108-Bireysel Eğitim~(1)

avatar
272 1

Varoluşun Ötesinde - 108-Bireysel Eğitim~(1)


"Ovour, Ovour hadi uyan artık." Ashley uyuklayan Ovour'u erkenden kaldırmak için çadırına geri dönmüştü. "Kime diyorum güneş doğmak üzere."

Ashley onu daha sert sallamaya başlarken Ovour istemeyerek ten de olsa gözlerini açtı ve "Daahaaa günşş zill çalmdıı." Esneyerek birkaç kelime etikten sonra sırtını dönüp gözlerini kapatığı sırada Ashley elinde tuttuğu zili onun kulağının dibinde sallamaya başladı.

"Zizizizizizziizziii..."

Birden kalktığı için hem kafasını zile vurmuş hem de erken uyandığı için mutsuzdu, ama zil çalmaya devam ediyordu.

"Ziziziziziziiiiiizii..."

"KES ARTIK UYANDIM!!!"

Sesi yüksek çıkmıştı ama bu Ashley'in umrumda bile değildi, kıyafetlerini üzerine atarak giyinmesini bekledi ve ardından onu dışarı sürükledi.

Gökyüzünde güneşe dair en ufak iz bile yokken Derin Çam Vadisin de ki tek aydınlık çadır belkide Ovour'a ait olanıydı.

"Baanii neden uyandırdınn?" Hala uykulu ve esneyerek konuşuyordu.

Ashley ise Ona dik dik baktı ve şu anki yüz ifadesini göstermek için elinde ki feneri yüzüne yaklaştırdı, "Neler yaşadığımı biliyor musun sen?" Diye sözüne başladı ve onun gibi sözlerle devam etti.

Ovour'un bu sözlerden çıkardığı tek şey ise, "Yani gece nöbeti tutarken yanına gelmedim diye bu kadar öfkelisin doğru muyum?" Soğuğu hissedince ister istemez uykusu kaçmış oldu ve cümleleri de netlik kazanmıştı ama bu cümlesi oldukça umursamaz bir şekilde çıkmıştı.

Ve bu umursamazlığı hisseden Ashley ise onun bacağına tekme attı. "Sahip olamak istediğin kıza karşı bu kadar umursamaz olama, en azından bir kere olsun haber almak için yanıma gelebilirdin."

'Neden böyle bir şey yapmak zorundayım ki? Off bunu söylersem bir kez daha vurur ama cevap vermezsem yine vurur.' Ne söyleyeceği hakkında düşünürken dürüstlükten yana tavır alarak, "Üzgünüm, düşünmedim!" Dedi ve beklediği gibi bir tekme daha yedi.

"Bir daha ki nöbetimde bana eşlik edeceksin, anlaşıldı mı?

"Aa..Anlaşıldı efendim!"

Bu sözleri ise oldukça isteksizdi ama bunu fark eden Ashley bu kez hiçbir şey yapmayarak tan zili çalmaya başladı, karanlığın içinden güneşe dair bir iz görmüştü.

"Ziziziiziziziziziz..!"

"Ziizizzizizizizizi..!"

"Ziziziziziziiziziz..!"

Zil sesini takiben çadırlarda bulunan fenerler yanmaya başladı, nöbetçiler kamp ateşini canlandırırken yavaşça çadırlar boşalmaya başlamıştı.

Çaresiz Ovour ise ağır adımlarla kamp ateşine ilerledi.

Güneşin iyice yükselmesi ile birlikte ise orman loş parlaklığa kavuşurken göz gözü görür olmuştu ve eğitim kampının 2 güzel kadını da hazırlanarak çadırlarından çıkmış, hazırda bekleyen gençlere doğru ilerlediler.

Hızlıca Eğitmen Arse'in dedikleri doğrultusunda daire şeklini alıp esneme hareketi için talimatları  beklediler ve gelen talimatlarla birlikte esneme hareketlerine başlamış oldular.

Tüm vücutlarını ısıttıktan sonra koşu için hazırdılar, özelikle de koşudan sonra gelen gelen fiziksel antrenmanda kendilerini göstermek için oldukça istekliydiler.

Çünkü onlar yaşamları boyunca başları dik ve özgüvenli olmuşlardı.

Fakat eğitimin ilk gününde gösterdikleri zavallı performansları onları daha da azimli yapmıştı, devam eden günlerde ise istedikleri sonuca ulaşmak için daha fazla çaba sarf ettiler.

Bu gün de yine düne göre daha iyi bir sonuç elde etmek istiyorlardı.

Eğitmen Arser ile Eğitmen Isabel onların gözlerinden ne kadar istekli olduklarını görebiliyordu fakat...

"Bu gün bireysel bir şekilde eğitim yapacaksınız, yani kendinize odaklanın ve nasıl devam edeceğinizi düşünün. Tabi aklınıza takılan her türlü soruyu da bize sorabilirsiniz, şimdi dağılın ve ne yapmak istiyorsanız onu yapın."

Eğitmen Arser'in sözlerinin hemen ardından küçük guruplar meydana geldi.

Kimileri de tek başına çalışmak için sessiz bir yer seçti.

Ashley'de Ovour'un kolundan tutup bir başka yöne yöneldi.

"Hey nere gidiyoruz?"

Kamptan biraz uzaklaşmışlardı ve Ovour'da merak etmişti.

"Birkaç yaban hayvanı yakalamak için tuzak kuracağız."

"Ya eğitim ne olacak?"

"Tuzakları kurunca da eğitim yapabiliriz." Diyerekten yoluna devam etti ve durduklarında ise sadece kamp ateşinin dumanını göre biliyorlardı.

"Burası uygun." Kendi kendine söyleyen Ashley çam köklerine bakınmaya başladı.

"Ovour buraya gel..."

Böylece tuzak kurmak için hazırlıklara başladılar.

2 saatin sonunda...

Ashley bu bölgede bulunan 6 çam ağacı seçmiş ve çevresine 19 tuzak kurmuştular, kurutulmuş yaratık etinin parçalarını da o tuzakların çevresine yerleştirmişlerdi.

Daha sonrasında ise küçük bir mola verip kamp alanına dönerek eğitimlerine başlamışlardı.

Ovour eğitim formunu kaybetmemek için ilk olarak fiziksel antrenmandan başlamıştı.

Fakat bu eğitimleri 3 sete bölerek tamamlamış oldu.

50 çok kalk 3 set tamamlandı.

50 şınav 3 set tamamlandı.

50 mekik 3 set tamamlandı.

Eğitime başladıktan beri ilk kez fiziksel antrenmanlar konusunda başarı hissine yakındı ve son engeli ise halat tırmanışıydı.

"Ovour bu kez başarabilirsin."

Ashley'de ona destek vermek için ağrıyan kollarına mesaj uyguluyordu.

O da Ovour'la birlikte aynı antrenmanları uygulamış ve halat tırmanışını için Ovour'u bekliyordu.

Onun gözleri ise halatın tepesindeydi ve kendini hazır hissettiği an halata tutunup kolları ile kendi yukarı çekmeye ve bacakları ilk destek olmaya başladı.

Yerden yüksekldiği her an vücut ağırlığı artıyor, kolları titriyordu. Avuç içi ter yüzden kayganlaşırken, kavrama gücü de yavaşça düşüyordu.

Şu anda bulunduğunu konuma sıkıca sarıldı ve devam etmek ile etmemek arasında gidip geliyordu.

Fakat seçimi halattan inmek olmuştu.

Mutsuz bir şekilde, "Kollarım hala yeteri kadar güçlü değil." Diye seslendi.

Buna karşılık ise ,"Eğitmen Arser konunun sadece güçte yatmadığını söylemişti."

"Evet birde o vardı." Dedi ve "Hadi ne yapabileceğini göster." Kenara çekilerek Ashley'in tırmanmasını bekledi.

Ve sonuç olarak Ashley'de başarısız olmuştu, şimdi ise ne yapacaklarını düşünürken arkalarından bir ses gelmişti.

"Hey Ashley bizimle antrenman yapmak ister misin? Gelen kişi Ashley'le gece nöbeti tutan Roksi ve birkaç kızdı.

'Sanırım tek başına çalışmak zorunda kalacağım.' Diye düşündü ve Ashley'e onlarla gitmesini söyledikten sonra tek kaldı.

"Pekala bende kuklalar üzerinde kendi saldırı stilimi düzenlerim."

Ovour seçtiği kukla karşısında kılıcını her yönden ve açıdan savuruyordu, fakat hareketsiz bir kuklaya karşı yapabileceği pek bir şey yoktu.

Tabi buna gerek te kalmaya bilirdi, çünkü Kaliam ve ardında ki 2 kişi Ovour'a doğru yönelmişti.

"Ovour, kız arkadaşından ayrıldığına göre bizimle çalışmak ister misin?" Şeklinde bir soru yönelten Kaliam açıkçası olumlu bir cevap bekliyordu.

'Kaybettiği için öfkeli mi yoksa başka bir şey mi düşünüyor? Ama her türlü kukladan iyidir.' Düşüncesi ile kabul etmişti.

Kaliam'ın yanında ise Calvi ile Faro vardı.

Miğferinin altından sarı saçlarının uçları görünen Calvi, yeşil gözleri ile oldukça yakışıklı görünüyordu.

Faro ise beyaz saçlara ve aynı renk gözlere sahipti, Ovour'un da  dikkatini çekmişti tabi.

Ve kişilikleri ise oldukça zıttı.

Calvi kolunu Ovour'un omzuna dayayarak Ashley ile ne kadar ileri gittiklerini sorarken Faro ise sadece onu başı ile selamlayıp kendini tanıtmıştı.

"Bu kadar oyalandığımız yeter antrenmana başlayalım artık."

.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44666 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr