çevirmen: heisennibal

Görkemli, kavurucu güneş dağın zirvesinden doğarken çıplak gözle bile görülebilen şiddetli enerji kıvılcımlar etrafa yayılmış ve tıpkı bir enerji fırtınası gibi dağ zirvesini kaplamıştı.

Kavurucu güneşin ışıkları, zirveye ulaşana kadar giderek daha da göz kamaştırıcı bir hal aldı. Güneş ışınları, yüz metrelik bir alanda parlıyor ve dağlarda yaşayan şeytani yaratıkların şok olmasına sebep oluyordu. Oradaki enerjiden biraz korkmuşlardı.

Işık, parlaklığın sınırlarına ulatığında zayıflamaya başladı. Sonunda ışık halkaları küçüldü ve Küçük Alevle Küçük Sansar’ın bakışları altında oturan figüre doğru geri çekildi.

Ancak o zaman ışık sönmüş ve Lin Dong’un figürünü görebilmişlerdi. O anda bedeninin yüzeyi, ışık kaybolurken tekrar normal haline dönmüştü. Şimdi Lin Dong’un bedeni normal bir insanınkinden farklı değildi ama Küçük Sansar bu normal görünen bedenin altındaki korkunç gücü hissedebiliyordu.

Lin Dong gözlerini açtı, gözbebekleri parlayan bir güneş gibiydi. Sonra yavaşça ayağı kalktıve o anda dağ zirvesi titredi. Ayağa kalktığında Lin Dong sağ ayağını aniden kaldırıp yere vurdu.

“Boom!”

Ayağı yere değdiği anda tıpkı bir enerji kasırgası gibi dağın zirvesini salladı. Ardından Lin Dong’un ayağının altında geniş çatlaklar oluştu, Devasa kayalar dağın zirvesinden düşüp parçalanmaya başladılar. Sadece fiziksel gücü göz önüne alındığında Lin Dong’un ayağı bile bütün bir dağı parçalayacak güçteydi.

Lin Dong havada süzülerek dağın tepesindeki mağaraya bakarken gözlerinde keyif vardı. Büyük Güneş Fırtına Vücut’ta uzmanlaştıktan sonra fiziksel bedeni daha da güçlenmişti. Şimdiki gücüyle hiç Yuan Gücü kullanmadan Dışavurum kademesine yarım adım seviyesindeki bir geliştiriciyi tek bir yumruğuyla geri savurabilirdi.

“Fena değil, fena değil…” Küçük Sansar, Küçük Alev’in kafasında otururken memnuniyetle kafasını salladı ve Lin Dong’un yaptığı yıkımı izledi.

“Ne güçlü bir Büyük Güneş Fırtına Vücut ama!” Lin Dong’un yüzünde de bir memnuniyet varken hayranlıkla bağırdı. Hemen sonra elini salladı ve avcundan bir kara delik etrafa yayıldı ve havada kalan bütün enerjiyi yuttu.

“Kabul edilebilir sanırım. Büyük Güneş Fırtına Vücut sonuçta sadece üst kademe beden geliştirici bir savaş sanatı. Bazı tamamen uzmanlaşılmış Dışavurum kademeli beden geliştirici savaş sanatları bundan daha güçlü. Eskiden sadece bedenini geliştiren bir geliştiriciyle tanışmıştım. Yuan gücünde özel hiçbir şey yoktu ama tek bir yumruğuyla Nirvana kademeli bir geliştiriciyi toza dönüştürebilirdi,” dedi Küçük Sansar tembelce.

Lin Dong çaresizce kafasını salladı. Büyük Güneş Fırtına Vücut çok güçlü olsa da en iyisi olmaktan çok uzaktı. Ama yine de onu kendisiyle aynı seviyede olan bütün geliştiricilerden üstün kılıyordu.

“Eğitimim ne kadar sürdü?”

“İki ay kadar.”

“İki ay… Şimdi Büyük Harabe Eyaleti’ni terk etme zamanı yoksa klan toplantısını kaçırabilirim.” Lin Dong şaşırmıştı ama kendini topladı ve Küçük Alev’in sırtına atladı. “Hadi doğruca Büyük Yan Eyaleti’ne gidelim!”

Lin Dong’un emrini duyduğunda Küçük Alev kısık bir sesle kükredi. Kan renkli kanatlarını çırptı ve kan renkli bir ışığa dönüşerek ufukta kayboldu. Lin Dong ve çetesi ayrıldığında dağlar tekrar sessizliğe gömüldü. Geride sadece korkunç bir gücün patladığının kanıtı olan mağara kalmıştı. Bu sessizlik, kenevirden yapılmış basit kıyafetler giymiş yaşlı bir adam aniden belirdiğinde hava dalgalanmadan önce yaklaşık iki saat sürmüştü.

Bu kıdemli son derece sıradan görünüyordu. Yalın, pamuklu kıyafetler giyiyordu. Saçları griydi ve sıradan, yaşlı bir çiftçiymiş gibi görünüyordu. Bununla birlikte görünüşte ortaya çıkma şeklinin sıradan bir yaşlı adam tarafından başarılamayacağını da bilen birileri vardı.

Beyaz kıyafetli kıdemli, parçalanmış dağ zirvesine bakıyordu. Aniden önündeki boşluğu yakaladı ve kendi kendine mırıldandı: “Burada biraz Yutma Gücü kalmış. Sakın Büyük Toprakların Kadim Tableti’nin içindeki Yiyip Bitiren Kadim Sembol alınmış olmasın? Bu yaşlı adam bu sembolü almak için çok uzak diyarlardan çok efor ve zaman harcayarak buraya geldi. Başkasının ona sahip olmasına izin vermeyi sanırım istemiyorum…”

Beyaz kıyafetli kıdemli kendi kendine mırıldanıyordu. Büyük Yan İmparatorluğu’ndan değildi ve sembolün burada olduğu haberini gizlice almıştı. Bu yüzden hemen gelmişti. Ama Tablet’e ulaştığında mühür çoktan yeniden etkinleştirilmişti. Güçlü yeteneklerini ve mührün zar zor oluştuğu gerçeğini kullanarak Tablet’e girecek kadar şanslıydı.

Ama Tablet’e girdiğinde o Koruma Yaratığı tarafından saldırıya uğramıştı. Savaş yaklaşık iki gün sürmüştü ve beyaz kıyafetli kıdemli sonunda geri çekilmeyi seçmişti. Bunun sebebi Yiyip Bitiren Ata Sembol’ün Tablet’te olmadığını fark etmesiydi.

“Şimdi bu Tableti’in mührü tamamen yenilenmiş olduğuna göre ben bile içeri giremem. Neyse ki ilahlar beni hayal kırıklığına uğratmıyor. Hala biraz Yutma Gücü hissedebiliyorum. Bu titreşimin Sembolden kaynaklanıp kaynaklanmadığına bakmaksızın takip etmem gerek!”

Böyle düşününce beyaz kıyafetli kıdemli hiç tereddüt etmemişti. Figürü Lin Dong’un kaybolduğu yol boyunca onu takip etti.

……

Dağ silsilesinin içinde gece, gökyüzünü kaplamıştı. Tam bir gün yolculuk ettikten sonra Lin Dong, Küçük Alev’i dinlenmek için küçük bir tepeciğe yönlendirmişti. Lin Dong, Dan Tian ve Yuan Dan’ını yenilemek için sakince oturdu ve yeryüzüyle gökyüzü arasındaki Yuan Gücünü emmeye başladı.

“Lin Dong yoldayken birinin bizi takip ettiğini hissettim…” dedi Küçük Sansar.

“Ne?!” Sözlerini duyunca Lin Dong gözlerini aniden açtı. Kızgındı.

“Emin değilim. Ama eğer doğruysa bizi takip eden kişi çok güçlü. Senin uğraşabileceğin biri değil!” Küçük Sansar’ın sesi son derece ciddiydi.

“Büyük Harabe Eyaleti’nde nasıl bu kadar güçlü biri olabilir?” Lin Dong’un yüzü değişmişti. Orada birkaç tane düşmanı olsa da en güçlüsü Korkunç Kukla Ekolü’ydü. Teng Sha’dan daha güçlü biri olabilir miydi? Eğer öyleyse Büyük Harabe Eyaleti’nde kalmaktan nasıl memnun olabilirdi?

“Gidelim. Doğru ya da değil, boşver. Hemen gidelim!”

Lin Dong hemen ayağa kalktı ve bağırmaya başladı. Am tam Küçük Alev’e hareketlenmesi için komut verecekken doğuya doğru baktı ve yüzü değişti. Yumuşak bir rüzgar sesi aniden yankılandı.

Bu parçalayıcı rüzgar son derece yumuşak olsa da Lin Dong’un bedenindeki bütün tüylerin diken diken olmasına sebep olmuştu; çok tehlikeli bir hissiyatı vardı.

“Ne kadar hızlı. Kaçmaya zamanımız kalmadı. Küçük Sansar, Yiyip Bitiren Kadim Sembol ve Taş Tılsımın yaydığı titreşimleri gizleyebilir misin?” Lin Dong doğuya doğru bakarken yüzü çirkindi ve ciddiyetle sormuştu.

Bedeninde iki tane gizemli hazine vardı. Güçlü ve gizemli bir geliştirici onları takip ediyorsa büyük ihtimal bu iki hazinenin peşinde olduğu için olmalıydı.

“Şimdiki gücümle bu oldukça zor olacak. Ama Gizemli Taş Tılsımın gücüyle en ufak bir titreşim bile hissedeceğinden şüpheliyim.” Küçük Sansar durumun ağırlığını anlamıştı ve hemen cevap vermişti. Hemen tılsımı aktifleştirdi, ılık titreşimler Lin Dong’un avcundan çıktı ve Sembol’ün titreşimlerini tamamen kapattı.

Küçük Sansar titreşimlerini gizlemişti ama Lin Dong daha konuşamadan gözbebekleri büyüdü. Bunun sebebi ufukta aniden hava dalgalanmalarının patlak verdiğini görmesiydi. Beyaz kıyafetli bir kıdemli anıden bir hayalet gibi önünde belirdi.

Bu yaşlı adam sıradan görünüyordu, aurası da son derece sakindi. Ama o sakinliğin altında Lin Dong, Teng Sha’dan hissettiğinin kat be kat daha fazlası korkunç dalgalanmalar hissediyordu.

“Nirvana kademesi!”

Lin Dong derin bir nefes aldı. Bu gizemli yaşlı adamın gerçek bir Nirvana kademeli olduğunu hiç beklemiyordu. Küçük Sansar’ın neden böyle davrandığını anlamıştı.

Küçük Sansar beyaz kıyafetli kıdemliye dikkatlice bakıyordu. Ayrıca onun bedeninden tehlikeli bir koku da alıyordu.

Havadaki kıdemlinin gözleri Lin Dong’un bedenine kilitlenmişti. Gülümsedi ve konuştu: “Dışavurum kademesine yarım adım, yüksek seviye Sembol Ustası. Wow, bu küçük adam gerçek bir deha.”

Lin Dong’un yüzü, yumruklarını birleştirip o kıdemliye doğru uzatırken ciddileşmişti. “Bu kıdemli beni bir süredir takip ediyor gibi görünüyor. Niyetinizin ne olduğunu merak ediyorum.”

“Zihinsel enerjin gerçekten güçlü ve gerçekten senin izini sürdüğümü anlayabildin.”

Beyaz kıyafetli yaşlı adam Lin Dong’a baktı ve kibarca gülümsedi. “Bu yaşlı adam Yiyip Bitiren Ata Sembol’ü bulmak için burada.”

Yaşlı adamın sözlerini duyunca Lin Dong’un kalp atışları hızlanmıştı. Gerçekten…

#

Arkadaşlar, bölüm isminin yanında yıldız var çünkü bu bölümün ismini Türkçeye direkt çevirince çok tuhaf oluyordu. O nedenle şimdilik böyle çevirdim ama ilerleyen bölümlerde belki değişebilir haberiniz olsun.