Çevirmen: heisennibal

#

Dağın zirvesinde, Lin Dong'un yüzündeki acı Qiankun çantayı karıştırınca gitmişti. Onun yerine memnun bir ifade vardı. Bu sefer kazandıkları harcadığından daha büyüktü.

Wang Yan'ın sahip olduğu zenginlik Lin Dong'un beklediğinden çok daha fazlaydı. Yalnızca saf Yuan Haplarının sayısı bile neredeyse yirmi bin taneydi. Wang klanı gerçekten çok zengindi. Genç bir üyenin bile bu denli büyük bir zenginliğe sahip olması... gerçekten kıskanılacak bir durumdu.

“O heriflerin eski lahitte Saf Yuan Haplarıyla ilgilenmemelerine şaşırmamak gerek. Herkesin hayatı farklı...”

Lin Dong Saf Yuan Haplarını saklarken derin bir nefes aldı. Sonra, eliyle karıştırmaya devam etti. Zayıf, altın bir parlaması olan bir kitapçık buldu. Sarımsı kapağında birkaç altın kelime vardı.

“Bastıran Altın Platform Sihirli Avuç!”

Lin Dong’un gözünün önüne Wang Yan'ın yaptığı saldırı gelmişti. Kişisel olarak bunu deneyimlemişti ve kesinlikle çok şiddetliydi. Yuan Gücünün yoğunlaşmasıyla oluşmuş bir altın platform, bir kere harekete geçtiyse dağları ve denizleri yok edecek güce sahip olurdu ve kimse önüne geçemezdi.

“Yedinci Seviye Savaş Sanatları.”

Lin Dong kitapçığı açtı. Yedinci seviye daha üst seviye savaş sanatları olarak düşünülebilirdi. Altıncı seviye ve yedinci seviye arasında yalnızca bir seviye olsa da, aralarındaki fark devasaydı. Biri orta seviyeyken diğeri üst seviyeydi. Bu yüzden aralarındaki uyumsuzları fark etmek, ortaya çıkarmak zor değildi. Dahası, Lin Dong bu Baskıcı Altın Platform Sihirli Avuç’u deneyimledikten sonra, bunu daha da özlemişti. Yine de buna bugün sahip olacağını düşünmezdi.

“Bunu alacağım!”

Böylesine bir hazineyi almaması için hiçbir sebep yoktu. Kıkırdadı ve kıyafetlerinin içine sakladı. Gücü arttıkça, önceden öğrendiği savaş sanatları şimdi eksik görünüyordu. Muhteşem Kapı Mührü bile Yaratıcı seviye geliştiriciye karşı koyamazdı.

Örneğin Wang Yan ile savaşında Muhteşem Kapı Mührü bir işe yaramamıştı. Sonuçta hala Savaş Sanatının kendisi ile sınırlıydı. Bu yüzden kendisinden güçlü olan herhangi birine karşı koyabilmesi zaten çok zordu. Dahası, Lin Dong lahitin sahibinden üst kademeli özgün bir Savaş Sanatı sahibi olsa bile, bu sanat da sadece Antik İlahi Pullu Teber ile birlikte kullanıldığındaki kadar etki ediyordu.

Lin Dong henüz Form Yaratıcı kademesine gelemediği için Form Yaratıcı kademenin gücünü anlayamıyordu. Bu yüzden, bu Antik İlahi Pul tekniğinin gücü kadar etki ederdi. Bu nedenle bu Baskılayıcı Altın Platform Sihirli Avuç tekniği mevcut eksikliklerini gidermeye yardımcı olabilirdi.

Yedinci seviye Savaş Sanatı. Üst seviye savaş sanatlarının başlangıcı olsa bile yine de çok güçlüydü. Bütün Wang klanının arasında bile herkes bu seviye savaş sanatını öğrenebilecek niteliklere sahip değildi.

‘Baskılayıcı Altın Platform Sihirli Avuç’u aldıktan sonra Lin Dong, Wang Yan'ın çantasında başka eşsiz bir obje daha bulmuştu. Bu eşyaların ne kadar iyi saklandığını görünce bunların çok değerli olduklarını anlamıştı.

“Hmm, çok şanslısın. Bu nadir metaller Antik İlahi Pullu Teber’i geliştirmek için ihtiyacın olan materyaller.” Dedi küçük sansar eşyalara bakıp gülümseyerek.

“Ah, doğru. Peki bu Antik İlahi Pullu Teber’i nasıl daha üst seviye bir Ruh Hazinesine yükseltebilirim?” diye sordu aceleyle.

Wang Yan ile savaşırken üst seviye bir ruh hazinesinin ne kadar güçlü olabileceğini görmüştü. Sembol kuklayı delmeyi bile başarmıştı. Eğer Antik İlahi Pullu Teber ve sembol kukla olmasaydı ölümü muhtemelen o herifin elinden olacaktı.

“Hala malzeme eksiğimiz var. Dahası, bir Ruh Hazinesi yalnızca Ruh Sembolü Efendisi tarafından yükseltilebilir. Antik İlahi Pullu Teber’i yükseltmek bir süre vaktimizi alabilir.” Dedi küçük sansar.

“Ruh Sembolü Efendisine ulaşmak...”

Bu sözleri duyunca Lin Dong'un yüzü asıldı. Bu meseleyi bir süre uzatmaktan başka çaresi yoktu. Ruh Sembolü Hazinesine ulaşmadan önce biraz zaman alabilirdi

Bu eşsiz metal malzemeleri de aldıktan sonra bir süre daha karıştırmaya devam etti. Ama başka olağanüstü bir şey bulamadı ve sonra her şeyi düzenlemekten vazgeçti. Bütün sonuca baktığında iyi durumdaydı.

“Heh, en azından fakirlik içinde sürünmüyorum!” Qiankun Çantasını bıraktığında tatmin dolu bir şekilde gülümsedi.

“Çocuk, sadece Baskılayıcı Altın Platform Sihirli Avuç ve bu diğer özel metal malzemeler bile bütün bu saf yuan haplarını harcamana yeter. Dahası yirmi bin tane daha Saf Yuan Hapı elde ettin. Bu sefer gerçekten kârlısın.” Dedi küçük sansar.

Lin Dong güldü, ayağa kalktı ve konuşmaya başladı. “Hadi Yan şehrine geri gidelim. Bu sefer uzun bir süre için gideceğiz gibi duruyor. Bazı problemler öncelikli olarak çözülmeli.”

Bahsettiği sorunlar doğal olarak Kan Kurdu çetesiydi. Şimdi, Lin aillesi Yan şehrinde kendini kesin olarak kanıtlamıştı. Ama Kan Kurdu çetesi gibi büyük sorunlara karşı yetersiz kalıyorlardı. Kan Kurdu çetesi ve Lin ailesi arasındaki kin oldukça büyüktü. Gitmek istediği için bütün bu problemleri çözmeliydi.

“Swoosh!”

Lin Dong'un ayaklarının altında bir bıçak belirince dağ tepesinden yükselmeye başladı. Hareket ederken ıslık çalmaya başlamıştı. Aşağıdaki ormanda bir kaplanın kükremesi yankılandı ve hafif kırmızı bir gölge ağaçların arasından fırladı.

Lin Dong yavaşça Küçük Alev'in sırtına atladı. Ve küçük alev de bir ok gibi Yan Şehri'ne gitmeye başladı.

…

Yan Şehrine vardığında çoktan akşam olmuştu. Şehre ilk girdiğinde atmosferinin biraz değiştiğini hissetmişti. Birçok insan sokaklarda koşturuyordu ve hepsinin yönü aynıydı. Şehrin merkezine gidiyorlardı.

“Heyecanlı olacak. Kan Kurdu çetesiyle Bin Altın birliği arasında topyekûn bir savaş olacak...”

Lin Dong şaşkınken sokakta geçenlerden birkaç fısıltı duymuştu.

“Başladılar mı?” Dediklerini duyunca Lin Dong bir aydınlanma anı yaşamıştı ama şaşırmamıştı. Kan Kurdu çetesi Bin Altın birliğini tuzağa düşürmeye çalıştıktan sonra bu meselenin kolayca çözülmesine izin veremezlerdi. Bu yüzden aralarında doğal olarak bir savaş çıkmak üzereydi.

İki taraf arasında patlak veren bu savaş konusunda Lin Dong çok endişelenmiyordu. Bin Altın birliği güçlü ve zengindi. Eğer savaşırlarsa Kan Kurdu çetesine karşı kaybetmezlerdi. Hepsi Yan şehrinin en üst üç grubunun bir parçası olduğu için aralarındaki ikilikler kaçınılmaz oluyordu.

“Eğlenceli olmayacak. Bence Bin Altın birliği güçsüz olan taraf. İçten aldığım bilgilere göre Kan Kurdu çetesi tüm kaynaklarını Siyah Piton Dağının iki başını davet etmek için harcamış. Bu iki kişi de mükemmel Yuan Dan kademesinde. Uzun zaman önce, Yue Shan Yan şehrinde Kan Kurdu çetesini kurmadan önce de onlarla iyi ilişkileri vardı. Hatta bu Siyah Piton Dağının bu iki başına çok cömertçe bir ödeme yapmış ki ona asistanlık etsinler!”

“Şimdi de Kan Kurdu çetesinin Bin Altın birliğini kuşattığı söyleniyor. Görünüşe göre Bin Altın birliği, Kan Kurdu çetesi kadar iyi hazırlanamamış. Ya da finansal kaynaklarına dayanarak takviye bekliyorlar.”

Lin Dong'un aklındaki bu bilgi akışı sırasında yanında biri belirdi ve gülümsemeye başladı.

“Siyah Piton Dağı?”

Bu sözleri duyunca Lin Dong aniden durdu ve kaşlarını çattı. Yue Shan'ın bu kadar iyi ilişkileri olabileceğini beklemiyordu ve hala desteği sağlamlaştırabiliyordu. Dahası bu savaş için hayatını ortaya koymuş gibi görünüyordu. Eğer Bin Altın birliğini yenmeyi gerçekten başarırsa Kan Kurdu çetesinin değeri Yan şehrinde yükselirdi.

Bin Altın birliği bunu çok zor bulsalar bile üç mükemmel Yuan Dan kademeli geliştiriciye direndiler. Öte yandan hala destek alabilirlerdi, ama hala zaman gerekirdi. Kan Kurdu çetesinin hareketlerine dayanarak Yue Shan'ın Bin Altın birliğini Göksel Alev sıradağlarında pusuya düşürmek için hazırlıklara çok önceden başladığı söylenebilirdi.

Bu kurnaz herif en kötü senaryoya bile hazırlanmıştı. Black Phyton Dağının iki başını işe almak sadece hayal edilebilirdi. Bin Altın birliğine karşı bu sefer gerçekten ölümü göze almışlardı.

“Bu Yue Shan... ne belalı bir herif.”

Lin Dong kendi kendine mırıldandı. Yan şehrinin birkaç mil etrafında da birçok güçlü, karanlık gruplar vardı. Bu tür birliklere karşı koymak Bin Altın birliği için bile zorlayıcı olurdu. En önemlisi de ahlaksızlık ve acımasızlık açısından Kan Kurdu çetesiyle karşılaştırılamazdı bile.

Yue Shan’ın şehre daha fazla bela getirrmesi, Lin Dong'un da şehri rahatlıkla terk etmesini önlüyordu. Bir kez döndüğünde bütün bir Yan şehri Kan Kurdu çetesi tarafından ele geçirilmiş olabilirdi. O zaman Lin ailesi doğal olarak sürünürdü.

Bu konu tolere edemeyeceği bir konuydu.

“Sahip olduğun desteğin seni bu kez hayatta tutabilecek mi görmek istiyorum!”

Lin Dong küçük aleve avcuyla bir kez yavaşça vurdu. Önündeki kalabalık onun için yolu açarken kükredi. Küçük alev sokakları hızlıca geçmek için hafif kırmızı bir gölgeye dönüştü. Şaşkın bakışlar altında aniden kayboldu.

Bu sefer Kan Kurdu çetesinin kökünü kurutacaktı. Ayrıca Yue Shan'ı da kesinlike öldürmeliydi!