çeviren: heisennibal

Bu sözde Yin ve Yang enerjisi dünyadan ve cennetten gelen enerjiyi temsil etmiyordu. Yang erkeği, Yin de dişiyi temsil ediyordu. Kibarca söylemek gerekirse Yve Yang enerjisi denilebilirdi ama açık açık söylemek gerekirse ikiz eğitim enerjisi denilirdi. Bu metottan yararlanan insanlar için ‘mutlu büyük üstad' güzel bir isim olurdu. Ama daha çirkin isimler de verilebilirdi. Örneğin, ‘fırsatçı geliştirici' ya da daha da çirkin bir isim verilebilirdi; ‘sapık.’

Bu yüzden, Lin Dong bu eski lahitin sahibini keşfettiğinde gerçekten Nirvana kadesine ilerlemek için bu metoda güvenmişti. Yüzünü anında heyecanlı bir ifade bürüdü. Sonra dönüp yeşil lotusun üstünde oturan Ling Qingzhu'ya baktı.

Lin Dong bu oyma eserlere bakarak bu eski ahitin sahibinin bunu bir amaç uğruna yaptığını anlamıştı. Sonuçta tabutun yanında kargacık burgacık yazan önemsiz şeyleri bulmaktan kim rahatsız olur? Dahası, eğer insanlar bu sözcüklerin ardında yatan anlamı anlamaz ve Nirvana Kalbi incelemeye başlarsa sonuç tabutun yan yüzünde yazan sözcüklerdeki gibi olurdu: ölürlerdi.

Ölürken bile bu eski lahitin sahibi işkence etmek isterdi. Bu gerçekten kelimeleri kifayetsiz bırakıyordu.

Lin Qingzhu, Lin Dong'un bakışları altında hala çok sakin görünüyordu ve vücudunun yıkımı gerçekleşmemişti. Bu, Lin Dong'un tabutun yanında yazanlardan şüphe duymasına sebep olmuştu.

“Bu sözcükler bir şakadan ibaret olarak yazılmış deme bana!” Lin Dong mırıldanırken sesindeki hayal kırıklığı kendini duyuruyordu.

“Bang!”

Lin Dong mırıldanmasını bitirdiği an bir şok dalgası enerjisinin sesi duyuldu. Bakmak için hemen kafasını kaldırdı. Tek gördüğü, bu ses dalgasının yeşil lotusun ortasından çıktığıydı ve kaynağı Ling Qingzhu'nun bedeniydi.

“Beklendiği gibi!”

Bu manzarayı görünce Lin Dong'un kalbi yerinden çıktı neredeyse.

Yeşil lotusun içindeki Ling Qingzhu’nun kar beyaz teni yoğun bir kırmızıya dönüşmüştü. Bu arada, aşırı saf bir Yin enerjisi bedeninden fışkırmaya devam ederek yeşil lotus'tan gelen ışıkta dalgaların oluşmasına neden oluyordu.

Şimdi, bakışları soğurken Ling Qingzhu bir şeylerin yanlış gittiğini hissetmişti. Yıkıcı saf Yin enerjisini zorla bastırmaya çalışırken çelimsiz elini kaldırmak vücudundan müthiş bir Yuan Gücü fışkırmasına sebep olmuştu.

Ling Qingzhu'nun bedeninden şiddetli ve bitmeyen enerjinin dalgaları fışkırırken yeşil lotus alevlendi. Vücudunun şiddetli bir iç savaşa girdiğini söyleyenebilirdi.

Lin Dong, Ling Qingzhu'nun aslında Nirvana Kalbin gücünü geçici bir süre de olsa bastırdığını gördüğünde istemsiz olarak dudaklarını yalamıştı. Bu kadının gücü gerçekten korkunçtu.

Köşeye sıkışmış olsalar bile bu geçiciydi. En sonunda bu Nirvana Kalbi denen şey Nirvana kademeli bir geliştiricinin ruhuydu. Bu yüzden Ling Qingzhu'nun ne kadar muhteşem olduğuna bakılmaksızın, aralarında hala geniş bir boşluk vardı. Bu sebeple bu ikisi arasındaki savaş, Ling Qingzhu’nun vücudu Saf Yin enerjisisiyle kaplanmadan önce yalnızca birkaç dakika sürerdi.

Normalde, bu Ling Qingzhu'nun yararına olurdu. Eğer biri bu şeye çok fazla maruz kalırsa öldürücü bir zehre dönüşürdü. Eğer biri bu saf Yin enerjisini vücudundan atamazsa ve vücuduna nüfuz etmesine izin verirse bu enerji saf Yin alevine dönüşürdü ve o kişinin vücudunu içten yakmaya başlardı.

“Seni utanmaz!”

Yeşil lotusun üstünde Ling Qingzhu aniden ayağa kalktı. Sesi buz gibi soğuktu. Lila-beyaz elini salladı. Son derece zorlu bir Yuan gücü ortaya çıktı ve Nirvana kademeli çalıştırıcının taş tabutunu acımasızca parçalayan dev bir avuç içine dönüştü.

“Boom!”

Taş tabut ve içindeki iskelet Ling Qingzhu tarafından direkt olarak toza dönüşürken büyük bir gürültü koptu. Bunu gördüğünde Lin Dong'un ağzı seğirmeye başladı. Bu kadında erdemli bir ruh yoktu. Nirvana Kalbe sahip oldukça ondan kalanları yakıp yıkmaya devam etti.

Lin Dong çok dikkatli bir şekilde geri çekildi. Bu kadın şimdi biraz delirmiş gibiydi. Şimdi ilerlemeye çalışırsa ölüm kaçınılmazı olurdu.

Şimdi, her ikisi de taş tabutun enkazında gizlenmiş hafifçe titreyen bir kırmızı ışık olduğunu fark etmemişti.

Avcuyla taş tabutu hedef aldıktan sonra, Ling Qingzhu'nun harika bedeni yeniden titremeye başladı. Bir alev topunun yavaş yavaş içinde şekil aldığını hissedebiliyordu. Bu alev topunun kavurucu bir sıcaklığı yoktu ama bunun yerine sonsuz buzlu ürpertici bir soğukluk hissediyordu çünkü bu aleve karşılık Yuan gücü donma belirtileri göstermeye başlamıştı.

Şimdiki gücüne dayanarak, bir Nirvana kademeli çalıştırıcının kalıntılarıyla eşleşmesi hala oldukça zordu.

Ling Qingzhu'nun gözlerinde çaresiz bir ifade vardı. Biraz sonra, etrafındaki diğer insanlara dönerek gümüşi dişlerini gıcırdattı.

Ling Qingzhu'nun bakışını gördüğünde Lin Dong titredi. Yavaşça geri adım atarken zorla gülümsedi ve; “Bayan Qingzhu, burada daha fazla oyalanmamalıyım sanırım. İzin verin gideyim. Güle güle.” dedi. Lafı biter bitmez büyük bronz kapıya doğru koştu.

Lin Dong'un sessizce kaçmaya çalıştığını gördüğünde sinirden bir kahkaha attı. Neden biraz daha kibar olup daha önce ayrılmamıştı ki?

Malesef, Lin Dong'un bu kaçma girişimi bağışlanmamıştı. Büyük bronz kapıdan geçemeden önce arkasından aşırı güçlü bir kuvvet fışkırdı ve kapıyı çok sertçe kapattı.

Lin Dong kapının kapandığını gördüğünde yalnızca arkasını dönebildi. Yeşil lotusun yanında duran Ling Qingzhu'ya baktı. Kaşları çatılırken: “Ne istiyorsun? Kandırılman benim suçum değil.”

“Bu Nirvana kalpteki sorun ne biliyor musun?” dedi. Bunları duyunca Ling Quinzhu’nun bakışları ve güzel sesi buz gibi oldu.

“Tabutta yazıyordu. Sen Nirvana Kalbi yedikten hemen sonra fark ettim. Sen görmedin mi?” Lin Dong aceleyle açıkladı. Artık bu kadın eskisi gibi arkadaş canlısı değildi. Eğer yanlış bir şey söylediyse, muhtemelen kendisine saldıracaktı.

Ling Qingzhu belli ki çok öfkelenmişti. Tabutta herhangi bir mesaj olup olmadığını kontrol etmek için doğal olarak uğraşmamıştı. Eğer uğraşsaydı zaten böyle zavallı bir durumda olmazdı.

“Genç usta Lin Dong.”

Ling Qingzhu'nun ifadesi öfkeliyken onu çevreleyen saf Yin enerjisi yoğunlaştı. Lin Dong'a bakarken soğuk sesi daha centilmen bir hale gelmişti.

“Bu da nedir?” Eğer herhangi biri bu periye benzer güzellikten böylesine değerli bir tedaviye ulaşsaydı, kemikleri büyük ihtimalle jöleye dönerdi. Ama, Lin Dong ona cevap verirken bir şeylerin yanlış olduğunu hissetmişti.

“Ling Qingzhu bu Yang enerjisini senin vücuduna ödünç vermek istiyor. Bu iş çözüldükten sonra sana adil bir mükâfat vereceğim,” dedi Ling Qingzhu sakince.

“Bu iyi değil. Ustam bana Nirvana kademesine ulaşmam için bakir kalmam gerektiğini söylemişti,” dedi Lin Dong.

Lin Dong besbelli saçmalıyordu. Ne bir ustası vardı ne de Nirvana kademesine ulaşmak icin bakir kalması gerektiğini söyleyen biri. Aslında amacı onu reddetmekti.

Lin Dong'un sözlerini duyduğunda ellerini birleştirdi. “Genç ustanın endişelenmesine gerek yok. Cinsel birleşmeyi Yang enerjisine sahip olmak için kullanmıyoruz. Qingzhu başka bir şeyi kastetti.” Kısa bir süre sonra, dediği gibi kayıtsız bir şekilde güldü.

Küçük sansarın sözleri Lin Dong'un aklında çınlamaya başladı: “Lin Dong, dikkatli ol. Bu kadın Yang enerjisini senin vücudundan zorla almaua çalışıyor. Eğer başarırsa vücudun zarar görür ve birçok etki bırakır.”

“Heh heh, eğer genel anlamıyla yapılsaydı iki taraf da kazançlı çıkardı. Bu kadın belli ki fazla erdemliydi ve Lin Langtian ve diğerleri bile gözüne girememişti. Bu nedenle, doğal olarak bu tür yöntemleri sizinle birlikte kullanmazdı. Saf vücudunu sana vermesinin hayalini kurma bile.”

“Lanet olsun, bu kadın tamamen korkunç!”

Küçük sansarın sözlerini duyunca Lin Dong'un kafatası hissizleşti ve en ufak bir tereddüdü olmadan cevap verdi: “Bayan Ling Qingzhu, lütfen başka birine bakın. Ben bu işe uygun değilim. Hem Lin Langtian ve diğerleri hala dışarıda.”

“Sen!”

Lin Dong'un dediklerini duyunca ifadesi çok öfkeli bir hale gelmişti. Lin Dong'un sözleri çok...

“Genç efendi Lin Dong, Qingzhu söz verdi. Kaybınız ne olursa olsun misliyle geri ödeyeceğim.” Ne kadar kızgın olsa da Ling Qingzhu belli ki terbiyeliydi. Bu durumda bile cevap verirken en yumuşak ses tonuyla konuşmaya çalışıyordu.

“İlgilenmiyorum. Elveda!”

Lin Dong, kadının sözlerini duymazdan gelmişti. Geriye doğru hızlıca koşmadan önce yumruğunu sıktı. Aynı anda, ellerinde Antik İlahi Pullu Teber belirirken, gizemli buzdan bir kılıç ayaklarının altında belirdi.

“Bang!”

Lin Dong geri çekildi. Küçük Alev dışarı doğru hızla koştu ve sert bir şekilde büyük bronz kapıya çarptı. Kuvvetli bir güç kapıyı açtı ve sert bir sekilde kapattı.

Ling Qingzhu bunu görünce bakışları buz gibi oldu. Şimdi durumuna bakılırsa daha fazla dayanamayacaktı. Aceleyle elini kaldırdı ve birkaç yeşil ışık ipler şeklinde lotustan çıkarak Lin Dong'a doğru geldi.

“Genç efendi Lin Dong işbirliğini kabul etmedi, lütfen Qingzhu'yu affedin.”

Ling Qingzhu'nun hamlesini yaptığını gördüğünde Lin Dong'un ifadesi kaskatı kesildi. İçindeki Yuan Gücü dışarı fışkırırken Antik İlahi Pullu Teber'den koyu kırmızı bir ışık çıkmaya başladı. Teber parlıyordu ve gelmekte olan iplere saldırıyordu.

“Ding ding!”

Yeşil iplere her saldırışında havaya parıltılar yayılıyordu. Ve Lin Dong şiddetle ileri fışkırırken son derece güçlü bir kuvvet hissediyordu. Çoğu Antik İlahi Pullu Teber tarafından emilse de kalan etki Lin Dong'u geriye doğru sarstı ve boğazında tatlı bir hisse neden oldu. Ling Qingzhu ve kendisi arasındaki boşluk çok büyük gibiydi.

“Swoosh swoosh!”

Havada yeşil gölge dans ediyordu. Bilmeden, yeşil ışıklara dönüşüp Lin Dong'u tamamen kuşattı ve hareket aralığını kısıtladı.

“Ch!”

Hareketleri sınırlanırken Lin Dong Antik İlahi Pullu Teber’i de kullanamıyordu. Konsantrasyonu bir an dağıldı ve bu yeşil halatlar öne doğru atıldı ve doğrudan Lin Dong'u bağladı.

Ling Qingzhu, Lin Dong'u zorla bastırdıktan sonra onu yeşil lotusun üstüne taşıdı. Lin Dong'a bakarken hiç konuşmadı. Parmağını alnına bastırdı. Sonra Lin Dong vücudundaki önemli bir şeyin kendisinden alınmak üzere olduğunu hissediyordu.

“Küçük sansar, ellerimizi ona karşı birleştirmeliyiz!”

Gözlerinde manyakça bir parıltıyla, zihninde kükredi. Aynı zamanda daha önce elde ettiği orta kademeli sembol kuklayı kullanmaya hazırlanıyordu. Çok fazla Saf Yuan hapı kullanmak zorunda olsa da bu kadının Yang enerjisini çalmasına izin veremezdi.

“Bekle!” dedi küçük sansar Lin Dong'un kükremesine karşılık.

“Nasıl bekleyebilirim? Beklersem kuruyacağım!” dedi Lin Dong küçük sansarın cevabına karşılık. Neredeyse kan kusarken çok kızgındı.

“Bu ana tanıklık etmek istemiyordum...”

Küçük sansarın cevabından sonra boş salonda oyuncu bir ses yankılandı ve Lin Dong ile Ling Qingzhu'nun geri çekilmesine sebep oldu. Bakmak için döndüklerinde taş tabutun enkazının üstünde küçük kırmızı bir nokta gördüler. Hemen sonra bu kırmızı nokta ikisine gülümseyen illüzyonik bir figüre dönüştü.