Bölüm 20: Aile Yarışması Başlıyor

avatar
5472 9

Wu Dong Qian Kun - Bölüm 20: Aile Yarışması Başlıyor


 

Çeviren: Mavimsigrii

Düzenleyen: Puakk

 

Günün ilk ışıkları bulutları yararak toprağa ulaşırken, Lin ailesinin malikanesine devasa bir kargaşa hakimdi.

Lin Dong babası Lin Xiao ve Qing Tan ile çalışma alanına geldiğinde bile ortalık çok canlıydı, her yer insan dolup taşıyordu.

Lin ailesi, Qingyang Şehrindeki en elit gurup değildi ama saygıya değer bir egemenliğe sahiptiler. Bu yüzden Aile Yarışmasına çok önemli isimler de katılmışı, bu özel günü kullanıp Lin ailesiyle iyi ilişkiler kurmak niyetindeydiler. Ayrıca bu yarışma onlara Lin ailesinin gençliğinin sahip olduğu yetenekleri belirlemek için güzel bir fırsat sunuyordu. Gelecek nesil, her ailenin refahını koruması için büyük önem taşıyordu sonuçta.

Lin ailesindeki gençler değersiz konumuna düşerlerse, Lin ailesi er ya da geç parçalanırdı.

Bu Lin Dong’un ilk kez Aile Yarışmasına tanık oluşu değildi ama yine de gergindi. Sahne ışıkları üzerinde olacaktı.

Lin Xiao emin bir şekilde Lin Dong’un omzunu okşadı, sinirlerini yatıştırmaya çalışıyordu. Biraz zaman geçince ikisi birlikle çalışma alanında, isim yapmış insanlar için ayrılmış bölüme geldiler.

Bu bölümü şimdiden kalabalıklaşmıştı, aralarında sohbet ediyor şakalaşıyorlardı.

Önemli insanlar için ayrılmış bölümün orta kısımlarında oturan, orta yaşlarda bir adam vardı, misafirlerle neşe içinde konuşuyordu. Gözü bir anlık Lin Xiao ve çocuklarına kaydı, dona kalmıştı. Hemen kendine geldi ve yüzüne bir gülümseme yerleştirdi.

Lin Xiao Aile Yarışmalarına asla katılmazdı. Katıldığı birkaç nadir zaman da karanlık bir köşede durur kimsenin onu görmediğinden emin olurdu. Bu bölüme, uzun yıllardır ilk kez yaklaşmıştı.

Orta yaşlardaki adamın yanında iki genç oturuyordu, Lin Hong ve Lin Shan kardeşler. Yanlarında oturan adam muhtemelen babaları Lin Mang’dı, Lin Xiao ile araları bozuktu.

Lin Xiao, Lin Mang’ın bakışlarını göz ardı etti. Hiçbir şey söylemeden Lin Mang’ın önünden geçip gitmek üzereydi ki Lin Mang güldü. Elinde bir çay fincanı vardı, rahatça sordu:  “Üçüncü kardeş, seni evinden çıkaran da nedir?”

Lin Xiao durdu ve küçüklükten beri hiç iyi anlaşamadığı kardeşine baktı. Gülümsedi ve:  “Bu bir sorun mu oluşturuyor?” dedi.

Lin Xiao’nun gülümsediğini gören Lin Mang hayrete düşmüştü, gülümsemesinin ardına saklı moral bozukluğu silinip gitmişti. Bunu fark etmek onu rahatsız etti ama kayıtsız bir şekilde cevap verdi: ”Hiç de sorun olmuyor. Bugün Lin ailesi için özel bir gün. Geldiğine göre, umarım bizi utandırmazsın.”

Lin Xiao kahkaha attı. Lin Mang’ın sözlerine gizlediği hakareti göz ardı etti ve önünden geçip gitti, yakınında bir yerlere oturdu.

“Hop!”

Lin Xiao’nun hareketleri Lin Mang’ın yüzünde rahatsız bir ifade oluşmasına sebep oldu, soğukça homurdandı.

Lin Mang’ın yanında oturan bir adam, “Ahh, Lin Mang-xiong. Şuradaki adam bir zamanlar Lin ailesinde Yuan Dan oluşturma şansını elde etmiş kişi Lin Xiao mu?” diye sordu gülümseyerek.

“Onlar sadece dedikodu. Böyle şeylere nasıl inanırsın?” dedi Lin Mang alayla.

“Ahh, elbette. Lin Mang şuan için Lin ailesinde Yuan Dan oluşturmaya en yakın aday. İleride birlikte çalışmak için daha fazla fırsat yaratalım.” dedi adam neşeyle, itaat eder gibi konuşmuştu. Lin Mang iki yıl önce Göksel Yuan gücüne ulaşmış ve Lin Ailesinde bu güce sahip 3. Kişi olmuştu. Bu iki yıl içinde Lin ailesi tarafından onurlandırılmıştı, şimdi tüm Lin ailesini finanse eden oydu. Lin Xiao ise yıllarca hasta olduğu için unutulup gitmişti.

Lin Mang bu sözlerin sadece övme amaçlı olduğunun farkındaydı ama yine de dudaklarında bir gülümseme oluştu.

Babasının mutsuzluğunu sezen Lin Hong, “İçini ferah tut baba. Lin Dong herkesin gözü önünde harcanınca, 3. Amcamın ifadesi kesinlikle berbat bir hal alacak.” dedi kendinden emin bir şekilde, Lin Mang’ın arkasında oturuyordu.

“Eh!”

Bu sözleri duyan Lin Mang gülümsedi ve yavaşça başını salladı.

“Bu adam insanı bezdirir.”

Lin Xiao’nu yanında oturan Qing Tan, Lin Mang’ın kasıtlı sözlerini duyunca mutsuz olmuş bir şekilde şikayet etti.

“Şimdilik kazanan taraf onlar.”

Lin Xiao başını salladı, Lin Mang’dan rahatsız olmuştu. Devam etmek üzereydi ki başını ana girişe çevirdi. İçeriye akın eden bir kalabalık vardı. Kalabalığın arkasında, işlemeli giysiler giyen beyaz saçlı, yaşlı bir adam vardı. Oldukça dinç bir auraya sahipti, çalışma bölümlerine göz gezdiriyordu.

Bu adam Lin ailesinin başı ve Lin Xiao’nun babası, Lin Dong’un da dedesi Lin Zhentian’dı.

Lin Zhentian’ın arkasından gelen orta yaşlarda bir adam vardı. Yanında Lin Xia oturuyordu, zarif ve ince vücudu birçok erkeğin ilgisini çekerdi.

Lin Zhentian içeri girince, çalışma bölümlerinde bir koşuşturmaca başladı, herkes saygılarını sunmak için acele ediyordu. Lin Zhentian, Qingyang Şehrinde efsanevi bir adam sayılırdı. Buraya gelişinden sonra Lin ailesini tek başına kurmuştu. Bu yüzden, yöntemleri ve yetenekleri birçok insanı hayrete düşürürdü.

Lin Zhentian, önemli insanlar için ayrılmış bölümdeki açıklığa geçmeden önce, buradaki insanları neşeyle selamladı. Adımlarını durdurunca, uzaktan Lin Xiao’yu gördü, bu manzara onu şaşırtmıştı. Lin Zhentian hemen kendini topladı ve ona doğru yürüdü.

“Baba...”

Lin Zhentian’ın yaklaştığını görünce Lin Xiao istemeden de olsa yumruklarını sıktı, ayağa kalktı ve saygıyla babasını selamladı.

“Sonunda gelip beni ziyaret etmeye mi karar verdin?”

Karşısında dikilen Lin Xiao’yu görünce, Lin Zhentian hazırlıksız yakalanmış bir şekilde sordu, gözlerinde kafası karışık bir ifade vardı.

Geçmişte, Lin Zhentian kendini en çok oğlu Lin Xiao’ya adamıştı. Onun önceki yenilgisi kendisini hayal kırıklığına uğratmış olsa da, en ümit kırıcı şey yenilgiden sonra Lin Xiao’nun düştüğü umutsuzluktu.

Yaşlı adam oğlu kadar inatçıydı. Lin Xiao umutsuzluğa düştükten sonra, kalbi kırılmış olan Lin Zhentian, oğlunu ne kadar özlerse özlesin bir kez dahi ziyaretine gitmemişti.

“Baba, özür dilerim.” dedi Lin Xiao kısık bir sesle. Yıllar boyu süren umutsuzluğu yüzünden Lin Zhentian’ı hayal kırıklığına uğrattığını biliyordu.

“Dede…”

Kenarda duran Lin Dong ve Qing Tan, dedelerini aceleyle selamladılar.

“Ahh Lin Dong-er, Qing Tan. Çocukların çok büyümüş…” çocukların seslerini duyunca Lin Zhentian kendini gülümsemekten alamadı. Nazikçe başlarını okşarken yumuşak ve onlara düşkün bir görüntü çiziyordu.

“Sonunda dışarı çıkmış olman güzel. Mezarı boylamadan beni ziyaret etmeye zahmet ettin en azından.”  dedi Lin Zhentian, bakışlarını yeniden Lin Xiao’ya çevirdi. Lin Dong yaşlı adam konuşurken elinin titrediğini sezebiliyordu. O yaşlı kalbinin derinliklerinde göründüğü kadar sakin olmadığı belliydi.

“Haha baba. 3. Kardeş sonunda dışarı çıkmaya karar verdiğine göre bırakalım o laklak etsin. Sonuçta etrafta bir sürü misafir var.” Dedi Lin Zhentian’ı takip eden adam, gülümsüyordu.

Lin Zhentian iç çekti, Lin Xiao’ya bir bakış daha attıktan sonra oturmaya gitti.

“Da-ge (abi)” Lin Xiao orta yaştaki adama minnetle teşekkür etti.

Orta yaşlı adam gülümsedi ve başını salladı, Lin Dong’un omzunu okşarken şöyle dedi: “Dong-er, lütfen bu günün yarışmasında babanın yüzünü kara çıkarma.”

“Tamam birinci amca!”

Lin Dong başını cevap verirken başını salladı. Bu adam onun en yaşlı amcasıydı ve adı Lin Ken’di. Bunun dışında, Lin Xia’nın da babası oluyordu.

Lin Xia’yı hatırlayınca, Lin Dong orta yaşlı adamın arkasında duran, ellerini destek vermek için yumruk yapmış kıza baktı.

Lin Ken ve Lin Xiao birbirini selamladıktan sonra, Lin Ken, Lin Xia’yı kendi koltuğuna götürdü. Kalabalık yerlerini aldı ve çalışma bölümlerindeki gürültü bir son buldu.

Herkes klanın başı olan Lin Zhentian’a bakıyordu.

Lin Ailesi Yarışması resmen başlamıştı!

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44808 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr