Bölüm 24: Büyük Zafer

avatar
5436 9

Wu Dong Qian Kun - Bölüm 24: Büyük Zafer


 

Çeviren: Mavimsigrii

Düzenleyen: Puakk

 

Aniden yankılanan ses çalışma alanlarını birer birer sessizliğe boğdu, şaşkın bakışlar Lin Dong’a çevrildi.

“Lin Dong-er, ne yapıyorsun sen?”

Lin Xiao hızlıca sordu, Lin Dong’un hareketlerine şok olmuştu. Lin Dong’un bu günkü performansı beklentisinin çok üstündeydi ama tam da her şey sona ermişken… Lin Dong’un Lin Hong’un seviyesine ulaşmak için daha çok fırın ekmek yemesi gerekiyordu. Eğitimli Bedenin 6. Seviyesindeydi, yalnızca Delip Geçen Yumruğun 9 yankısını kullanarak, 7. Seviyede olan Lin Hong’u yenmesi mümkün değildi.

“Lin Dong-ge, gitme!”

Qing Tan kendine gelince yüzündeki şok yerini endişeye bıraktı. Lin Dong’un ani hareketlerinin kendi iyiliği için olduğunu biliyordu.

“Endişelenme baba, sadece Lin Hong-biao-ge’den birkaç nasihat almak istiyorum. Kaybetsem bile yüzünü kara çıkarmış olmam...” Lin Dong sırıttı.

Bu sözleri Lin Xiao’nun yüzüne bir tokat gibi çarptı. Biraz tereddüt etse de hoşnutsuz bir şekilde başını salladı ve oğlunu uyardı: “Dikkatli davran!”

Lin Dong tamam anlamında başını salladı. Qing Tan’ın minik başını okşadı ve kalabalığın garip bakışları altında arenaya doğru yürüdü. Arkasını döner dönmez gözlerinde bir hınzırlık belirdi. Eğer Lin Dong birinciliği kazanmakla tatmin olcak olsaydı, Lin Dong’un tam gücünü açık etmesine bile gerek kalmazdı. Lin Hong’un başından beri sahip olamayacağı tek şey için aç gözlülük yapması kabul edilebilir değildi. Lin Hong’a elini veren kolunu kaptırırdı resmen!

“Kader bu yönde ilerlediğine göre, nişanlanmaktan bahsetmeye yüzün kalmayana kadar seni lime lime edeceğim için beni suçlamaya kalkma sakın…”

Lin Dong taş platformun önüne gelince duraksadı: “Büyükbaba, bir meydan okumada bulunsam sorun olmaz değil mi?”

Kendine gelen Lin Zhentian, Lin Dong’u şaşkınlık içerisinde inceledi. Lin Dong, Lin Hong’un sahip olduğu gücü kendi gözleriyle görmüştü ama meydan okuma cesaretini bulabiliyordu. Lin Dong belaya bulaşıyor gibi gözükse de kendince bir güvenceye sahipti.

“Zayıf noktasını bulmuş gibi görünüyor…”

Birden Lin Zhentian’nın gözleri ilgiyle doldu. Uzun yıllar önce yapılan aile yarışmasında Lin Xiao da kendini benzer bir yolla kanıtlayıp Lin Zhentian’a klana dönmesi için umut vermişti. Lin Dong’un da Lin Xiao gibi davranıp bu yaşlı adama hayatının sürprizini yaşatması mümkün müydü?

“Her zamanki kurallar, meydan okuma talebi kabul edildi.”

Lin Zhentian’ın onayladığını duyan Lin Dong gülümsedi.

“Seni velet, kuyunu kendi ellerinle kazıyorsun. Lin Hong’la karşılaşırken ben bile zorlandım.”dedi Li Xia, Lin Dong’a doğru yürürken kızgındı.

“Şimdi gösteriş yapmanın ve cesurca davranmanın ne yeri ne de zamanı.”

Lin Xia kendi beklentilerini bile karşılayamadığı için üzgündü, Lin Dong cevap olarak sadece gülümsedi. Tek kelime etmedi ve taş platformda dikilen Lin Hong’un yanına çıktı, Lin Hong kollarını göğsüne kavuşturmuş, Lin Dong’a alayla sırıtıyordu.

“İlk 3’e girince cesaretin tavan yaptı galiba Lin Dong?” yüzünde zoraki bir gülümseme vardı, karşısında dikilen Lin Dong’a baktı.

“Bu durumda olduğum için Lin Hong-biao-ge’den beni kendime getirmesini rica ediyorum.” dedi Lin Dong koca bir gülümsemeyle, Lin Hong’un sözlerindeki alayı görmezden geldi.

“Bu benim görevim!” dedi Lin Hong umursamazca.

Lin Hong’a son bir bakış atan Lin Dong platformun yanında duran Lin Ken’e döndü ve sordu: “Birinci amca, başlamamız uygun mudur?”

“Seni…” Lin Ken bir şey söylecek gibi ağzını açtı ama sonunda çaresizce iç çekti. Elini salladı: “Başlayın!”

Lin Ken’in sesi duyulunca, Lin Dong’un umursamazca dikilen bedeni bir anda buzul kadar sertleşti. Bedenini sarmalayan zayıf bir ışık belirdi. Varını yoğunu ortaya koyacağı belliydi…

“Lin Dong, şimdi sana aramızdaki uçurumun derinliğini göstereceğim!”

Yuan Gücü Lin Hong’un damarlarında dolaşırken güç dalgası vücudunun her yanını sardı. Lin Dong’a bakıp sırıttı ve rakibinin karşısında dikilmek üzere ileriye iki hızlı adım attı. Avucunda biriken soğuk güç dalgası Lin Dong’u hedef almıştı.

Lin Hong’un dehşet verici derecede güçlü yumruğunun karşısında, Lin Dong kılını bile kıpırdatmadı. Bu manzarayı gören kalabalıktaki birçok insan mücadele sonucunun yakında belli olacağını düşünerek gizlice başlarını salladılar…

“Heh heh, cidden bana meydan okumak mı? Belasını kendi eliyle çağırıyor”

Çalışma alanında duran Lin Shan gülümsedi, olayların akış yönünden hoşnuttu. Yanında duran Lin Mang da rahatça koltuğuna yaslanmış, çayını yudumlayarak kıkırdıyordu.

“Güm!”

Yumruk Lin Dong’un göğsüne inmek üzereydi ki, Lin Dong hamlesini yaptı. Sağ elini uzattı ve Lin Hong’un yumruğuna karşı koydu.

Herkes bu çarpışmanın Lin Hong’un zafer kazanmasıyla sonuçlanmadığına şaşırmıştı. Lin Dong’un bedeni demirden bir kule gibi direnmiş ve Lin Hong’un yumruğu karşısında bir milim bile kıpırdamamıştı. Lin Hong’un yumruğu, Lin Dong’un kılını dahi kıpırdatmamıştı sanki.

“Bu nasıl olur?”

Bu akıl almaz görüntü kalabalığı yıldırım çarpmışa döndürdü. Lin Dong’un 6. Seviyede olan Eğitimli Bedeni, Lin Hong’un 7. Seviyede olan Eğitimli Bedenine nasıl olur da karşı koyabilirdi?

Lin Hong’un dahi benzi atmıştı. Lin Dong’un yumruğu kırılmaz, kalın bir duvar gibi hissettiriyordu.

Tam bu anda huzursuzluk hissetmeye başladı.

“Eğitimli Bedenin 7. Seviyesine ulaşan tek sen değilsin!”

Lin Dong her kelimeyi vurgulayarak söyledi ve Lin Hong’un az önceki ile yakından uzaktan ilgisi olmayan ifadesine dikkatlice baktı.

“Sss…”

Lin Dong’un bedenini saran Yuan Gücüne bakakalan çalışma alanındaki kalabalık heyecanlandı. Lin Dong’un gerçek gücü 6.seviye değil 7.seviyedeymiş!

Lin Hong’a meydan okumaya cesaret bulduğuna şaşmamalı!

“Bu mide bulandırıcı velet yok mu…”

Lin Xiao, taş platformda dikilen figüre bakarken aptala dönmüştü ama yüzündeki ifade yavaşça yerini heyecana bıraktı. Az önce yaşadığı şaşkınlığı henüz üzerinden atamamışken oğlu yüzüne ikinci darbeyi indirmişti…

Sahnenin altında duran Lin Xia da yeşim taşına benzeyen ellerini küçük ağzını kapatmak için kullandı, gözleri şaşkınlıktan kocaman açılmıştı.

“7. Seviye mi? Ee ne olmuş!”

Lin Dong’un renkten renge giren yüzünde alaylı bir gülümseme oluştu.

“Sekizli Yok Edici Tokat mı?”

Lin Dong, Lin Hong’un hamlesi karşısında kahkahalara boğuldu. Yumruklarını birleştirdi ve atik bir hareketle Lin Hong’un vuruşundan kurtuldu, rakibinin koluna bir darbe indirdi. Bu sıradan görünen vuruş koluna isabet eder etmez Lin Hong’un Sekizli Yok Edici Tokat vuruşu parçalara ayrıldı, bu hareket Lin Hong’un hamlesini zayıflatmıştı.

“Sekizli Yok Edici Tokat öyle sergilenmez!

Lin Hong’un hamlesine karşı koyan Lin Dong’un dudakları gülümsemeyle dans ediyordu sanki. Lin Dong aniden kolları gerdi ve erimiş yağı kesen bıçak gibi havayı yarıp geçti. Lin Hong’un hamlesiyle karşılaştırınca Lin Dong’un hamlesinin gücü çok daha kuvvetli ve yıkıcıydı.

“Sekizli Yok Edici Yumruğu da mı biliyordun sen?!”

Lin Hong, Lin Dong’un da bu hamleyi bildiğini görünce adeta feryat etti. Sözleri yankılanırken bir şeyin farkına vardı, Lin Dong’un Sekizli Yok Edici Tokat’ının gücü öz önce kendi sergilediğinden çok daha zalimdi.

“Bu nasıl mümkün olabilir?!”

Bunu fark eden Lin Hong’un yüzü bembeyaz kesildi. Sekizli Yok Edici Yumruğu yarım sene boyunca çalışmıştı, Lin Dong’un sergilediği ile kendi sergilediğinin arasında nasıl bu kadar büyük bir uçurum olabilirdi?

“İnanmayı reddediyorum!”

Lin Hong’un yüzü kağıt kadar beyazdı, gözleri çılgınca bir öfkeyle parlıyordu. Sekizli Yok Edici Tokat’ı tekrar sergiledi ama bu sefer sahip olduğu yeteneğin her damlasını kullanarak yaptı. Vücudundaki Yuan Gücü delice avucunda birikti ve hiddetle Lin Dong’a saldırdı!

Avucu saf enerjiyle dolup taşıyordu, kalabalık duygu patlaması yaşamak üzereydi.

Lin Hong’un son çaresiz saldırısıyla karşı karşıya gelen Lin Dong sakin kalmayı başardı ve havaya kaldırdığı eli zarafetle hareket etti, sonra da Lin Hong’un yumruğuyla havada çarpıştı!

Temas ettikleri dakikada, Lin Dong’un eli son derece şiddetli bir güçle doldu ve tıpkı bir Tsunami gibi ortalığı yıkıp geçti!

“Güm!”

Kalabalık Lin Hong’un beklenmedik bir şekilde ipi kopmuş kasnaklı gibi geriye uçuşunu izledi, Lin Hong’un üzgün figürü taş platformdan aşağı yuvarlandı…

Çalışma alanlarında kesinlikle çıt çıkmıyordu, yarışmada birinci gelen Lin Hong’un, Lin Dong tarafından böylesine harcanacağını kimse hayal bile edemezdi.

“Güzel… Harika…”

Lin Zhentian taş platformda dikilen gence boş boş baktı. Bir saniye sonra yavaşça yerine oturdu, kendi kendine mırıldanırken gözleri şaşkınlıktan kocaman olmuştu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44254 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr