Çeviren: Mavimsigrii

Düzenleyen: Puakk

“Heh heh bu çocuk cidden çok şanssız…”

Lin Shan, taş platformun üzerinde duran Lin Dong’a baktı, şanssızlığına içten içe seviniyordu. Lin Yun’un, Lin Hong’tan altta kalır yanı yoktu. İkisi de aynı şartlar altında eğitim alsa, kimin daha çok güçleneceğini tahmin etmek çok zor olurdu. Lin Dong bu turda Lin Yun ile karşılaşacaktı, görünüşe göre Lin Dong’un yarışma serüveni çok da uzun sürmeyecekti.

“Bu kötü oldu, ona gününü kendim gösterecektim. Buna gerek kalmadı sanırım.” dedi Lin Shan umursamazca.

“Rakibi Lin Yun demek.”

Lin Dong’un kim ile eşleştiğini duyan Lin Xiao, kaşlarını çattı. Bu isim ona hiç de yabancı gelmemişti.

Kenarda duran Qing Tan yumruklarını sertçe sıktı, minik yüzüne bir endişe çökmüştü.

“Çok fazla endişelenme. Lin Yun’a karşı kaybedecek olsa bile iyi bir iş çıkardı. Sonuçta Lin Dong ondan çok kısa bir süredir eğitim alıyor.” Dedi Lin Xiao. Yaraları tamamen iyileşince, Lin Dong’a çok sert davranmamaya başlamıştı.

Bu sözleri duyan Qing Tan tek kelime etmedi. Bakışları platformda dikilen genç adama kaydı, nedenini bilmese de, yüreğinde farklı bir sonuç bekliyordu…”

“Lin Dong-ge kolay kolay kaybetmez…”

Lin Ken rakibi anons ettikten sonra, griler içinde bir genç kalabalığın arasından çıktı ve taş platforma çıktı.

Bu genç oldukça sıskaydı ama bakışları bir şahin kadar keskindi. Ona bakılınca oldukça zeki olmasının yanı sıra sarsılmaz bir kararlılığa sahip olduğu da görülüyordu.

Ailesinin haydutların elinde can verişine tanık olmak bu genci yaşıtlarından çok daha önce olgunlaştırmıştı.

“Lin Yun.” Griler içindeki genç, Lin Dong’a baktı ve adını belirtti.

“Lin Dong.” Dedi Lin Dong nazikçe. Yumruk yaptığı elini diğer avucunun içine koydu ve rakibine hak ettiği saygıyı gösterdi. Daha önce Lin Yun ile hiç karşılaşmamıştı ama Lin Dong yine de ona hayranlık duyuyordu.

Lin Yun, Lin Dong’a baktı ve “Kendimi geri çekmeyeceğim.” diyerek onu uyardı.

“Teşekkür ederim.” Lin Dong gülümsedi.

Bu manzarayı gören Lin Xiao bir an şaşırdı ama hemen kendini topladı. Lin Dong’u incelerken derin bir nefes aldı. Gencin yumruklarında oldukça zayıf bir ışık titreşiyordu, bu Yuan Gücü kullanacağının işaretiydi.

Lin Ken endişeli gözlerle Lin Dong’a baktı ve ellini sallayıp bağırdı: “Her ikinizin de geldiğine göre, karşılaşma başlasın!”

“Güm!”

Lin Ken’in sesini duyan Lin Yun’un gözleri kısıldı. Tek bir adımla Lin Dong’a doğru uçtu, beş parmağını bir yumruk haline getirdi ve yumruğunu Lin Dong’un göğsüne savurdu.

Lin Dong, Lin Yun’un saldırısının karşısında geri çekilmedi. O da ileri bir adım attı ve sağ elini Lin Yun’un yumruğu yakalamak için uzattı, kalabalık şaşkına dönmüştü. Lin Dong’un eli Lin Yun’un yumruğuyla çarpıştı. Genç, beklenmedik bir şekilde geri savrulmuştu.

Lin Yun, saldırısı etkisiz hale gelince, hızlıca hareket etti ve Lin Dong’un vuruşundan kaçındı. Yumruklarını birleştirdi ve Lin Dong’un yüzünü parçalamak üzere savurdu. Yumruk üstüne yumruk savuruyordu, aynı gökten yağan kaya parçaları gibiydi.

“Kaya parçalayan Yumruk mu?”

Bu tanıdık teknik Lin Dong’un kaşlarını kaldırmasına sebep oldu. Lin Shan’ın da bu hamleyi yaptığına tanık olmuştu ama Lin Yun’un hamleleriyle karşılaştırınca onunkiler hata doluydu.

“Huff…”

Lin Dong boğazında düğümlenen havayı dışarı püskürttü, Kaya Parçalayan Yumruğun gücünü biliyordu, etkisini sonradan gösterir ve rakibinin hamlelerine karşı zorlanmaya sebep olurdu. Bu yüzden şimdi geri çekilme şansı kalmamıştı.

Geri çekilemeyeceği için yapabileceği tek şey karşı koymaktı!

“Pa Pa Pa Pa Pa Pa…”

Lin Dong yüzünde ciddi bir ifadeyle ellerini yumruk yaptı. Taş platformun üzerinden sert yankılar duyuldu. Toplamda 8 yankı vardı!

Delip Geçen yumruğun 8 yankısı!

Bunu gören kalabalık hayrete düştü. Kimse Lin Dong’un bu genç yaşta Delip Geçen Yumrukta bu kadar ileri seviyeye gelebileceğini düşünmemişti.

“Ah bu velet, kaydettiği aşamaya da bak…” Lin Xiao da Lin Dong’un sergilediklerine şaşıp kalmıştı, yüzünde neşeli bir ifade oluştu.

“Evet, fena değil…”

Önemli insanlar için ayrılmış bölümde oturan Lin Zhentian sakalını kaşırken usulca başını salladı. Bu genç yaşta Delip Geçen yumrukta böyle ustalaşmak muazzam bir başarıydı.

“Yine de Lin Yun’un Kaya Parçalayan Yumruğu oldukça güçlüydü, ayrıca Yuan Gücü de içeriyordu. Delip Geçen Yumruğun 8 yankısı kuvvetli olsa da genci yenmek yine de zor olacaktır...”

Lin Zentian oldukça şaşırmıştı ama zeki bakışlarından ödün vermedi, kendi kendine mırıldanıyordu.

“Pa!”

Lin Zentaian’ın kelimeleri ağzından dökülmüştü ki sert bir yankı daha havayı yarıp geçti.

Dokuzuncu yankı!

Delip Geçen Yumruğun doruk noktası!

Gösterişli!

Kalabalıkta dikilenler içinde istisnasız herkes gözlerini Lin Dong’a dikti. Bu defa, Lin Dong’un yumruğunun etrafında oluşan açık renkli ışığın farkına varmışlardı.

Yuan Gücü! Eğitimli Bedenin 6. Seviyesi!

“Çat!”

Taş platformda dikilen gence bakakalan Lin Xiao’nun elindeki çay fincanı parçalara ayrıldı. Delip Geçen Yumruğun 9 yankısı mı? Eğitimli Bedenin 6. Seviyesi mi?

''Lin Dong… Ne zaman bu kadar güç kazandın?”

“Dahice!”

Klanın baş koltuğunda oturan Lin Zhentian bir süre sessiz kaldı ama sonra dudaklarından bir iltifat döküldü. Onu tanıyan herkes, Lin Dong’un sergilediği performansın Lin Zhentian’ı oldukça memnun ettiğini söyleyebilirdi.

Köşede duran Lin Mang’ın yüz ifadesi karanlıklaştı. Dudaklarını mühürlemişti sanki, tek kelime dahi etmedi. Arkasından duran Lin Hong’un da kaşları çatılmıştı.

“Bu veledin bazı yetenekleri varmış demek…”

“Güm!”

Kalabalık ikiliyi süzüyordu, Lin Dong’un yumrukları, Lin Yun’un yumrukları ile buluştu. Korkunç bir geri püskürtmeyle, genç ipi kopmuş kasnaklı gibi geri uçtu, taş platformun dışına kadar çıktı ve yere yapıştı.

“Çat!”

Lin Yun’u tek yumrukla püskürten Lin Dong’u gören Kalabalık coştu. Lin Dong’u önceden tanıyanların ağızları beş karış açık kalmıştı, sadece yarım yıl içinde böylesine aşama kaydettiğine inanamıyorlardı.

Lin Ken de Lin Dong’un sergilediği güç karşısında şoka uğramıştı. Bir süre geçince, nihayet ağzını açtı ve sonuçları açıkladı.

“Zafer Lin Dong’a ait!”

Eğitim alanları, alkış ve neşeyle çalkanıyordu, Lin Dong’un bu seviyeye gelmesinin şans eseri değil, sahip olduğu hayvansı güç sayesinde olduğunu anladılar.

Lin Dong, taş platformda dikilirken, kalabalığın tezahüratlarını dinledi, yüzüne bir gülümseme yerleşti. Taş platformdan atladı ve Lin Yun’a bir el uzattı: “İyi misin?”

“Delip Geçen Yumruğun 9. yankısı, Eğitimli Beden'in 6. Seviyesi yenilgim adildir.” Lin Yun da yüzüne bir gülümseme yerleştirdi ve Lin Dong’a baktı. Sözlerine devam etti: “Olur da fırsat bulursak seninle yeniden karşılaşmak isterim.”

Lin Yun sözlerini bitirince daha fazla oyalanmadı ve arkasını dönüp gitti.

Lin Yun’un gidişini izleyen Lin Dong gülümsemeye devam etti. Ona karşı hala olumlu bir izlenime sahipti. İlerde şansları olursa birbirlerini daha iyi tanıyabilirlerdi.

Ama bunu düşünmeden önce Lin Hong’u yenmeye odaklanmalıydı, yoksa Qing Tan’ı rahatsız etmeye devam ederdi…

Lin Dong başını çevirdi ve Lin Hong’un olduğu yere baktı, Lin Hong’da küçümseyici bir bakışla Lin Dong’u süzüyordu.