105-Hadi Birlikte Yıkanalım

avatar
325 2

Varoluşun Ötesinde - 105-Hadi Birlikte Yıkanalım


Derin Çam Vadisi kendini uçsuz bucaksız karanlığa teslim etmişti.

Devasa boyutlarda ki öfkeli kara bulutlar yeri göğü inleten şimşeklere gebe kalırken, şiddetli rüzgar toprağı ve barındırdığı her canlıya zor anlar yaşartıyordu.

Derin Çam Ormanında konaklayan Ovour ve diğerleri ise bu şiddetin etkisine çok maruz kalmıyorlardı, çünkü çevrelerini saran devasa ve sık çam ağaçları onlar için güvenli bir yuvaydı.

Ve o yuvada ise... Kararsız bir genç adam vardı.

O genç adam günlerdir yıkanmamış ve üstüne daha da kirlenmişti.

Toprak, çamur, ter kokusu derken birde seviye atlamanın getirisi olarak vücudunun salgıladığı pis bir koku vardı ve neden yıkanmadığına gelecek olursak ise utangaç, cesareti yok, korkak belki de iktidarsızdır.

Bu kavramlar Ashley'in karşısında sessiz kalan Ovour'u tabir edebilirler.

Eğitmen Isabel'in söylediği üzere demir leğeni alıp çadırlarına döndüler ama konuştukları tek şey bu gün yaptıkları şeyler olmuştu ve konuşma sonlanınca ise sessizce beklediler, aslında ikisinin de yıkanmaya ihtiyacı olsa bile bu konuyu dile getirmeyerekten hangi amaca hizmet ettikleri belli değildi.

Belki birinin bu konuyu açmasını belki de birinin uyumasını bekliyorlardır.

Ovour için ise Ashley'in ne düşündüğü bilinmez iken o bir sorumluluk alma dürtüsü içine düşmüştü ve bu dürtü babası ve annesi arasında geçen bir olaydan kaynaklanıyordu.

'Erkek adam sorumluluk almalıdır, demişti babam.' Ve bu düşünce ile yola çıkan Ovour tek bir cümle kurdu.

"Hadi birlikte yıkanalım." Deyi verdi.

Ashley ise birden gelen bu teklif karşısında yanakları kızarmıştı.

Ovour'la ilgili çeşitli şeyler düşünürken gerçekte bu kadar zorlanacağını düşünmemişti ama bir gün düşündüklerinin hepsini gerçekleştirmek istiyordu ve teklif de geldiğine göre redetmenin de bir manası yoktu ona göre.

Bu yüzden "Tamam." Dedi kısık sesi ile ve devam etti. "O halde leğeni dolduralım ve temizlenelim, ardından ise kıyafetlerimizi yıkarız." Utangaçlığını bir kenara atan Ashley cesaret ile dolmuş ve gülümsüyordu.

Ne de olsa zihninin bir köşesinde şu düşünce gizliydi. 'Eğer onun önünde soyunmazsam hayallerim nasıl gerçek olabilir?' Sözde cesaretinin altında yatan gerçek buydu.

Ashley fener ile yolu aydınlatırken Ovour ise 2 kova ile kazandan aldığı kaynar suyu çadırına taşıyordu ve bunun gören bazı kızlar gülüşüp, fısldaşırken erkekler ise kıskançlık hissine kapılmışlardı.

Onları görmezden gelen ikili ise çadırlarına girmişlerdi.

Leğen kaynar su ile dolu iken kovalar da aynı şekilde doluydu, yıkanmak için leğende ki suyun biraz daha ılımasını bekliyorlardı.

Ve bekleyiş sırasında ise Ashley saçlarını örmekle meşguldü ve bu Ovour'un tuhafına gitmişti.

"Ashley saçlarını neden örüyorsun dağınık şekilde daha kolay yıkanmaz mı?" Diye sorduğunda ise Ashley, Ovour'un yanında duran kırmızı kabzalı hançere uzandı ve onun eline bırakarak arkasını döndü.

Ovour elinde ki hançere ve sırtı dönük olan Ashley'e baktı, onun ne istediğini tam anlayamamışken Ashley açıklamaya başladı.

"Birkaç gündür yıkanmadığım için kötü hissetsem de üstesinden gelebilirim ama uzun saçlarım ile bunu başaramam. Sonuçta eğitim kampındayız ve sürekli çamura, tere maruz kaldığım için saçlarım oldukça kötü hale gelmeye başladı.

Eski parlaklığını, canlılığını kaybetti dikkatli baktığın zaman kırılmalara ve yıpranmalara denk gelebilirsin. Evimde olsa bu durum sıkıntı olmazdı ama burada uzun saçlarıma uygun bakımı uygulayamam bu yüzden ensemden itibaren onları kesmeni istiyorum." Diyerek bitirdi.

Ovour ise örgülü saça uzandı, onu ilk gördüğü zaman küllü düz kumral saçları rüzgarla dalgalanıyordu şimdi ise soluk ve yağlı bir hissiyat yaşatıyordu.

"O halde kesiyorum."

"Evet."

"SLPSSS...!!"

Temiz ve düz bir ses Ashley'in kulaklarına yayılırken Ovour ise elinde kalan saç örgüsüne bakıyordu ve kafasını kaldırıp Asyley'in kısa saçlı hali ile göz göze geldi.

"Nasıl oluş?" Kafasını sağa ve sola çeviren Ashley onu cevabını bekliyordu.

"Oldukça iyi."

Bu cevabı duyan Ashley mutlu bir ifadeye bürünürken onun elinde ki hançeri alarak şöyle dedi.

"O halde sıra sende."

"Ne!!" Şaşkın ve isteksiz bir tepkiydi.

Ashley'in eli onun saçları arasında gezinirken, "Senin de saçların uzun ve düzensiz ama senin için halledeceğim, ayrıca sabit dur ki seni kesmeyeyim."

Bu durumda son çırpınışlarını sergileyen Ovour kurtulmayı başaramamıştı ve sonunda Ashley istediği şekilde onun saçlarını kesip, şekillendirmişti.

kulak ve ense kısımına gelen saçlardan kurtuldu ve anından itibaren başlayarak onun saçlarını sıcak su ile geri yatırdı ve ardından gözüne çarpan saç uçlarını kesip attı.

"Bundan sonra saçlarını arkaya doğru yatırıyorsun... Evet evet sana çok yakıştı."

Tabi kendi yansımasını birkaç santimlik hançerden gören Ovour ise kararsız kalmıştı ve gördüğü kadarıyla yorumlayacak iken de Ashley'in yavaşça kıyafetlerini çıkarması tüm söyleyeceklerini yutmasına sebep oldu.

Üzerinde sadece siyah içliği kalmıştı ve 2 parçadan oluşan içliği de üzerinden çıkardığı anda sadece siyah iç çamaşırları ile Ovour'un karşısında duruyordu.

Genç kız çok büyük olmasa bile hoş bir şekilde gelişim göstermişti, vücut hatları belirgin ve tecrübesiz Ovour için son derece çekiciydi.

Gözlerini bazen kaçırıyor bazen ise tekrar bakıyordu ve bu durum Ashley'i daha da çok utandırıyordu.

"O..Ovoour ssende soyunn, bu şekildee kalmak uutanç vericii!"

Bunun üzerine hızlıca tüm kıyafetlerini çıkarıp bir tek siyah şortu ile kaldı ve bu gergin ortamı dağıtmak için onun ilk önce yıkanmasını istedi, ama buna karşı çıkan Ashley'i ikna edemeyince leğene o da girmek durumunda kaldı ve birlikte yıkanmaya başladılar.

İç çamaşırları ise hala üzerlerinde olsa bile şimdilik onları çıkarma düşüncesi içerisine girmemiştiler.

Ovour sessizce yıkanmaya devam ederken, Ashley'in isteği üzerine biraz tedirgin olmuştu. Çünkü sırtını yıkamasını istemişti ve ilk bakışta basit gözükse bile bu onun için fazlaydı. Fakat sonuç olarak elinden geleni yapmıştı ve tamamen temizledilerinden emin olduktan sonra kurulanıp kıyafetlerini yıkadılar ve iyice suyunu sıktıktan sonra semender derisinden yapılma deri torbalara doldurdular.

Şimdi Ovour yavaştan uyku tulumuna yerleşirken Ashley ise önünde ki kırmızı işlemeleri olan küçük deri çanta ile ilgileniyordu ve birkaç şişeyi çıkarıp Ovour'a baktı.

"Ovour bir şey için yardımını isteyebilir miyim?"

O ise hiç düşünmeden kabul etti ve bunun üzerine Ashley sırtını dönerek göğüs bölgesini saran siyah iç çamaşırını çıkarttı, tabi Ovour ise tarifsiz duygu ve düşüncelere dalmak üzereyken Ashley'in utangaç sesi kulaklarına geldi.

"Bu şeye iç çamaşırı diyorlarmış, fakat oldukça rahatsız edici, beden ölçülerime de uygun değil. Ayrıca göğüslerimi çok sıkıyor, birde neyden yapıldıysa hiç esnek değil ve üzerime de tam olmadığı için sürekli hareket edip duruyor ve bu yüzden cildim tahriş oldu, yani ulaşamadığım yerlere benim için ilgilenir misin?" Dedi ve sarı şişeyi işaret etti.

"GULPP!!"

Yutkunması kulaklarında yankılanırken sarı şişeye uzandı ve içinde ki kaygan sıvıyı onun omzuna, sırtına, beline iyice yedirdi. Daha sonra şişeyi geri verdi ve Ashley uzanabileceği bölgeleri kendisi halletti.

Daha sonra Ovour'da aynı şikayetlerin kendi vücudunda  olduğunu hatırlayınca aynı şekilde o sıvıyı kendi vücuduna uyguladıktan sonra uyku tulumuna girmek için hareketlendi.

'Tuluma girince ıslak şortumu çıkarıp deri torbaya koyarım.' Diye düşünüyordu.

Bunun en büyük sebebi ise yarı çıplak olduğu için Ashley ile yatamayacağı düşüncesi idi.

Tabi bu durumda geceleri biraz üşüteceğini bilse bile pekte dert etmiyordu, nede olsa dışarıda ki soğuk aşırı fazla olsa bile içinde bulundukları çadırın dış yüzeyinde ki katmanlar soğuğu içeri almıyor ve ısıyı dışarı vermiyordu.

Bu yüzden ıslak olsa bile soğuk onu çok etkilememişti, tabi Ashley'de yarı çıplak olunca soğuğu pekte düşünmemişti ama uyuduğu zaman ise vücut fonksiyonları yavaşlayacak ve işte o zaman soğuğa karşı savunmasız olacaktı.

Fakat bu konuya çok takılmayarak uyku tulumunun içene girdi ve Ashley'de feneri söndürdükten sonra şortunu çıkarmaya başladı fakat uyku tulumunda ki hareketliliği hissedince durdu.

Ashley'de aynı uyku tulumuna girmişti.

"Aashley nee yapıyorsunn?"

Ve bu soru üzerine cevap veren Ashley, "Tabi ki de uyumak için yatıyorum." Dedi, ama Ovour onun şu anki yüz ifadesini görse ne düşünürdü kim bilir?

Ovour kendini sakinleştirmeye çalışırken Ashley ise ona yaklaşıyor, kokusunu ve sıcak nefesini kontrolsüzce salıyordu.

"Ovour daha önce dediğim gibi sorumluluklar almalısın." Dedi.

'Sorumluluk mu dedi? O halde...'

Her zaman ki gibi kollarını Ashley'e doladı ve "Bundan sonra olacaklar için sende sorumluluklar alacaksın." Dedi ve küçük dudaklarına sert bir öpücük kondurdu.

Bir süreliğine kendini kaptıran Ovour geri çekilmek için hareketlenirken bu kez Ashley onun dudaklarına atılmıştı.

Onlar birbirine kapılmışken Derin Çam Vadisinin üzerinden hızlıca geçen bir araç vardı ve bu aracı çeken devasa kanatlı yaratıklar süratle imparatorluk başkentine ilerliyordu...






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44670 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr