98-Eğitim Başlar~(2)

avatar
349 2

Varoluşun Ötesinde - 98-Eğitim Başlar~(2)


Ovour titreyen kolları ile vücudunu yukarı çekmek için büyük bir efor sarfediyordu ve aynı zamanda bacaklarının arasına sıkıştırdığı alandan bir de yukarı doğru itme gücü uyguluyordu, fakat ne yaparsa yapsın halatın orta kısımlarından ileriye gidemiyordu.

Son bir çaba ile sağ elini yukarı uzattı ve aynı anda ağırlık merkezi dağıldığı için kendini boşlukta hissetti.

Şu anda düşüyordu...

"Paatttttt."

Sırt üstü bir şekilde mindere düşmüştü.

"Kalak artık Ovour!"

Bir ses duyuyordu fakat o sesi idrak edemiyordu.

Sünger mindere düşşe, hatta kafasında miğifer dahi olsa düşüşü pekte hafifletmemişti ve bu yüzden kafası dönüyor, gözleri seğiriyordu. Ayağa kalktığında bile tam olarak dengesini sağlayamamıştı.

Ve onun ardından tırmanışa devam ettiler.

Fakat ne yazık ki hiçbiri halatın sonuna kadar tırmanamamıştı.

Gurubun içinde fiziksel gücü ile öne çıkan Kaliam bile başaramamıştı, geri kalanı ise tırmana bildikleri yere kadar tırmandılar ve gücü yetmeyenler ise Ovour gibi sert inişler yapmak zorunda kaldılar.

Ashley'de sert iniş yapanlar arasındaydı.

Daha sonrasında fiziksel eğitim sonlanırken yeni bir eğitim başlamıştı.

Doğa enerjisi özümseme eğitimi...

Ve bu eğitim için herkes ana çadırda toplanmıştı.

Ana çadır da;

Eğitmen Arser ve Isabel ateşin ön tarafında dutuyorlardı.

Hemen birkaç adım önünde Ovour ve onun arkasında 10 kişi ve bir 10 kişilik sıra daha bulunuyordu, her biri doğa enerji özümsemek için rahat bir pozisyon almış bekliyorlardı.

Tabi bu sırada dinlenmiş de olurlardı.

Eğitmen Arser ile Isabel'in uzun konuşmasının ardından Eğitmen Isabel'in elinde beyaz deri ile kaplı ve oludukça gözü olan büyük bir çanta belirdi.

Fakat herkes Eğitmen Isabel'den bir söz beklerken ilk cümleler Eğitmen Arser'den gelmişti.

"Eminim ki aranızda yaptığınız fiziksel eğitim ile ilğili soruları olan vardır?" Dedi ve iri yarı bir oğlana göz dikti.

"Kaliam, ayağı kalk."

Hızlıca ayaklanan Kaliam bir mızrak edasıyla dik duruşunu sergiledi.

"Kaliam görüyorum ki arkadaşlarının arasında en fazla fiziksel güce sahip olan sensin ve bizlere ne tür antremanlar yaptığını alat." Dedi ve sutu, ardından tüm gözler Kaliam'a kaydı.

"Eğitmenim, babam bir kapı muhafızı ve bu yüzden fiziksel gücünü artırmak için antremanlar hapar.

Dantianımı oluşturduktan beri babamla birlikte fiziksel gücümüzü yükseltmeye yönelik antremanlar yapmaya başladık, babam kalkan ile mızrak kulanırdı ben ise tercihimi ağır kılıç üzerine yaptım ve bu yönde kendimi geliştirmek istedim.

Her gün fiziksel sınırlarımı aşmak için eğitimlerimi düzenli bir şekilde tekrarlar ve her daim üstüne çıkmak için çabalardım, bu yüzden eğitim kampında bile fiziksel gücüm ile öne çıkacağımı düşünüyordum. Fakat kamp etrafında 1 tur koşmamın ardından bacak kaslarım acımaya başladı, üzerimde ki ağırlıktan, kaygan zeminden, aç olduğum için gibi düşüncelerle kendimi ikna etmek istiyordum ama koşuya devam ettikçe hızım düştü ve bacaklarım beni taşıyamaz oldu. Böylelikle daha fazla enerji kulandım, sonunda ise diğerlerini arkadan takip eder oldum ve koşuyu son sırada tamamladım.

Klan da olsa bu koşu beni terletmeye bile yetmezken burada canıma okudu." Dedi ve sutu.

Kaliam'ın konuşması diğerlerinin zihninde hala canlıyken onlar da aynı şekilde düşünüyordu.

Eğitmen Arser onu onayladıktan sonra Kaliam oturdu ve Eğitmen Arser'in gözleri başka birine odaklandı.

"Ashley ayağa kalk."

Kendi düşüncelerinden uyanan Ashley hızlıca denileni yaptı.

"Ashley, sen koşuyu ilk sıralarda bitirdin. Kaliam'la aranda ne fark var sence?"

Bu sefer, herkes bir cevap arayışı için Ashley'e bakmıştı. O ise bir süre düşündükten sonra;

"Benim ailem avcılardan oluşur, bu yüzden annem beni sık sık vahşi doğaya çıkarırdı ve ilk kez vahşi doğaya çıktığımda her şey normal gibi gelmişti, evimde olduğum gibi hareket ediyordum.

Fakat ilerledikce yorulmaya ve nefesim kesilmeye başlamıştı, tüm bunlar bana normal gelmiyordu, bu yüzden anneme neden yorulduğumu sordum.

Ve şu cevabı verdi... Dantianın olduğu için doğa enerjisini çok daha iyi hissediyorsun, fakat burada enerji o kadar yoğun ki kendi enerjini dahi düzgün kontrol edemiyorsun. Bir nevi doğa enerjisi ile mücadele ediyorsun ve tabi zamanla bu duruma alışacaksın dedi ve o zamandan beri vahşi doğada kendimi geliştirdim, şimdi ise etrafımı çevreleryen, baskıcı doğa enerjisinin ne kadar yoğun olduğunu hissedebiliyorum."

Ashley'in son sözleri ile bir çoğunun aklında yeni sorular belirirken, birkaçı da bazı cevaplara ulaşmıştı.

"Pekala Ashley, bilğilendirici konuşman için teşekürler. Şimdi oturabilirsin."

"Peki Eğitmenim." Dedikten sonra yerine oturdu.

Ovour ise babasıyla yaptığı konuşmayı hatırladı.

Babası ona vahşi daoğada ki enerji yoğunluğu ve saflığı ile ilgili bir şeyler söylemişti.

"Enerji yoğunluğu ne kadar azsa saflığı bir o kadar azdır tıpkı başkentte enerji yoğunluğunun az olması gibi, gelişim yolunda ilerleyen ne kadar canlı varsa enerji ihtiyacı o kadar faz.." Ovour kendince konuşurken ona kulak midafiri olan Eğitmen Isabel sözlerini yarıda kesti.

"Ovour demin söylediklerini arkadaşlarına da söyle." Dedi.

O ise ayağa kalkıp demin söylediklerini düşündü ve "Ashley'in sözlerinden sonra babamın bana anlatıklarını hatırladım ve kendimce bir cevap buldum.

Enerji yoğunluğu ne kadar azsa saflığı bir o kadar azdır tıpkı başkentte enerji yoğunluğunun az olması gibi, gelişim yolunda ilerleyen ne kadar canlı varsa enerji ihtiyacı o kadar fazla olacaktır.

Ama burada ise enerji yoğunluğu fazla ve bu yoğunluk saf enerjiyi meydana getiriyor, gelişim  yolunda ilerleyen bir çok kişi tecrübe kanamak ve gelişmek için vahşi doğaya geliyor.

Bunun nedeni ise enerji yoğunluğu ve saflığı olmalı. Başketten enerji yoğunluğu az bu sebele üzerimizde fazla baskı oluşadığı için fiziksel ve enerji özümseme anlarınızda gelişimiz kolay olduğu kadar yavaş, fakat burada yaptığımız tek turluk koşu gerçek eğitimin ne demek olduğunun kanıtı gibiydi." Ve sözleri son buldu.

Artık aradıkları cevabı bulmuşlardı.

Onalrın yanlış yaptığı bir durum yoktu, sadece zayıftılar.

Vahşi doğanın gerçeklerinden bir haber şekilde burada eğitim yapıyorlardı ve şimdi gerçeği Ovour'un sözlerinde bulmuşlardı.

"Aferim Ovour, oturabilirsin."

Eğitmen Arser'in onayınıda aldıktan sonra denileni yaptı.

"Artık hepiniz nerede yanlış yaptığınızı anlamışsınızdır diye umuyorum.

Tıpkı Ovour'un dediği gibi doğa enerjisi en yoğun ve en saf olduğu yer vahşi doğadır, öyle ki bazı bölgelerde enerji o kadar saf oluyormuş ki doğanın renkleri enerji ile bir oluyormuş, tabi Derin çam Vadisinde aynı şey geçerli olmasa bile şu anki gelişim seviyenize göre en iyi eğitm alacağınız yerdesiniz.

En başından itibaren eğitiminiz için vahşi doğa seçilmişti, gelişmek ve en önemlisi tecrübe etmek için buradasınız.

Burada gelişiminiz için yapacağınız eğitim başkette yaptığınızın 2 yada 3 katına denk gelebilir ve bunun sebebi sadece enerji yoğunlığu ile saflığıdır, basitçe anlamnız için bir örnek vereyim. Yaz aylarında oluşan sıcağı her biriniz biliyorsunuz, o bunaltıcı sıcakta oturduğunuz yerden bile terliyordunuz ve bu durum şu an için de geçeri sayılabilir.

Yazın sıcak olduğu için vücudunuz ter atıyordu, burada ise doğa enerjisi yoğun olduğu vücudunuza görünmez ve hisedilmeyen bir baskı uyguluyor ve sizde bu baskıya karşı çıkmak için daha fazla enerji kullanıyorsunuz,  sonuç olarak da vücudunuz yoruluyor.

Ama zaman içerisinde dantianınız, enerji kanallarınız, merdineleriniz ve vücudunuzda bulunan tüm organlar, kasalar, sinirler, dokular ve hücreler buna alışacak.

Muhtemelen 1 yıl sonra bu konu hakında hiçbirinizin sıkıntısı kalmayacaktır."

Eğitmen Arser sonunda konuşmasını bitirdi.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44671 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr