Çevirmen: heisennibal

“Lin Dong!” 

Aniden araya giren figüre bakarken Jiang Lei şaşırmıştı. Gerçekten gelmesini beklemiyordu. Tedbirle bağırdı: “Dikkatli ol, Luo Jiu çok güçlü!” 

Lin Dong kafasını salladı ve önünde duran Luo Jiu'ya baktı. İleri Form Yaratıcı kademe, sadece aurası bile başlangıç Form Yaratıcı kademeden daha güçlü. Daha başlangıç Form Yaratıcı kademede olan Jiang Lei'nin böyle üzücü bir duruma düşmesi kaçınılmazdı.  

“Dojo ustası Luo, neden bu kadar kızgınsınız? Oğlunuz biraz eğitimsizdi ve ben de ona eksik olduğu konuları öğrenmesinde yardımcı oldum. Büyük Harabe Eyaleti bayağı kaotik bir yer, eğer başkasıyla karşılaşsaydı onu katlederlerdi...” dedi Lin Dong kıkırdayarak. 

“Heh, ne kibirli bir çocuk ama!” 

Luo Jiang, Lin Dong'un sözleriyle çileden çıkmıştı. Korkunç bir ifadeyle konuştu: “Kim olduğunu sanıyorsun? Ne vasıfla oğlumu eğitebileceğini düşünüyorsun? Madem birilerini eğitmeyi çok seviyorsun, o zaman bugün kıdemlin olarak, dojo ustası sen cahil velede bir ders verecek!” 

Öfkeyle bağırdıktan sonra, inanılmaz kuvvetli bir Yuan Gücü elindeki çekiçten fışkırdı. Sonra, çekici yere vurdu. Zemindeki çatlaklar açıldı ve toprak adeta bir çamur ejderhası gibi kuvvetle Lin Dong'a doğru uçtu. Gerçekten kuvvetli bir saldırıydı.  

Luo Jiu'nun saldırısından sonra Lin Dong küfür ettikten sonra teberini yere vurdu. Gizlenmiş bir kuvvet, çamur ejderhasına çarpmadan önce altın bir yıldırım gibi zeminden yayıldı.  

Çamur ejderhası ve altın parıltı çalıştığında aşırı kuvvetli bir Yuan Gücü şok dalgası patladı. Zeminde derin çatlaklar oluştu.  

“Gerçekten yeteneklisin!” Saldırısına Lin Dong’un çok kolay bir şekilde karşılık verdiğini görünce Luo Jui'nin gözbebekleri büyüdü.  

Bu sonuç birçok Kartal Savaş Dojo üyelerini de şaşırtmıştı. Jiang Lei'ye yaptıklarını gördükleri için Luo Jiu'nun gücünün çok fazla olduğunu biliyorlardı. Ama şimdi Lin Dong onunla eşleşmişti. Bu genç adam onlara önderlik edecek olabilir miydi? Jiang Lei'ye göre daha mı güçlüydü? 

“Dojo ustası Luo Jiu, neden bu kadar sabırsızsınız? Yarın savaş sanatları arenasında dojo ustası Jiang Lei’nin yerini alıp size karşı savaşacağım. O zaman sahip olduğunuz tüm taktikleri kullanmaktan çekinmeyin.  Aslında, oğlunuzun intikamını da alma şansınız olacak.” Lin Dong'un elindeki antik teber zemini işaret ederken Luo Jiu’ya bakıyordu. 

“Sen mi?” 

Sözlerini duyunca sadece Luo Jiu değil, alandaki herkes çok şaşırmıştı. 

“Bu, Kanlı Akbaba Savaş Dojo’suyla Kartal Savaş Dojo’su arasındaki bir mesele. Kim olduğunu sanıyorsun da araya giriyorsun?” diye kıkırdadı Luo Jiu gözleri kararırken.  

“Sanırım ben de Kartal Savaş Dojo’nun bir üyesi sayılırım. Yeni bir üye daha, değil mi Jiang abi?” diye sordu Lin Dong. Jiang Lei'ye baktı ve kibarca gülümsedi.  

“Ah, haha. Lin Dong kardeşim haklı!” Jiang Lei de şok olsa bile, şükürler olsun ki refleksleri iyiydi. İçten bir kahkaha attı. Lin Dong'un bütün gücünü hiç görmemişti. Bu genç adam çok genç olsa bile bütün vücudu tehlikeli bir aura yayıyordu. Lin Dong'un İleri Form Yaratıcı kademede olan Luo Jiu'yu yenebileceğinden emin olmasa bile en azından biliyordu ki yerine Lin Dong savaşırsa zafer için daha çok şansı vardı.  

Lin Dong'tan yardım isteme meselesini daha önce de düşünmüştü. Ama derin bir ilişkileri olmadığı için hemen gitmesinden korkmuştu. Ama şimdi Lin Dong gönüllü olarak yardımını sunmuştu.  

Savaş sanatları dojonun dışında dururken Jiang Xue Lin Dong'un sözlerini duyunca rahatlamış bir şekilde derin bir iç çekti. Aynı anda önünde teberini tutan genç adama bakmaya başladı. 

“Jiang Lei, bu kadar uzun bir zaman sonra, bu tarz bir yardımcı bulmanız çok acınası...” Luo Jiu'nun gözlerinde alaycı bir ifade vardı. Şu an Lin Dong'un vücudundan yayılan auraya bakarak başlangıç Form Yaratıcı kademede olduğunu söyleyebilirdi. Bu yüzden Jiang Lei'den daha güçlü olsa bile kendisi için bir tehdit oluşturmuyordu. Eğer bu Jiang Lei'nin son kartıysa Kartal Savaş Dojo’nun varlığı boşunaydı.  

“Peki, Kartal Savaş Dojo’nuzun kaderini bu küçük piçin ellerine bırakmak istiyorsanız benim için uygundur. Yarın savaş sanatları arenasına kimi gönderirsen gönder Kartal Savaş Dojo'nuzun kaderi değişmeyecek!” 

Luo Jiu zalimce Lin Dong'a bakıyordu. Yüzündeki vahşi ifade yoğunlaştı: “Küçük piç, bir gün daha yaşamana izin vereceğim. Yarın arenada her bir kemiğini kırıp toza çevireceğim!” 

“Gidelim.” 

Bağırdıktan sonra Jiang Lei'ye ve Kartal Savaş Dojo’nun her bir üyesine baktı. Sonunda atına yeniden bindi. Elini salladı ve Kanlı Akbaba Savaş Dojo’nun üyeleri de onunla birlikte gururla gittiler. 

Ayrılan üyelere bakarken Lin Dong'un bakışları buz gibiydi. Şimdi Luo Jiu'yla birebir savaşabilirdi. Ve o zaman iki dojo arasındaki bu savaş bitebilirdi. Eğer Luo Jiu'yu arenada herkesin önünde öldürebilirse Kanlı Akbaba Savaş Dojo’nun ünü mahvolurdu. Hatta üyeleri de kaçıp gitmeyi bile denerdi. Böylece Kanlı Akbaba Savaş Dojo kendi kendine dağılırdı.  

Luo Jiu'un planı buydu. Luo Jiu'nun Kanlı Akbaba Savaş Dojosu sürekli genişliyor olsa da, eğer gerçekten Kartal Savaş Dojosuna karşı savaşırlarsa, ağır da acı çekerlerdi. Ve bu Luo Jiu'nun ödeyemeyeceği bir bedel olurdu.  

“Lin Dong kardeşim, yardımın için teşekkür ederim!” Jiang Lei elindeki Palayı bıraktı ve yumruklarını birleştirip Lin Dong'a teşekkür etti.  

Lin Dong gülümsedi ve elini salladı. Sonra Jiang Lei'ye dönüp sordu: “Jiang Lei abi, arenada Kartal Savaş Dojo’yu temsil edip Luo Jiu'ya karşı savaşmamdan emin misin? Ya kaybedersem...” 

“Lin Dong kardeş yardımını Kartal Savaş Dojo’ma sunduğu için çoktan kutsandım. Sonuç ne olursa olsun, ilahi bir karar olacak. Kimse suçlanamaz!” dedi Jiang Lei ciddi bir ifadeyle. Birkaç dakika sessiz kaldıktan sonra yeniden konuştu: “Ama... gerçekten en kötü sonuç gerçekleşirse, umarım Lin Dong iki kızıma bakabilir...”  

“Az önce söylediklerinden sonra... kaybetmeyi göze alamam.” Lin Dong kafasını çaresizce salladı. Jiang Lei'nin sözleri herhangi bir baskıdan daha ağırdı. Eğer Jiang Xue’ye ve Yinyin'e bakmak zorunda kalırsa, hayatı mahvolurdu. 

Arkasını döndü ve Luo Jiu'nun kaybolduğu yere baktı. Aniden, kanının kaynadığını hissetmeye başlamıştı. Biliyordu ki yarınki savaş devasa olacaktı! 

“İleri Form Yaratıcı kademe... Bakalım ne kadar güçlüymüşsün!” 

… 

Ertesi gün, güneş doğduğunda bütün şehir ısınmış ve bütün şehir sokağa akmıştı. Sonuçta, herkes bugün yeryüzünü sallayacak bir savaş olacağını biliyordu.  

Kartal Savaş Dojo ve Kanlı Akbaba Savaş Dojo, Büyük Kartal Şehri’ndeki en büyük iki gruptu. İkisi de sayısız kere savaşmıştı ve her seferinde tam olarak bir kazanan olmamıştı. Ama bugün bu durum değişecekti.  

Savaş sanatları arenası şehrin ortasına konumlanmıştı. Büyük Kartal Şehri'ndeki en muhteşem binaydı çünkü burası Büyük Kartal Şehrinin derebeyi üzerine kurulmasına karar verilen yerdi. 

Şimdi arenanın etrafı insanla doluydu. Herkes biliyordu ki, bu savaşın kazananı bir sonraki derebeyi olacaktı.  

Bu, iki büyük dojo arasındaki en önemli savaştı! 

“Bugünden sonra, bu iki büyük dojodan yalnızca biri ayakta kalacak...” 

“Luo Jiu ileri Form Yaratıcı kademeye geçmiş diyorlar. Bu yüzden Jiang Lei'nin çok daha güçlü olması gerek. Görünüşe göre Kanlı Akbaba Savaş Dojo galip olarak çıkacak...” 

“Böyle olmayabilir. Kaynaklarıma göre Kartal Savaş Dojo çok güçlü bir yardımcı davet etmiş. Dün Luo Jiu'ya karşı savaşmış ve kaybetmemiş. Hehe, görünen o ki heyecanlı bir maç olacak...” 

“Kartal Savaş Dojo’nun davet ettiği kişi en fazla yirmi yaşında gösteriyor. Bu çocuğun nereden çıktığını merak ediyorum. Çok güçlü olsa bile, sayısız savaşta bulunan Jiu'yla eşleşebileceğinden şüpheliyim...” 

“Jiang Lei aptal değil. Bu seçimi yapmasının bir sebebi olmalı. Her neyse, bu maç heyecanlı olacak gibi...” 

“……” 

Arenanın yanında binlerce ses fısıltıyla konuşuyordu. Herkesin konuştuğu tek konu buydu.  

“Kanlı Akbaba Savaş Dojo üyeleri geldi!” 

“Kartal Savaş Dojo üyeleri de geldi!” 

Kanlı Akbaba Savaş Dojo üyeleri geldikten sonra başka yönden de bir sürü adam geldi. İki grup da birbirine bakıyordu. Atmosfer yoğunlaşmıştı.  

Luo Jiu'nun gözleri, Kartal Savaş Dojo üyelerine ve en sonunda Lin Dong'a bakarken zehirli bir yılana bakıyormuş gibi zalimdi. Yüzündeki gülümseme soldu. Lin Dong'un kemiklerini teker teker kırdığını hayal ediyordu.  

Luo Jiu, bir akbaba gibi uçmadan önce ayakları yere bastı. Sonra kalabalığın bakışları altında, arenaya sertçe indi. Sonra Lin Dong'a bakarak: “Küçük piç, diz çöküp merhamet dilenmek için hala geç değil!” dedi.  

Bütün kalabalığın dikkati bakışları Kartal Savaş Dojo’nun başındaki genç adama kaydı. Birçok fısıltı yükseliyordu. Yaşından dolayı herkes şaşkındı.  

Lin Dong bakışları yok sayıp sırtını esnetti. İleri bir adım atar atmak yeşim, buz gibi bir el onu yakaladı ve yumuşak ve tatlı sesi kulaklarına doldu. 

“Dikkatli ol.” 

Lin Dong arkasına döndü ve onun için endişelenen Jiang Xue'ye gülümsedi. Ayaklarını bir kez daha zemine vurdu ve arenaya doğru gitti. Aynı zamanda kahkahası yankılanıyordu.  

“Korkarım ki, beni diz çöktürüp merhamet diletecek yetenekler sende yok.” 

Lin Dong'un gülümsemesine baktıkça Luo Jiu'nun gözlerindeki vahşilik yoğunlaşıyordu. Dudaklarını yaladı. Sesinde gizlenemez bir öldürme isteği ve zalimlik net bir şekilde duyuluyordu.  

“Küçük piç, son şansını da kaybettin. Madem öyle... o zaman ölmeye hazırlan!” 

Konuşmasını bitirdikten sonra, koyu kırmızı bir Yuan Gücü Luo Jiu'nun bedeninden aniden fırladı ve güçlü bir aura bütün arenayı geçti!