54-Merkez Bölgeye Doğru

avatar
339 2

Varoluşun Ötesinde - 54-Merkez Bölgeye Doğru


Ashley bir süredir ağacın araksında saklanıyordu, aslında neden saklandığını o da bilmiyordu ama Ovour'un onu fark etmesi nedense içinde bir heyecan duygusu yaratmıştı ve yavaş adımlarla onun sol tarafına oturarak bekledi.


"Ne kadarını duydun?" Ovour oturur pozisyona gelerek sordu.


"Şey... off çoğunu duydum işte!" Birden söyledi.


Ovour ise artık nedenini bilmediği bir utanç duygusunu içinde filizlendirmiştirti ve şimdi ne yapacağını yada Ashley'nin hakkında ne düşündüğünü bilmiyordu.


Bu durum onu çıkmaza sürüklerken omzuna yediği yumruk darbesiyle Ashley'e döndü ve gözleri ayağa kalkan Ashley'i izledi.


"Ovour bu kadar karamsar olma, bir tek senin ailen mi böyle tuhaf şeyler yapıyor sanıyorsun? Veya da ne bilim çocuklarına utandıran davranışlar sergileyin tek aile seninki değil." Ashley son sözlerinde hafifçe kızardı.


"Benim annemde bu tür davranışlar sergiler, hemde her gün?"


Ovour zihninde oluşturduğu benlik kavramı yavaşça yok oluyordu, o yaşantısını istekleri doğrultusunda yaşamaya çalışırken bu imkana sahip olamayan binlerce çocuk vardı.


Mutluluk, heyecan, istek, öfke, nefret, utanç gibi duyguları her genç yaşıyor ve içinde taşıyordu.


Zihninde bu gibi düşünceler gezerken, 'Sadece içimde yaşasam ve kabul etsem olur mu?' düşüncesi zihninde belirdi ama peşinden 'Fakat Ashley de duydu.'


Sonuç itibariyle o 8 yaşında bir çocuktu, her ne kadar bu zamanın yapısında güç ve gelişim gibi kavramlar yer alsa da Ovour da herkes gibi sıfırdan başlıyordu. Ne onu eğitecek ustaya ne de bedensel ve zihinsel durumunu destekleyecek kaynaklara sahipti.


Yine de Ovour kendini şanslı sayabilirdi çünkü binlerce çocuk güçlünün sözü geçtiği bu topraklarda savunmasız durumdaydı, her an tehlike her an ölüm korkusu yaşayan bu çocukların zihinsel ve ruhsal gelişimleri onları çarpık kişiliklere dönüştürüyordu.


Bu gibi kişiler zamanla ya güçlünün arkasına sığınır yada bu gerçekliği kabullenmeyerek kendi gerçekliğini yaratır, kendinden güçsüzlere zulüm ederek kendini güçlü sanan haydutlara ve katillere dönüşürler.


Bu kişilerde çoğunlukla sokak çocukları, sevilmeyen evlatlar ve genç yaşlarında trajik olaylar yaşayan çocuklardır.


Çok azı ise bu durumu kabullenerek yaşar veya da daha iyisi için çaba gösterirlerdi.


Ovour ise bu çocuklardan şanslı olabilse bile o da bu dönemin gerçekleriyle büyümüştü, çocukken kaç kere arkadaşlarıyla oyun oynamıştı ki yada hiç çocukluk arkadaşı edinmiş miydi?


Ama bunun nedeni Ovour değil baskıcı aile ortamıydı, aileler bu hayatta kalma savaşından paylarına düşeni almış ve çocuklarının kendilerinden daha güçlü olmalarını istemişlerdi.


Bu yüzden kelimeleri anlayan çocuklara bu zamanın gerçeklerini aşılamış, yürümeye başlayınca ise ellerime silah vermişlerdi.


Lunel de diğerleri gibi düşünse de Carol karşı çıkmıştı, en azından oğlunun çocukluğunu yaşamasını istemişti.


Yinede Ovour bu gerçeklikten payını almış ve utancı bile bam başaka bir seviyede yaşıyordu.


Ashley ise onun durumunu haklı buluyordu bu yüzden yanına oturarak, "Pekala Ovour istemeden de olsa ben senin ailenle olan konuşmanı duydum bu yüzden bende sana annemle ilgili en nefret ettiğim ve utandığım anı söyleyeceğim."


Zihni bir anda boşaldı ve Ashley'e baktı.


Ve Ovour'un kulağına yaklaştı ardından fısıldayarak, "Annem ben uyurken..." Diye devam etti.


Ashley kızarırken Ovour ise kızarmakta zirveye ulaşmıştı hatta ter boşalıyordu, yutkunurken aklına o sahne ve o an canlanırken burnunun kanadığının farkında bile değildi. Ama Ashley onun burnunu işaret ederek;


"Burnun kanıyor!" Bu cümleyle gerçekliğe dönen Ovour soğuk rüzgarın eşliğinde Ashley'in ifadesiz suratıyla karşılaştı ve sonra yanaklarında hissettiği acı duygusuyla Ashley'in gözlerine baktı.


Şu anda Ashley'im elleri Ovour'un yanaklarının üzerindeydi ve çift tokadın ardından, "Geçirdiğimiz bu yarım saatlik zamanı hiç yaşanmamış gibi devam edeceğiz." Son kelimeleri söylerken gülümseyerek ellerini Ovour'un yanaklarından çekti.


Ovour da kalan ise zihnindeki düşünce, yanaklarında ki el izi ve Ashley'in ellerinin verdiği yumak ile acı hissiyatı.


'Yaşanmamış gibi davranabilirim ama unutacağım dan emin değilim.' Düşüncesi zihninde yer etmişti.


"Şimdi bu konuyu hallettiğimize göre," Ashley elini Ovour'un yanındaki deri keseye uzatarak aldı ve ardından elinde birkaç kere zıplattıktan sonra gözleri parladı ve yüzünde büyük bir gülümseme yer etti.


"Baban baya bonkör davranmış ama neden bu kadar gümüşe sahipken klanda kalalım ki?"


Onlar turnuvaya katıldıkları için yanlarında değerli olan tek silahlarını getirmişlerdi, bu yüzden sadece ücretsiz şeyler yiyerek gezmişlerdi ama şimdi bir kese dolusu gümüşe sahiplerdi.


Bu durumda Ashley'in gülüşünün ardında saklanan düşünce Ovour'un da zihninde belirdi. "O zaman biraz yaramazlık yapalım." Ovour keseyi beline taktığı gibi klanın çıkışına doğru koşmaya başladılar, hedeflerinde ise Altın yonca meydanı vardı.


Ovour ve Ashley ışıklar ve renkli süslemelerle özenle düzenlenmiş sokaklardan geçip gidiyorlardı, bazen kalabalığın topladığı yerlere uğruyor bazen ise kendi ilgilerini çeken yerele girip çıkıyorlardı.


Ellerinde ki şekerlemelerle sonunda Altın yonca meydanına varmışlardı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44673 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr