usta olarak parıldayan bir gölgeye sahip olmasıydı, birçok Dövüş Sanatı tekniklerini en yüksek etkiyle kullanmanın yollarını ondan öğreniyordu. Bu avantajı göz ardı edemezdi.

Bu kararı verdi ve şişelerine sıkıca sarılıp uykuya daldı. günün sert geçen çarpışmaları onu bitkin düşürmüştü.

Ertesi gün, Lin Dong eğitimini bitirir bitirmez Lin Ailesi köşklerine koştu. Yolda gördüğü tanıdık olmayan suratlar onu selamlıyordu. Candan ve fazla yakın davranışlar Lin Dong’u rahatsız ediyordu, onları görmezden gelip yoluna devam etti.

Dövüş Sanatları Kütüphanesi, Lin Ailesinin arka bahçesinde yer alıyordu ve bu kütüphane Lin Ailesi için en önemli yerdi. İzni olmayan kimse içeri adımını atamazdı.

Kütüphanenin girişinde nöbet tutan birkaç bekçi vardı. Nasılsa, Lin Dong’u tanıdılar ve onu neşeyle karşıladıktan sonra yolu gösterdiler.

Dövüş Sanatları Kütüphanesine adım atınca tozlu kitap kokusu Lin Dong’un başını döndürdü. Lin Dong etrafı incelerken bu tesisin devasa olduğunu fark etti. Tesisin içerisindeki kırmızı kitaplıklar dövüş sanatları el kitaplarıyla dolup taşıyordu.

Bu, Lin Dong’un bu kadar çok Dövüş Sanatları El kitabını ilk defa bir arada görüşüydü. Kalbi hızla çarpmaya başladı, Lin Ailesi bu muazzam kaynakları toplamak için inanılmaz bir miktar harcamış olmalıydı.

Kütüphanede yavaş adımlarla gezerken, ihtişamlı el kitapları gözüne çarpıyordu.

Seviye Dövüş Sanatları, Heyelan Yumruğu.
Seviye Dövüş Sanatları, Kasırga Tekmesi.
Seviye Dövüş Sanatları, Avale Tokat.


Lin Dong, gördüğü çeşit çeşit Dövüş Sanatları kitaplarına bakarken afallamıştı. Ama bu Dövüş Sanatları ya 1. Seviye ya da 2. Seviyeydi. 3. Sınıf Dövüş Sanatlarını bulana kadar ilerledi.

“Tüm 3. Seviye Dövüş Sanatları kitapları en arkada bulunuyor. Onlara burada rastlayamazsın…” Lin Dong aşlarını çatmıştı ki, arka taraftan tatlı bir ses duyuldu. Hızlıca arkasına döndü, Lin Xia kollarını göğsünde kavuşturmuş, rafa yaslanıyordu. Gülümseyerek Lin Dong’a baktı.

“Oh, Lin Xia-jie. Sen de buradaymışsın.” Lin dong, Lin Xia’yı görünce gülümsedi.

“Durgun sular derinden akar demek ki…” Lin Xia, Lin Dong’a yaklaştı. Güzel yüzünde tatlı bir gülümseme vardı.

(DN: HAREMMMMMMMMMMMMMMMMM!!!!!!!!)

Bu sözleri duyan Lin Dong, cevap olarak kuru kuru gülebildi sadece.

Lin Xia yumuşak bir sesle: “Gel de seni 3. Seviye Dövüş Sanatlarının olduğu kısma götüreyim. Ama büyükbabanın dediğine göre Dünyevi Yuan Gücüne ulaşmamış kullanıcıların 3. Seviye Dövüş Sanatları öğrenmesi pek akıllıca değil.” Dedi ve Lin Dong’un önüne geçti. İnce ve zayıf vücudu oldukça çekiciydi.

Lin Dong elindeki 2. Seviye Dövüş Sanatları Kitabını bıraktı gülerek peşinden gitti.

Lin Xia’yı bir süre takip ettikten sonra, daha az kitap rafı bulunan bir kısma ulaştılar. Lin Xia bir tarafa gizlenmiş bir kitap rafının önünde durdu ve şöyle dedi: “Bunlar Lin ailesinin sahip olduğu tüm 3. seviye Dövüş Sanatları kitapları.”

Lin Dog merakla başını eğdi ama tek görebildiği şey yıpranmış ve sararmış 10 adet kitaptı. Her kitabın yanında, kitabın içeriğini detayla açıklayan tahta parçaları vardı.

“3. Seviye Dövüş Sanatları, Dönen Havanın Kadife Eli.”

“3. Seviye Dövüş Sanatları, Gölgesiz Pençe…”

“…”

10 tahta parçasını da dikkatlice okurken Lin Dong’un gözleri aydınlandı. İsimlerinden yola çıkarak bile bu Dövüş Sanatlarının kat kat güçlü olduğunu söyleyebilirdi.

“3. Seviye Dövüş Sanatları öğrenmeyi düşünmüyorsun öyle değil mi?” Lin Dong’un ifadesini gören Lin Xia huysuzca mırıldandı.

Lin Dong kitaplardan birini rastgele alırken güldü. Ama birden rafın en köşesine saklanmış, kara kaplı bir Dövüş Sanatı Kitabı fark etti.

“Bu da ne?”

Lin Dong kitabın yanında duran tahta parçasını okurken şaşkınlıktan buz kesti sanki.

“3. Seviye Dövüş Sanatları, Mucize Geçidinin Mührü, tamamlanmamış.”

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44506 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr