çevirmen: heisennibal

“Bu nasıl mümkün olabilir?”

Devasa altın parmak tarafından parçalanan kocaman kanlı pitona bakarken Cao Zhen şok olmuştu. Yumruklarını sıkıp devasa Yuan Gücü yumruklarına dönüştürmeden önce figürü geri çekildi. Ardından Lin Dong’a şiddetle yumruk attı.

“Ezileceksin!”

Cao Zhen’in hala direndiğini görünce Lin Dong’un bakışları buz gibi oldu. Aniden avcunu aşağı indirdi; devasa altın parmağı patladı ve bütün Yuan Gücü yumruklarını otoriter bir şekilde yok etti. Ardından Cao Zhen’in Yuan Gücü kalkanına şiddetle çarptı.

“Bang!”

O parmak saldırısından sonra Cao Zhen’in bedenindeki Yuan Gücü savunmaları anında yok oldu. Ardından durdurulamaz bir güçle savunma hattını geçip sertçe bedenine çarptı.

Derin bir patlama sesinden sonra Cao Zhen’in bedeni yüzlerce metre geriye savruldu. Birçok uzun binayı yıktıktan sonra ancak dengesini geri kazanabildi.

“Buzz buzz!”

Dengesini sağladıktan sonra Cao Zhen’in yüzü solmuştu. Sonuçta daha fazla direnemedi ve istemsizce kan tükürdü. Dışavurum kademesine yarım adım seviyesinde bir geliştirici olsa da Lin Dong’un parmak saldırısının ardındaki güce direnemezdi.

“Cao Zhen gerçekten yenildi!”

Kan tükürürken görünür şekilde güçsüzleşen Cao Zhen’e bakarken haykırışlar bütün Ulu Kukla Şehri’nde yayılmaya başlamıştı. Sayısız çift göz, bakışlarındaki şok ve korkuyla havadaki genç figüre bakıyordu.

Ufuktaki altın parıltı tamamen kaybolmamıştı. Altın parlamanın altında o figür durdurulamaz bir savaş ilahi gibi görünüyordu!

Büyük Şeytan Tarikatı ve Savaş İttifakı bölümlerindeki bütün seçkin geliştiriciler de bu manzara karşısında afallamışlardı. İstemsizce derin birer nefes aldılar. Hiçbiri, Lin Dong’un Cao Zhen’i gerçekten yenebilmesini beklemiyordu.

“Bu nasıl mümkün olabilir?!” Teng Lei ve diğer Korkunç Kukla Ekolü geliştiricileri de bu manzara karşısında alarma geçmişti, yüzleri bembeyaz olmuştu. Bazı seçkin geliştiriciler istemsizce titriyordu. Bu sonuç herkes için sürpriz olmuştu. Cao Zhen’in Dışavurum kademesine yarım adım seviyesindeki yeteneğine göre yalnızca başlangıç Qi Yaratıcı kademeli Lin Dong’a karşı kaybetmesini kimse beklemiyordu.

Kalabalığın sinirli bakışları altında Cao Zhen’İn ifadesi son derece gaddardı. Gerçekten Lin Dong’un Dışavurum kademeli savaş sanatını hafife almıştı. Bu sefer gerçek yüzünü göstermişti.

“Dışavurum kademeli savaş sanatımı mı öğrenmek istiyorsun? Şimdiki yeteneğine bakılırsa hala böyle sözler söylemeye cesaretin var!” Lin Dong havada süzülüyor ve yüzü değişen Cao Zhen’e bakıyordu. Kıkırdadı.

Cao Zhen’in yüzü öfkeliydi, dudaklarındaki kanı öfkeyle sildi. Ardından kafasını kaldırdı ve altın parıltılı figüre baktı ve bağırdı: “Dışavurum kademeli savaş sanatın gerçekten güçlü. Ama çocuk, senin Qi Yaratıcı kademeli yeteneğine bakarsak kaç kez bu şekilde saldırabilirsin ki?”

Cao Zhen gerçekten Dışavurum kademesine yarım adım seviyesinde, seçkin bir geliştiriciydi. Lin Dong onu yaralasa bile savaş yeteneğini kaybetmezdi. Hatta, Dışavurum kademeli savaş sanatları çok güçlü olsa da onları yürütmenin oldukça zor olduğunu anlamıştı. Bu yüzden Lin Dong’un şimdiki yeteneğine dayanarak söylenebilirdi ki, o tür bir saldırıyı tekrar gerçekleştirmesi çok zordu.

Lin Dong’un gözleri parıldıyordu. Gücü, Cao Zhen’le karşılaştırıldığında gerçekten çok eksik kalıyordu. Onu yenmek için Büyük Harabe’nin Hapsedici İlahi Parmağı’na güvense de bunun, öldürmeye yetmeyeceğini biliyordu. Yine de bu saldırı, onun tek saldırısı değildi.

“Haha, bugünkü savaşla beraber zaten bütün ününü kaybetmene sebep oldum. Zar zor Eli Kanlı Katliamcı Cao Zhen!” dedi Lin Dong kıkırdarken.

Bu sözleri duyduğunda Cao Zhen’in yüz ifadesi değişti; gözleri öldürme niyetiyle karardı.

“Cao Zhen amca, kırk yılda bir hata yapman çok önemli değil, tek yapman gereken bu meseleyi biraz ertelemek. Ben zaten Zihinsel Enerji Tılsım Sinyalini gizlice parçalayıp karargahı bu olay hakkında bilgilendirdim. Seçkin geliştiricilerimizi hemen buraya yollarlar. O zaman bu çocuk hangi kademe savaş sanatına sahip olursa olsun kaçamayacak!” diye bağırdı Teng Lei Cao Zhen’in öfkelendiğini görünce.

“Haha, harika!” Bu sözleri duyunca Cao Zhen önce şaşırmıştı. Ama sonra içten bir kahkaha attı ve buz gibi bakışlarla Lin Dong’a bakmaya başladı. Ne kadar güçlü olursa olsun bu çocuk kesinlikle buradan canlı çıkamayacaktı. Sonuçta kişi ne kadar güçlü olursa olsun bütün bir tarikata karşı savaşamazdı.

Teng Lei’nin bağırışının ardından Lin Dong’un gözleri karardı. Bu herifler gerçekten ölmek istiyordu.

“Beni durdurmak istediğiniz için hepinizi katledeceğim!”

Lin Dong kıkırdadıktan sonra figürü parladı ve inisiyatif alıp Cao Zhen’e doğru koştu. Aynı anda bedeninin etrafındaki Yuan Gücü yayılmaya başladı.

Lin Dong’un kendisine doğru geldiğini gören Cao Zhen şok olmuştu. Az önce Lin Dong’un ellerinde can çekiştikten sonra şimdi, Lin Dong’a karşı daha dikkatliydi. Bu yüzden onunla savaşmak yerine geri çekilmeyi seçmişti. Lin Dong’a karşı savaşma fikrinden vazgeçtiği için tek yapması gereken onu durdurmaktı. Ardından takviye ekipler vardığında onlara katılacak ve Lin Dong’u öldürecekti.

“Heh!” Cao Zhen hızla geri çekilince Lin Dong hedefini değiştirerek aniden bir U dönüşü yaptı ve Teng Lei’ye döndü. Görünen o ki hedefi Cao Zhen değil Teng Lei’ydi!

Sonuçta Lin Dong’un Ulu Kukla Şehri’ne gelmesinin ilk nedeni egemenliğini kurmaktı; ikincisi ise Korkunç Kukla Ekolü’nden önemli birini yakalayıp Yiyip Bitiren Kadim Sembol hakkında bilgi almaktı. Şu an egemenliğini kurmuştu ve şimdi, birini yakalamanın zamanıydı.

Buradaki çoğu insana göre Cao Zhen’in statüsü oldukça yüksek olsa da hala Dışavurum kademesine yarım adım seviyesinde bir geliştiriciydi. Bu yüzden onu yakalaması çok zordu. Bu nedenle aradığı kriterlere en uygun kişi Teng Lei’ydi. Dahası, şu an Lin Dong’u herhangi bir şekilde tehdit edemezdi.

“Durdurun onu!”

Lin Dong’un kendisine doğru geldiğini görünce Teng Lei’nin yüz ifadesi aniden değişti. Onun bağırışını duyunca üç seçkin Qi Yaratıcı kademeli geliştirici güçlü savaş sanatlarını ortaya çıkarıp Lin Dong’u gerş püskürtmeye çalıştılar.

“Kaybolun!”

Bariyer oluşturan o üç Qi Yaratıcı kademeli geliştiriciyi görünce Lin Dong buz gibi bir sesle bağırdı. Ardından avcunu açtı ve bir altın platform oluşturup üçlüye doğru uçurdu.

“Bang bang!”

O devasa altın platform uluyarak ileri atıldı ve o üçlünün savaş sanatlarını yıkıp geçti. Hızında bir düşüş olmadan Korkunç Kukla Ekolü üçlüsüne şiddetle çarptı. Üçü de hava topu gibi geriye doğru uçtular.

Üç seçkin Korkunç Kukla Ekolü geliştiricisini geri savurduktan sonra Lin Dong’un figürü canını kurtarmak için hızla kaçan Teng Lei’nin peşine düştü. Devasa avcunda Yuan Gücü dalgalandı ve doğrudan Teng Lei’yi süpürdü.

“Büyük Hortlak Teknikleri, Korkunç Şeytani Uğultu!”

Lin Dong’un ileri atıldığını görünce Teng Lei’nin yüz ifadesi anında değişti. Gizli tekniğini çabucak ortaya çıkarmıştı. Kulakları sağır eden bir ses dalgası yayıldı ve Lin Dong’u geçti.

Teng Lei’nin son dakika direnişini görünce Lin Dong istemsizce kıkırdadı. Bir düşüncesiyle aynı derecede şiddetli bir Zihinsel Enerji patlaması yarattı ve Teng Lei’nin ses patlamasına şiddetle çarptı.

“Boom boom boom!”

Ses patlamaları çarpıştıktan sonra üçlünün bedenlerinden bir patlama serisi yankılandı.

“Şimdiki gücünle bana karşı savaşmak mı istiyorsun? Hayal etmeye devam et!” O ses patlamalarından sonra altın parlama Lin Dong’un avcunda toplandı ve o yoğun ses patlamasını geçip Teng Lei’nin kafasını yakaladı. Aniden gizli bir kuvvet patlak verdi ve Teng Lei’nin doğrudan bayılmasına neden oldu.

Lin Dong’un hareketleri hızla olup bitmişti ve tekrarı olmayacak gibiydi. Kalabalık sadece Cao Zhen’e saldırmayı planladığını görmüştü ama şimdi üç Korkunç Kukla Ekolü geliştiricisi hatta Teng Lei bile onun elinde ölü köpek gibilerdi.

“Seni piç, Teng Lei’yi bırak!” Şimdi, Cao Zhen duyularını sonunda geri kazanmıştı. Yüzü çelik yeşiline dönmüştü. Eğer Lin Dong, bütün Korkunç Kukla Ekolü üyelerinin gözü önünde Teng Lei’yi yakalarsa o halde Korkunç Kukla Ekolü bütün onurunu kaybedecekti.

O bağırdıkça Cao Zhen bir kez daha ileri atıldı. Aynı zamanda kanlı bir parıltı kollarında dalgalanmaya başladı ve Lin Dong’u yumrukladı.

“Haha!”

Cao Zhen’in saldırısına karşılık Lin Dong hiçbir şey yapmadı. Figürü yavaşça geri çekildi. Ardından avcunu salladı ve Sembol Kuklası yanında belirdi. Hemen içine on bin Saf Yuan hapını enjekte etti ve Sembol Kukla ileri atılarak Cao Zhen’le cesurca çarpıştı.

“Boom!”

Güçlü bir enerji şok dalgası, iki grubun da geri savrulmasına sebep oldu. Hatta Cao Zhen en ufak bir üstünlüğe bile sahip değildi.

“Yüksek seviyeli bir Sembol Kukla mı?!”

Sembol Kuklaya baktıkça Cao Zhen’in gözbebekleri büyüdü ve ciddi bir sesle bağırdı.

“Haha, Korkunç Kukla Ekolü bitmiş görünüyor. Bugünün savaşı oldukça tatmin ediciydi. Bay bay!”

Lin Dong, bilinçsiz Teng Lei’yi sürükledi. Ardından bir ıslık çaldı ve Küçük Alev, kırmızı bir ışığa dönüştü ve kafasını çağırdı. Lin Dong üzerine çıktıktan sonra kanlı kanatlarını çırparak şimşek hızında Ulu Kukla Şehri’nden dışarı fırladı. Birkaç saniye sonra kalabalığın bakışları altında ufukta kaybolmuştu.

Lin Dong kaçtıktan sonra Ulu Kukla Şehri sessizdi. Herkes havada öfkeyle duran Cao Zhen’e bakıyordu. Sonuçta herkes biliyordu ki, bugünden sonra Lin Dong’un ismi Büyük Harabe Şehri’nin her yerinden duyulacaktı.

Bütün Korkunç Kukla Ekolü’nü gerçekten provoke etmiş ve Dışavurum kademesine yarım adım seviyesindeki seçkin bir geliştiriciyi yenmişti. Sonunda da sadece güvenle kaçmakla kalmayıp onlardan birini yakalamıştı. Kişi ister bizzat tanıklık etmiş olsun ister sadece duymuş olsun, başarıları herkesi hayrete düşürmeye yetiyordu.