çevirmen: heisennibal

“Lin Dong, bu koltuklar senin gibi çocuklar için değil. Bu yaşlı adam bunu senin iyiliğin için yapıyor. Eğer akıllıysan insiyatifi al ve geri çekil. Bir şekilde Lin Klanına bağlı olduğun için bu yaşlı adam saygısızlığını ve Wang Klanıma yaptığın onursuzluğu yok sayacağım!”

Wang Tong’un elleri, Lin Dong’a bakarken belindeydi. Onun sesi arenada yankılanırken Lin Dong ifadesiz kalmıştı.

“Hamleni yap.”

Lin Dong’un gözleri Wang Tong’a ve onun arkasındaki sayısız geliştiriciye bakarken sakindi. Ve sakin bir sesle cevaplamıştı. Gerçekten bunun olmasını çok uzun zamandır bekliyordu.

“Küstah!”

Bunu duyunca Wang Tong homurdandı. Lin Dong’un doğası gereği bu şansı kaçırmayacağını biliyordu. Dolayısıyla şimdi bir hamle yapması gerekiyordu. Diğerleri bunun hakkında konuşsa bile Lin Dong’un kibirli olduğunu söyleyenler ona hiç şans vermemiş olanlardı.

“Lin Fan amca!”

Wang Klanının Lin Dong’a saldırmaya hazırlandığını görğnce Lin Ke-er’in gözlerinde sıkıntılı, yüzünde ise endişeli bir ifade belirdi. Yanındaki kıdemliye bakıyordu.  

O anda Lin Fan dedikleri kıdemli kaşlarını çattı. Wang Tong gerçekten biraz aşırıydı. Düşününce; daha genç bir jenerasyonda büyümüştü, gerçekten çok vurdumduymazdı.

Lin Fan ve başka kıdemliler bir bakış attı, tam konuşmak üzereydiler ki; soğuk bir ses kulaklarında yankılandı: “Olay çıkarmaya gerek yok. Wang Klanıyla önemli bir konuda iş birliği yapıp pire için yorgan yakmayacağız.”

Bu sözleri duyunca Lin Fan ve diğerleri taş platforma duran Lin Langtian’ a baktılar. Sözler çok net bir şekilde duyulmuştu, Lin Langtian’ın sözlerine karşılık Lin Fan ve diğer eski nesil üyeler ona itiraz etmemişlerdi. Dahası, söyledikleri gerçekten doğruydu bu yüzden sadece Lin Ke-er’e gizlice bakıp kafalarını sallayabilmişlerdi.

Bunu görünce Lin Ke-er dudaklarını ısırdı. Anksiyetik hissetmişti ve bir şey yapmak için yeterli gücü kendinde bulamıyordu.

“Bakalım bu sefer nasıl kaçacaksın!” Taş platformda Wang Yan buz gibi bir sesle kıkırdadı. Lin Dong’un Kadim Kılıç Birliği’nin saldırısını savunabilmiş olmasından dolayı şaşkın olsa da Wang Klanı’nın şimdi oluşumunun Lin Dong’u baskılayabileceğine hatta öldürebileceğine olan inancı tamdı.

“Emrimi dinleyin ve beraber saldırın. Wang klanımızı küçük düşüren bu kişiyi yakalayın!” diye bağırdı Wang Tong uğursuz bir şekilde.

“Emredersiniz!”

Wang Tong’un emrini duyunca sayısız Wang klanı geliştiricisi hemen cevap verdi. Acımasız Yuan Gücü aurası bedenlerinden birer birer yayılmaya başladı. Bir anda bütün bir gökyüzü kuvvetli Yuan Gücü dalgalarıyla dalgalanmaya başladı.

Wang klanının hazırlandığını görünce meydandaki bir sürü insanın yüz ifadeleri değişti. Wang klanı gerçekten dört büyük klandan biri olmayı hak ediyordu; sıradan bir tarikat böyle bir güce sahip olamazdı.

“Lin Dong bu sefer gerçekten acı çekecek. Gerçekten Wang klanını kızdırdığını düşününce…” Bazıları Lin Dong’a acıyan gözlerle bakıyordu.

Onun gücüne saygı duysalar da yalnız bir insanın gücü, bir tarikatınkiyle karşılaştırılamazdı.

Lin Dong o acıyan bakışları görmezden geldi. Wang Klanı geliştiricilerine buz gibi gözlerle bakıyordu. Wang klanı gerçekten Kadim Kılıç Birliği’nden çok daha fazla güçlüydü.

“Bakalım beni yenebilecek yeteneğe sahip misiniz!”

Lin Dong’un ifadesi, ellerini sallarken karanlıktı. Önünde aniden bir figür belirdi. Bu, Sembol Kukla İni’nden aldığı yüksek seviyeli Sembol Kuklaydı.

Bu Sembol Kuklayı işin içine katında Lin Dong hiç tereddüt etmedi ve elli bin Saf Yuan hapını Sembol Kuklanın içine yerleştirdi.

Elli bin Saf Yuan Hapı, Sembol Kukla tarafından bir çırpıda emildi. Korkunç bir enerji içeren görkemli bir ışık, gökyüzünde yayıldı.

“Bu nedir? Böylesine güçlü enerji dalgaları… ileri Qi Yaratıcı kademeli bir geliştirici bile böylesine güçlü dalgalar yayamaz!”

Enerji dalgaları gökyüzünde aniden patlayınca meydandaki herkes şoka uğradı; gökyüzündeki figüre şaşkınlıkla bakıyorlardı.

Taş arenanın üstünde, Wang Yan’ın yüzündeki soğuk gülümseme donmuştu. Hatta gözleri seğirmeye başlamıştı. Görünen o ki o bile bu enerji dalgasını görmezden gelemeyecekti…

“Bu…” Wang Yan da bu manzara karşısında son derece şaşkındı. Bu enerji şok dalgası kalbinin küt küt atmasına sebep olmuştu.

“Bu çocuk gerçekten tuhaf, gerçekten çok fazla numarası var!”

“Hadi!”

Sayısız kişi, korkuyla o enerji şok dalgasına bakarken Lin Dong, Wang Tong’u işaret etti. Sertçe komutunu verdi ve elli bin Saf Yuan hapını hızla emen Sembol Kukla altın bir ışığa dönüştü ve havayı yararak Wang Tong’a doğru uçtu!

Altın renkl, figürün ona doğru geldiğini görünce Wang Tong dehşete düşmüştü. Aceleyle bağırdı: “Durdurun onu!” Bu enerji şok dalgasına direnemeyeceğini hissedebiliyordu.

Wang Tong’un sesini duyduklarında Wang Klanı geliştiricileri duyularını hemen tekrar kazandılar. Yuan Güçlerini hemen aktifleştirdiler ce ufukları dolduran, bir sürü çeşitlikteki Savaş Sanatı, altın renkli ışığın üstüne yağdı. Oluşumları oldukça etkileyiciydi.

“Boom boom boom!”

Wang klanının seçkin geliştiricilerinin saldırısıyla karşılaşsa bile altın ışık, durdurulamaz bir güç gibiydi. Geçtiği yerdeki savaş sanatını parçalayıp geçiyordu; hiçbiri onu yavaşlatamamıştı.

Ama bu sefer Lin Dong Wang Klanında gerçekten çok fazla seçkin geliştirici olduğunu anlamıştı. Bu yüzden hamlesini bir kez yaptığında direkt olarak elli bin Saf Yuan Hapını içine yerleştirmişti. Bu sersemletici miktardaki Saf Yuan hapı, Sembol Kukla’ya son derece güçlü ve patlayıcı enerji vermişti. Bu nedenle bu sefer Lin Dong emindi ki o Qi Yaratıcı kademeli geliştiriciler arasında Sembol Kuklasının saldırısına karşılık verebilecek kimse yoktu!

Kalabalığın sayısız bakışları altında o altın ışık, her bir seçkin geliştiricinin savaş sanatlarını ve savunmalarını alarm verici derecede bir hızla ezip geçiyordu ve bir anda Wang Tong’un önünde belirdi.

“Ne?!”

O Sembol Kuklanın bütün savunmayı aşıp geldiğini görünce Wang Tong şok olmuştu. Bununla beraber hala gerçek bir ileri Qi Yaratıcı kademeli bir geliştiriciydi. Bu yüzden ellerini hızla kaldırdı ve altın bir platform önünde belirdi. Ardından Sembol Kuklaya sertçe çarptı.

Wang Tong’un saldırısı karşısında Sembol Kukla yumruğunu kaldırdı ve o sert görünümlü platformu anında geri püskürttü ve yüksek bir sesle patlayarak altın tozuna döndü.

Altın platformu tek bir yumrukla parçaladıktan sonra Sembol Kukla elini ileri uzattı ve son derece güçlü bir rüzgarla beraber Wang Tong’un göğsüne vurdu.

“Buzz chh!”

Kıyafetleri parçalanırken bedenindeki Yuan Gücü savunmaları anında mahvolmuştu. Ardından bedeni bir hava topu gibi geri uçmuş ve devasa bir kayaya çarpana kadar yerde büyük bir iz bırakmıştı. Bir ağız dolusu kan tükürdü.

Wang Tong’un bir yumrukla geri savrulması bütün bir alanda kargaşaya sebep olmuştu. Diğer üç Büyük Klan üyelerinin gözleri huşuyla dolmuştu. Bu sonuç, beklentilerinin dışındaydı.

“Bu nasıl mümkün olabilir?!” Taş arenada duran Wang Yan bu duruma tanık olunca neredeyse yıkılıyordu. Wang Tong, mavi kan bir ileri Qi Yaratıcı kademeli geliştiriciydi. Tek bir hamlede nasıl bu kadar kolayca yenilmişti?

“Tekrar yüksek seviyeli Sembol Kukla’yı kullandı!” Teng Lei’nin gözleri o altın ışığa bakarken kararmıştı. Ama o şeyin ona ait olması gerekiyordu ama Lin Dong onu çalmıştı.

Sayısız şaşkın bakışın kendisine baktığını bilmesine rağmen Lin Dong sakin kaldı. Sonra buz gibi bakışlarla Wang Tong’a baktı. Zihnindeki bir düşünceyle Sembol Kukla tekrar altın bir ışığa dönüşüp öldürme arzusuyla dolu bir şekilde Wang Tong’a doğru gitti.

Sembol Kuklanın hareketleri Wang Tong’un ve geri kalan seçkin geliştiricilerin son derece sinirlenmesine sebep olmuştu. Kukla tekrar bağırmadan önce Wang klanı geliştiricileri tekrar hamlelerini yaptılar. Sonra çeşitli savaş sanatları tekrar o altın ışığa yönlendirildiler.

“Bang bang bang!”

Kuvvetli savaş sanatları ufukları doldurmuştu. Ama o altın ışık durdurulamazdı. Patlama sesleri yankılandı ve Wang Tong şaşkınken kukla, tekrar Wang Tong’un önünde belirmişti. Ardından buz gibi soğuk elleriyle Wang Tong’u boğazından tuttu ve havaya kaldırdı.

Sembol Kukla’nın ellerinde sürünen Wang Tong’a bakarken alana bir sessizlik çökmüştü. Ardından, şaşkınlık ve korku dolu gözler, havada süzülen o figüre döndü.  

Lin Dong’un yüzü, kalabalığa bakarken sakindi. Soğukkanlı sesi alanda yankılandı.

“Dokuzuncu Koltuk için başka itirazı olan var mı?”

O genç adamın sakin sesi bütün alanda yankılanmıştı ama başka kimse itiraz etmeye cesaret edememişti.

Wang Klanı gibi güçlü bir tarikat bile Lin Dong tarafından benzetilmişti. Bu yüzden diğer tarikatlar da ne düşünürlerse düşünsünler onu kızdırma cesaretini kendilerinde bulamamışlardı.

Arena sessizdi. Görünen o ki baskın aura, havada süzülen o adamdan istemsizce yayılıyordu. Kalabalığa sadece kendi gücüyle hükmedebilmişti. O görkemli tavrına tanık olduktan sonra arenadaki birkaç kadının gözünde tuhaf bir parıltı ortaya çıkmıştı.

“Teşekkürler!”

Kalabalığın sessiz olduğunu görünce Lin Dong kibarca gülümsedi ve yavaşça taş arenaya süzülüp dokuzuncu koltuğa sağlam bir şekilde oturdu.